Bilim / Yazılım / Donanım
Bu yıl onuncu yaşını kutlayacak iPhone’un 8. nesline yönelik merak arttıkça konsept çalışmaları da birer birer beliriyor. Tasarımcı Iskander Utebayev ve Ran Avni’nin konsept tasarımları da bunlardan biri. Hiç de fena görünmüyor.
2016’nın son çeyreğinde artan [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]iPhone satışları, Apple’ın uzun süreli düşüşten sonra tekrar yükselişe geçmesine yardımcı oldu.[/inlinetweet] Açıklanan sonuçlara göre şirket 4. çeyrekte toplam 78 milyon iPhone sattı. Bu rakam bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5 fazla. Aynı sonuçlara göre Apple bu üç ay içinde 17,9 milyar Dolar kar elde etti. Ciro da 78,4 milyar Dolar olarak gerçekleşti. iPad 13 milyon, Mac ise 5 milyondan fazla satışa sahne oldu. Ayrıca sunduğu servislerden 7 milyar Dolar kazanan Apple, geri kalan ürünlerinden de toplam 4 milyar Dolar gelir elde etti. Allah bereket versin.
[inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Apple, yeni çıkacak ürünleri için kendi çipini geliştiriyor.[/inlinetweet] Geçtiğimiz yıl geliştirme aşamasına varan çip, son MacBook Pro modelinde klavyenin Touch Bar özelliği için kullanılana benzer özelliğe sahip. Güncellenen parça bilgisayarın düşük güç modu işlevlerini yönetiyor.
Dünyanın üçüncü ve [inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Çin’in lider telefon üreticisi Huawei, ABD’yi sansasyonel şekilde istila etmeyi hedefliyor.[/inlinetweet] Teknoloji devi, reklamları için Apple’ın ünlü ‘Get a Mac’ sloganlı TV reklam kampanyalarıyla tanınan Aktör Justin Long ile anlaştı. İlk reklam Long’un Apple reklamlarındaki kariyerine de şakacı bir gönderme içeriyor.
Belçikalı Bisiklet Yarışçısı Femke Van den Driessch 2016’da katıldığı Dünya Kros Bisiklet Şampiyonası’nda bisikletine gizli bir mekanizma yerleştirdiği için 6 yıl yarış yasağı ve yüklü bir para cezası almıştı. Fark edilmesi neredeyse imkansız gizli motor sisteminin bisikletin içine ve aksesuarlarına nasıl yerleştirildiği merak konusu olmuştu. Detayları sistemin mucidi tarafından paylaşıldı.
Silikon Vadisi’nin önde gelen Ar-Ge laboratuvarlarından (Apple’ın da grafik arabirimli işletim sisteminin ilham kaynağı) Xerox PARC’ın başında artık bir Türk var. CEO koltuğuna oturan Tolga Kurtoğlu 2006-2010 yılları arasında NASA’da görev yapmış, 2010 yılı itibariyle de Xerox Parc’da çalışmaya başlamıştı. Yürekten başarılar diliyoruz.
Comma.ai’nin yeni açık kaynaklı Python kodunu Github’dan indirip gereken donanımı temin ederseniz, talimatları takip ederek Acura ve Honda’nın belli modellerine, yarı-otonom yetenekler dahil edebilirsiniz. Peki, indirdiğiniz kodda bir hata varsa ve kaza yaparsanız sorumlusu kim olur? Uzmanlar ve Comma.ai şirketinin CEO’su George Hotz, sorumlunun siz olacağı konusunda hemfikir fakat buna herkes katılmıyor. Aslına bakılırsa hukukçular dahi kaza durumunda ne olacağı konusunda kesin bir kanıya varmış değil. Meseleyi zorlaştıran sebeplerden biri kodun birden fazla kişi tarafından geliştiriliyor olması. Hotz, oluşacak kaza durumlarına karşı MIT açık kaynak lisansı ile kendini korumaya aldı ancak hukukçular lisansın Hotz’u üçüncü kişiler tarafından açılabilecek davalara karşı korumayacağını düşünüyor.
[inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Chat botu istilası Starbucks’a da ulaştı.[/inlinetweet] Kahve zinciri, müşterilerin sesli komutla ya da mesajlaşma arayüzüyle sipariş vermesini sağlayan, My Starbucks barista adlı, yapay zeka tabanlı sanal asistanın beta versiyonunu kullanıma sokacağını açıkladı. Starbucks ayrıca Amazon’un Alexa platformu için, müşterilerin sesli komutla sipariş verebileceği bir sistemi de geliştiriyor.
Uzun zamandır pokerin yapay zeka için fazla karmaşık bir oyun olduğuna dair bir görüş hakimdi. Satranç ve Go’nun aksine pokerde yapay zeka rakibin elini göremiyor ve yetersiz bilgiyle karar almak zorunda kalıyor. Carnegie Mellon Üniversitesi tarafından geliştirilen poker oynayan yapay zeka Libratus böyle düşünen herkesi mahçup etti. Bütün rakiplerini devirdiği turnuvanın sonunda Libratus 1,8 milyon Dolar kazandı.
SpaceX Hyperloop (hızyuvar) projesi için geçtiğimiz Pazar günü yapılan son yarışmada mühendislik öğrencileri geleceğin ulaşım aracı için tasarladığı kabinleri tanıttı. Dünyanın farklı üniversitelerinden 30 ekibin katıldığı yarışmada en iyi tasarım ödülünü Hollanda’dan Delft Üniversitesi kazandı.
[inlinetweet prefix=”null” tweeter=”null” suffix=”null”]Kanadalı bilimciler, hükümeti füzyon enerjisine destek vermeye ikna etmeye çalışıyor.[/inlinetweet] Bu teknolojinin 2030’a kadar geliştirilip daha sonra yaygın bir şekilde kullanılması ve bu sayede fosil yakıt kullanımının önlenmesi hedefleniyor. General Fusion şirketi bu hedefe ulaşmak için önümüzdeki 5 yıl boyunca 125 milyon Dolar yatırım gerçekleştirecek.
İrlanda’da geçtiğimiz hafta parlamentonun yaptığı oylamada, fosil yakıtlara yatırımın durdurulması kararı alındı. Bu gerçekleşirse kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan devlet fonundan arındıran ilk ülke olacak.
BREAKING: Irish parliament votes through Fossil Fuel #Divestment Bill to #divest its €8bn sovereign fund. @trocaire https://t.co/uEA3GxdYad pic.twitter.com/59AHdnU8RP
— 350.org Europe (@350Europe) January 26, 2017
Maryland Üniversitesi ve Berkeley Kaliforniya Üniversitesi araştırma ekipleri, ortak bir çalışma sonucunda uzay yerine zamanda tekrar eden yapıları olan kristaller keşfetti. Zaman kristali olarak adlandırılan maddenin bu yeni hali, asla kararlılığa ulaşamıyor. Günümüzde neredeyse tüm fizik çalışmaları kararlı maddeler üzerinde yapılmış durumda. Bu yüzden, kararsız kristaller üretilmesi, fiziğin geleceği için oldukça önemli.
Mevcut teknolojiyle gerçekleştirilen uzay yolculuklarında uzak gezegenlere gitmek seneler alabiliyor. Dolayısıyla astronotların bu süreyi ‘kış uykusunda’ geçirmesi hem kaynak tüketimi hem de psikolojileri açısından hayati önem taşıyor. Spaceworks adlı şirket bu derin uyku teknolojisini çözmeye yakın olduklarını açıkladı. Doktorların ‘tedavi amaçlı (terapötik) hipotermi‘ adını verdiği bu yöntemde normalde 37 derece olan vücut sıcaklığı yavaş yavaş 32 ila 34 derece arasına düşürülüyor. Böylece nabız ve tansiyon düşüyor. Bu işlem normalde 2 ila 4 gün arasında sürse de 24 gün boyunca staz (stasis) halinde kalan insanların daha sonra hayata döndürülebildiği biliniyor. Spaceworks’ün tekniği bu staz halinin aylarca sürebilmesini sağlayacak.
Astronot Scott ve Mark Kelly kardeşler tarafından NASA’da yürütülen Twins Study (İkizler Çalışması) uzun süreli uzay deneyiminin vücutta yarattığı 8 biyolojik etkiyi açıkladı. Buna göre:
- Vücuttaki su dağılımı eşit olduğu için, uzayda yüzünüz şişkin gözüküyor,
- Egzersiz yapmadığınız takdirde kemiklerinizin yoğunluğu yüzde 12 oranında azalıyor,
- Ayak ucunuzdan başınıza iki litrelik sıvı akışı gerçekleşiyor,
- Basınç değişikliğe bağlı olarak görme duyunuz zayıflayabiliyor,
- Ağırlık olmadığı için kaslarınıza da ihtiyacınız yok. Bu da onların ufalmasına sebep oluyor,
- Uzayda uyumak garip olduğu için tahminen en fazla 6 saat uyuyorsunuz,
- Dünya’nın koruyucu manyetik alanından çıktığınız için vücudunuz radyasyona maruz kalıyor ve kansere yakalanma riskiniz artıyor,
- Yer çekimi olmadığı için omurganız açılıyor ve boyunuz yüzde 3 oranında uzuyor.
Japon bilimcilere göre Dünya’nın atmosferinden çıkan oksijen iyonları, Ay’a ulaşıyor olabilir. Ay normalde, Güneş’ten gelen rüzgarlarla sürekli bir bombardıman halinde tutuluyor. Ancak Dünya, Ay ile Güneş arasındayken, birkaç günlük dönemde, Güneş rüzgarları Dünya tarafından engelleniyor. Bu dönemde, Dünya’nın atmosferinden çıkan oksijenin Ay’a ulaştığı sanılıyor. Keşif, Japonya’nın 2007’de fırlattığı -Kaguya adıyla da bilinen- Ay uydusu SELENE tarafından yapıldı.
moovit’in infografiğinde işe gidiş ve geliş süresi olarak anlaşıyor sanırım. tek gidiş süresi değil diye anladım ben:)