Haftanın Özeti: 169

14 - 21 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Bilim, Yazılım, Donanım

Bill Gates Dijital Sinir Sistemiyle Düşünce Hızında Ç@lışmak şeklinde Türkçeye çevrilen Business @ the Speed of Thought adlı kitabını 1999’da yayımladı. Gates bu kitapta o zamanlar kulağa ölçüsüz gelebilecek 15 cesur öngörü paylaştı. “İleride kişisel yardımcılar geliştirilecek. İster evde ister işte olun, bu kişisel asistanlar bütün cihazlarınızla bağlantı kurup senkronize olarak bilgi aktarımı yapacak. Cihazlar e-postalarınızı veya bildirimlerinizi kontrol edebilecek veya öğrenmek istediğiniz bilgileri size sunacak.” Evet, tanıdık gelmiştir. İşte Gates’in 15 öngörüsü ve günümüze yansımaları.

Yine Bill Gates. Dünyayı şekillendiren teknolojiler tasarlayan Gates’in, kendi çocuklarına koyduğu kurallar bir hayli katı. 15, 18 ve 21 yaşlarındaki üç çocuğunun da 14 yaşına kadar cep telefonu kullanmalarına izin yoktu. Ayrıca yemek masasında cep telefonu kullanmak her zaman yasak. Onun akıllı telefon kullanımı düzenlemesinde izlediği politikayı benimseyen birkaç önemli isim daha var. Örneğin iPad’i hayatımıza sokan Steve Jobs çocuklarının cihazı evde kullanmalarına izin vermiyordu. Çocuk ve teknoloji ikilisiyle ilgili endişeli sesler yükselmeye devam ediyor.

Apple CEO’su Tim Cook, telefonların aniden kapanmasını önlemek için eski iPhone’lara getirilen yavaşlatma ‘özelliğini’ devre dışı bırakma seçeneği sunacaklarını açıkladı. Apple, 2016’da iOS 10.2.1 güncellemesini çıkarmadan önce eski iPhone’larda pil belirli bir seviyeye kadar azaldıktan sonra cihazın aniden kapanması sorunu başlamıştı. Bu durum şarjı azalan, eskiyen veya soğuğa maruz kalan pillerde çok daha sık şekilde görülüyordu. Güncellemeyle birlikte şirket, şarjı azalan iPhone 6, 6S ve SE modellerini yavaşlatmaya başlamış fakat kullanıcılarını bundan haberdar etmemişti.

Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) katlanabilen OLED televizyonlardan masa tenisi oynayabilen robotlara kadar şaşkınlık uyandıran birçok teknolojiye ev sahipliği yaptı. Onca havalı ürünün arasında, evcil hayvan sahiplerini ilgilendirecek şeyler de vardı tabii ki. Isı kontrollü yatak, köpeğinizle oyun oynayabilen top, beslenme alışkanlıklarını düzenleyen mama kabı gibi ürünlerin hayatı kolaylaştıracağı kesin. En önemli soru, evdeki arkadaş bunlara nasıl davranır?

Eski New Jersey Valisi Chris Christie, geçtiğimiz Pazartesi günü ofisinde geçirdiği son günde alkol ve uyuşturucu madde etkisi altındayken drone kullanmayı yasaklayan bir yasa imzaladı. Alkollü drone kullanmaya hapis ve para cezası öngören yasa ülkenin diğer eyaletlerine de yayılacak gibi görünüyor.

Öte yandan, Avustralya’da boğulmakta olan iki yüzücü drone yardımıyla kurtarıldı. Perşembe günü sabah saatlerinde gerçekleşen olayda, yüzücülere doğru yönlendirilen drone’dan atılan ve suya indiğinde şişen sarı renkli kurtarma botu görüntülere yansıdı. Kurtarma operasyonunda kullanılan drone, bu yıl Avustralya sahillerinde uygulanması planlanan köpek balığı tespit programının bir parçasını oluşturuyor.

Japonya’daki Nagoya Üniversitesi‘nden Profesör Katashi Nagao, Microsoft tarafından düzenlenen bir konferansta, deprem veya sel gibi felaket senaryolarında insanların nasıl davranmaları gerektiğine yardımcı olmak için bütün bir binayı sanal gerçeklik küresinde yeniden inşa ettikleri projeyi tanıttı. Felaket simülasyonlarında hem bina hem de bina içindeki nesneler hareket ettirilebiliyor. Böylece sanal gerçeklik gözlüğünü takan kişi tehlikeli durumları güvenli şekilde tecrübe etme fırsatı buluyor.

Acil servisi aramakla ambulansın gelmesini beklemek arasında geçen süre kalp krizi kurbanlarının hayatını kurtarmak açısından büyük önem taşıyor. Fakat acil servisi arayan her hasta kalp krizi geçiriyor olduğunu anlayamayabilir. Bu soruna bir çözüm getirmek amacıyla, kalp krizine dair sözsüz ipuçlarını telefon görüşmesiyle tespit edebilen bir yapay zeka üzerinde çalışılıyor.

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ölümcül olabilecek hastalıkları saatler öncesinden tahmin etmek için hastanın hayati organlarını takip eden bir algoritmanın kullanımı için izin verdi. WAVE Clinical Platform adı verilen algoritma tıbbi teknoloji şirketi ExcelMedical tarafından geliştirildi. Algoritma, hastaların hayati organlarındaki hafif değişiklikleri bile fark edip ölümcül olabilecek bir olay gerçekleşmeden altı saat öncesine kadar uyarı verebiliyor.

Günümüzde yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenme kavramlarıyla ilgili bir kafa karışıklığı mevcut. Derin öğrenme, makine öğreniminin bir alt kümesini oluşturuyor ve her ikisi de yapay zekanın alt kümeleri olarak karşımıza çıkıyor. Makine öğrenimi ve derin öğrenmenin günümüzde pek çok farklı kullanım alanı olduğunu biliyoruz. Örneğin, makine öğreniminin otomotiv sektöründeki yansımasını sensör verilerine dayanan sürücüsüz araçlar olarak görüyoruz. Bu alandaki derin öğrenme çalışmaları ise bir yangın musluğu ile insan arasındaki farkı anında anlayabilen görsel şekil tanıma özelliğine sahip sürücüsüz araçlara odaklanıyor. Popüler kullanım alanlarından örnekler veren bu derleme kafa karışıklığını giderebilir. Prof. Dr. Necmi Gürsakal imzalı Makine Öğrenmesi ve Derin Öğrenme adlı kitabın varlığını da hatırlatalım.

Google, yapay zekasına doodle yapmayı öğretmiş olabilir ama daha karmaşık şeyler çizmek bir bilgisayar için son derece zor. Bilgisayardan ‘kısa gagalı, siyah kanatlı sarı bir kuş’ çizmesini istediğinizi düşünün. Kulağa biraz çetrefilli geliyor. Microsoft’ta çalışan araştırmacılar bunu başarmak için yapay zeka temelli bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Ekip tarafından paylaşılan en son rapora göre yapay zeka, metin açıklamalarını şaşırtıcı ölçüde bir doğruluk payıyla dikkate alarak resim çiziyor.

Alibaba ve Microsoft tarafından geliştirilen yapay zeka programları, Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan okuduğunu anlama testinde insanları yendi. Test çok sayıda Wikipedia makalesinden sorular ortaya koydu. Örneğin, bir insan veya yapay zeka programı, Doctor Who ile ilgili bir paragraf okuyarak “Doctor Who’nun uzay aracının adı nedir?” gibi sorulara cevap verdi. Test, üniversitenin yapay zeka uzmanları tarafından bilgisayarların giderek iyileşen okuma becerilerini ölçmek amacıyla tasarlandı. Alibaba yetkilisi, yaşanan gelişmenin işini makinelere kaptıran insan sayısında önemli ölçüde artışa sebep olacağını öne sürdü.

Hassas mikrometre ile yüksek hızı bir araya getiren Harvard Üniversitesi araştırmacıları, türünün en küçük, en hızlı ve en titizlikle üretilen örneğini oluşturan milliDelta adlı robotu geliştirdi. Delta robotun bir türü olan bu küçük robot o kadar hızlı hareket edebiliyor ki, bakarken bulanık bir görüntü oluşturuyor. 1980’li yıllarda tasarlanan delta robotlar, üçü de ayrı şekilde kontrol edilebilen üç hafif koldan oluşuyor. Bu tür robotlar, çikolataları kutulara yerleştirmek gibi ‘al-bırak’ işlerinde sıklıkla kullanılıyor.

Yapay zeka kullanan bilimciler, hayvanların yüz ifadeleri ve seslerini insanların anlayabileceği bir şeye dönüştürmeyi keşfetti. Hayvan davranışı uzmanı Con Slobodchikoff, hayvanların ve sahiplerinin etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayabilecek çalışmalar yürüten araştırmacılardan biri. Slobodchikoff, çayır köpeğinin çıkardığı sesleri İngilizceye çevirecek bir algoritma geliştirdi. Daha sonra ise bu çalışmayı köpek havlamaları ve davranışlarına yoğunlaştırdı. Araştırma henüz ilk aşamalarda olsa da on yıl içinde insan ve hayvan iletişiminin daha etkili hale gelmesine öncülük edebilir.

Detroit Otomobil Fuarı‘nda ‘elektrik’ gündemin ilk sırasında yer aldı. Pek çok marka ‘tamamen elektrikli’ planlarını duyurdu. Üreticilerin elektrikli otomobil üretmek için ABD’de 19, dünyada toplam 90 milyar Dolar’lık bir taahhütte bulunduğu tahmin ediliyor. Tesla etkisi?

Petrol devi Shell, 2009’da askıya aldığı yenilenebilir enerji yatırımlarını 2013 yılında yeniden başlatmıştı. Elektrik sektöründeki rolünü büyütmek isteyen şirket, ABD genelinde yaklaşık 100 adet güneş enerjisi tesisi işleten Nashville merkezli Silicon Ranch Corp.‘tan yüzde 44 oranında hisse satın alacak. Shell 2013’te paylaştığı raporda, 2070’te dünyanın temel enerji kaynağını fotovotaik panellerin oluşturacağını, 2030’a kadar güneş enerjisi ve doğal gazın ana enerji kaynakları arasında yer almaya devam edeceğini belirtmişti. Öte yandan rakipleri de boş durmuyor.

Çernobil faciasının sıfır noktasında bir grup işçi, ülkenin terk edilmiş bölgesini yeniden canlandırmak için güneş panelleri dikmekle meşgul. 1 megawatt kapasiteye sahip güneş panelleri, tarihin en büyük nükleer felaketinin kalıntılarının gömüldüğü demir kubbeye sadece yüz metre mesafede konuşlandırılacak. Ukrayna’nın çok uzağında, Avustralya’da ise çatı üstü elektrik üretiminde büyük atılım yaşanıyor. Öngörüler, 2040 yılında ülkenin elektrik üretiminin yüzde 24’ü çatı üstü güneş enerjisi sistemleriyle karşılanabilecek.

Vücudun herhangi bir yerinde büyüyen bir tümör olup olmadığını ortaya çıkarabilen, uygulama süreci gayet kolay olan bir test üzerinde çalışılıyor. Testin fiyatının 500 Dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. John Hopkins Üniversitesi tarafından geliştirilen bu yeni test, kanserin sekiz yaygın türüne dair izleri arayacak. Sadece kan örneği gerektiren testin zamanla doktorların rutin muayenelerde kullanabileceği kadar ucuzlayacağı düşünülüyor. 

Eğer karın bölgesinden veya kalça kısmından kilo almaya meyilliyseniz, muhtemelen hayatınız boyunca öyle olacaksınız. Çeşitli egzersizler vücutlarımızı farklı biçimde şekillendirmeye yardımcı olsa da hiçbir egzersiz veya diyet vücudunuzun doğal şekilde yağ depoladığı yeri tamamen değiştirmeyecektir. Aslında bunu yapmanın tek bir yolu var, o da hormonlarımızı değiştirmek.

Kaynak: yemek.com

Bir grup araştırmacı, grip virüsünün sanılandan daha kolay bulaşabildiğini ortaya koydu. Yaygın inanışın aksine, grip virüsü sadece nefes verme yoluyla bile başkalarına bulaşabiliyor. Maryland Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırma için grip olan 142 kişiden normal nefes verme, konuşurken nefes verme, öksürme ve hapşırma olmak üzere dört farklı şekilde nefes vermeleri istendi. Normal nefes veren kişilerden alınan örneklerin yüzde 39’unda bulaşıcı virüs olduğu fark edildi.

DNA’nın yeniden oluşturulması için ölünün kalıntıları gerekir ancak deCODE adlı şirket, kütük kayıtlarının sağlam tutulduğu İzlanda’da 200 yıl önce ölen ve ülkenin tarihi kişiliklerinden olan Afrika kökenli Hans Jonatan‘ın soyundan gelen 182 kişinin DNA örnekleriyle bunu başardı. Teorik olarak 1500’den sonra doğan ve torunları belli olan birisinin DNA’sı canlandırılabilir ancak gerekli örnek her ailede bulunmayabilir.

Bilimin popülerleşmesi için yaptığı çalışmalarla tanınan Gökbilimci Carl Sagan, özellikle 1980 yapımı Cosmos belgeseliyle ‘genç dimağlarda’ uzay merakı yeşermesine öncülük etmişti. 13 bölüm süren Cosmos’un tamamını Twitch üzerinden ücretsiz (ve yasal) olarak izlemek mümkün.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, Hubble ve Spitzer uzay teleskoplarıyla sağlanan görüntüleri işleyerek Orion Bulutsusu‘na 3 boyutlu yolculuk yapabileceğimiz bir video hazırladı. Dünyaya 24 bin ışık yılı uzaklıkta kısa bir gezinti:

 

“Görme engelli birinin bilgisayar veya akıllı telefon kullandığını görenler hala şaşırıyor. Oysaki bilişim teknolojileri bizim için olmazsa olmaz.” Bu sözler, Eğitimde Görme Engelliler Derneği Başkanı Emre Taşgın‘a ait. Journo.com.tr‘de yayınlanan röportajda Taşgın, görme engellilerin üretim toplumuna dahil olma mücadelesinde bilişimin şart olduğunu vurguluyor.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

3 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: