Haftanın Özeti: 174

Tasarım, İnovasyon

Fast Company yılın en inovatif 50 şirketini belirledi. Apple, Netflix gibi büyüklerin yanı sıra beklenmedik çıkış yapan ‘underdog’ şirketler de var. Listenin el altında bulunmasında fayda olabilir.

Yine Boston Dynamics yine robota zulüm! Yeni videoda SpotMini’nin engelleri karşı kararlı duruşu test ediliyor. Videonun açıklama kısmına “bu testte robot kesinlikle incitilmemiştir” notu dikkat çekici. İncinip incinmediğini zaman gösterecek.

Arıkovanı’ndaki kitlesel fonlama sürecini büyük bir başarıyla tamamlayarak yaklaşık 784 bin TL destek alan Ape Drone üretime başladı. 500 adetlik ön sipariş alan girişim, Arçelik, OSTİM, FNSS gibi kurumlardan destek almayı başardı.

Avrupalı havacılık devi Airbus, Vahana adını verdiği uçan elektrikli taksisinin test uçuşu esnasında çekilmiş görüntülerini yayımladı. 4 kanat ve 8 pervanesi bulunan Vahana, elektrikli araçlar için önemli bir kilometre taşı olacağa benziyor. Airbus, uçan elektrikli araçları için Rolls-Royce ve Siemens ile iş birliği yapıyor.

Ne kadar alıştık desek de drone fotoğrafçılığı şaşırtmaya devam ediyor. İkonik Moskova binalarının, Rus mimarlık fotoğrafçısı Denis Esakov imzalı bu fotoğrafları gibi.

“Bolca zamanım var sayılır, başlamışken mimari fotoğraftan devam ederim” derseniz Arch Daily’de 2017’de Çin’de yapılmış etkileyici binaların fotoğraflarını bulabilirsiniz.

Japonya merkezli bir şirket, 2041 yılında kutlayacağı 350’nci yıl dönümü şerefine 350 metrelik, 70 katlı bir ahşap gökdelen inşa edecek. Sumitomo Forestry adlı şirket bu yeni binanın ‘insanlık için faydalı bir kentsel gelişim örneği’ olduğunu düşünüyor. Sadece yüzde 10’unda çelik kullanılacak. Bu dönemde gündemde olan tek ahşap gökdelen bu değil. Chicago Nehri kıyısında yapılması planlanan River Beech Tower, 244 metre uzunluğunda ve 80 katlı olacak.

Robot tasarlarken hayvanlardan ilham almak ekstra bir durum değil. Ama tembel hayvan robotu, hayalet vatoz robotu, devekuşu robotu gibi örnekleri görmek biraz şaşırtıcı. Doğadan ilham alan robotlardan 9 tanesi şurada. Onlardan biri:

Avustralya’nın Brisbane şehrinde yaşayan sanatçı Michael Candy, 3 boyutlu yazıcıda üretilen robotik çiçekler kullanarak yapay polenleme yöntemi geliştirdi. Sensetik Polenleyici adı verilen konsept proje, doğadakine kıyasla daha güvenli bir ortam sağlamak için robotik çiçek sisteminden oluşuyor.

Poşet çaya bile mesafeli duran çay tiryakilerinin pek hoşlanmayacağı bir ürün çay kristali. Bu alanda pek yeni yöntem ihtiyacı hissedilmediğini göz önünde bulundurursak, Pique Teacesur bir deneme.

Samsung’un ‘uçan görüntüleme cihazı’ için yaptığı patent başvurusu onaylandı. Patent başvurusuna göre cihaz, 4 adet pervane tarafından havada asılı tutulan bir LCD ekrandan oluşacak. Algılayıcıları sayesinde ekranı daima görülebilecek bir pozisyonda tutacak olan cihaz, yemek yaparken yemek tarifinin her an gözünüzün önünde olmasını sağlayabilir. Evet, biraz basit bir örnek oldu.

Oton Glass, disleksi ya da başka bir okuma güçlüğü olanlar için tasarlanan, kişinin baktığı yerdeki kelimeleri sesli okuyan bir akıllı gözlük. 2012’den beri üzerinde çalışılan gözlük, Japonya’nın kitle fonlama sitesi olan Campfire üzerinden bağış topluyor. Tasarımcıların hedefi tek bir gözlüğü yaklaşık 47 Dolar’a satabilmek için toplamda 93 bin 500 Dolar bulmak.

Karton kutuların kediler için ne kadar hayati olduğu malum. Onun bir de uç uça eklenebilen versiyonunu ve kedinin orada neler yapabileceğini düşünün. Tayvan merkezli A Cat Thing adlı girişimin bu yeni tasarımı modüler kedi mahallesi olarak adlandırılabilir.

Belçikalı tasarımcı Xavier Van Der Stappen ise karton kutuları Brüksel sokaklarında yaşayan evsizlere barınak yapmak için kullanıyor.

Ploota, boyna takılan sensör kontrollü bir ‘can yeleği’. Hem küçük hem yeniden kullanılabilir olan Ploota, çoğu can yeleğinin aksine su altında da takılabiliyor. İhtiyaç halinde yüzeye çıkmanızı sağlayacak şekilde çalışan cihazın ağırlığı sadece 280 gram.

Geçtiğimiz yıllarda kendine özgü yöntemiyle 3 boyutlu ceketler üreten Ministry of Supply ekibi bu sefer hem akıllı hem de ısıtmalı bir montla karşımıza çıkıyor.Kickstarter’da destek arayan ekip, çoktan hedefinin 3 katına ulaştı. ‘Mercury’ adı verilen bu mont, tüm hava şartlarına dayanıklı ve sesle kontrol edilebiliyor. Satışa başlandığında 495 Dolar’lık bir etiket fiyatı olacağı belirtilen mont şu anda Kickstarter’da 280 Dolar’dan satılıyor. Teslimat Kasım 2018’de.

Alfa Romeo, 30 yıl aradan sonra İsviçreli Sauber takımının isim sponsoru olarak Formula 1’e geri dönüyor. Alfa Romeo Sauber C37 ile şansını deneyecek olan Alfa’nın F1 tarihi İkinci Dünya Savaşı öncesine kadar gidiyor. Savaş öncesinde Alfa tarafından tasarlanan Tipo B, modern yarış arabalarının konseptini oluşturmaya yardımcı oldu.

Formula 1 denilince akla ilk gelen markalardan biri olan Ferrari de 488 Pista modelini duyurdu. 340 km/h sürate ulaşabilecek olan ve bin 280 kilogram ‘çeken’ araç, görünmek için 8 Mart’ta başlayacak Cenevre Otomobil Fuarı’nı bekliyor.

Nissan ile DeNA iş birliğiyle oluşturulan Easy Ride adlı sürücüsüz taksi girişiminin test sürüşleri 5 Mart’ta Tokyo’da başlayacak. Sürücüsüz taksiler yolcuları 4,5 kilometrelik bir mesafede getirip götürecek. Seyahat sırasında yolcular çevredeki görmeye değer yerlerle ilgili tavsiye almak için Easy Ride’ın mobil uygulamasını deneyebilecek.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

3 Yorum

  • Google’ı Abdülhamit’in kullandığının iddia edilmesi değil de orda adam bence “Abdülhamit dünyada pek çok ülkenin önemli yerlerinin fotoğraflarını çektirmiş, Jurnal denilen günlüklerle yazılı bilgi, istihabarati faaliyetlerle de sözlü bilgileri elde ederek adeta bugünün Google’ı gibi çalışmıştır.” demeye çalışmış, ama diyememiş tabi. Zaten böyle dese kimsenin sorun çıkaracağını sanmıyorum. Tabi sonuçta profesör olmuş birinin yapmayacağı basit bir hata. Ayrıca tarihçi(tarih bölümü okuduğum için biraz bildiğimi düşünüyorum), olayları objektif olarak değerlendirmeye çalışır, ama gördüğüm kadarıyla subjektif bir bakış söz konusu…

  • Bir tarafta “MIT Technology Review”in 2018 için güncellediği liste, bir yanda da Google’ın atası bilmemkimdir diyen prof. Sayfalarınızda paylaştığınız her haber bir pırlanta niteliğinde, belki de okuduğum tek yerli haber sitesi sizsiniz zira gündemi değil, dünya gündemini fazlalıklardan arındırarak paylaşıyorsunuz. Bahsettiğim fazlalıklardan birisi de bu Google haberiydi, lütfen bu tarz içerikler (komik gelse bile) çok paylaşmayın, rica ediyorum. Hiçbir değer taşımıyor, 5-6 saniye de olsa zamanımızdan çalıyorlar. Konuşmaya/okumaya bile değimeyecek konular bunlar. Teşekkürler, saygılarımla.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: