2017’nin yapay zeka gelişmeleri

2017'nin son haftasına girmişken, bu yılın en çok dikkat çeken yapay zeka gelişmelerini sizler için derledik.

Haber Özeti

Tam Sürüm

İlk kez 1956 yılında bir grup araştırmacı tarafından kullanılan ‘yapay zeka’ kavramı, son yıllarda belki de adını en sık duyduğumuz kavramlardan biri haline geldi. Yapay zeka giderek hayatımızın daha fazla alanına girmeye başladı. Elon Musk, Stephen Hawking, Mark Zuckerberg, Bill Gates ve Ray Kurzweil gibi günümüz dünyasının şekillenmesinde büyük rol oynayan isimlerin yapay zekaya dair çeşitli fikirleri var. Birçok girişim, şirket, otomobil markası ve sosyal medya ağı yapay zekanın potansiyellerinden faydalanmak adına işe koyuldu bile. Günlük hayatımızı kolaylaştırma motivasyonuyla yola çıkılan birçok girişimde yapay zeka destekli teknolojiler görebiliyoruz; yapay zekalı moda asistanı, klinik, fotoğraf stüdyosu ve uykuya yardımcı yapay zeka sayılabilecek örneklerden sadece birkaçını oluşturuyor. Hatta yapay zeka sadece insanlığa fayda sağlayacak ürünlere değil kültürel etkinliklere de el atmış durumda zira satranç, Go ve hatta kumar oynayabilen yapay zeka şarkı da besteleyebiliyor. Bizler de Dünya Halleri ekibi olarak 2017 yılının öne çıkan yapay zeka haberlerini okuyucularımız için derlemek istedik.

Oxford ve Yale Üniversitelerinin yaptığı bir çalışmaya göre önümüzdeki 50 yılda yapay zeka milyonlarca işin üstesinden gelecek. Çalışma, robotların insanların görevlerini zamanla alacağını düşünen 352 yapay zeka araştırmacısının anket sonuçlarına dayanıyor. İleri düzey matematik, kitap yazmak gibi karışık görevlerin yapay zekalar tarafından gerçekleştirilmesi daha uzun zaman alacak olsa bile 2051 yılında insanların gerçekleştirdiği bütün görevlerin ve 2136 yılında da bütün mesleklerin otomatikleşebileceği düşünülüyor.

Araştırmacılar çalışmada konuyla ilgili olarak “Yapay zekanın gelişimi; ulaşım, sağlık, bilim, finans ve orduyu yeniden şekillendirerek modern yaşama uyarlayacak. Bu sonuçlar, araştırmacı ve politikacılar arasında yapay zekadaki eğilimleri tahmin etme ve yönetme konularında tartışmalara neden olacaktır.” ifadesini kullandı.

Yapay zekaya en temkinli yaklaşan isimlerden biri Elon Musk olsa gerek. Yapay zekanın getirebileceği kötü sonuçlara hazırlıklı olmamızı isteyen Elon Musk, MIT Profesörü Max Tegmark tarafından yazılan ve yapay zekanın toplumun her alanını nasıl değiştireceğini anlatan kitabı Life 3.0‘ı öneriyor.  Musk 29 Ağustos’ta attığı bir tweette “@Tegmark’ın Life 3.0 kitabı okunmaya değer. Yapay zeka ya insanlığın başına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak. Bu yüzden konuyu doğru anlamak gerek.” yorumunda bulundu.

Elon Musk: “Geç olmadan yapay zekayı düzenleyin.”

İnsanları Mars’a götürmek ya da herkese otonom otomobil sunmak gibi fikirleri olan Elon Musk’ın kolay kolay korkmadığını söyleyebiliriz. Ancak yapay zeka konusu Musk’ı ciddi şekilde endişelendiriyor gibi duruyor zira 13-16 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Ulusal Yerel Yöneticiler Birliği Yaz Toplantısı’nda yaptığı konuşmada yapay zeka için ‘medeniyetin karşı karşıya olduğu en büyük risk’ tanımını yaptı. Musk’ın konuşmasından bir hafta kadar sonra Zuckerberg, Facebook üzerinden yaptığı bir canlı yayında, “Yapay zekanın bize zarar vereceğini söyleyenleri duyunca düşünüyorum ki teknoloji hem iyi hem de kötü şeyler için kullanılabilir. Yapay zekayı inşa ederken çok dikkatli olmak gerek, ne için üretildiği ve nasıl kullanılacağı oldukça önemli. Fakat yapay zekanın geliştirilme sürecini yavaşlatmayı tartışanları hiç anlayamıyorum.” diyerek geleceğe daha ılımlı bir yaklaşımı olduğunu göstermişti. Bunun üzerine Elon Musk, bir tweetinde Zuckerberg’in konu hakkındaki bilgilerinin sınırlı olduğunu söylemişti. Konu hakkında kimin yaklaşımının daha doğru olduğunu sadece zaman gösterebilir.

1990’da Sovyetler Birliği’nin çökeceği ve internetin hızla yayılacağı öngörüleriyle haklı çıkan gelecek bilimci ve mucit Ray Kurzweil‘e göre, 2045 yılında yapay zeka insan zekasından daha güçlü hale gelecek ve teknolojik tekillik (singularity) gerçekleşecek.

Bill Gates ve Stephen Hawking de yapay zekadan ürken isimler arasında yer alıyor. Gates yapay zekaya atıfta bulunarak, “Bazı insanlar neden endişelenmiyor anlamıyorum.” derken Profesör Hawking [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]”Yapay zekalı makineler insan ırkının sonunu getirebilir.”[/inlinetweet] diyor.

Yapay zekaya temkinli yaklaşılması gerektiğini savunan kişilerden biri de Bill Gates.

Teknolojik gelişmeleri teşvik etmek amacıyla kurulan sivil toplum örgütü XPRIZE Vakfı‘nın (XPRIZE Foundation) Kurucusu Peter DiamandisSingularity Hub’daki bir yazısında 30 yıl içerisinde insanların yeni bir zeka formuna evrileceğini ve bunun üssel olarak artan gelişme hızından belli olduğunu belirtti. Bu evrimin dört aşamada gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca son aşamada çok gezegenli tür (multiplanetary species) oluşacak. Singularity hipotezini akla getiren bu iddianın gerçekleşmesi halinde yapay zeka, insan zekasının bir milyar katı etkili olacak.

Şubat ayında düzenlenen ‘Süperzeka: Bilim mi? Kurgu mu?’ adlı konferansta bilim ve teknoloji dünyasının önemli isimleri bir araya geldi. Elon Musk, Demis Hassabis Sam Harris, Nick Bostrom, Jaan Talinn gibi sektörlerinin lider isimleri, Ray Kurzweil, Stuart Russell, Bart Selman, Max Tegmark ve David Chalmers gibi bilimcilerle, insanüstü yapay zekanın faydaları ve riskleri üzerine tartıştı.

Steve Wozniak: “İleride bütün şehirlerde yapay zekaya rastlamak mümkün olacak.”

21-23 Nisan tarihleri arasında düzenlenen, ‘İnsanlığın Geleceği: 2075’te Nerede Olacak?’ teması üzerine gerçekleşen Silicon Valley Comic Con’dan (SVCC) önce, etkinlikle ilgili yapılan bir röportaja katılan Steve Wozniak, ileride bütün şehirlerde yapay zekaya rastlayacağımızı düşünüyor. Hatta Azınlık Raporu filmindeki gibi eğlenmek, alışveriş yapmak ve iletişime geçmek için duvar gibi bütün yüzeyler kullanabilecek. Medikal ihtiyaçlar da ‘kendi kendine teşhis’ ve ‘doktorsuz reçetelere’ sebep olacak. Doktorların ortadan kalkıp kalkmamasıyla ilgili sorun ise etikle ilgili olarak ele alınacak.

Microsoft’un CEO’su Satya Nadella yapay zeka konusunda iyimser olanlar arasında

Microsoft’un CEO’su Satya Nadella, Eylül ayında piyasaya sürülen Hit Refresh adlı kitabında yapay zekaların rekabet yaratmak yerine insanlarla birlikte çalışması gerektiğini savunuyor. CEO, kitabında şirket içindeki süreçten de bahsediyor. Microsoft’un kat etmesi gereken çok yolu olduğunun altını çizen Nadella kuantum bilgisayarlara ve yapay zekaya, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçekliğe -kısaca karma gerçeklik– odaklanılması gerektiğini düşünüyor.

Wired tarafından Nisan ayında yayımlanan Next List 2017, geleceğe yön vermesi beklenen 20 kişiyi tanıtıyor. Listede yapay zeka konusunda çalışmalar yürüten isimler var;

Beth Holmes, Farah Houston, Michelle Riggen-­RansomAlexa: Amazon’un milyonlarca kişi tarafından kullanılan Alexa yapay zeka asistanı, farklı alanlarda uzmanlıkları bulunan üç kadın tarafından daha insansı bir hale getiriliyor. Yaratıcı yazarlık eğitimi alan Michelle Riggen-Ransom, cihazın yanıtlarını kaleme alıyor. Psikoloji eğitimi alan Farah Houston, bu yanıtların insanların beklentilerini karşılamasını sağlıyor. Doğal dil işleme uzmanı Beth Holmes ise Alexa’nın gündemdeki konular hakkında yeterli bilgiye ve kelime dağarcığına sahip olduğundan emin olmak için çabalıyor.

Lily Peng – Google Brain: 2012’de Google’ın yapay zeka ekibi, videolardaki kedileri tespit edebilen bir algoritma geliştirdi. Bu haliyle anlamsız görünen teknoloji günümüzde Lily Peng tarafından hastalıkları tespit etmek için kullanılıyor. Hastaların retina taramalarını inceleyen yapay zeka, gelecekte körlüğe sebep olabilecek semptomları tespit ediyor. Teknoloji doktorların yerini alacak durumda değil ancak çok yardımcı olacağı açık.

Nisan ayında bir araya gelen uzmanlar olası yapay zeka kıyametini engellemenin yollarını konuştu.

Bilim kurgu kitapları ve filmlerinin vazgeçilmez konularından birisi, robotların insanlardan daha zeki hale gelip dünyayı ele geçirmesidir. Dünyanın en başarılı yapay zeka uzmanları da bu felaket senaryosunun gerçeğe dönüşmemesi için Nisan ayında bir araya geldi. Konuyu tartışmak üzere Kaliforniya’nın Asilomar sahilinde bir araya gelen uzmanlar, gelecekteki yapay zeka araştırmalarını yönlendirmek üzere 23 prensip üzerinde anlaşma sağladı. Maddeler; araştırma konuları, etik ve değerler, uzun vadeli konular gibi çeşitli başlıklara ayrıldı. Bu başlıklar altında bilimcilerin hükümetlerle hangi şartlar altında çalışacağından, ölümcül silahların nasıl kullanılması gerektiğine kadar pek çok farklı konuya değiniyor. Maddelerin detaylarını buradan okuyabilirsiniz.

Japon teknoloji ve telekomünikasyon şirketi SoftBank‘in kurucusu Masayoshi Son, yapay zeka ile çalışan bilgisayarların önümüzdeki 30 yıl içinde insanlardan daha zeki hale geleceğini savunuyor. Mart ayında Mobil Dünya Kongresi’nde geniş bir kitleye hitap eden Masayoshi Son’un “Ayağımızdaki ayakkabılar bile bizden daha akıllı olacak” demesi salonda gülüşmelere sebep oldu. Bilgisayarların bu gelişiminin insanlık açısından tehlikeli olup olmayacağı sorulduğunda ise Son, yapay zekanın bizim partnerimiz olacağını düşündüğünü ifade etti ve “Biz onu kötüye kullanırsak risk ortaya çıkar. Doğru kullanırsak bizim partnerimiz olur.” şeklinde konuştu.

Jack Ma: “30 sene içinde günlük çalışma süresi 4 saate inebilir.”

Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, yapay zeka ve otomasyon ile birlikte önümüzdeki 30 sene içerisinde günlük çalışma süresinin 4 saate inebileceğini hatta haftada sadece 4 gün çalışılabileceğini söylüyor. Yapay zekanın ilerleyişi ile birlikte insanların daha uzun yaşayacağını ancak etrafta daha az iş olacağını belirten Ma robotların gelecekte şirketlerin CEO’su olabileceğini söyledi. Ma “30 yıl sonra, Time dergisinin kapağında göreceğimiz ‘yılın en iyi CEO’su muhtemelen bir robot olacak. Sizden daha iyi hatırlıyor, sizden daha hızlı sayabiliyor ve sizin gibi rakiplerine sinirlenmiyor olacak.” şeklinde konuştu.

Putin: “Yapay zekanın lider ülkesi dünyanın hakimi olacak”

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Rusya Başkanı Vladimir Putin Eylül ayında yaptığı bir açıklamada, “Yapay zekada lider olan ülke dünyanın hakimi olur” ifadelerini kullandı.[/inlinetweet] Yapay zekanın bugün öngörülemeyen birçok fırsat ve tehlike barındırdığını belirten Putin, öğrencilere yönelik olarak yaptığı konuşmada herhangi bir ülkenin bu alanda tekelleşmesinin çok kötü sonuçlar doğurabileceğine dair uyarılarda bulundu. Günümüzde böyle bir tekelleşmenin mümkün görünmediğini söyleyen Putin, eğer Rusya bu alanda dünya lideri olursa, edineceği bilgileri tıpkı şu anda nükleer bilgileri paylaştığı gibi paylaşacağını belirtti.

Yapay zeka beyaz yakalıları da tehdit ediyor

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Yapay zeka, bilgi merkezli beyaz yakalı işlerini de yapabilecek seviyeye ulaşıyor. [/inlinetweet] Örneğin, Japon sigorta şirketi Fukoku Mutual Life Insurance, Ocak ayında yaptığı bir açıklamayla 34 çalışanının yerine IBM’in Watson Explorer yazılımını kullanacağını söylemişti. Şirket işten çıkardığı çalışanların maaşından yılda yaklaşık 1,1 milyon Dolar kar edeceğini belirtmişti. Yapay zekanın gelecekte daha fazla bilgiye dayalı işi ele geçireceği düşünülüyor.

Ölümü tahmin edebilen yapay zeka

Birleşik Krallık Tıbbi Araştırma Konseyi‘nden (MRC) bir grup bilimci, yapay zekanın kalp rahatsızlığı olan bireylerin ne zaman öleceğini tahmin edebildiğini fark etti. Yazılıma 256 hastanın kalp emarı ve kan testi sonuçları gösterildi. Her kalp atışında hastaların kalbinin 30 bin farklı noktasındaki hareketler ölçüldü. Bu veriler, 8 yıllık hasta kayıtları ile birleştirildiğinde yapay zeka hangi anormalliklerin hastanın hayatını kaybedeceğine işaret ettiğini algılayabilir hale geldi. Yazılım beş yıl sonrası için tahminlerde bulunabiliyor. Doktorlar tecrübelerine ve verilere dayanarak tahmin yaptığında, bir yıl sonra hangi hastanın halen hayatta olacağını yüzde 60 oranında doğru tahmin ederken, yapay zeka bu konuda yüzde 80 oranında başarı sağladı.

Araştırmacılardan Dr. Declan O’Regan “Yapay zeka gerçekten kişiye göre tedavi sunmanıza imkan veriyor. Düzinelerce farklı test sonucunu inceleyerek, her hastaya ne olacağını oldukça isabetli bir şekilde tahmin edebiliyor. Böylece yoğun bakıma ihtiyaç duyanları tespit edip en uygun tedaviyi uygulayabiliyoruz.” diye konuştu. Yapılan araştırmanın sonuçları Radiology dergisinde yayımlandı.

Mayıs ayında İngiliz biyomedikal mühendisler, kişinin nesneleri hiç düşünmeden otomatik olarak tutabilmesini sağlayan, yeni nesil akıllı protez eller geliştirdi. Protez elin kamerası, önünde bulunan nesnenin fotoğrafını çekerek şeklini ve boyutlarını belirliyor ve uygun tutma pozisyonunu seçerek eli o pozisyona getiriyor. Tüm bu işlemler milisaniyeler içerisinde gerçekleşmiş oluyor.

Google’ın yapay zekası alanında uzman doktora fark attı

Mart ayında, Google’ın yapay zeka sistemi; alanında uzman, deneyimli bir patologla, zaman sınırı olmadan görsellerden kanser tespit etme konusunda yarıştı. İncelenen görsellerde insan doktor yüzde 73’lük başarı oranına ulaşırken GoogLeNet yüzde 89 oranında doğru tahminde bulundu. Ancak Google -sistem hala yanlış pozitif sonuçlar sunduğu için- bu sistemin doktorların yerine kullanılamayacağını söylüyor. Google, bu yazılımı görsellerdeki şüpheli bölgeleri işaretlemek için kullanmayı planladıklarını belirtmişti. Böylece doktorların bu bölgeleri inceleyerek daha hızlı ve daha isabetli sonuçlar elde etmesi sağlanabilir.

Watson adlı yapay zeka programı bazı ülkelerde ‘tümör toplantıları’na katılmaya başladı

Kanser tedavisine karar verirken doktorlar genellikle bir ‘tümör toplantısı’nda bir araya gelerek seçenekleri gözden geçirirler. IBM’in Watson adlı yapay zeka programı da Haziran ayında Güney Kore ve Hindistan gibi bazı ülkelerde bu toplantılara katılmaya başladı. Genellikle doktorlarla aynı kararı alabilen Watson’ın performansını değerlendiren IBM, ASCO Kanser Tedavi Konferansı‘nda rakamları açıkladı. “Watson teşhiste bulunmuyor.” diyen IBM Watson Sağlık Bölümü Yetkilisi Andrew Norden “Amacımız teşhis yapmak değil. Watson Oncology, doktorlara bir tümör hakkında ayrı bir bakış açısı sunuyor.” şeklinde konuştu.

Hastaların ayağına giden, taşınabilir ve otonom bir yapay zeka kliniği geliştirildi.

Artefact Group adlı bir tasarım ajansı AIM adını verdiği, hastaların ayağına giden, taşınabilir ve otonom bir yapay zeka kliniği geliştirdi. Otonom araç formundaki AIM, yapay zeka kullanarak hastaların sağlık problemlerini tespit edip isabetli tanılarda bulunuyor ve belirli sağlık ihtiyaçları ortaya çıktıkça çözümler sunuyor. Sistem hastaların basit etkileşimler kullanarak nasıl hissettiklerini anlatmalarını sağlıyor. Bünyesinde bulunan ısıl görüntüleme ve nefes analizi gibi teşhis sistemleri sayesinde hastalıkları kolayca belirleyen sistem ayrıca hastanın ağırlığını, vücut kütle endeksini, denge ve duruş özelliklerini ölçebiliyor. AIM’in içindeki koltuk, solunum sistemi ve kalp ritminin ses analizini yapıyor.

Yapay zekanın fotoğraf stüdyosu: StyleShoots Live

Zeki robotlar yakında dünyanın en iyi moda fotoğrafçıları arasında yerini alabilir. Hollandalı StyleShoots adlı şirket Şubat ayında StyleShoots Live adlı akıllı stüdyo sistemini tanıttı. ‘Akıllı stüdyo’, ışık ve arka plan gibi tüm teknik görevleri yerine getirirken aynı anda hem fotoğraf hem de video çekebiliyor. Sistem, algoritma kullanarak videoları dakikalar içinde montajlayabiliyor.

StyleShoots Ürün ve Pazarlama Müdürü Anders Jorgensen, Digital Trends’e yaptığı açıklamada, “Modellerin fotoğraf ve videolarını çekmek isteyen markaların karşılaştığı bazı temel problemler belirledik. Markaların video ve fotoğraf için ayrı stüdyolar kullanması, iki kat fazla ekipman, iki kat fazla alan ve iki kat fazla kişi gerektiriyor. Ayrıca modellerin stüdyo değiştirirken parmak ucunda yürümesi gerekiyor. Çekimden sonra da bir ekibin görüntüleri inceleyip montajlayarak yüksek kaliteli ve temiz klipler üretmesi gerekiyor.” diyerek çözüm getirdikleri sorunları sıraladı.

StyleShoots Live, yapay zekanın her alanda uygulanabildiğinin güzel örneklerinden biri. [hightlight]Ancak yaratıcı işlerde çalışanların şimdilik endişelenmesine gerek yok.[/highlight] Jorgensen “Bir moda çekimi gerçekleştirmek için çekimi tasarlayacak, modele poz verdirecek ve kıyafetlerin tarzını belirleyecek yaratıcı bir göze ihtiyacınız var. Bir robot -en azından şimdilik- bunları yapamaz.” diyerek birçoğumuzun içine su serpti.

Tablolardan fotoğraf üreten algoritma geliştirildi

UC Berkeley’den bir grup araştırmacının geliştirdiği algoritma sayesinde Monet’nin bir resmini fotoğrafa çevirebilirsiniz. ‘Görüntü stilinin aktarımı’ denilen ve Adobe’nin deneysel uygulaması sayesinde popülerleşen yapay zekayı kullanarak, izlenimci resimleri Prisma gibi uygulamaların tam tersi şekilde işleyen, daha gerçekçi bir fotoğraflara dönüştürmek mümkün. Ayrıca ekip, bu algoritma ile sıkıcı bir manzara fotoğrafını, Monet’nin stilindeki bir resme dönüştürebiliyor. UC Berkeley araştırmacıları bu fikri başka bir açıdan ele aldı. Örneğin, bir fotoğraf çekip onu bir Monet, Van Gogh, Cezanne ya da Ukiyo-e tablosuna dönüştürebilirsiniz. Ayrıca kış fotoğraflarını yaza, hatta atları zebralara dönüştürmek için bu yapay zekayı kullanabilirsiniz. Bu algoritma ile çiçeklerin ve diğer nesnelerin arkasında sığ bir alan derinliği yaratmak gibi fotoğraf hileleri de yapılabiliyor. Algoritmayı deneyimlemek isterseniz ve Linux kullanıyorsanız burayı tıklayın.

26 milyon araştırmayı bir arada bulunduran arama motoru Meta

Mark Zuckerberg ve eşi Priscilla Chan’in 45 milyar Dolar’lık yardım kuruluşu, bilim araştırmalarına katkıda bulunmak için Ocak ayında ilk kez bir girişimi bünyesine kattı. 26 milyon araştırmayı bir arada bulunduran ve bu araştırmalar arasında arama yapmayı sağlayan Meta adlı arama motoru, bilimcilerin ihtiyaç duydukları araştırmalara kolayca ulaşmasını sağlayacak. Meta’yı öne çıkaran özelliği ise yapay zeka yazılımının makalelerdeki yazarları ve alıntılanan diğer makaleleri algılayabilmesi. Böylece araştırmacılar, kendi araştırmaları için en uygun makaleleri bulabiliyor. Günümüzde internette yapılan araştırmalarda erişilen sonuçlar, en iyi arama motoru optimizasyonu olan makaleleri karşımıza çıkarıyor.

Tesla’nın otopilotu kazaları yüzde 40 azalttı

Tesla’nın otonom sürüş (otopilot) özelliği bulunan araçları piyasaya çıktığı günden beri hep göz önünde oldu. Bu araçların yaptığı her kaza tek tek incelendi, haberlere konu oldu. ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Yönetimi‘nin (NHTSA) Ocak ayında yaptığı bir incelemeye göre, Tesla’nın Autosteer (otomatik direksiyon) özelliği eklediği otomobillerde trafik kazası oranı yüzde 40 oranında düştü. Daha önce her bir milyon kilometrelik seyahatte ortalama 1,3 kez kaza yapan Tesla araçlar, Autosteer özelliğinin ardından sadece ortalama 0,8 kez kaza yapmaya başladı. Yani yapay zeka, insanlardan daha güvenli bir şekilde otomobil kullanıyor.

Microsoft kod yazan yapay zeka geliştirdi

Şubat ayında Microsoft ve Cambridge Üniversitesi araştırmacılarının iş birliği ile geliştirilen yapay zeka, kendisine verilen açıklamaları çalışan bilgisayar kodlarına dönüştürebiliyor. DeepCoder adı verilen yazılım, geliştiricilerden aldığı bilgileri, geniş kod parçacığı veri tabanından geçiriyor ve saniyeler içinde çalışan bir kod üretiyor.

MIT’den Armando Solar-Lezama, “Bu tarz bir teknolojinin sunduğu otomasyon potansiyeli, yazılım geliştirmek için harcanan zaman ve emeği ciddi oranda azaltabilir. Birdenbire insanlar çok daha üretken bir hale gelebilir. Geçmişte üretmeleri mümkün olmayan sistemleri kolayca üretebilirler.” diyor.

Dünyanın ilk sürücüsüz elektrikli yarış aracı Robocar

Roborace, Mart ayında dünyanın ilk sürücüsüz elektrikli yarış aracı Robocar’ı tanıttı. Roborace tarafından geleceğin aracı olarak adlandırılan Robocar, Nvidia tarafından geliştirilen bir süperbilgisayar tarafından yönetiliyor. Aracın açık kaynak yapay zeka bilişimi platformu, saniyede 24 trilyon yapay zeka işlemi gerçekleştirebiliyor. 975 kg ağırlığındaki otomobil 5 x 2 metre boyutlarında ve yere çok yakın seyahat ediyor. Her bir tekeri için 300 kw gücünde toplam dört motoru bulunan araç saatte 320 km hıza çıkabiliyor.

Ultra akıllı otomobil, çevredeki verileri algılamak için beş LiDAR sensörü, 18 ultrasonik sensör ve altı yapay zeka kamerası ile donatılmış. Araç ayrıca 360 derece farkındalık için derin öğrenmeyi kullanıyor. Böylece araç konumunu tespit ederek gidebileceği yolu çizebiliyor.

Kendi dilini geliştiren yapay zeka

OpenAI ve Kaliforniya Berkeley Üniversitesi tarafından Mart ayında gerçekleştirilen araştırmada, yapay zeka birimleri, herhangi bir yönlendirme olmadan kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir dil geliştirdi. Sistematik ve dil bilgisel dillerde vücut dili kullanımı bile bulunuyor.

Biyolojik evrimde konuşmanın nasıl ve ne sebeple ortaya çıktığının anlaşılması için önemli bir kaynak niteliği taşıyan çalışma, modern öğrenme birimlerinden yeni bilgiler elde ediyor. Araştırmada yapay zeka birimleri, fiziksel dünyanın bir simülasyonu içerisinde birbirlerine çeşitli görevler verdi. Bu görevler ‘git’, ‘bak’ ya da ‘hiçbir şey yapma’ gibi basit görevlerdi. Yapay zeka birimleri kelimenin tam anlamıyla duyulabilecek şekilde konuşmuyor ama simülasyon dünyada kendi aralarındaki iletişimleri, bizim gerçek dünyamızdaki iletişime benziyor.

Çalışmada yapay zeka birimlerine, sesler çıkarabilecekleri bir ağız verildi. Ancak bu sesler başlangıçta herhangi bir anlama gelmiyordu. Aşağıdaki videoda, yapay zeka birimlerinin bu sesleri, basit komutlarla ve kelimelerle nasıl ilişkilendirdiği ve birbirlerini bu konuda nasıl yönlendirdiği görülüyor. Defalarca tekrarlanan denemeler sonucunda yapay zeka birimleri hangi komutun ne anlama geldiğini ve seslerin içinde bulundukları dünyada ne gibi durumları sembolize ettiğini yavaşça öğrendi.

Tabii ki bu dil oldukça basit. Birimler birbirlerine öncelikle tek kelimelik komutlar vermeye başladı. Ortamda gidilebilecek tek bir nokta olduğunda, sadece ‘git’ komutu yeterliydi. Ancak ortama yeni noktalar eklendiğinde bu kez noktaları birbirinden ayıran renkleri önem kazandı. Bir süre sonra yapay zeka birimlerinin çıkardığı seslerden birisi ‘kırmızı’ diğeri ‘mavi’ anlamına gelmeye başladı.

Birden fazla hedef olması durumunda birimler daha önce öğrendikleri ‘git’ komutuyla sonradan geliştirdikleri ‘kırmızı’ kelimesini birleştirerek ‘git kırmızı’ gibi cümleler kurmaya başladı. Birden fazla kelime olunca bir dil bilgisi de oluşmaya başladı. Örneğin ‘git kırmızı’ ifadesi, ‘kırmızı git’ ifadesine göre daha popüler oldu çünkü ‘git kırmızı’ dendiğinde, karşıdaki birim ilk kelimeyi duyduğunda, hedefi tam olarak belli olmasa bile, ikinci kelimeyi duyana kadar hareket etmeye başlayabiliyor. Yapay zeka birimleri bu durumu kendi hedeflerine daha yakın buldu.

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Open AI, tek bir örneğe bakarak bir bebek gibi öğrenebilen yapay zekalı robotlar geliştirdi.[/inlinetweet] Robotlar bir insanın sanal gerçeklikte gerçekleştirdiği işlemleri izleyerek aynı işlemi gerçek dünyada yapabiliyor. Tek bir gösterimin ardından robotlar aynı görevi, farklı başlangıç noktalarından başlayarak gerçekleştirebiliyor.

Sistem iki farklı yapay sinir ağı kullanıyor: görsel ağ ve taklit ağı. Görsel ağ, robotun kamerası ile algılanan görüntüyü, nesnelerin konumunu belirlemek için kullanıyor. Görsel ağ, farklı ışık, doku ve nesnelerle hazırlanmış yüz binlerce simülasyon görsel ile eğitildiği için bu işlemleri gerçekleştirmekte zorlanmıyor.

Kanye West gibi rap sözleri yazıp söyleyebilen yapay zeka yazılımı geliştirildi

ABD’nin West Virginia eyaletinden bir lise öğrencisi, Kanye West gibi rap sözleri yazıp söyleyebilen bir yapay zeka yazılımı geliştirdi. Robbie Barrat adlı 17 yaşındaki hip-hop müzik hayranı ve kod yazarı, açık kaynak yazılım kullanarak kod yazmayı öğrendi. Başlangıçta sadece Kanye’nin kullandığı 6 bin adet rap ifadesini kullanarak yeni şarkılar yazan yazılım, daha sonra Kanye’nin kelime haznesini kullanarak yeni ifadeler üretmek için düzenlendi.

Bu yazılım üzerinde kendi değişikliklerinizi yapıp yeni özellikler eklemek istiyorsanız, Barrat kullandığı kodu GitHub üzerinden paylaştı.

YouTube yıldızı Taryn Southern, saniyeler içinde profesyonel müzik üretebilen bir yapay zeka geliştiren Amper adlı şirket ile birlikte çalıştı. İnsan-yapay zeka iş birliği ile ortaya çıkan ilk tekli (single) albüm için Taryn, Amper yapay zekasını sıfırdan bir müzik parçası üretmek için kullandı. Şarkının hazırlanması için Amper sadece saniyede kaç vuruş olacağını (bpm), ritmi, şarkının ruh halini ve müzik tarzını seçti. Taryn kendi vokal melodilerini ve şarkı sözlerini kendisi yazdı. Taryn’in sözleri Amper’ın müziğiyle birleştirilerek son ürün elde edilmiş oldu.

Elon Musk’ın oyun botu rakip tanımıyor

Ağustos ayında düzenlenen The International adlı Dota 2 turnuvasında, Elon Musk’ın yapay zeka girişimi Open AI, dünyanın en iyi Dota 2 oyuncuları ile teke tek maç yaptı. Dendi, SumaiL ve Arteezy gibi oyunculara karşı 1v1 maçlarda mücadele eden yapay zeka tüm maçlardan galibiyetle ayrıldı.

Google, GO’da bir zafer daha kazandı

Google’ın yapay zeka programı AlphaGo, Çinli Go ustası ve dünya birincisi Ke Jie’yi mağlup etmeyi başardı. Teknolojileriyle Pekin’i etkilemek ve Çin’e yeniden giriş yapmak isteyen Google için bu başarı önemli bir adım niteliği taşıyor. Geçtiğimiz yıl Güney Koreli Dünya Go Şampiyonu Lee SeDol’ü mağlup eden AlphaGo, daha önce erişilmesinin onlarca yıl alacağı söylenen bir başarıyı elde etmişti. Go, geniş bir oynama alanına sahip olduğu için çok fazla ihtimal barındırıyor (Google, Go’daki hamle ihtimallerinin evrendeki yıldız sayısından daha fazla olduğunu söylüyor) bu da yapay zekanın bu oyunu oynamasını çok daha zor hale getiriyor.

Yapay zeka dine de el attı

Yapay zeka insanların fiziksel ve ruhsal sağlığımda her geçen gün daha büyük bir rol oynuyor ancak bu teknolojinin size manevi bir yol gösterici olarak hizmet vermesini ister miydiniz? Almanya‘da gösterime sunulan bir robot din adamı, tam olarak bu sorunun yanıtını arıyor. İnsanlara dijital dualar eden robot hoca/papaz, yapay zekanın gelecekte ibadet alanında alacağı muhtemel rolü inceliyor. BlessU-2‘nun (Tanrı seni kutsasın-2), bir başı, iki kolu ve bir ışığı bulunuyor. Ziyaretçilerle bir ATM cihazı gibi, göğsünde bulunan ekran aracılığıyla etkileşim kuran robot, kadın ya da erkek sesiyle dua edebiliyor. Ziyaretçiler robotun konuştuğu dili ve dua tarzını değiştirebiliyor. Dileyen ziyaretçi robot din adamından cesaret verici ya da arındırıcı dualar alabiliyor.

Facebook sizin hakkınızda ne biliyor?

Yıllar içinde sitede gezinirken yaptığınız tüm hareketleri toplayan Facebook, cinsel eğilimlerinizden siyasi eğilimlerinize, dini görüşlerinizden kişilik özelliklerinize kadar pek çok bilgiyi barındırıyor.[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Parsons Üniversitesi Teknoloji ve Tasarım Bölümü Öğrencileri Do Thi Duc ve Regina Flores Mir, Facebook’un sizin hakkınızda bildiği şeyleri size söyleyebilecek bir eklenti geliştirdi.[/inlinetweet]

Tanıtım videosunda kişilerin ‘anlayışlılık’, ‘dışa dönüklük’ ve ‘açık görüşlülük’ seviyelerinin belirlenebildiği görülüyor.

Data Selfie adı verilen yazılım Chrome tarayıcı eklentisi olarak kullanıma sunuldu. Eklenti kullanıcının Facebook aktivitesini takip ederek, reklamcıların gördüğüne benzer bir profil oluşturuyor. Eklenti kullanıcının imleç hareketlerini, kaydırma işlemlerini, tıklamalarını ve yazdığı tüm yazıları kaydediyor. Proje, internet üzerinde gitgide daha yaygın bir şekilde kullanılan algoritmaların, kullanıcı profilini nasıl oluşturduğuna dair fikir veriyor. Ekip uygulamayı geliştirirken IBM’in Watson yapay zeka yazılımından faydalandı. Hedeflenilen pazar, çocuklarına internetin nasıl bilgi topladığını öğretmek isteyen aileler. Ekip, uygulamanın amacının ailelerin çocuklarını gözetlemesi olmadığını söylüyor. Uygulama dahilinde toplanan veriler herhangi bir yere gönderilmiyor. Kullanıcının kendi bilgisayarında muhafaza ediliyor ve istendiğinde silinebiliyor.

Dudak okuyan yapay zeka geliştirildi

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Oxford Üniversitesi‘nden bir grup bilimci, insanlardan daha iyi dudak okuyan bir yapay zeka geliştirdi.[/inlinetweet] Geliştirilen sistem için Google’ın DeepMind adlı yapay zeka ekibinden destek alınırken, BBC‘nin haberleriyle saatlerce eğitim yapıldı. ‘Watch, Attend and Spell‘ (İzle, Dikkat Et ve Hecele) adı verilen sistem, sessiz bir konuşma izlediğinde yüzde 50 oranında kelimeleri doğru seçiyor. Bu oran kulağa çok iyi gelmese de profesyonellerin oranının yüzde 12 olduğunu belirtmekte fayda var. Yapay zekanın potansiyeli aşikar, bu teknoloji için geliştirildiğinde de kişilerin gürültülü ortamlarda akıllı telefonlarına talimat verebilmesinden eski sessiz filmlerin dublajlarına kadar değerlendirilebilir. Kısaca, konuşmaların tanımlanması için her türlü iyi bir gelişme olduğu söylenebilir.

Bob Ross’a saykodelik bir bakış

Yapay zekayı, sensörlerinden gelen verileri algılamak yerine, her görüntü ve sesi pek çok farklı şeye benzetmeye çalışacak şekilde ayarlarsak ne olur? İnsan makine ilişkileri üzerine uzmanlaşmış bir sanatçı olan Alexander Reben, üzerinde oynamalar yaptığı yapay zeka yazılımı ile bu soruya yanıt arıyor. Ünlü ressam Bob Ross’un videolarını, ‘LSD kullanmış’ bir yapay zeka programına izleten Reben, hazırladığı videoyla herkese garip ve ürkütücü bir deneyim yaşatıyor.

Geçtiğimiz yıl, Benjamin adlı yapay zeka, ‘Sunspring‘ adında garip ve eğlenceli bir bilim kurgu senaryosu yazmıştı. Şimdi Benjamin, ‘It’s No Game’ (Bu Bir Oyun Değil) adlı yeni bir kısa filmle karşımızda. Önceki film gibi bu da insan ve makine yeteneklerinin şaşırtıcı bir şekilde etkili birleşimini gözler önüne seriyor. Baş rolünde David Hasselhoff‘un oynadığı filmi aşağıdan izleyebilirsiniz. Filmin bazı replikleri algoritma tarafından Kara Şimşek ve Sahil Güvenlik gibi klasik dizilerden alındı.

Güzel bir yemek yeyip “Keşke tarifi bende de olsa” dediğiniz oldu mu? Artık böyle durumlarda tek yapmanız gereken yemeğin fotoğrafını çekip yapay zekaya danışmak. [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]MIT Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı tarafından geliştirilen bir algoritma, yemek fotoğrafına bakarak size o yemeğin tarifini veriyor.[/inlinetweet]

Araştırmacılar algoritmayı hazırlamak için çeşitli web sitelerinden bir milyonun üzerinde farklı tarifi bir araya getirdi. Bu tarif ansiklopedisi, görsel algılama yazılımı ile birleştirilerek fotoğrafta hangi yemeğin bulunduğu belirleniyor ve bu yemeğin tarifi kullanıcıya sunuluyor.

Aile için şiddete karşı yapay zeka

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Eylül ayında bir ‘akıllı cihaz’ ABD’nin New Mexico eyaletinde yapılan bir saldırıyı yetkililere bildirdi.[/inlinetweet] Söz konusu olay Albuquerque’nin 24 kilometre doğusunda gerçekleşti: Eduardo Barros kızı ve kız arkadaşıyla beraber evde otururken sebebi bilinmeyen bir tartışma çıktı. Bernalillo Şerif Departmanı Sözcüsü Felicia Romero’ya göre tartışma kısa süre içinde fiziksel kavgaya dönüştü. Açıklamaya göre Barros kız arkadaşına silah çekip öldürmekle tehdit etti ve “Şerifleri mi çağırdın?” diye sordu. Evin yakınlarındaki bir akıllı hoparlör ise sesi tanıyıp acil durum numarası 911’i aradı. Yetkililer olay mahalline gelip Barros’un kızını ve kız arkadaşını uzaklaştırdı. Barros’un kız arkadaşı yaralı olduğu için hastaneye kaldırıldı.

Olay mahalline gelen kriz yönetim ekibi ve özel güvenlik timi (SWAT) Barros’u gözaltına aldı. Bu olayın ardından akıllı cihazın hayat kurtaran bir rolü olduğu belirtildi.

ABD’de yayımlanan rapora göre, Ocak ayında 7 bin adet olduğu belirtilen Alexa‘nın becerileri ilk kez Eylül ayında 15 bini geçti.

Microsoft yapay zekayı görme engellilerin hizmetine sundu

Microsoft, bilgisayar görüşü kullanarak görme engellilere çevredeki kişileri ve objeleri tanımlayan akıllı telefon uygulaması Seeing AI‘ı Eylül ayında kullanıma sundu. Uygulamayı indiren kullanıcılar telefonlarının kamerasını bir kişiye doğrulttuğunda uygulama o kişinin kim olduğunu ve nasıl hissettiğini kullanıcıya bildiriyor. Aynı şekilde bir ürün de tanımlanabiliyor. Tüm bunlar, telefon üzerinde çalışan bir yapay zeka ile mümkün oluyor.

Londra’daki Microsoft etkinliğine konuşan Seeing AI Teknoloji Müdürü Saqib Shaikh uygulamanın özellikle tabelaları ve menüleri okumakta kullanılabileceğini belirtti. Shaikh Uygulamanın sadece optik karakter algılama hizmeti sunmadığını, ayrıca kullanıcıya kamerayı nereye doğrultması gerektiği konusunda talimatlar vererek hedefi kadraja almayı sağladığını ifade etti.

Geleceğin direksiyon simidi

Jaguar Land Rover, 7 Eylül’de Londra Sanat Üniversitesi’ndeki Teknoloji Festivali’nde, yeni ve akıllı direksiyon simidini tanıttı. Bu direksiyon simidi, sizinle birlikte eve geliyor ve güvenilir bir yol arkadaşınız oluyor. Sayer adlı direksiyon simidi, bugüne dek üretilen sesli yapay zeka desteği bulunan ilk direksiyon simidi ve yüzlerce görevi gerçekleştirebiliyor.

Örneğin, yarın sabah 8’de evinizden 2 saat uzaklıktaki bir noktada bir toplantıya katılmanız gerekiyorsa, oturma odanızdan hiç çıkmadan Sayer’a durumu anlatıyorsunuz. Sayer sizin kaçta uyandığınızı, aracın saat kaçta evin önünde olması gerektiğini hatta yapacağınız yolculuğun hangi bölümlerinde aracı sizin kullanmak isteyebileceğinizi belirliyor.

Etkileyici tasarımıyla dikkat çeken Sayer, adını 1951-1970 arasında Jaguar’a hizmet vermiş ünlü tasarımcı Malcolm Sayer‘dan alıyor.

Microsoft’un ses tanıma sistemi insanlardan daha başarılı

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Microsoft, Ağustos ayında yaptığı bir açıklamada, sohbet konuşmalarını anlama sisteminin hata oranının yüzde 5,1’e kadar düştüğünü açıkladı.[/inlinetweet] Bu rakam, geçtiğimiz yıl Microsoft Yapay Zeka ve Araştırma ekibinin eriştiği yüzde 5,9 hata oranından daha iyi ve Microsoft’un sistemini profesyonel sesten yazıya aktarım uzmanları kadar başarılı bir hale getiriyor. Üstelik bu işi yapan insanlar, aynı konuşmayı birden fazla dinleme imkanına sahip oluyor.

Her iki çalışmada da Switchboard kütüphanesinden alınan 2 bin 400 adet telefon konuşması kaydı kullanıldı. Bu konuşmalar, araştırmacılar tarafından 1990’lardan bu yana ses tanıma yazılımlarını test etmek için kullanılıyor.

Ortalama olarak hata oranı geçtiğimiz yılın sonuçlarına oranla yüzde 12 azaldı. Bu başarıya ulaşmak için Microsoft’un konuşma tanıma sisteminin yapay sinir ağı tabanlı akustik ve dil modelleri geliştirildi. Ayrıca ses algılayıcının konuşmanın tamamını dikkate alarak, konuşmanın bağlamını da göz önünde bulundurması sağlandı. Böylece yazılım, tıpkı insanların yaptığı gibi, konuşmanın gidişatını göz önünde bulundurarak, bir sonraki kelimenin ne olacağı hakkında tahmin yürütebilir hale geldi.

Google ile yürüme öğreniyorum

Google’ın yapay zeka kolu DeepMind Temmuz ayında ‘Zengin Ortamlarda Hareket Kabiliyetinin Ortaya Çıkışı’ adı verilen bir makale yayımladı. Araştırma, pekiştirmeli öğrenmenin (reinforcement learning) bir bilgisayara tanıdık olmayan ve karmaşık ortamlarda hareket etmeyi nasıl öğrettiğini inceliyor. Bu temel araştırma sonucunda, gelecekte evinize alacağınız robotlar, daha önce hiç görmedikleri bu ortamda nasıl hareket edeceklerini kolayca tespit edebilecekler. İnanmıyorsanız aşağıdaki videodan DeepMind’ın biriminin hareketlerini inceleyebilirsiniz:

Videodaki çubuk şeklinde figürün yaptığı her şey deneme yanılma yöntemi ile kendi başına öğrenildi. Zıplamak, eğilmek vs. gibi tüm hareketlere yapay zeka kendisi karar verdi. Araştırmacıların yaptığı tek şey yapay zekaya A noktasından B noktasına gitmesini söylemek ve çevresinde ne olduğunu görebilmesini sağlayacak sanal algılayıcılar vermekti.

Facebook Skype ile insanlığı öğreniyor

Facebook’un yapay zeka laboratuvarındaki araştırmacılar yapay zeka algoritması tarafından kontrol edilen bir robot üretti. Algoritma yüzlerce Skype konuşmasından örnekler alınarak geliştirildi. Böylece robot, insanların duygularını nasıl ifade ettiğini taklit edebilecek. Yapılan denemelerde robot tıpkı bir insan gibi başarı gösterdi. Öğrenimi en üst noktaya taşımak adına, algoritma her bir Skype konuşmasına göre insan yüzünü 68 kilit bölgeye ayırdı. İnsanlar karşılarındaki kişiyi dinlediğini göstermek için doğal olarak başlarını sallar, göz kırpar veya çeşitli ağız hareketleri yapar. En sonunda sistem de bunu yapmayı öğrendi.

İskeletinizden tanıyan yapay zeka

Güvenlik girişimi Cherry Labs’in geliştirdiği Cherry Home adlı sistem, sadece odada olup biteni izlemekle kalmıyor aynı zamanda odadaki insanları tanıyor, ne yaptıklarını size söylüyor ve bir şeyler yanlış giderse sizi bilgilendiriyor. Kamera kol ve bacaklarınızın uzunluğunu, giydiğiniz kıyafetleri, sesinizi, ten ve saç renginizi hatta yürüme şeklinizi bile öğrenecek. Cherry Home, sensörler yardımıyla odadaki pozisyonunu değiştiriyor ve odada uygulama üzerinden takip edebileceğiniz bir şema oluşturuyor. Kameranın takip ettiği bilgiler sayesinde Cherry Home, odada kimin olduğunu, kişinin odadaki konumunu ve ne yaptığını biliyor.

Google, artık fotoğraflarda hayvanları da ayırt edebiliyor

Google artık yüz tanıma teknolojisini kullanarak hayvanları da tanıyabiliyor. Bu özellik hem kediler hem de köpekler için kullanılabiliyor. Google sözcülerinden birinin açıklamasına göre bu özellik sadece köpek cinslerini birbirinden ayırmıyor, dört ayaklı dostlarımızın her birini bireysel olarak ayırt edebiliyor. Google Fotoğraflar, kişilerin fotoğraflarını analiz etmek için yapay zeka kullanıyor. Örneğin ‘Plaj’ kelimesini aratınca tatilde çektiğiniz fotoğrafları görmeniz mümkün. Hayvan fotoğrafları için getirilen yeni özellik de aynı şekilde işleyecek. Bu yeni teknoloji, yüz tanıma teknolojisinin ne kadar geliştiğinin güzel bir örneğini oluşturuyor.

Çin’de yapay zekayla çalışan insansız karakol açıldı

Karakolun genel olarak araç sürücüleri ve trafiğe çıkan araçlarla ilgilenecek şekilde tasarlandığı belirtiliyor. Yani bu merkez, bir polis istasyonundan ziyade Motorlu Taşıtlar Dairesi gibi bir görev üstleniyor.

Alibaba yapay zekalı moda asistanı geliştirdi

Alibaba’nın FashionAI olarak adlandırılan moda asistanları, Yalnızlar Günü‘nde Çin’deki 13 alışveriş merkezine yerleştirildi. Bu 13 alışveriş merkezindeki kıyafetlere dijital ekran tarafından okunabilen çipler yerleştirildi. Müşteri, içinde dijital ekran bulunan bir kabine girdiğinde sistem hemen kıyafeti tanıyarak o parçayla uyabilecek kıyafetler önermeye başlıyor. Böylece, FashionAI müşterinin hem çevrimiçi hem de geleneksel yöntemlerle alışveriş yaparken daha fazla seçeneğe göz atmasına imkan sağlıyor. Müşteri seçim yapmak istediğinde ise ekranın üzerindeki butona dokunuyor ve bir görevli çağırıp kıyafetin uygun bedenini isteyebiliyor. Yapay zekalı moda asistanının ileride sadece tek bir gün değil her gün kullanılması planlanıyor.

Facebook’un pazarlık botları kendi dilini geliştirdi

Facebook’un Haziran ayında yayımladığı bir raporda, chat botlarının birbiriyle yaptığı konuşmayı anlatan bir cümle, dilin geleceği ile ilgili çok önemli bilgiler sunuyor. Raporda, Facebook Yapay Zeka Araştırma Laboratuvarı araştırmacıları, diyalog birimlerinin makine öğrenimi kullanarak pazarlık etmeyi öğrendiğini belirtiyor. Görünüşe göre botlar pazarlık konusunda oldukça iyi. Ancak bir noktadan itibaren araştırmacılar modellerinden birine müdahale etmek zorunda kaldı çünkü botlar arası sohbet insan dilinden uzaklaşmaya başlamıştı. Araştırmacılar konuşmanın insanlar tarafından da anlaşılabilmesini sağlamak için modeli yeniden düzenlemek zorunda kaldı.

Bu kadar göz önünde olan bir konu olduğu için haliyle yapay zekanın düzenlenmesi konusunda da birçok gelişme yaşanıyor. Ekim ayında, IBM, Microsoft, Google, Amazon, Facebook ve Apple gibi şirketleri temsil eden Washington DC merkezli Information Technology Industry Council (ITI), hızla gelişen yapay zeka sistemleri için etik prensipleri yayımladı. Bu ilkelerden bazıları şu şekilde;

Yapay zeka sistemleri için yayımlanan ilkelerden bazıları;

  • Yapay zeka sistemlerinin dikkatli şekilde tasarlandığına ve uygulandığına emin olmak.
  • Yapay zeka sistemlerinin oluşturabileceği potansiyel zararı önlemek adına, verilerin ve testlerin dikkatli şekilde kullanılmasını teşvik etmek.
  • Otomatik olarak karar alan yapay zeka sistemlerinde, ön yargının, eşitsizliğin ve diğer potansiyel zararların engellenmesini sağlamak.

Endüstri liderleri silahlı yapay zekaya karşı ayaklandı

Bundan iki yıl önce, Future of Life Institute (Yaşamın Geleceği Enstitüsü), Uluslararası Yapay Zeka Konferansı’nda (IJCAI) Birleşmiş Milletler’e yönelik yayımladığı bir açık mektupta, yapay zekanın silahlandırılmasının yasaklanmasını talep etmişti. Birleşmiş Milletler’in harekete geçmekte geç kalması ve bazı ülkelerin bu sistemleri geliştirmeye başlaması üzerine Ağustos ayında ikinci bir açık mektup yayımlandı. Toplam 116 yapay zeka ve robotik şirketinin yöneticileri tarafından imzalanan mektup, BM’yi bir an önce harekete geçmeye davet etti.

Mektupta şu ifadelere yer verildi: “Ölümcül otonom silahlar, savaş alanında üçüncü bir devrimin yaşanmasına sebep olabilir. Bu silahlar geliştirildiğinde, daha önce mümkün olmayan ölçeklerde ve insanlar tarafından algılaması mümkün olmayan hızda silahlı çatışmalar gerçekleştirilebilecek. Bu silahlar baskıcı yönetimlerin ve teröristlerin masum insanlar üzerinde kullanacağı türden, dehşet verici silahlar olacaktır. Ayrıca bu silahlar hacklenerek, istenmeyen alanlarda kullanılabilir. Harekete geçmek için fazla vaktimiz yok. Bu ‘Pandora’nın kutusu’ açılırsa kapatmak çok zor olacaktır.

Mektubun amacı, yapay zekalı silahları tıpkı kimyasal ve biyolojik silahlar gibi yasaklamak ve geliştirilmesinin önüne geçmek.

Yapay zekanın etkilerinin çok büyük olacağını düşünen bir bilirkişi heyeti, yüz yıllık bir araştırma yapmak üzere bir araya geldi. The One Hundred Year Study on Artificial Intelligence adlı araştırma, Microsoft Research Yönetim Müdürü Eric Horvitz‘in fikriydi.

Bilirkişi heyeti her beş yılda bir toplanarak yapay zekanın o dönemdeki durumunu ve geleceğe yönelik potansiyellerini değerlendirecek. Yapay zeka, hukuk, siyaset bilim, siyaset ve ekonomi konularında uzman kişiler tarafından düzenlenen ilk toplantı, geçtiğimiz sonbaharda gerçekleşti ve toplantı sonucunda yapay zekanın Amerika’daki ortalama bir şehre nasıl etki edeceği konusunda bir rapor sunuldu. İşte yapay zekanın önümüzdeki 15 yıl içinde şehirlerde dönüştürmesi beklenen alanlar;

  • Ulaşım: Otonom araçlar 2020’ye kadar büyük ölçüde yollardaki yerini alacak. Üstelik otonom araçlar sadece otomobilleri kapsamıyor. Gelecekte sürücüsüz teslimat kamyonları, otonom teslimat drone’ları ve kişisel robotlar da sıradan hale gelecek.
  • Ev ve hizmet robotları: Önümüzdeki 15 yıl içinde teslimat yapan veya ofisleri temizleyen robotlar çok daha yaygın olacak. Bulut bağlantılı robotlar öğrenmeyi hızlandırmak için veri paylaşabilir hale gelecek.
  • Sağlık hizmetleri: Yapay zeka hasta kayıtlarını ve literatürü tarayarak teşhis aşamasındaki işlerin bir kısmını otomatik hale getirebilir. Bu tür bir dijital asistan, doktorların hasta bakımıyla daha fazla ilgilenmesine yardımcı olabilir.
  • Eğitim: Sınıf ve bireysel öğrenim arasındaki çizgi 2030 yılında iyice bulanıklaşacak. Kitlesel açık çevrimiçi dersler (MOOC) akıllı öğretmenler ile gerçekleştirilecek ve yapay zeka teknolojilerinin kişiselleştirilmiş eğitim vermesini sağlayacak. Bilgisayar temelli öğrenim sınıfların yerine geçmeyecek fakat çevrimiçi araçlar öğrencilerin kendi temposuyla öğrenmesine imkan verecek.
  • Kamu düzeni ve güvenlik: 2030 yılına geldiğimizde, şehirlerde işlenen suçları tespit ve tahmin etmek için yapay zeka teknolojilerinin yoğun şekilde kullanılması bekleniyor. Kapalı devre kamera sistemlerinin otomatik takibi ve drone görüntüleri kural dışı hareketlerin hızlı şekilde tespit edilmesini mümkün kılacak. Bu da, sadece hukuki yaptırımların hemen uygulanmasına değil suçun nerede ve ne zaman işlenebileceğinin tahmin edilmesine yarayacak.
  • İstihdam ve iş ortamı: Yapay zekanın etkilerinin en çok iş ortamında hissedileceği düşünülüyor. Yapay zeka 2030 yılında avukatların, mali danışmanların ve radyologların yerini alabilir. Fakat yakın zamanda, mesleklerin değil de görevlerin yerini alması daha muhtemel görünüyor.
  • Eğlence: 2030 yılında eğlence sektörü interaktif, kişisel ve bugünküyle karşılaştırılamayacak kadar ilgi çekici olacak. Sensör ve donanımlardaki yenilikler sayesinde yapay zeka ve haptik teknoloji evlerimize girecek. Kullanıcılar eğlence sistemleriyle konuşarak etkileşim kurabilecek. Eğlence sistemleri de bulundukları ortama uyum sağlama yeteneğine sahip olacak.

“Yapay zeka bu ülkede kaç dakika haber oldu?” diye düşünenler için ise, Dünya Halleri olarak bu yıl 50’den fazla haber içeriğini yapay zekaya ayırdığımızı belirtmek isteriz.

  1. 2017 yılında yapay zeka alanında birçok gelişme yaşandı. Bizler de Dünya Halleri ekibi olarak yılın dikkat çeken yapay zeka haberlerini okuyucularımız için derlemek istedik. Haberimizde, günümüz dünyasının kilit isimlerinin yapay zeka hakkındaki yorumlarını, sağlık, yazılım ve sosyal konular gibi çeşitli alanlarda yaşanan yapay zeka gelişmelerini ve yapay zekaya uygulanması planlanan muhtemel düzenlemeleri bulabilirsiniz.
Etiketler:

15 Yorum

  • Emeklerinize, ellerinize sağlık. Neredeyse tüm gelişmelere değinilmiş. Güzel bir derleme olmuş. Fakat en önemli kısım ülkemizdeki bu alandaki gelişmeler eksik kalmış.
    Peki Türkiye’de yapay zeka alanında neler yapılıyor:

    Ülkemizde yapay zeka ve derin öğrenme alanında farkındalık yaratmak ve bu alanda çalışan, ilgilenen kişileri bir araya getirerek tecrübe, bilgi, birikim paylaşımının sağlanması ve bir arada çalışmalar yapılması amacıyla Deep Learning Türkiye Topluluğu(http://deeplearningturkiye.com/) oluşturuldu.

    Bu alandaki Türkçe kaynak eksikliğinin farkında olarak,
    Türkçe derin öğrenme ve makine öğrenmesi çalışmalarının tek bir çatı altında derliyoruz
    https://github.com/deeplearningturkiye/turkce-yapay-zeka-kaynaklari

    Yeni çalışmaya başlayacakların işleirni kolaylaştıracak Türkçe açıklamalı pratik derin öğrenme uygulamaları paylaşıyoruz
    https://github.com/deeplearningturkiye/pratik-derin-ogrenme

    Prof.Dr.Ethem Alpaydın hocamızın Yapay Öğrenme kitabındaki sözlüğü temel alarak Türkçe Yapay Zeka Terimler Sözlüğü projesi oluşturarak, katkı veriyoruz ve güncel kalmasını sağlıyoruz.
    https://deeplearningturkiye.gitbooks.io/turkce-yapay-zeka-terimleri/

    Topluluğumuzun faliyetleri hakkında detaylı bilgiyi aşağıdaki blog yazımızdan okuyabilirsiniz.
    https://medium.com/deep-learning-turkiye/deep-learning-t%C3%BCrkiye-toplulu%C4%9Fu-600982f597d9

    Türkiye’deki diğer yapay zeka organizasyonları aşağıdaki gibidir
    – Türkiye Yapay Zekâ Inisiyatifi (https://turkiye.ai/)

    – Türkiye Derin Öğrenme Grubu (https://www.linkedin.com/groups/8334641)

    – Veri Bilimi İstanbul (https://www.facebook.com/groups/veribilimiistanbul/)

    – Data İstanbul (https://www.meetup.com/dataistanbul/)

    – Yapayzeka.ai (https://yapayzeka.ai/)

  • Çok güzel derleme olmuş elinize sağlık fakat en önemlisi Türkiye’deki bu alandaki çalışmalar eksik kalmış.
    Bununla ilgili detaylı bilgilendirme yorumum da sanırım onaylanmadı.

  • Elinize sağlık, çok güzel bir yazı çıkarmışsınız ortaya.

    Ayrıca Yavuz Kömeçoğlu Bey’e de paylaştığı kaynaklar için teşekkürler.

  • bu harika derleme yavuz beyin de katkısıyla mükemmele ulaşmış. Alkışladım açıkçası.

  • Türkiye’de yapay zeka ve bunun özel alanı derin öğrenme konusunda ciddi çalışmalar son bir kaç yıldır yürütülmekte. Yapılanları izleyip öğrenmek güzel son derece kapsamlı güzel bir yazı hazırlanmış ancak Yavuz Kömeçoğlu’nun değindiği gibi ülkemizde ne noktadayız neler yapılabilir bunlar da konuşulmalı. Alınan başarılar takdir edilmeli ve geliştirilmesi için önayak olunmalı. Şu sıralar yukarıda ismi geçen topluluklarla canla başla daha bu alanda daha iyi işler yapılabilmesi için çalışıyoruz. Paylaşımınız için teşekkürler.

  • Sayenizde aynı sayfada pek çok bilgiye sahip olduk. Zevkle okudum, teşekkürler emeğiniz için.

  • Neyi amaçlıyorsunuz ki yapay zeka yaparak. Teknolojide gelişmek güzel evet ama bu insanlığın sonunu getirebilir yüzyıllardır canla başla yaşam için verilen savaş insanların kendi eliyle ürettiği robotlar yüzünden son bulabilir

    • Saygıdeğer gamze hanım, bu söylediğiniz gerçek payı yüksek bir paradox, ve lakin evrensel düalizmdir. Her sistem karşıtı ile yaşayabilir. İnsan uygarlığı insanın genetik devamını sağlamakla yükümlüdür. O yüzdendir ki, insan soyu dünyanın geçmiş ve gelecek istikbalinin bilinçli sahibidir. Bu işi garantilemezse dünyanın geleceği kelin başı körün taşı olup Saldım bayıra mevlam kayıra olacaktır. Sanırım anlatabilmişimdir. Saygılarımı sunuyorum. 16.10.2018

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği