Web’in kurucusu: “Büyük şirketleri dizginleyin!”

Web’in kurucusu Tim Berners-Lee, interneti daha değerli kılmak için insanlar arasındaki dijital uçurumu kapatmamız, internetin insanlar için var olmasını sağlamamız ve bunları yaparken tartışmaya farklı sesleri dahil etmemiz gerektiğine inanıyor.

Dünya Çapında Ağ (World Wide Web) 12 Mart 2018’de 29. yaş gününü kutladı. Web, 1989 yılında Bilgisayar Profesörü Tim Berners-Lee tarafından kuruldu. World Wide Web Foundation‘ın da kurucusu olan Berners-Lee, herkesin bağlanmaya değer bir internete sahip olması için neler yapmamız gerektiğine dair görüşlerini paylaştı.

İnternetin herkes için açık, özgür ve yaratıcı bir alan olması gerektiğine inanan Berners-Lee, insanlar arasındaki dijital uçurumu kapatmamız gerektiğini söylüyor. İnternet erişimi olan ve olmayan kişiler arasındaki uçurum, halihazırdaki eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. Eğer bir kadınsanız, yoksulsanız, kırsal alanda veya düşük gelirli bir ülkede yaşıyorsanız veya bunlardan birkaçıysanız internet erişiminiz olmaması son derece muhtemel. Günümüzde ‘çevrimdışı’ olmak, öğrenme, para kazanma, değerli hizmetlerden ve demokratik bir tartışmaya katılma fırsatından mahrum kalmak anlamına geliyor. Eğer bireyler arasındaki dijital uçurumu kapatmak için ciddi yatırımlar yapmazsak geriye kalan bir milyar insan 2042’ye kadar internet bağlantısına sahip olamayacak. Bu da geride kalmış bir jenerasyon oluşturacak.

Birleşmiş Milletler, 2016 yılında, internetin temiz su, elektrik, barınma ve yiyecek ile eşdeğer bir insan hakkı olduğunu açıkladı. Ancak internet erişimini herkes için ekonomik hale getirmedikçe, milyarlarca insan bu temel haktan mahrum olmaya devam edecek.

Birçok insanın yıllar önce bağlandığı internet ile bugünün kullanıcılarının bağlandığı internet aynı değil. Eskiden pek çok blog ve web sitesi seçeneğimiz vardı ancak şu anda bunlar birkaç egemen platformun ağırlığı altında sıkışmış durumda. Gücün bu şekilde tek bir yerde toplanması, bir avuç platformun hangi fikir ve görüşlerin görülüp paylaşılacağını kontrol etmesine imkan sağlayan yeni ağ geçidi denetleyicileri yaratıyor. Bu egemen platformlar, rekabetçiler için engeller oluşturarak şu anki konumlarını koruyorlar. Girişimleri ve endüstrinin en yetenekli kişilerini satın alıyorlar. Kullanıcı verilerinin bu büyük şirketlere sağladığı rekabet üstünlüğünü de göz önünde bulundurunca, önümüzdeki 20 yılın geçtiğimiz 20 yıla oranla daha az yenilikçi olmasını beklemek mümkün.

Dahası, gücün birkaç şirket etrafında toplanması, interneti küçük ölçekli bir silah haline getirdi. Son yıllarda sosyal medya platformlarında komplo teorisi trendleri, sosyal gerginliği tırmandıran sahte Twitter ve Facebook hesapları, seçimlere müdahale eden dış aktörler, yüklü miktarda kişisel verileri çalan suçlular gördük. Cevap aramak için yine bu platformlara güvendik. Şirketler sorunların farkında ve çözmek için çaba gösteriyor. Her bir değişiklikle birlikte de milyonlarca insanı etkiliyorlar. Sosyal hedefleri izah eden yasal veya düzenleyici çerçeveler bu gerginlikleri hafifletmeye yardımcı olabilir.

“İnternetin geleceği için tartışmaya farklı sesleri dahil edelim”

İnternetin geleceği sadece bugün çevrimiçi olanlara değil henüz çevrimiçi olmayanlara da bağlı olmalı. Bugünün güçlü dijital ekonomisi, hem şirketlerin hem de çevrimiçi vatandaşların menfaatlerini dengeleyen güçlü standartlar gerektiriyor. Bu da, teknoloji sektöründekiler ile kullanıcıların isteklerini nasıl aynı hizaya getirebileceğimizle ilgili kafa yormamız gerektiği anlamına geliyor. Bu süreçteki tartışmalarda insan çeşitliliğine önem vermek gerek.

Kolektif hayal gücümüzü sınırlayan iki söylence var; reklamcılığın çevrimiçi şirketler için tek iş modeli olduğu efsanesi ve platformların işleyiş şeklini değiştirmek için artık çok geç olduğu efsanesi. Her iki noktada da biraz daha yaratıcı şekilde düşünmemiz gerekiyor. İnternetin karşı karşıya olduğu sorunlar karmaşık ve geniş çaplı olsa da bunları insanlar tarafından yaratılan ve yine insanlar tarafından çözülebilecek yazılım arızaları olarak görebiliriz. Yapıcı ve destekleyici ortam oluşturan bir internet tasarlamamız mümkün.

Berners-Lee yazısına son verirken internetin geleceğiyle ilgili tehditlerle mücadele etmek için iş dünyasının, teknolojinin, hükümetin, sivil halkın, sanatın ve akademik çevrenin en parlak zihinlerini bir araya getirmemiz gerektiğini belirtti.

Kaynak: World Wide Web Foundation


Bir yanıt

Yorumunuz: