Haftanın Özeti: 128

3 - 9 Nisan 2017 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

Siber güvenlik sektörünün lideri Kaspersky Lab bu sene 20. yaşını dolduruyor. Şirket bunu kutlamak amacıyla bilim ve sanat dünyalarından yenilikçi ve hayalgücü yüksek bireyleri dünyanın geleceğini tahmin etmeleri için bir araya getirerek 2050’nin dünyasını şekillendirmelerini istedi. ‘2050.earth’ web sayfasında şimdi ziyaretçilere açık olan bu çalışma şehir tasarılarının yanı sıra şehirlere özel tahminler de içeriyor. Dünya küresinden oluşan sayfada 2030, 2040 ve 2050 yılları üzerine Kaspersky’nin ve tüm ziyaretçilerin öngörülerini okuyabiliyor ve siz de fikirlerinizi paylaşabiliyorsunuz. Tahminler arasında, programlanabilen rüyalar ve reklam içeren rüya virüsleri, yağmur ve kar bulutları oluşturan palmiye ağacı şeklinde kuleler ve insanların tarafsızlığına güvenmeyerek demokrasiyi ele alan yapay zeka robotlar gibi birçok yaratıcı ve eğlendirici fikir mevcut.

https://vimeo.com/209241204

Alman spor markası Adidas, Futurecraft 4D isimli 3 boyutlu baskı yöntemiyle üretilen ayakkabılarını bu yıl seriye bağlamayı planlıyor. Üretim için Silikon Vadisi’nden kendine bir ortak bulan firma, yıl sonuna kadar 5 bin çift ayakkabıyı deneme amaçlı üretecek.

ABD’de faaliyet gösteren ve ‘çikolata, karamel, patates cipsi, kek’ gibi ilginç aromalarıyla bilinen dondurma zinciri Salt & Straw, gıda israfı problemine, mümkün olan en lezzetli şekilde dikkat çekmeyi amaçlıyor. Şirket normalde çöpe atılacak -uygun- yiyecekleri kullanarak özel dondurmalar üretecek.

Sous La Vie, Tyvek tipi kumaşa benzer bir kağıttan yapılan su geçirmez bir çanta. Bezalel Sanat ve Tasarım Akademisi tarafından tasarlanan ürünün amacı çamaşır makinesinin içinde vakumla yemek pişirmek. Sous La Vie bir tasarım ürünü olsa da aslında zengin-fakir, kapitalizm-sosyalizm gibi farklı uçlara dikkatimizi çekerek hayatlarımıza bir eleştiri getiriyor. Nasıl mı? Evsizlik rakamlarının yüksek olduğu Amerika’da çoğu 7/24 açık olan çamaşırhaneler, evsizlerin rahatsız edilmeden ihtiyaçlarını giderebileceği bir barınak görevi görüyor. Çamaşırhanelerde genellikle içme suyu ve tuvalet de bulunuyor, kış aylarında sıcak bir mekan sağlamanın yanı sıra bazılarında internet bağlantısı da olduğunu belirtelim. Eksik kalan tek şey yemek pişirebilmek. Sous La Vie’nin eleştirel tasarımı da buradan geliyor.

Tasarım ekibi öğünlerimizin sadece damak zevkimizi değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel statümüzü de yansıttığını hatırlatıyor.

Joto, kendisine verdiğiniz çizimleri ve notları algılayabilen robotik bir çizim tahtası. Duvarda yer alan bir tablo tadındaki tasarımıyla uygulaması üzerinden notlar alabildiğiniz ürüne sahip arkadaşlarınız varsa onlara da birtakım mesajlar bırakabilmeniz mümkün. Kendine ait kalem ve silgisi olan çok amaçlı Joto, şu sıralar Kickstarter’da kendine fon topluyor, 199 Dolar’a da temin edilebiliyor. 

https://www.youtube.com/watch?v=gY9H3rRVp8k

Geçtiğimiz yıl İngiliz Tasarımcı Tom Dixon ile birlikte çalışmaya başlayan [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Ikea, şekil değiştirebilen kanepe tasarımı ile uzun ömürlülüğe odaklandı.[/inlinetweet] Şirketin yeni ürünlerinden Delaktig kanepe bu yeni odağın temsilcilerinden. Ikea ve Dixon yeni nesil kanepelerinin tasarımı için New York’taki Parsons School of Design’dan üniversite öğrencileri ile birlikte tasarımlar üretiyor. Birliktelik sonucunda, Ikea taze ve yaratıcı fikirlere kavuşurken öğrenciler de Dixon, Ikea’nın Tasarım Şefi Marcus Engman ve Yaratıcı Lideri James Fuchter ile çalışarak okulda edinmeleri mümkün olmayan endüstri deneyimini kazanmış oluyor. Şirket Parson’s dışında, Londra’daki Royal College of Art ve Tokyo’daki Musashino Art University ile de birlikte çalışıyor. 

Danimarkalı lüks ses ürünleri ve televizyon üreticisi Bang & Olufsen, Beosound Shape isimli yeni duvar hoparlörlerini duyurdu. Şarkılardaki vokali ve enstrümanları kendi içinde karizmatik bir şekilde bölen ürün ses çıkarmadığı zamanlarda bir sanat eseri gibi evinizin duvarını süslüyor. Sınırlı sayıda üretilecek olan Beosound Shape’in satış fiyatı ise yaklaşık 4 bin 500 Dolar civarında olacak.

Microsoft’un heyecan verici IllumiRoom konseptinin ardındaki araştırmacılar ve Box adlı projeksiyon sanat performansı ekibi, izdüşüm gönderimini (projection mapping) evlerimize getirmek için çalışıyor. Lightform adlı yeni bir cihaz, projektörler ve akıllı haritalama teknolojisi kullanarak oturma odalarımızı birer ekrana dönüştürmek istiyor. Lightform içinde bulunan işlemci ve yüksek çözünürlüklü kamera ile odayı tarayarak nesnelerin konumunu algılıyor ve üzerlerine görüntü yansıtıyor.

Kim demiş örgü yaşlı işidir diye? Yeni bir Kickstarter projesi sayesinde, milenyum jenerasyonu da hobi olarak kendi tasarladığı kıyafetleri örebilecek. En azından Kniterate’in geliştiricilerinin ümidi bu yönde. Kniterate, kıyafet üretimini yeniden mahallenize getirmeyi vaat eden bir dijital örgü makinesi. Cihazı, ‘masanızın üzerine koyabileceğiniz bir endüstriyel dokuma makinesi’ olarak tanımlamak mümkün. Ancak Kniterate pek ucuz sayılmaz. Kickstarter üzerinden ön siparişle alacağınız cihaz size 4 bin 700 Dolar’a (yaklaşık 17 bin 250 TL) mal olacak ve ilk ürünler 2018’in Nisan ayında gönderilecek.

İsviçre Posta İdaresi, Ticino kantonundaki EOC hastaneler grubu ve [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Amerikalı drone üreticisi Matternet, laboratuvar örneklerinin drone’larla taşınması için çalışıyor.[/inlinetweet] Federal Sivil Havacılık İdaresi tarafından onaylanan proje iki EOC hastanesi arasında -şu an kara yoluyla gerçekleşen- örnek taşınmasını amaçlıyor. Drone’ların kullanılması taşıma süresi kısalmasını sağlayacak. Çalışmanın 2018 yılında düzenli olarak başlayabileceği tahmin ediliyor.

Laboratuvar örneklerini drone’lara taşıtma fikrinin ilk kez ortaya atıldığı ülkede posta idaresi de drone lojistiği konusunda dünya çapında öncü bir rol üstlenmiş durumda.

Deniz arazileştiricileri (seasteaders) önümüzdeki ay Tahiti’de buluşarak Fransız Polinezyası kıyılarında bir yüzen şehir inşa etme fikrini tartışacak. Seasteading Institute, ‘deniz arazileşmesi’ kavramı üzerinden, denizlerin/okyanusların herhangi bir ülkeye ait olmayan -yani önceden belirlenmiş yasal yaptırımları olmayan- bölgelerinde yaşam platformları inşa etmeyi amaçlıyor. Vergi kaçırma amaçlı ‘örtülü’ bir girişim olması gibi çeşitli eleştirilerin hedefi olan proje bunlara kulak asmadan çalışmalarına 2008 yılından beri devam ediyor. Hükümet enstitünün inşa faaliyetlerine başlamadan önce çevresel ve ekonomik analizler sunmasını istiyor. Görünen o ki hukuk dışı bir ada kurmak için bile evrak işleri ile haşır neşir olmak gerekiyor.

Aurora D8 geleceğin ticari uçak konsepti olma iddiasını taşıyor. Aurora Flight Sciences, Massachusetts Institute of Technology (MIT) ile havacılık ve Uzay şirketi Pratt & Whitney’in NASA N+3 programı sponsorluğunda 2008’den beri yürüttüğü çalışmalar uçak tasarımında devrim yaratmayı hedefliyor. Konsept, verimliliği artırırken işletim faaliyetlerini düşürüp yolcu deneyiminin kalitesini yükseltmeyi amaçlıyor. D8 olarak bilinen yeni uçak konfigürasyonu ses kirliliğini, emisyonları ve kullanılan yakıt miktarını kayda değer şekilde azaltıyor.

Bu hafta Birleşik Krallık’ın Ulaşım Araştırma Laboratuvarı (TRL) tarafından yapılan açıklamada, Londra’nın Greenwich bölgesinde bir otonom servis aracının hizmet vermeye başlayacağı belirtildi. BBC’nin haberine göre, yaklaşık 100 kişi, ‘Harry’ adı verilen prototip sürücüsüz kabinde yolculuk etme şansı bulacak. Harry, Londra’daki O2 arena çevresinde hizmet verecek. Araç, önceden belirlenmiş bir rota üzerinde üç hafta boyunca yolcu taşıyacak.

Mercedes-Benz’in sahibi [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Daimler, otonom araç geliştirme konusunda Alman tedarikçi Bosch ile yeni bir anlaşma imzaladı.[/inlinetweet] İşbirliğinin amacı otonom taksiler geliştirmek. Şu anda Çinli Didi ile ABD’li Uber ve Lyft şirketlerinin başı çektiği araç çağırma uygulamalarına, otonom araçlarla yeni bir soluk getirmek isteyen Mercedes ve Bosch, bu ortaklık neticesinde direksiyona bile ihtiyacı olmayan otonom araçlar geliştirmeyi amaçlıyor.

İsveçli ulaşım şirketi Einride dünyanın ilk (tamamen) emisyonsuz karayolu taşımacılığı sistemini kuracaklarını açıkladı. Einride’ın emisyonsuz modeli olan ‘T-pod’ yepyeni bir araç sınıfında, tamamen elektrikli ve otonom bir kamyon, istendiğinde sürücüler tarafından uzaktan da kumanda edilebiliyor. T-pod’un planladığı gibi yıl içinde teste başlaması için şarj istasyonlarını içeren bir elektrikli ulaşım ağı altyapısına ihtiyacı var. Şirket 2020 yılına kadar 200 araçlık aktif bir filo oluşturmayı hedefliyor.

Alman GmbH & Co tarafından geliştirilen Scrooser adlı araç, kas gücüyle çalışan scooter’ları elektrikli motorlarla birleştirerek yepyeni bir deneyim sunuyor. Scrooser, ‘Impulse Drive’ adı verilen sistem sayesinde, sürücünün bacaklarını kullanarak hareket ettirdiği aracın hızına motoruyla destek oluyor. Böylece küçük bir eforla uzun mesafeler kat edilebiliyor ve sürücü çok daha az yoruluyorScrooser, modeline göre 3 bin 773 Avro (yaklaşık 14 bin 940 TL) ya da 3 bin 992 Avro’dan (15 bin 807 TL) satışa sunuluyor.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Finans teknolojileri.
  3. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  4. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  5. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  6. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği