Haftanın Özeti: 177

Bilim, Yazılım, Donanım

20. yüzyılın bilim dünyasına en büyük armağanlarından biri olan, Fizikçi, Uzay Bilimci ve Yazar Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti. 21 yaşında ALS teşhisi konarak yaklaşık 2 yıl ömür biçilen Hawking’in zamanla sinir sistemi felç olmuş ve hayatına tekerlekli sandalyede devam etmiş; 1985’te de konuşma yetisini kaybetmişti. 1988’de yayımlanan kitabı Zamanın Kısa Tarihi ile dünya çapında üne kavuşan Hawking, gezegenimizin gidişatıyla ilgili olarak pek iyimser değildi. Dünya’nın gelecekte küresel ısınma, asteroit çarpması ya da kaynakların tükenmesi, yapay zekanın yükselişi gibi sebeplerle yaşanamaz hale geleceğini öngörüyor, bu nedenle de diğer gezegenleri kolonileştirmenin artık bilim kurgu olmaktan çıktığını dile getiriyordu. Ölümüyle birlikte Hawking’le ilgili pek çok zengin içerik de paylaşıldı. Fotoğraflarla hayatını özetlendiği derleme, farklı dönemlerinden seçilmiş 15 alıntı ve hayatından kesitlerin yer aldığı bu video gibi.

Hawking’in popüler kültüre etkileri de yadsınamaz. Televizyondan sinemaya, müzikten animasyona pek çok başarılı işe bir şekilde ilham kaynağı oldu; bazılarında da bizzat yer aldı.

Web Foundation‘ın da kurucusu olan Tim Berners-Lee, 1989 yılında kurduğu Web‘in 29’uncu doğum gününde bir mesaj yayımladı. İnternet erişimi olan ve olmayanlar arasındaki uçurumun halihazırdaki eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini düşünen Berners-Lee, dijital uçurumu kapatmamız gerektiğine inanıyor. İnternetin, gücü etrafında toplayan bir avuç platform yerine insanlar için var olması gerektiğini söyleyen Web mucidi bu konuda net: “Büyük şirketleri dizginleyin!” Web’in 25’inci yılında yaptığı TED konuşmasından bir bölüm:

Mobil operatörlerden ve telekom şirketlerinden oluşan GSM Association (GSMA) 2017 Mobil Para Raporu’nu paylaştı. Mobil alanındaki gelişmelere ve trendlere ışık tutan raporda özellikle Güney Asya’nın yükselişi ve yeterli hizmet alamayan bölgeler için tasarlanan yenilikler dikkat çekiyor. Rapora göre mobil para endüstrisi günde yaklaşık 1 milyar Dolar’lık işlem yapıyor ve 690 milyon kullanıcıyla dijital ekonomide önemli bir yer tutuyor.

Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) kredi kartı kullanımını masaya yatırdığı araştırmasına göre ortalama 1,4 kredi kartına sahibiz ve limitin yüzde 42’sini kullanıyoruz. Türkiye’de kredi kartı sahipleri, kartlarını ayda ortalama 7 kez kullanıyor ve yine ortalama 819 TL’lik kredi harcama yapıyor. Bu araştırmada da mobilin yükselişi göze çarpıyor. 2015’te “gelecekte ödemenizi hangi araçla yapmak istersiniz?” sorusuna cep telefonu yanıtını verenlerin oranı yüzde 42 iken, 2017’de bu oran yüzde 67’ye yükselmiş görünüyor. Yine araştırmaya katılanlardan “Ekstremi hiç kontrol etmem” diyenlerin oranı yüzde 4, “mutlaka kontrol ederim” diyenlerin oranı ise yüzde 23. Daha pek çok ilginç sonuç için raporu şurada bulabilirsiniz.

Akıllı telefonların 10 yıldır devam eden yükselişi 2017’de yavaşlamaya başladı. Öte yandan pek tahmin edilmeyen bir gelişmeyle, ‘akılsız telefon’ olarak da bilinen modelleredönüş başladı. Geçen yıl dünya genelindeki akıllı telefon pazarı sadece yüzde 2 büyüme gösterirken ‘sıradan’ cep telefonları yüzde 5’lik bir artışla 450 milyon adet satıldı. Söz konusu değişimde 100 Dolar altında satılan bu telefonların 4G gibi yeni özelliklerle donatılmış olmasının da payı var tabii. Temel özelliklere sahip telefonlar arasında en çok rağbet göreni ise yeniden düzenlenen Nokia 3310. Nokia bu yıl da 8110’un yeni versiyonuyla şansını arayacak.

Raspberry Pi 3 yeni özelliklerle karşımızda. Dünya Pi Günü’nde tanıtılan Raspberry Pi 3 Model B+, Bluetooth 4.2 ve kablosuz bağlantı özelliğiyle öne çıkıyor. Model B+ 35 Dolar fiyat etiketiyle satışa çıktı.

Sonsuza dek bilinçli bir bilgisayar simülasyonu olarak yaşama hayali kuranlara, Nectome adlı girişimin bir teklifi var. Şirketin bilgisayarda imkan dahilinde bir simülasyon oluşturabilmesi için yaşayan bir beyni mumyalaması gerekiyor. Yaşayan müşteri bilgisayara bağlanıp daha sonra Nectome’un özel mumyalama kimyasallarıyla doldurulacak. Tabii bu süreç ölümle sonuçlanacak. Bu işlem için 10 bin Dolar depozito yatırım sıraya giren 25 kişiden biri de Y Combinator’ın 32 yaşındaki başkanı Sam Altman. Girişimin ve yöntemin hala geliştirme aşamasında olduğunu belirtelim.

Sam Altman

Teksas’ta düzenlenen ve teknolojiden müziğe, sinemadan pazarlamaya pek çok endüstrinin kalbinin attığı South by Southwest’in (SXSW) ağır konuklarından biri de Elon Musk’tı. Bir saatten fazla süren oturumda, Mars’ta kurulmasını hayal ettiği koloniye de değinildi elbette. 3. Dünya Savaşı gelmeden harekete geçmemiz gerektiğini düşünen Musk’a göre insan uygarlığını korumanın yolu Mars’ta kolonileşmektengeçiyor.

Çeviri sitelerinde Çince bir metni çevirmeye çalıştığınızda ortaya çıkan sonuç genellikle hayal kırıklığı oluyor. Belki metnin bahsettiği konunun ne olduğunu anlayabilirsiniz ancak diller arasındaki farklılıklar, detayları öğrenmenize engel oluyor.Microsoft, Çince metinleri İngilizceye bir insan çevirmenkadar iyi çevirebilen bir yapay zeka geliştirdiğini açıkladı. Evet, ‘insan çevirmen’ diye belirtmek zorunda kalmak ilginç bir his. Dilerseniz çeviri yazılımını siz de test edebilirsiniz. Çin demişken:

Gelecekte hukukçuların en çok mesai harcayacağı konulardan biri de yapay zeka olacak gibi görünüyor. MIT Tech Review basit bir soru sormuş: “Yapay zeka bir şekilde ölüme sebebiyet verdiğinde kim sorumlu tutulacak?” Farklı senaryolar var. Örneğin sürücüsüz araç hız limitini aşıp kazaya karışırsa, limitin aşılmaması kendisine önceden öğretildiği için yapay zeka sorumlu tutulabilir. Bu kez de onun kendini savunması durumu ortaya çıkacak: Bozuk bir program insan gibi akıl hastalığı geçirdiğini iddia edemez mi? Konuya ilgi duyan ve zamanı olanlar için İstanbul Barosu’nun düzenlediği şu konferans güzel bir başlangıç olabilir.

Arıların uygarlık için önemi malum. ABD merkezli perakende şirketi Walmart bu önemi biraz farklı yorumlayanlardan. Arı nüfusunda yaşanabilecek ani düşüşlere karşı otonom arı geliştirmeye çalışan şirket bunun için patent başvurusunda bulundu. Çok küçük boyutlu drone olarak tanımlanabilecek bu robotun polen taşımacılığı yapması bekleniyor. Robot mevzularına girmek istemeyenler için şöyle bir şey de var:

Bilgisayarları bugünkünden çok daha hızlı ve güçlü hale getirmek için kuantum seviyesindeki mekaniklerin gücünden yararlanmak anlamına gelen ‘kuantum bilişim’ rüyası gerçeğe bir adım daha yaklaştı. Hem Microsoft hem de Google, yakın zamanda bu teknolojinin gelişiminde önemli dönüm noktalarına ulaşmayı beklediklerini açıkladı. İleride karşımıza daha sık çıkacak olan bu kavrama dair 20 temel bilgi derlenmiş ki, el altında tutmakta fayda var.

Hakkında çokça konuştuğumuz ve arada ‘doğrulanmaya muhtaç’ cümlelerin de ağzımızdan çıkıverdiği bir teknoloji blok zinciri. İşte ortamdaki pusu dağıtmak isteyen Binary District Journal 13 maddelik bir liste hazırlamış: “Üzerinde biraz daha düşünülmesi gereken 13 blok zinciri (blockchain) efsanesi.”

MIT araştırmacılarından ve Commonwealth Fusion Systems adlı özel şirket çalışanlarından oluşan ekip, yeni nesil süper iletkenleri kullanarak net enerji üretecek ilk nükleer füzyon reaktörünü 15 yıl içerisinde hayata geçirmeyi planlıyor. Füzyon basitçe hafif elementlerin ağır elementleri oluşturmak üzere reaksiyona girmesi şeklinde özetlenebilir. Proje ekibi şu anda 30 yıl olarak öngörülen çalışır bir santral hedefini, ellerindeki yeni süper iletken malzeme ile üretecekleri çok güçlü mıknatıslarla 15 yıla düşürebileceklerine inanıyor. Tabii ki alanında ilk değil.

Kanser dahil olmak üzere birçok hastalığı tedavi etmek için ‘süper kan’ geliştirmeye odaklanan Rubius Therapeutics adlı biyoteknoloji girişimi, hayalini gerçeğe dönüştürmek için 100 milyon Dolar daha yatırım aldı. Şirket, iyileştirici proteinler taşımak üzere düzenlenen; genetiği değiştirilmiş ve çekirdeği alınmış kırmızı hücreler üzerinde çalışıyor. Bu hücreler eksik enzimlerin yerini almak, tümörleri etkisiz hale getirmek, kanser ve otoimmün hastalıklarla savaşırken bağışıklık sistemini düzenlemek için gerekli proteinlere yüklenebilir. Daha sonra da iyileştirici güçlerini uygulamak için hastalara nakledilir.

Fillerin kansere karşı olan direnci bilinen bir gerçek. Bilimciler pek çok memelide sıkça görülen kanserin fillerde neden bu kadar az görüldüğünü öğrenmek için uzun zamandır çalışmalar yürütüyor. Utah Üniversitesi’nden araştırmacılar, filleri kansere dayanıklı yapan özellikleri, ‘çöp DNA’ adı verilen veriler arasında buldu. Araştırmada, fillerde daha sık bulunan FANCL, VRK2 ve BCL11A adlı DNA’ların, gama radyasyona maruz kaldıktan sonra mutasyonları düzeltmede etkin rol oynadığı görüldü.

Mars’a gitme (hatta yerleşme) yarışına Rusya da katılıyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mars misyonunu 2019’da başlatmak istediklerini açıkladı. 2011’de Phobos-Grunt uzay aracını Mars’a göndermek isteyen ama başarılı olamayan Rusya ayrıca Ay’daki su miktarıyla ilgili araştırmalara da yoğunlaşacak. Uzay, Rusya için yeniden ilk sıralara tırmanıyor.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: