Tasarım, İnovasyon
Tasarımın diğer alanlarında olduğu gibi logo tasarımında da akımlar ve trendler olur. Yapılan çalışmalar, içinden geçilen dönemin yansıması gibidir. 2018’in logo trendlerini ele alan Logo Lounge‘a göre minimalizme veda etme zamanı geldi. Nostaljinin etkisiyle bu yıl ve muhtemelen önümüzdeki birkaç yıl retro logolar göreceğiz. Artık onları çoğunlukla ekranda gördüğümüz için renk seçimlerinde de önemli değişimler olacak.
Brokolinin faydaları saymakla bitmez ama toplumda pek havalı bir algısı olduğu da söylenemez. Zihinlerde diyetle özdeşmiş olmasına bağlayabiliriz bunu. Bu güzide sebze, Avustralya’da, latte olarak kendini gösterdi. Ülkenin ulusal bilim ajansı CSIRO‘nun çabalarıyla üretilen brokoli latte (brolatte?) sağlıklı beslenme akımının bir getirisi. Avustralya’dan dünyaya yayılır mı bilinmez ama denemekten zarar gelmezdi. Belki farkında olmadan ömrümüz boyunca brokoli latte için beklemişizdir.
Sıradaki otomasyon haberi barmenler için. İtalyan mimar Carlo Ratti tarafından geliştirilen robotik barmen Nino, 170 şişeden sayısız çeşit kokteyl hazırlama becerisine sahip bir kol şeklinde tanımlanabilir. Mobil uygulama üzerinden verilen siparişler saniyeler içinde hazırlanıp servis ediliyor. Nino aslında 2013’te tanıtılan Makr Shakr‘ın güncellenmiş versiyonu. Şirketin kurucusuna göre barmenlerin yerine göz koymak gibi bir niyetleri yok. (Hep öyle derler.)
Robot üretmek söz konusu olduğunda aslında her şeye sıfırdan başlamaya gerek yok. Doğada en iyi malzemelerle en uygun tasarımları bulmak zaten mümkün. Japon araştırmacılar bu yaklaşımla, canlı kas dokularını robotik bir iskelet üzerinde yetiştirmeyi başardı. Böylece robot gerçekçi bir şekilde hareket edebiliyor. Eski çalışmalarda yapay kaslar uzun süre geçmeden yıpranmaya ve küçülmeye başlıyordu. Bu araştırmada ise kaslar doğal zıtlık düzeninde yerleştirildi. Böylece, tıpkı vücutta olduğu gibi bir kas kasılırken diğeri gevşiyor. Çalışmanın nihai hedefi, vücudumuzu çalıştıran karmaşık kas sistemlerini taklit etmek.
Çinli e-ticaret devi Alibaba yeni teslimat robotuyla dikkatleri üzerine çekmeyi -yine- başardı. Günümüzde birçok yerde teslimat robotu kullanılıyor ancak bu robotlar genellikle, daha ucuz yöntemler olan kamera ya da radar sistemlerini kullanarak yönünü buluyor. Lazer mesafe ölçme özelliğiyle donatılmış bir sistem ise dünyayı çok daha detaylı görebilir. Alibaba için Robosense tarafından geliştirilen sistem, mikroelektromekanik (MEMS) aynalar kullanarak lazer ışınlarını yönlendiriyor. Bir otonom aracın en pahalı parçalarını genellikle LIDAR sistemi oluşturuyor. Bu yüzden algılayıcıların maliyetini düşüren katı hal LIDAR, otonom araçları çok daha erişilebilir hale getirecektir.
ABD Ordusu Araştırma Laboratuvar‘ında (ARL) geliştirilen ve Third Arm (üçüncü kol) olarak adlandırılan aparat, askerlerin daha az yorulmasını ve daha yüksek isabetle atış yapmasını amaçlıyor. Ağır kamera ekipmanının sarsılmadan taşınabilmesi için kullanılan ‘steadicam‘ sistemine benzeyen yöntem, kompozit malzemelerden oluşan mafsallı iskeletiyle savaş alanında daha pratik şekilde hareket etmeyi sağlıyor. 12,2 kilogram ağırlığındaki M240B ile yapılan testlerde silahın ağırlığının askerin kollarından alınabildiği görüldü. Üçüncü kol hala prototip aşamasında ve kullanıcılardan gelen geri bildirimlerle gelişmeye devam edecek.
Asus, Lenovo ve Intel gibi şirketler klavye yerine ikinci bir ekran kullanan dizüstü bilgisayarlar geliştiriyor. Taipei’de düzenlenen Computex fuarında tanıtılan bilgisayarların bazıları bu yıl içinde piyasaya sürülecek. Asus‘un 2019’da satışa sunacağı Project Precog adlı ürünü, iki adet 4K çözünürlüklü ekrana sahip. Bilgisayarı ne yöne çevirirseniz ona göre uyum sağlayarak ekranların görüntüsünü değiştiriyor. Lenovo da yeni Yoga Book modelinde çift ekran kullanma kararı almış ama fuarda detaylı görmek pek mümkün olmadı. Intel‘in geliştirdiği Tiger Rapids adlı prototip ise dizüstü bilgisayarı defter formatında sunuyor. Ortasında bulunan küçük menteşelerle birbirine tutturulmuş iki ekrandan oluşan cihaz sadece prototip olsa da Intel bir müşterisinin benzer bir ürün geliştirdiğini belirtti.
Cep telefonlarımız her geçen yıl biraz daha büyüyor ama ceplerimizin boyutu sabit. Teknolojideki gelişmeler bizi telefonlara bağımlı hale getirdi ancak kimileri bu cihazların hayatlarında kapladığı alandan memnun değil. İşte onlara hitap eden Minima, akıllı telefonun tüm temel işlevlerini göz önünde bulunduran, rahat bir ekran klavyesine sahip küçük boyutlu bir telefon konsepti. Ufak tefek ve işlevsel tasarımı 2018’in etkin iletişim aracı olması için mükemmel bir birleşim sunuyor. İnternete ve hoparlöre kablosuz bağlanmak mümkün. Ayrıca telefonun küçük ekranı az enerjiye ihtiyaç duyduğu için bataryası da oldukça ince.
Verinin değeri ve miktarı arttıkça onu saklamanın maliyeti de artıyor elbette. Büyük veri merkezlerini serin tutmak için çok fazla enerji ve para harcanıyor. Bu da teknoloji devlerini farklı çözümler aramaya itiyor, okyanusun metrelerce altına indirmek gibi mesela. Daha önce Microsoft‘un bu yönde testler yaptığı haberini paylaşmıştık. Şirket 864 sunucudan oluşan yeni bir veri merkezini İskoçya açıklarında denize batırdı. Enerjisini bölgenin yenilenebilir kaynaklarından sağlayacak olan merkez, fiber kablolarla da dış dünyaya bağlı olacak ve 12 ay boyunca takip edildikten sonra akıbetine karar verilecek.
Penceresiz bir uçakta seyahat eder miydiniz? Ağırlık ve hız yönünden daha verimli uçuşlar hayal eden havayolu şirketi Emirates, çözümü penceresiz uçaklarda arıyor. Dışarıdaki görüntüyü kameralar aracılığıyla ekranlara yansıtarak yine pencere havası oluşturmayı deneyen tasarım, böylece daha sağlam bir gövde de sunmuş olacak. Yolculara düşen de zamanın ruhuna uygun olarak pencere yerine ekrana bakmak olacak.
Hollanda’nın Eindoven şehri, 3D yazıcıyla inşa edilmiş mimarinin merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Şehirde 3D yazıcıyla oluşturulan köprünün ardından şimdi de beş adet evin yazdırılması ve kiraya verilmesi planlanıyor. Proje Eindhoven Teknik Üniversitesi ve birkaç şirketin iş birliğiyle gerçekleştirilecek. Garip görünümlü evlerin bir alana serpiştirilmiş taşlar gibi görünmesi hedefleniyor. Tek katlı ve 95 metrekare olacak ilk evde bir salon, iki yatak odası, tuvalet, banyo, mutfak ve depo bulunacak. Sonraki evler, bu tecrübeden hareketle şekillenecek.
Geleceğe Dönüş‘teki DeLorean DMC 12‘den Golf GTI‘a kadar pek çok ikonlaşmış otomobilin tasarımcısı olan Italdesign, 50’nci yılı şerefine İtalya’daki Turin Auto Show‘da bir sergi açıyor. Tabii ki sergi için oraya gitmek gibi bir lüksümüz yok ama tasarımları şurada görmek mümkün.
Mercedes-Benz de abonelik modeli sunan lüks otomobil üreticilerine dahil oldu. İlginç bir şekilde bu piyasadaki en ucuz planlardan biri. “Signature” adı verilen plana abone olanlar ayda bin 95 Dolar ödeyerek belirli modelleri diledikleri zaman kullanabilecek. Bin 595 Dolar’lık “Reserve” planı ise daha pahalı modelleri kullanma imkanı sunuyor. Bu noktada belki önceki haftaya dönüp otomobil sahipliğinin ve sektörün geleceği hakkındaki şu habere bir kez daha göz atabiliriz.
Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden Fiat-Chrysler önümüzdeki 5 yıla dair yatırım planlarını açıkladı. Planın en dikkat çeken kısmı, 2022 yılına kadar elektrikli otomobil üretimine yaklaşık 10,5 milyar Dolar bütçe ayrılmış olması. CEO Sergio Marchionne yaptığı açıklamada otomotiv sektörünün iklim değişikliğine yaptığı ‘katkıya’ vurgu yaptı. Elimizde, 2017’deki elektrikli otomobil satışlarını gösteren şöyle bir tablo da var:
Volkswagen’in tamamen elektrikli ilk yarış otomobili I.D. R. Pikes Peak varlık nedeni olan tırmanma yarışındaki ilk denemesini yaptı. “Bulutlara Yarış” olarak bilinen ve 24 Haziran’da yapılacak olan Pikes Peak‘te otomobiller 156 virajı olan 20 kilometrelik dağ yolunda yarışıyor.
Özet Başlıkları
- Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
- Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
- Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
- Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
- Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.
Yorum Ekle