Haftanın Özeti: 174

Bilim, Yazılım, Donanım

MIT Technology Review, önümüzdeki yıllarda yaşamlarımızda büyük etki yaratacağını düşündüğü gelişmeleri sıraladı. 2001’den beri yapılan derlemenin 2018 versiyonunda belirlenen gelişmeler aşağıda, detaylar haberimizde.

  • 3 boyutlu metal yazıcısı.
  • Yapay embriyolar.
  • ‘Hisseden’ şehir Quayside.
  • Yapay zekayı herkes için mümkün kılan bulut temelli hizmetler.
  • Üretken çekişmeli ağlar (General Adversarial Networks).
  • Google’ın çeviri yapan kulaklığı.
  • Doğal gazdan sıfır karbonlu enerji elde etmenin yolunu arayan çalışmalar.
  • “Sıfır bilgi ispatı” adlı, kullanıcı mahremiyetini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlayan kriptografik protokol.
  • Bilimcilerin kalp krizi geçirme veya kansere yakalanma riskimizi ve hatta IQ’muzu tahmin etmesini sağlayan teknoloji
  • Kuantum bilgisayarlarının kullanılarak molekül tasarlanması

2017 yılı son çeyrek verilerine göre akıllı telefon gelirinin aslan payı yine Apple’da. Yüzde 51’le bu alanda lider olan Apple’ı yüzde 26,3’le ‘diğer’ markalar, yüzde 15,7’yle Samsung ve yüzde 7’yle Huawei takip ediyor. Adet bazında durum farklı tabii, bunun nedeni de cihaz fiyatları: Apple telefon başına ortalama 800 Dolar gelir elde ederken Samsung 254 Dolar, Huawei 205 Dolar, diğer markalar ise 152 Dolar’da kalıyor.

Kaynak: Statista

Telefon teknolojilerinin kalbinin attığı etkinliklerden biri olan Mobil Dünya Kongresi (MWC) bu yıl da 26 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında Barcelona’da gerçekleşiyor. Samsung, Sony, Huawei, Motorola, Nokia gibi markaların yer alacağı etkinlikte öne çıkması beklenen yeniliklere göz atmak isteyebilirsiniz.

Üretilen içeriğin, verinin saklanması önemli bir sorun. Bu soruna çözüm üretmek isteyen Samsung 30,72 TB depolama alanına sahip yeni SSD’yi tanıttı. 2,5 inç büyüklüğündeki cihaza yaklaşık 5 bin 700 HD film sığdırmak mümkün. Evet, “10 futbol sahası büyüklüğünde” gibi bir benzetme oldu.

Kâr amacı gütmeyen Long Now adlı organizasyona destek olan Amazon Kurucusu Jeff Bezos, 10 bin yıllık bir saat inşa etmeye başladığını açıkladı. 10 bin yıllık saat, zamanı saat ya da dakika bazında değil, yıllar ve yüzyıllar bazında ölçecek. Saatin bir kolu, her yıl bir kez hareket edecek. Yüzyılları ölçen kolunun hareket ettiğini ise muhtemelen aramızdan kimse görmeyecek. Daha uzun vadeli düşünmemiz gerektiğini savunan Long Now ile birebir örtüşen bir hareket bu. “Ne gereği var ki şimdi” diyenler için Science Alert’in uzun bir açıklaması var.

Yapay zekadan ve robotlardan biraz çekindiğimiz kesin, hatta “çekinenler ve çekinmeyenler” olarak ikiye bölünmüş bile olabiliriz. Bill Gates, yakın zamanda yaptığı bir açıklamayla robotlarla ilgili felaket senaryolarına bir son vermemiz gerektiğine dair mantıklı nedenler sundu. Yapay zekanın daha az emekle daha çok ürün elde etmemizi sağlayan bir teknoloji olduğunu düşünen Gates’e göre insan ve yapay zeka dost olabilir.

14 farklı organizasyondan 26 araştırmacı, 100 sayfalık bir raporla insanlığı yapay zekanın tehlikeleri hakkında bilgilendirmek istiyor. Gün geldiğinde “keşke o raporu okusaymışım” dememek için şuraya bir göz atabilirsiniz.

Yapay zekanın insanlık için Kuzey Kore’den daha tehlikeli olduğunu düşünen Elon Musk, yapay zeka etiği ve güvenliği üzerine çalışan OpenAI adlı kuruluşun fikir babalarından biri. Musk, beklenmedik bir kararla OpenAI yönetim kurulundan ayrıldığını açıkladı. Ayrılığın sebebi, bu kuruluşun ilkeleriyle Tesla için yapılan makine öğrenimi çalışmaları arasındaki fikir ayrılığı. Musk kuruluşa bağış yapmaya devam edecek. Kafalar biraz karışık. 

Sony, 5 taksi şirketiyle iş birliği yaparak Japonya’da yapay zeka temelli bir taksi çağırma sistemi kuracağını açıkladı. Sistem, taksi gönderimlerini düzenlemek ve hava durumu, trafik ya da yerel etkinlikler gibi unsurlara bağlı şekilde oluşabilecek talepleri öngörebilmek için yapay zekadan faydalanacak.

Japonya’daki Waseda Üniversitesi’nden bir ekip tarafından geliştirilen bir sistem, derin öğrenmenin bir türü olan evrişimsel sinir ağı kullanarak resimlerdeki eksik kısımları tahmin ediyor. Teknoloji, fotoğraf düzenleme uygulamalarında ya da iki boyutluresimlerden üç boyutlu resimler elde etmek amacıyla kullanılabilir.

Google araştırmacıları, makine öğreniminden yararlanarak kişilerin kalp hastalığı riskini değerlendiren yeni bir algoritma geliştirdi. Yaklaşık 300 bin hastanın sağlık verileriyle eğitilen algoritma, biri son 5 yılda kalp damar hastalığı geçiren, diğeri geçirmemiş iki hastanın retinal görüntülerine bakarak hangisinin hangisi olduğunu yüzde 70 doğruluk payıyla tespit etmeyi başardı. Günümüzde bu iş için kullanılan yöntemin doğruluk payı ise yüzde 72. Bu yöntemin klinik ortamda uygulanması için zamana ihtiyaç var.

Yapay et üreticisiMemphis Meats, laboratuvarda üretilen etlerle yapılan ürünlerini 2021’de halka sunacağını, Just adlı diğer bir girişim ise bu konuda 2018’in sonuna yetişmeyi hedeflediğini söylüyor. Laboratuvarda üretilen etlerin market raflarında görüleceği vakit yaklaşırken ortaya “Yapay ete ‘et’ denir mi?” tartışmaları çıktı. ABD Sığır Yetiştiricileri Birliği (USCA), ABD Tarım Bakanlığı’na bir dilekçe yazarak “’Et tanımı, menşe ülkesi ne olursa olsun geleneksel şekilde doğan, büyüyen ve işlenen hayvanlarla sınırlandırılmalıdır” şeklinde bir talepte bulundu.

Bir konferansta sahnedeyken CRISPR tekniğiyle kendi DNA’sını düzenlemeye çalışan beden hacker’ıJosiah Zayner, yaptığı şeyden bir miktar pişmanlık duyduğunu, önünde sonunda birilerinin canının yanacağını bildiğini açıkladı. Zayner benzeri beden hacker’ları son dönemde gündemde.

Stanford Üniversitesi araştırmacılarının geçtiğimiz yıl ortaya attığı bodyNET (insan-teknoloji etkileşiminin son aşaması olabilecek nitelikte, vücudun tamamını kaplayan sensör ve giyilebilir ağ sistemi) fikrine bir adım daha yaklaşmamızı sağlayan bir yenilik yaşandı. Tokyo Üniversitesi‘nden bir grup araştırmacı, üzerindeki microLED’ler sayesinde kalp hızı, sıcaklık ya da tansiyon gibi sağlık verilerini gerçek zamanlı olarak gösteren bir e-deri üretti. E-deri, kullanıcının biyometrik veriyi dalga şeklinde okumasına imkan sağladığından veriyi işlemek için bir telefona ya da uygulamaya ihtiyaç duyulmuyor. Ürünün 3 yıl içinde piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, gözyaşının erken Parkinson teşhisi açısından önemli rol oynayabileceğine inanarak bir çalışma başlattı. Araştırmacılar Parkinson olan 55 kişi ile olmayan 27 kişiden gözyaşı örnekleri aldı. Parkinson olan gruptaki kişilerin gözyaşlarında bu hastalıkla ilişkilendirilen sinir zedelenmesine neden olan proteinin yüksek olduğu görüldü. Araştırmalara daha geniş bir test grubuyla devam edilmesi kararı alındı.

BBC, son yıllarda gündemdeki yeri giderek artan yalnızlık konusuna dair en yaygın 5 efsaneyi irdeledi. Doğrusuyla yanlışıyla o 5 efsane:

  • Yalnızlık sadece kendini soyutlamayla ilgilidir.
  • Yalnızlık günümüzde salgın hastalığa dönüşmüş durumda.
  • Yalnızlık her zaman kötüdür.
  • Yalnızlık hastalığa sebep olur.
  • Yaşlıların çoğu yalnızdır. 

İş dünyasının geleceği yapay zeka ve otomasyonla şekillenecek. Bu teknolojiler bazı işleri ortadan kaldıracağı gibi hâlâ sadece insanların en iyi şekilde yaptığı işler için daha fazla talep ve yeni fırsatlar da yaratacak. 2018’deki iş ilanlarında yaygın şekilde görülebilecek 5 meslek:

  • Yenilenebilir enerji teknisyenliği.
  • Makine eğitmenliği.
  • Yapay zeka mühendisliği.
  • Video oyunu yayıncılığı.
  • Hasta bakıcılığı.

NASA’nın 400’den fazla deneysel çalışmasını YouTube kanalında bulmak mümkün. Bazıları öyle böyle deneysel değil.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

3 Yorum

  • Google’ı Abdülhamit’in kullandığının iddia edilmesi değil de orda adam bence “Abdülhamit dünyada pek çok ülkenin önemli yerlerinin fotoğraflarını çektirmiş, Jurnal denilen günlüklerle yazılı bilgi, istihabarati faaliyetlerle de sözlü bilgileri elde ederek adeta bugünün Google’ı gibi çalışmıştır.” demeye çalışmış, ama diyememiş tabi. Zaten böyle dese kimsenin sorun çıkaracağını sanmıyorum. Tabi sonuçta profesör olmuş birinin yapmayacağı basit bir hata. Ayrıca tarihçi(tarih bölümü okuduğum için biraz bildiğimi düşünüyorum), olayları objektif olarak değerlendirmeye çalışır, ama gördüğüm kadarıyla subjektif bir bakış söz konusu…

  • Bir tarafta “MIT Technology Review”in 2018 için güncellediği liste, bir yanda da Google’ın atası bilmemkimdir diyen prof. Sayfalarınızda paylaştığınız her haber bir pırlanta niteliğinde, belki de okuduğum tek yerli haber sitesi sizsiniz zira gündemi değil, dünya gündemini fazlalıklardan arındırarak paylaşıyorsunuz. Bahsettiğim fazlalıklardan birisi de bu Google haberiydi, lütfen bu tarz içerikler (komik gelse bile) çok paylaşmayın, rica ediyorum. Hiçbir değer taşımıyor, 5-6 saniye de olsa zamanımızdan çalıyorlar. Konuşmaya/okumaya bile değimeyecek konular bunlar. Teşekkürler, saygılarımla.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: