Haber Özeti
Tam Sürüm
‘Büyük Veri’ kelimesini duymadan geçen bir gün mümkün değil. Hatırlatılmasına gerek yok ama yine de biliyoruz ki veri büyük. Verinin büyüğünün derdi de büyük. En büyük sorun bu bilgilerin güvenli şekilde depolanması. Bunun için de ‘veri merkezi’ denen devasa elektronik silolar devreye giriyor. Ancak veri merkezlerinin bizzat kendileri de başka sorunların kaynağı. Bunun başında sunucuların oluşturduğu cehennemvari sıcaklığın klimalarla serinletilmesi geliyor. Türkçesiyle yüksek elektrik tüketimi.
Microsoft, Natick kodlu projesinde bu serinletme sorumluluğunu okyanus derinliğine gömdüğü sunucularla bizzat doğaya teslim etmeye karar vermiş. Derinleştikçe soğuyan sular su geçirmez kapsüller içindeki sunucu sistemlerini istenen serinlikte tutabiliyor. Sistemin en büyük ek nimetlerinden biri de gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarının yanına kurularak sıfır karbon emisyonuyla faaliyet gösterebilecek olması.
Veri merkezinin elektrik kaynağı su altı fiber kablolarla veya yüzeye yerleştirilecek jöle formundaki kutular ile sağlanacak. Siz de ilk duyduğunuzda su ve elektriğin bir arada olmasının saçma olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat düşünüldüğünde faydalarının çok daha fazla olduğu ortada. Sualtı veri merkezleri internet servislerinin daha hızlı olmasını sağlayacak. Dünya nüfusunun yarısının kıyılarda yaşadığını düşünürsek (3.5 milyar kadar insanın evleri kıyı şeridinden 200 kilometrelik bir alan içinde) verinin kaynaktan müşterilere aktarılma süresini azaltacak.
105 günlük deneme süresinde demir kapsülleri Kaliforniya sahillerine yakın bir alana yerleştiren Microsoft performansın beklediklerinden daha iyi olduğunu gözlemlemiş. Deneyin başarısının ardından sistem şimdi analiz için Microsoft’un Redmond’daki araştırma merkezine getirildi.
Greenpeace’in iklim uzmanlarına göre Microsoft’un yenilenebilir enerji konusunda önünde uzun bir yol var ancak bu haber de yeni bir dönemin başlangıcı olacak gibi duruyor.
Microsoft hacmi giderek artan verilerini depolamak için az enerji tüketen sistemler geliştirmeye çabalıyor. Firmanın Natick kod adlı projesi veri merkezlerinin en büyük masraf kalemlerinden birine ilginç bir çözüm getiriyor.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.
Bunun derin deniz canlılarını nasıl etkileyeceği de araştırılmalı diye düşünüyorum. Nihayetinde ekosistem zincirine direk müdahale olmasa da etkileyeceği çok şey vardır. Bir yandan enerji ihtiyacını alternatif yollar seçerek özellikle doğadan yardım almak güzel bir dönüşüm..
Derin sular yerçekimsiz ortamlardır. Öncelikle okyanus diplerinde insanlı hizmet kolonileri kurmak gerekmektedir. Onların donanımı da ileri teknoloji gerektirir. Uluslar arası dayanışma koşulu önemlidir. Fakat bu haber lokal bazda kalacaksa fazla önemli değil diye düşünüyorum. Uygarlık henüz sualtı medeniyetleri oluşturmakta alfabenin ilk harfinde bile değil.