Genel Gündem
Kaliforniya merkezli Ocean Voyages adlı kar amacı gütmeyen kuruluş, 300 bin Dolar’a mal olan bir çabayla 25 günlük bir temizlik yolculuğu yaptı. Yolculuk süresince 40 ton ağırlığında terk edilmiş balık ağı ve bunlara takılmış çöpler toplandı. Yolculuğun ardından 18 Haziran’da Honolulu’ya dönüldüğünde 2 tonluk plastik çöp, balık ağlarından ayrılarak bölgede yaşayan sanatçılara bağışlandı. Sanatçılar, çöpleri sanat eserine dönüştürerek insanları okyanustaki plastik kirliliği konusunda eğitecek. Çöpün geri kalanı ise, yakılarak enerjiye dönüştürüleceği bir sıfır salınım elektrik santraline verildi.
Yeni Zelanda’da Pazartesi günü başlayan uygulamayla birlikte tek kullanımlık plastik poşetler tamamen yasaklandı. Bu yasağa uymayarak müşterilere poşet vermeye devam eden işletmelere 100 bin Yeni Zelanda Doları (377 bin TL) ceza uygulanabilecek. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında alınan kararla, yasağın 1 Temmuz 2019’da yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı ancak aradaki süre zarfında birçok süpermarket zinciri, müşterilerine poşet vermeyi durdurmuştu. Haliyle yeni yasak çok fazla şeyi değiştirmeyecek. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre 80’den fazla ülke, benzer yasakları uygulamaya başladı. Bir sonraki adım, tek kullanımlık plastiklerin geri dönüşümünün sağlanması.
İsviçre’deki Crowther Lab’da çalışan araştırmacılar, ABD büyüklüğünde bir ormanın iklim değişikliğini durdurabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılara göre bu büyüklükte bir orman, 205 milyar ton karbonu emebilir. Ormanlaştırmanın en iyi iklim değişikliği çözümü olduğunu söyleyen araştırmacılar, halihazırdaki ormanları korumanın hayati önem taşıdığından da bahsetti. Yapılan araştırmanın sonuçlarını fazla iyimser bulan iklim değişikliği uzmanları da var. Mesela Londra Üniversitesi Akademisi’nden Profesör Simon Lewis “Oluşturulacak yeni orman alanlarının 200 milyar ton karbon emebileceğini söylemek uçuk bir tahmin. Yeni ormanlar karbon salınımını azaltmakta rol oynayabilir ancak iklimi sabitlemenin tek yolu, sera gazı salınımlarını sıfıra indirmek.” diyor.
İklim değişikliği ile mücadele etmek için bir yerden başlamak lazım ancak yetişkinler bu konuda çok istekli görünmüyor. Bu yüzden 16 yaşındaki İsveçli aktivist Greta Thunberg ve bazı yaşıtları, iklim değişikliğine dikkat çekmek için, okula gitmek yerine meclis binası önüne protesto yapmaya gitmişti. Bu çabalar en azından bir bilinç yaratma konusunda işe yaramış gibi duruyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Mohammed Barkindo, “Dünya çapında petrole karşı gittikçe artan bir ayaklanma söz konusu. Bu belki de sektörün karşısındaki en büyük tehlike. İş arkadaşlarımızın çocukları bize gelip geleceklerinin tehlikede olup olmadığını soruyor. Çünkü yaşıtlarını sokaklarda petrole karşı eylem yaparken görüyorlar.” diye konuştu. Greta Thunberg ise protestolarının “petrole karşı en büyük tehdit” olarak anılmasından duyduğu memnuniyeti attığı bir tweet’le belirtti. Thunberg “Bu açıklama, bugüne kadar aldığımız en güzel iltifat. Teşekkür ederiz” dedi.
“There is a growing mass mobilisation of world opinion… against oil" and this is "perhaps the greatest threat to our industry".
OPEC calls the school strike movement and climate campaigners their “greatest threat”.Thank you! Our biggest compliment yet!https://t.co/f3anMLo4XX
— Greta Thunberg (@GretaThunberg) July 4, 2019
Hong Kong’da, suçlu bulunan kişilerin Çin’e iade edilmesi ile ilgili yasa tasarısının ardından çıkan olaylar devam ediyor. Pazartesi günü bir grup protestocu meclis binasına zorla girerek duvarlara sprey boyalarla yazılar yazdı. İcra Kurulu Başkanı Carrie Lam’ı istifaya davet eden yazıların yanı sıra “Hükumet bizi isyana zorladı”, “İsyancı yoktur, zorba yönetim vardır” ve “Hong Kong Çin’e ait değildir” gibi sloganlar meclis duvarlarına yazıldı. Hong Kong amblemini boyayan isyancılar, Hong Kong’un İngiliz kolonisiyken kullandığı, köşesinde Birleşik Krallık bayrağı (Union Jack) bulunan bayrağı meclis binasına astılar. Binanın dışındaki birçok cadde de protestocular tarafından kapatıldı.
The Guardian’ın ve uluslararası partnerlerinin yaptığı bir araştırma, Kırgızistan sınırından Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne giren ziyaretçilerin telefonlarının alınıp başka bir odaya götürüldüğünü ve e-posta, mesaj, rehberdeki kişiler vb. bilgileri alan bir uygulamanın gizlice indirildiğini ortaya koydu. iPhone’lar, telefonu tarayan bir okuyucuya bağlanırken Android telefonlara aynı görevi gören bir uygulama indiriliyor. Çoğu zaman, telefon sahibine teslim edilmeden önce uygulama siliniyor ancak bazı yolcular telefonlarında uygulamayı gördüklerini söyledi. Telefonlardan alınan bilgilerin nereye gittiği ya da ne kadar süre saklandığı bilinmiyor. Çinli bir şirket tarafından tasarlanan uygulama, telefonlarda devlet yetkililerinin ‘problemli’ olarak nitelendirdiği içerikleri inceliyor. Bu tür içerikler arasında; İslami aşırılıkla ilgili içerikler, El-Kaide’nin çıkardığı Inspire dergisi, birkaç silahın kullanım kılavuzu, Dalai Lama’nın eserleri, Unholy Grave adlı Japon metal grubunun şarkıları ve daha birçok farklı şey var.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen G20 zirvesinde, basına kapalı olarak yapılan bir toplantıda ABD ve Almanya’nın Çin’in Uygurlara yönelik politikalarını sert bir şekilde eleştirdiği belirtildi. Reuters’ın, toplantıda bulunan bazı diplomatlara dayandırdığı bilgilere göre, ABD ve Almanya, Çin’in doğusunda yer alan Xinjiang bölgesinde Çin yönetimi tarafından kurulan kamplarda, Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıklara mensup kişilerin temel insan haklarının elinden alındığını öne sürdü. Çin yetkilisi ise bu konunun Çin’in iç işlerini ilgilendirdiğini ve dışarıdan müdahalenin kabul edilemeyeceğini söyledi. Çin bu kamplarda, Müslüman bireyleri aşırılıktan ve terörizmden korumak için eğitim verdiğini söylüyor. Ülkede bir milyondan fazla Uygur’un gözaltında olduğu biliniyor.

İngiltere’de 400’den fazla kişinin çok az ücretle çalışmaya zorlandığı modern kölelik çetesi çökertildi. Savcılar, çete yöneticilerinin, çalışanları sömürerek milyonlarca Sterlin kazandığını ortaya koydu. Polonya’da sokakta yaşayan insanları, alkolikleri ve eski suçluları, yüksek maaşlı iş vaadiyle kandıran çete, bu insanları İngiltere’ye getirip günde 1 Dolar’dan daha az ödeme yaparak çok ağır koşullarda çalıştırdı. Polonyalı oldukları belirtilen 5 erkek ve 3 kadın, çete üyesi olmaktan tutuklandı. Mahkemede 90’dan fazla kurbanın ifadeleri dinlendi ve en az 350 kişinin benzer vaatlerle Polonya’dan getirildiği belirlendi. Çete üyeleri 11 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı.

Rusya’ya ait bir araştırma denizaltısında yaşanan yangının ardından denizaltında bulunan 14 kişi zehirli gazlar sebebiyle yaşamını kaybetti. Olayın ardından Savunma Bakanı Sergei Shoigu ile canlı yayında görüşen Vladimir Putin konu ile ilgili bilgileri en yetkili ağızdan aldı. Shoigu, yangının söndürüldüğünü ancak mürettebattan 14 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Savunma Bakanı, mürettebatın geri kalanının kurtarıldığını belirtti ancak denizlatında toplam kaç kişi olduğuna dair bir bilgi vermedi. Ayrıca denizaltının nükleer enerji ile çalıştığı ancak bu bölümün yangından etkilenmediği belirtildi. Yani bir nükleer sızıntı tehlikesi bulunmuyor. Rusya’nın en gelişmiş ve gizli denizaltılarından biri olarak bilinen AS-12 Losharik adlı denizaltının, deniz tabanı ile ilgili araştırmalar yapmakta olduğu ifade edildi. Bu denizaltının 2012’de Rusya’nın arktik bölgesinde geniş bir deniz tabanı alanı üzerinde hak iddia etmesi için araştırmalarda bulunduğu biliniyor.
Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, ülkedeki nüfus verilerinin gerçeği yansıtmadığını ve ülke nüfusunda felaket derecesinde bir azalma yaşandığını söyledi. Özellikle kırsal yönetim birimlerinin, aldıkları maddi desteklerin kesilmemesi için ölüm rakamlarını olması gerekenden daha düşük bildirdiğini belirten Golikova, ülkede nüfusun beklenenden çok daha hızlı azaldığını söyledi. Doğum oranlarının azaldığını ve ölüm oranlarındaki düşüşün beklenenin altında kaldığını söyleyen Başbakan Yardımcısı federal tıbbi organizasyonların doğum ve ölüm verilerini nüfus belirlemesi için kullanmayı önerdi.
Bir ülkede çalışanların aldığı ortalama maaş ile asgari ücretlinin aldığı maaşın oranı o ülkedeki gelir dağılımının ne kadar eşit olduğuna dair önemli bir veri sunuyor. Berkeley Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı yeni bir çalışma, ABD’nin bu alanda endüstriyelleşmiş ülkeler arasında en kötü durumda olduğunu gösteriyor. ABD’de şu anda saatlik asgari ücret 7,25 Dolar. Ortalama haftalık gelir ise 905 Dolar. Yani asgari ücretli biri haftada 40 saat çalıştığında sadece 290 Dolar kazanabiliyor ve bu da ortalama maaşın yaklaşık üçte birine tekabül ediyor. Ancak meclise sunulan asgari ücretin artırılmasına yönelik teklif yasalaşırsa 2024’ten itibaren asgari ücret saatlik 15 Dolar olacak. Böylece asgari ücretli birinin maaşı, ülkedeki ortalama maaşın yüzde 68’ine denk gelecek. Bu da ABD’nin diğer tüm endüstriyelleşmiş ülkelerden daha eşit gelir imkanı sunan bir ekonomiye dönüşmesi anlamına gelecek.
Türkiye’ye dair güncel verilere ulaşamadım (ulaşabilirseniz lütfen yorumlarda paylaşın) ama TÜİK’in 2017 verilerine göre yıllık hanehalkı fert ortalama esas iş geliri 27 bin 449 Lira’ydı. Bu da aylık yaklaşık 2287 Lira’ya denk geliyor. 2017’de asgari ücret 1404 Lira’ydı. Yani ortalama gelirin yüzde 61’i. 2018 ve 2019 başında yapılan asgari ücret zamlarıyla bu oran değişmiş olabilir.
Hindistan’da yeni vergi sistemiyle birlikte süper-zenginlerin vergi oranı yüzde 42,7’ye çıkarıldı. Ekonomi Bakanı Nirmala Sitharaman tarafından yapılan açıklamada, yıllık geliri 5 Crore (281 milyon TL) ve üzerinde olan kişilere, mevcut vergilere ek olarak yüzde 37,5 vergi uygulanacağı belirtildi. Yeni düzenlemeye göre yıllık 2 ila 5 Crore (112-281 milyon Lira) kazanan kişilerin ek vergi oranı da yüzde 25 oldu. Böylece ödeyecekleri toplam vergi yüzde 39’a çıktı. Türkiye’de, 2019 yılı itibarıyla yıllık 148 bin TL’den fazla kazananların vergi oranı yüzde 35. Türkiye’de daha yüksek bir vergi dilimi bulunmuyor.
Özet Başlıkları
- Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
- Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
- Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
- Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
- Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.
Selamlar;
Öncelikle verdiğiniz bu büyük emek için teşekkür ederim. Naçizane ekstra bir göz daha eklemenizin ufak ama can sıkıcı bazı hataların önüne geçeceğini düşünüyorum.
Örneğin “27 bin” yerine “217 bin” yazılması ve güç-enerji kıyası gibi teknik birtakım hatalar giderilebilir.
Kolaylıklar dilerim.
senin derdin batsın kardeş dediginden hiç bir şey anlaşılmıyor… :)