Haftanın Özeti: 191

Bilim, Yazılım, Donanım

Türkiye, harcanan toplam oyun süresi bakımından, Polonya ve Rusya’nın ardından üçüncü sırada bulunuyor. Ücretsiz oyunlar tercih edildiği için global gelir sıralamasında ise 18’inciyiz. Bu rakamlar Ozan Aydemir‘in “Türkiye Oyun Sektörü 2017” adlı raporundan. Tamamı aşağıda ve şurada.

Apple, iPhone 3GS satışlarını yıllar önce durdurdu ancak bu durum Güney Koreli GSM operatörü SK Telink‘in onu yeniden satışa sunmasına engel değil. Şirket, kendi deposunda bulduğu hiç açılmamış iPhone 3GS’leri 44 bin Won’a (yaklaşık 190 Lira) satmaya karar verdi. Bataryaları neredeyse 10 yıldır hiç kullanılmadığı için her kutu tek tek açılacak ve cihazların ne durumda olduğu kontrol edilecek. Apple’ın şu anda Güney Kore’de sattığı en ucuz telefon olan iPhone SE‘nin 490 bin Won (yaklaşık 2 bin 100 Lira) fiyat etiketi olduğunu hatırlatalım.

Hızlı ve orantısız büyüyen yeni teknolojilerin ‘patlaması’ istenmese de beklenen bir şeydir. En önemli örneği elbette Dot-com Balonu. Mevcut ortamın hayallere ayak uyduramaması, internet balonunun patlamasındaki en önemli etkenlerden biriydi. Yeni balon olmasından korkulan trendlerin başında yapay zeka geliyor. Yapay zeka tabanlı ekonominin 2022 yılında yaklaşık 3,2 trilyon Dolar‘lık hacme ulaşması bekleniyor. Bu alanda pek çok girişim ortaya çıkıyor, onlara milyarlarca Dolar yatırım yapılıyor, en önemlisi de medyada ve toplumda merakla karşılanıyor. The Next Week‘ten Tristan Greene, yapay zeka kışı için ortamın müsait olduğuna dikkat çekiyor ve spekülasyonlar konusunda uyarıyor. Tabii yeni bir Dot-com Balonu olayının hiç yaşanmayacağını savunanlar da var.

Yapay zekanın yeni uğraşı Rubik Küpü. Kaliforniya Üniversitesi’nden bir ekip, Rubik Küpü’nü insan yardımı olmadan çözebilen bir yapay zeka geliştiriyor. Ekibin amacı balık vermek değil balık tutmayı öğretmek. Yani mevzu, nasıl çözüleceğini gösteren bir algoritma değil. ‘Oto-didaktik yineleme‘ adı verilen yöntemde yapay zeka sadece küpün ilk ve son hallerini biliyor. Daha sonra hangi hamlenin ne kadar işe yaradığını göz önünde bulundurarak öğreniyor. Buna göre 30 ya da daha az hamlede Rubik Küpü’nü çözebiliyor. Bu alandaki insan rekorunun 4,22 saniye, robot rekorunun da 0,38 saniye olduğunu biliyoruz.

Hemen her girişimci yeni projesinin ‘tutacağını’, yüz binlere ulaşacağını, çok para kazandıracağını düşünür ve çevresindeki herkesin de öyle düşünmesini ister. Yani olaya genellikle duygusal bakar ve gerçekleri kaçırabilir. Peki olaylara duygusal bakmayan kim? Evet, yapay zeka. İsveçli yatırım şirketi EQT Ventures, yeni girişimlerin potansiyelini doğru analiz edebilmek ve dünyanın geri kalanından önce keşfedebilmek için “Motherbrain” adlı yapay zekadan faydalanıyor. Tabii ki baş rolde veri var.

IBM’in geliştirdiği Project Debater adlı münazara robotu, bir konu hakkında kendi görüşünü aktarıp bu görüşü diğer tartışmacılara karşı savunabiliyor. Basına açık düzenlenen bir etkinlikte Project Debater, geçmişte birçok münazara kazanmış tartışmacılara karşı mücadele etti. Tartışmadan önce konu hakkındaki görüşlerini belirlemek için 300 milyon haber ve akademik yazıyı inceleyen Debater’in akıcı dil kullanımı konuşmasının daha iyi anlaşılmasını sağlarken yer yer yaptığı espriler seyircileri gülümsetti.

Bunlar böyle tartışmaya filan da başladıysa gerisi gelir” diyerek malum korkuya kapıldıysanız, az sakin olun. Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bilimi Profesörü Sir Nigel Shadbolt‘a göre, biz yazılımına öyle bir şey eklemezsek robotlar sebepsiz yere insanlara saldırmayacak. Yani katil robotlar aptal insanlara muhtaç. Toplumun yapay zekanın etik değerleri konusundaki tartışmalara dahil olması gerektiğinden bahseden Shadbolt, makinelerin nasıl karar aldığı ve sağlık kayıtları dahil kişisel verilerin nasıl kullanıldığı konusunda şeffaflık olması gerektiğini belirtiyor. Günümüzde pek çok şirket, devlet hastaneleriyle iş birliği içinde çalışarak hasta verilerini yapay zekayı eğitmek için kullanıyor. Evet, paragrafa ümit verici başladık ama sonu yine endişeye mahal verebilecek duruma geldi. “Hem ‘sebepsiz yere saldırmayacak‘ demiş, kendince sebep bulsa affetmeyecek yani” diye de o endişeyi harlayabiliriz.

Avustralyalı Marathon Targets adlı şirketin, askerlerin canlı hedef taliminde kullanabilecekleri robotlar ürettiğinden bahsetmiştik. O robotlar ABD ordusu tarafından eğitimlerde kullanılmaya başlandı. 2 ya da 4 teker üzerinde giden robotlar çeşitli taktikler geliştirerek hareket edebiliyor. Zırhlı robotlar, standart hafif makineli bir tüfekten gelecek mermilere karşı bile dayanıklılık gösteriyor ve eğitim alanında zarar görmeleri halinde hızlıca düzeltilebiliyor.

Çin’in en büyük e-ticaret şirketlerinden JD.com‘un Şangay’da inşa ettiği yeni deposunda sadece 4 kişi çalışıyor. Onların görevi de deponun iş yükünü çeken robotların bakımını yapmak. Çin’de -bile- artan işçilik ücretleri pek çok sektörü otomasyona yönlendiriyor. E-ticaret devi Amazon‘un da benzer çabaları olduğu biliniyor. Bu arada geride bıraktığımız hafta Google‘ın JD.com’a 550 milyon Dolar yatırım yaptığını da belirtelim.

Michigan Üniversitesi, IBM ile giriştiği dünyanın en küçük bilgisayarını üretme yarışında liderliği yeniden ele geçirdi. 2014 yılında Michigan Micro Mote (ya da M3) adında 2x2x4 mm boyutlarında bir bilgisayar üreten üniversite, elektrik bağlantısı kesilse bile veriyi koruyabilen en küçük cihazı üretmiş oldu. Daha sonra IBM Şubat ayında 1×1 mm boyutunda bir çipe sığdırdığı yüz binlerce transistörle daha küçük bir bilgisayar üretti. Michigan Üniversitesi mühendisleri bunun altında kalmamak için hemen harekete geçti ve daha da küçük bir bilgisayar geliştirdi. O kadar küçük ki, pirinç tanesinin ucunda durabiliyor. Ancak her iki cihazın da bilgisayar olarak adlandırılması konusunda herkes hemfikir değil. Çünkü ikisi de kapatıldığında içindeki tüm verileri kaybediyor.

Milenyum kuşağı hiç artmayan maaşları, ev alamamaları ve sürekli tembel olarak yaftalanmaları sebebiyle zaten yeterince baskı hissediyor. Onlara bir kötü haber daha: Health Foundation tarafından yayımlanan rapora göre yeni kuşak, sağlığı ebeveynlerinden daha kötü ilk kuşak olacak. Raporda iş, ilişkiler ve barınma sorunlarının 20’lerinde ve 30’larındaki insanları etkilediği bunun da kanser, diyabet ve kalp hastalığı riskini artırdığı söyleniyor. Raporda ayrıca milenyum neslinin, ebeveynlerinin kendi yaşlarındayken kazandığından daha az para kazanan ilk nesil olduğu da ifade ediliyor. Belirsiz çalışma saatlerinden, işsizlikten ve proje tabanlı işlerden kaynaklanan stres de bu sağlıksızlığın önemli nedenlerinden biri.

Bir milyon kişiyle 30 yıl boyunca sürdürülen bir araştırma sonucunda stres bozukluğu yaşayan kişilerde eklem iltihabı ve Crohn gibi bağışıklık sistemi rahatsızlıklarının görülme ihtimalinin arttığı belirlendi. Araştırmaya göre stres bozukluğu teşhisi konulan kişilerin, 41 farklı otoimmün hastalığına yakalanma ihtimali yüzde 30 ila 40 oranında daha fazla.

Robotların ameliyat masasında kullanılmasına alıştık ama heyecan verici haberler gelmeye devam ediyor. Oxford Üniversitesi‘nde bir dizi göz ameliyatında robot kullanıldı. Normal ameliyatlara göre üç kat daha uzun sürse de hepsi başarılı geçti. 2016’da başlanan çalışmaların daha zorlu ameliyatlara yol alması bekleniyor.

Birleşik Krallık ve ABD’nin insan üzerinde CRISPR gen düzenleme tekniğini uygulama planlarının üzerine bu sistemin güvenliği konusunda pek çok endişe dile getirilmişti. Çinli bilimciler ise CRISPR-Cas9 uygulamasının etkilerini insan dışı primatlarda deneyerek istenmeyen mutasyonlar gelişme ihtimalini inceledi. Araştırmacılar tekniğin hedefleme özgünlüğünü, MCPH1 adlı geni silmeye odaklanarak test etti. MCPH1, insanlarda doğuştan gelen sorunlara yol açmasıyla biliniyor. 15 embriyodan 13’ünde bu genin başarıyla silindiği çalışmanın sonunda korkulan mutasyonların ortaya çıkmadığı belirtiliyor. Tabii bu sonucun henüz hakem denetiminden geçmediğini de belirtelim. Öte yandan gen tedavisinin, kas hastalığı olarak da bilinen Müsküler Distrofi için umut olabileceği konuşuluyor.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

2 Yorum

  • Demişlerdi de inanmamıştım.
    Yemin ediyorum olay linklerde beyler.
    Sadece “Türkiye roman haritası” için bile müptelası olmaya değer.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: