Haftanın Özeti: 243

17 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Genel Gündem

Haftanın en önemli gündem maddesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri. 31 Mart’ta yapılan seçimlerin iptalinin ardından bugün yapılacak seçimle İstanbul’un yeni belediye başkanı belirlenecek. En güçlü adaylar Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım geçtiğimiz hafta sonu televizyonda karşı karşıya geldi. İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda her iki aday da aynı soruları, kendi planları ve projeleri kapsamında yanıtladı. Seçmenin bilinçli karar vermesi açısından oldukça önemli olan bu yayının ardından artık söz İstanbullularda. Biz de bu vesileyle, İstanbul’daki tüm okuyucularımıza, tercihleri ne olursa olsun, demokratik haklarını kullanmalarını hatırlatmak isteriz.

Bu hafta dünya gündemini en çok meşgul eden konulardan biri ise ABD ve İran arasında tırmanan gerginlik oldu. Geçtiğimiz hafta ABD’ye ait iki petrol tankerinin Umman körfezinde saldırıya uğramasının ardından ABD, İran’ı suçlamıştı. Trump’ın “Saldırıyı İran gerçekleştirdi” açıklamasının ardından Perşembe günü İran, ABD’ye ait bir insansız hava aracını düşürdü. İran, düşürdüğü hava aracının ülkenin hava sahasını işgal ettiğini söyledi. O günün gecesinde Donald Trump, ABD uçaklarına İran’ı vurma yetkisi verdi. Ancak bu yetkiyi herhangi bir saldırı gerçekleşmeden geri çekti. Trump daha sonra yaptığı açıklamada, saldırı gerçekleşirse 150 kişinin öleceğini öğrendikten sonra, insansız hava aracının düşürülmesine karşı böyle bir yanıtın orantısız olacağına karar verdiği için saldırıyı iptal ettiğini söyledi. Olayların ardından ABD Federal Havacılık Dairesi, ABD’li hava yolu şirketlerinin Hürmüz boğazı üzerinden uçmasını yasakladı.

Hong Kong’da, zanlıların Çin’e iadesi yasasının görüşülmesi kararı ile başlayan ayaklanmalar sonrasında yönetim geri adım attı. Hong Kong Başyöneticisi Carrie Lam mevcut şartlar altında yasanın geçirilmesinin mümkün olmadığını söyleyerek özür diledi. Ancak Lam’in yasanın daha sonra yeniden görüşülmesine açık kapı bırakması protestocuları sinirlendirdi. Öte yandan mesajlaşma uygulaması Telegram üzerinden iletişim kuran protestocuları engellemek amacıyla Çin’den Telegram sunucularına siber saldırılar yapıldığı belirtildi. Salı günü, 30 binden fazla üyesi bulunan bir Telegram grubunun yöneticisi, toplumda huzursuzluğa sebep olduğu gerekçesiyle tutuklandı. WeChat’in ise protesto görüntülerine sansür uyguladığı ifade ediliyor.

Protestolara dair bir diğer ilginç gelişme ise porno sitelerinin kapanması. Ama bu kez sansür yüzünden değil. Ülkede porno siteleri halkı protestolara katılmaya teşvik etmek amacıyla kendi istekleriyle, geçici olarak kapanma kararı aldı. Daha sonra yeniden kullanıma açılan sitelerde “Eğer bir Hong Kong polis memuru ya da polislerin yakınıysanız lütfen bu siteyi terk edin” şeklinde bir uyarı görülebiliyor. Son olarak, eylemler sırasında yaralanan bazı protestocuların hastane kayıtlarının polis tarafından incelendiği ve buradan yola çıkan polislerin eylemcileri gözaltına aldığı belirtiliyor. Bu durum ülkede sağlık bilgilerinin mahremiyeti bakımından yeni bir tartışma başlattı.

Eğer iddialar doğruysa Hong Kong vatandaşlarının yargılanmak üzere Çin’e iade edilmek istememesinde haklılık payı var. The Guardian’da yayımlanan bir habere göre Londra’da bulunan bir mahkeme, Çin’de bir süre tutuklu kalan kişilerin ifadelerine dayanarak, ülkede idam edilen kişilerin organlarının alındığına karar verdi. Hatta bazı tutukluların özellikle organlarının kullanılması için idam edildiği sanılıyor. Bu tutuklular arasında başta Falun Gong hareketinin takipçileri olmak üzere Uygur’daki Müslüman azınlığa ve çeşitli Hristiyan gruplara mensup kişiler de bulunuyor. Çin 2014 yılında bu uygulamanın bitirildiğini belirten bir açıklama yapmıştı ancak mahkeme, Çin’in sözünde durmadığını ve hala organlarını kullanmak üzere tutukluları öldürdüğünü belirtiyor. Birçok tutuklu, hapiste kaldıkları sürede sık sık tıbbi incelemelere tabi tutulduklarını söylüyor.

Geçtiğimiz hafta Pazar günü Japonya’nın Karuizawa kasabasında buluşan G-20 çevre bakanları, okyanuslardaki plastik birikmesine karşı ortak mücadele için anlaştı. Buluşma sonrası yayımlanan bir bültende şu ifadeler yer alıyordu: “Başta plastik ve mikro plastik sebepli olmak üzere deniz kirliliği; deniz ekosistemleri, geçim kaynakları, balıkçılık, turizm ve denizcilik gibi endüstriler ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında acil eylem gerektiren bir konudur”. Buna göre uluslararası çerçevede her ülke, konuya dair kendi attıkları adımları raporlayacak ve denizlerin plastik atıklardan temizlenmesi konusundaki tecrübeleri de kendi aralarında paylaşacak.

Plastik atıklar her yıl birçok deniz canlısının yaşamını yitirmesine sebep oluyor.

Küresel iklim değişikliği ile birlikte artan sıcaklıklar Atlas Okyanusu’nun kuzeyindeki buz tabakasının, Haziran ayında daha önce olmadığı kadar azalmasına sebep oldu. Çoğunluğu buzlarla kaplı Grönland adasında ise sıcaklıklar mevsim normallerinin 40 Fahrenheit (yaklaşık 22 Santigrat) derece üstünde kaydedildi. Grönland’daki buz tabakasının normalde yazın ortalarında ulaşması beklenen erime miktarına şimdiden ulaştığı kaydedildi. Eriyen buzların okyanuslardaki su seviyesini artıracağı ve buz olmayan noktalarda güneş ışınlarının yansıtılmaması sebebiyle karanın daha fazla ısınacağı düşünülüyor.

İrlanda, 2030 yılı itibariyle ülke içinde satılan bütün araçların elektrikle çalışan araçlar olmasını istiyor. İklim değişimi ve çevre kirliliğiyle mücadele etmek adına alınacak bu karar sonrası, petrol ve dizelle çalışan araçların satışı yasaklanacak. Planlanan düzenlemeyle ilgili verilen yasa tasarısı, İrlanda hükumetinin Pazartesi günü yayımlanan İklim Hareketi Planı dahilinde yer alıyor. Belgede ayrıca geri dönüşümü olmayan plastiklerin Avrupa çapında kullanımının yasaklanma hedefi de yer alıyor. İklim Hareketi Planı’nı sunan Çevre Bakanı Richard Bruton, İrlanda’nın yüzde 85 oranında fosil yakıt kullandığını söyledi ve ülkenin sera gazı salınımının giderek yükseldiğini ve bu durumun bir an önce tersine dönmesi gerektiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta pazar günü Arjantin’de yapılacak seçimlerin hemen öncesinde, sabah saatlerinde ülke çapında elektrik kesildi. Uruguay ve Paraguay’da da etkili olan kesintilerin toplamda 50 milyona yakın kişiyi etkilediği düşünülüyor. Kısa süreli kesintinin ardından elektrik hizmeti normal olarak verilmeye devam etti. Kesintinin sebebi henüz bilinmiyor ancak yetkililer tüm ihtimallerin araştırıldığını söylüyor.

Pew Araştırma Merkezi’nin Birleşmiş Milletler verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre dünya nüfusunun artışı 2100 yılında durma noktasına gelecek. 2100’de 10,9 milyar kişiye ulaşacak dünya nüfusunun bu yıldan sonra, yüzde 0,1’den bile az bir artış göstereceği tahmin ediliyor. 2100’de dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı Asyalı ve Afrikalılardan oluşacak. Avrupa ve Amerika’da nüfusun önemli ölçüde azalması bekleniyor. Bu bölgelerdeki nüfus artışı, diğer bölgelerden gelen göçlerle gerçekleşecek. 2100’de dünyanın en kalabalık ülkesinin Hindistan olması bekleniyor. Nijerya ve Tanzanya gibi Afrika ülkelerinin de en kalabalık ülkeler arasında olacağı tahmin ediliyor.

Hindistan’ın en büyük altıncı şehri Chennai (eski adıyla Madras) susuzlukla mücadele ediyor. Şehrin tüm su kaynakları tükendi ve vatandaşlar sadece devletin kamyonlarının dağıttığı suları kullanarak susuzluklarını ve temizlik ihtiyaçlarını gideriyor. Birçok restoran ve otel su yetersizliği sebebiyle geçici olarak kapanma kararı aldı. Yer altı kaynaklarının da kurumaya yüz tutması şehir halkını zora sokuyor. Devletin dağıttığı sudan almak için saatlerce kuyrukta bekleyen iki vatandaştan birinin diğerini bıçakladığı belirtildi. Yakın zamanda yağmur yağmazsa şehirde durumun daha kötüye gitmesinden korkuluyor.

Halk su alabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor

Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Pazartesi günü Kahire’de çıkarıldığı mahkemede bayıldı ve daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Müslüman Kardeşler arasında önemli bir figür olan Mursi, 2013 yılında gerçekleştirilen bir darbeyle görevden alınmıştı ve o zamandan beri hapishanedeydi. 67 yaşındaki Mursi, Filistinli grup Hamas ile iletişime geçerek casusluk yaptığı suçlamasıyla yargılanıyordu. Mısır yasaları gereği bir kafes içinde mahkeme salonuna getirilen Mursi, yaptığı 15 dakikalık bir konuşma sonunda yere yığıldı. Daha sonra hastaneye götürülen Mursi’nin burada, yerel saatle 16:50’de öldüğü açıklandı.

Pakistan’da Hayber-Pahtunhva eyaletinin meclis toplantısı sırasında Facebook üzerinden yapılan canlı yayında, teknik görevlinin yanlışlıkla kameranın ‘kedi filtresi’ özelliğini aktif hale getirmesiyle komik görüntüler ortaya çıktı. Ciddi konular tartışan siyasilerin başlarında kedi kulakları ve yüzlerinde kedi bıyıkları ile canlı yayında görülmesinin ardından birçok internet kullanıcısı görüntüleri sosyal medya üzerinden paylaştı. Hatanın farkına varılmasının ardından yayın kısa sürede normale döndü ancak görüntüler çoktan internet üzerinde yayılmıştı. Yetkililer sorunun insan hatasından kaynaklandığını belirtti ve gerekli önlemlerin alındığını söyledi.

Yeni Zelanda’nın Christchurch bölgesinde 15 Mart 2019’da gerçekleşen cami saldırısının videosunu paylaşan bir adam Salı günü verilen mahkeme kararıyla 21 ay hapis cezasına çarptırıldı. Christchurch’lü bir iş adamı olan Philip Arps, 51 kişinin ölümüne sebep olan saldırıyı canlı yayında paylaşmıştı. Videoyla ilgili yapılan sorgulamada kurbanlara dair herhangi bir empati göstermediği belirtilen Arps, videoyu yasal olmayan şekilde paylaşan altı kişiden biri. Arps’ın ayrıca bir arkadaşından, ölü sayısını gösteren bir görsel hazırlamasını istediği de biliniyor ancak bu görseli paylaştığına dair bir kanıt yok.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

4 Yorum

  • Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı/başkanı Muhammed Mursi değil Hüsnü Mübarek’tir.

  • Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi değil Hüsnü Mübarek’tir.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: