Haftanın Özeti: 215

İnternet, Girişimler

Aralık ayının gelişiyle “yılın en iyileri” listeleri de önümüze düşmeye başladı. Bugünkü özette de onlardan birkaç tanesini göreceksiniz. Google Play Store 2018’in en iyi Android uygulamalarını seçti. 31 farklı dili öğrenme imkanı sunan Drops yılın uygulaması seçilirken PUBG Mobile yılın oyunu oldu. Türkiye’de en sevilen uygulama Spotify; en sevilen oyun ise yine PUBG Mobile oldu. Daha fazlasını merak ederseniz geniş listeye göz atabilirsiniz.

Apple’ın da benzer bir listesi var. Detaylarını şurada bulabileceğiniz çalışmada öne çıkan uygulamalar:

YouTube da seneyi şöyle bir toparlayan platformlardan. 2018’in kısa bir özeti olan ve yıl içinde insanların nelerle ilgilendiğini gösteren Rewind videosunun yanı sıra farklı kategorilerdeki en popüler videoları da sıraladı. Videonun altındaki yorumlara ve beğeni sayılarına bakılırsa bu çalışma pek de sevilmemiş gibi.

YouTuber’lar yılda ne kadar kazanıyor? Şüphesiz ki son yılların en çok sorulan sorularından biri bu. Forbes dergisinin Captiv8, SocialBlade ve Pollstar’dan aldığı verilerin yanı sıra sektör çalışanlarıyla da röportaj yaparak gerçekleştirdiği hesaplamaların ardından ortaya çıkan “en çok kazananlar” listesi aşağıda, detayları haberimizde. İlk sırada oyuncak yorumlarıyla 7 yaşındaki Ryan var. Türkiye tarafında ise “YouTuber’lara vergi takibi geliyor” haberleri dışında pek bilgi yok.

Yukarıdaki listenin dokuzuncu sırasındaki isim olan PewDiePie ile Hindistanlı bir müzik şirket arasında zamanın ruhuna uygun bir abone savaşı yaşanıyor. Evet, çoğumuz için gayet önemsiz bir konu. Önemli olan, bu yarış için dünya genelinde 50 bin yazıcının hack’lenmesi. 800 bin adet açık yazıcının bilgilerine ulaşan TheHackerGiraffe rumuzlu kişi, bunlardan 50 bin tanesine söz konusu YouTuber’ın desteklenmesi gerektiğini içeren mesajı yazdırmaları için komut gönderdi. Bu işlemin toplamda yarım saatini aldığını söyleyen hacker “İnsanlar bu açığın kötü niyetli kişiler tarafından kullanabileceği konusunu çok hafife alıyor” diye de uyarıda bulunmayı ihmal etmedi.

Payless adlı bir ayakkabı markası adını gelecek yıllardaki pazarlama sunumlarına kazıyacak bir işe imza attı. Ürettiği ayakkabıları ortalama 20 Dolar’a satan bütçe dostu marka, önce ismini Palessi olarak değiştirdi. Bu isimle Los Angeles’ta lüks bir AVM’de mağaza açtı ve 20 Dolar’lık ayakkabılarına 200-600 Dolar’lık etiketler yapıştırdı. Yeni kimliğine uygun bir de Instagram hesabı açan marka 80 kadar ‘fenomenin’ davetli olduğu bir açılış kokteyli düzenledi. Ayakkabılar yeni fiyatları üzerinden peynir ekmek gibi satıldı tabii.

Soru-cevap sitesi Quora 30 Kasım’da hacker’lar tarafından siteye erişim sağlandığını ve yaklaşık 100 milyon kullanıcının verilerinin çalındığını duyurdu. Platform, kullanıcılara konuyla ilgili bilgilendirme yapıldığını, etkilenen hesapların şifrelerinin sıfırlandığını ve saldırının bir güvenlik şirketiyle birlikte incelendiğini açıkladı. Saldırganların aşağıdaki verilere eriştiği düşünülüyor:

  • Hesap bilgileri: Adı, e-posta adresi, şifresi, bağlı diğer ağlardan alınmış veriler.
  • Dışarıdan görülebilen içerik ve eylemler: Sorduğu sorular, verdiği cevaplar, yorumlar, beğenileri.
  • Dışarıdan görülemeyen içerik ve eylemler: Cevap talepleri, beğenmediği içerikler, direkt mesajlar.

KPMG tarafından düzenlenen ve Birleşik Krallık, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Brezilya, Kanada, Çin ve Fransa’da 25 bin tüketiciyle yapılan anket sonuçlarına dayanan “Ben, Hayatım, Cüzdanım 2018” araştırması, tüketicilerin kişisel verilerinin güvenliği konusunda her geçen yıl daha fazla endişe duyduğunu ortaya koydu. Araştırmadan notlar:

  • Tüketicilerin yüzde 47’si, veri güvenliği konusunda geçtiğimiz yıla kıyasla daha endişeli.
  • Yüzde 75’i artan endişeye ve son zamanlarda artan veri skandallarına rağmen verilerini şirketlerle paylaşmaya hala sıcak bakıyor.
  • Verilerinin satılmasına karşı çıkan katılımcıların oranı yüzde 77.
  • Katılımcıların güvenilirlik değerlendirmesinde ilk üçte sağlık hizmeti sağlayıcıları (yüzde 60), bankacılık hizmeti sağlayıcıları (yüzde 59), teknoloji şirketleri (yüzde 54) yer alıyor. Son üç ise şöyle: Varlık yönetimi (yüzde 37), hükümet (yüzde 37), reklamcılık (yüzde 26).

Tumblr bu ay içinde sitedeki tüm pornografik içerikleri kaldırma kararı aldı. Kurulduğu 2007 yılından beri bu konudaki ‘hoşgörüsüyle’ bilinen mikroblog platformu, geçtiğimiz ay filtreleme sisteminin yanlışlıkla çocuk istismarına yönelik içeriklere izin vermesiyle kriz yaşamıştı. O olayın ardından uygulaması Apple mağazasından kaldırılan Tumblr’ın CEO’su Jeff D’Onofrio, ‘bu işi’ porno sitelerine bırakmanın daha iyi bir fikir olduğunu belirtti.

Microsoft, Windows 10 için kendi Chromium tabanlı tarayıcısını geliştirdi. Yazılım devinin ilk kez 3 yıl önce piyasaya sürdüğü tarayıcısı Microsoft Edge yeni görünümüyle Internet Explorer’dan ‘biraz daha’ başarılı olmuştu. Ancak Edge’in tarayıcı motoru olan EdgeHTML, Chromium ile yarışmakta zorlandı. Microsoft sonunda pes etti ve Windows 10 için varsayılan tarayıcıyı Chromium tabanlı yapma kararı aldı. Yine Edge olarak anılacak olan tarayıcıyla Windows’un web uyumluluğunun artırılması hedefleniyor.

Google ve Facebook gibi teknoloji devleri, reklam pastasından aldıkları payı günden güne artırarak geleneksel medyaya ‘darbe vuruyor’. Ancak dijitalleşmenin bayrağını taşıyan bu şirketler kendi işlerini tanıtmak için yine gazetelere başvuruyor. Bunu ironi olarak değerlendiren New York Times yöneticilerinden Meredith Kopit Levien’e göre esas mesele prestij ve dijital mecraların bu prestiji yakalamaları için epeyce zaman geçmesi gerekiyor.

Dünya genelinde yüz binlerce siteyi ‘ayakta tutan’ içerik yönetim sistemi WordPress yeni güncellemesini yayınladı. Kübalı caz müzisyeni Bebo Valdes onuruna Bebo adı verilen güncellemede en dikkat çekici yenilik yeni editör kısmı. WordPress 5.0’da kullanıma sunulan blok temelli düzenleyici daha esnek bir deneyim sunma iddiasında. “Bunca acil işin arasında ne gereği vardı böyle şeylerin” diye düşünenler için iyi haber: Klasik düzenleyici 2021’e kadar kullanılabilecek. Yeni versiyonu indirmek isteyenler de şuraya göz atabilir.

Yeni girişimlerle birlikte iş yapış şekillerinde değişim yaşandığı bir gerçek. Ofisteki unvanını hayatının merkezine koyanlar kadar böyle şeyleri gereksiz bulanlar da var. Silikon Vadisi merkezli Gusto adlı yazılım şirketinin kurucularından Josh Reeves de onlardan biri. Çoğu kişinin unvanların ne manaya geldiğini bilmediğini düşünen Reeves, unvansız çalışanlarının bir role odaklanmak yerine içinde bulundukları ekibe odaklandıklarını belirtiyor. Unvanların ego problemlerini de beraberinde getirdiğini söyleyen Reeves’in şöyle net bir cümlesi de var: “15 kişilik bir şirkette başkan yardımcısı diye bir şey olmamalı.”

Tokyo merkezli düğün planlama şirketi Crazy çalışanlarına günde en az 6 saat uyumaları koşuluyla 570 Dolar (3 bin 45 TL) değerinde yemek çeki veriyor. Bu yemek çekleri şirketin kafeteryasında kullanılabiliyor. Yeterince uyumamak, yüksek tansiyondan depresyona kadar bir dizi sağlık sorununa sebep olabiliyor. Hatta aşırı durumlarda uyku yetersizliği bilişsel yeteneklerin zayıflaması ve ölüm gibi çok ağır sonuçlar yaratabiliyor. Japonya’da çalışkanlığı ve uzun mesaileri ‘kutsayan’ bir kültür var. Bu da insanların şirket için kendi kişisel ihtiyaçlarından fedakarlık etmelerine yol açabiliyor. O ihtiyaçlardan biri de uyku elbette. 2009’da yapılan bir araştırmaya göre, yetersiz uykunun sebep olduğu sağlık bozuklukları ve yüksek ölüm oranları Japonya ekonomisinin yılda 138 milyar Dolar zarar etmesine sebep oluyor.

Uykusuzluğun ülke ekonomisine zararları

Deniz kenarında bir ortak çalışma alanı hayal eden girişimci Emmanuel Guisset bu iş için yatırım yapmadan önce fikrini denemeye karar verdi. Deniz kenarında bir villanın fotoğraflarını Airbnb’ye koyarak, San Fransisco’dan 1 saat uzaklıkta bir çalışma alanı ilanı veren Guisset, sahte ilanına yönelik ilgiyi görünce bu fikrin başarılı olabileceğine kanaat getirdi. Outsite adını verdiği proje sadece üç yılda, 17 şehirde birlikte çalışma ve yaşama imkanı sunan bir ağa dönüştü. 500’den fazla üyesi olan Outsite tıpkı ortak çalışma alanları gibi işliyor; tek farkı üst katta bir de yatak odanızın olması. Yani mesai bitince ayrılıp evinize gitmek zorunda değilsiniz.

Travelport tarafından, 25 ülkeden 16 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen 2018 Dijital Seyahat Araştırması farklı pazarlardaki çevrimiçi seyahat planlama ve satın alma alışkanlıklarını ortaya koyuyor. Bu süreçte interneti en çok kullanan yedinci ülke olan Türkiye’ye dair birkaç bilgi:

  • Seyahate çıkmadan önce sosyal medyada paylaşılan video ve fotoğrafları etkin bir şekilde incelediğini söyleyenlerin oranı yüzde 88.
  • Sosyal medyanın karar vermede en etkili mecra olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 26.
  • Katılımcıların yüzde 63’ü artık tüm seyahat düzenlemelerini akıllı telefon üzerinden yapma eğiliminde olduğunu belirtiyor.
  • Otellerde resepsiyondan ziyade bir uygulama aracılığıyla check-in yapmayı tercih edenlerin oranı yüzde 54.
  • Oda kapılarını açmak için de akıllı telefon kullanmak isteyenlerin oranı ise yüzde 49.

Küba yönetimi bu hafta mobil cihazlar üzerinden sınırsız 3G internet erişimi sunacağını açıkladı. Bu hizmet daha önce sadece bazı turistik bölgelerde ve devlet binalarında kullanılabilen bir ayrıcalıktı. Dünyanın en düşük internet kullanım oranlarından birine sahip olan Küba’da, geçmişte telefonlarda sadece devlet tarafından yürütülen e-posta hizmetini kullanabiliyordu.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: