Haftanın Özeti: 226

Bilim, Yazılım, Donanım

Katlanabilir akıllı telefonların ‘hayallerde kalmayacağı’ artık netleşmiş oldu. Samsung ilk katlanabilir akıllı telefonu Galaxy Fold’u tanıttı. 26 Nisan’da satışa sunulacak olan cihaz, bir menteşeyle birbirine tutturulmuş iki ayrı telefon gibi görünüyor ancak tam olarak açıldığında 7,3 inçlik tek bir büyük ekran haline geliyor. 12 GB’lık RAM ve 512 GB’lık depolama kapasitesi de Galaxy Fold’un öne çıkan özelliklerinden. Üçü arkada, biri önde, ikisi de yanda olmak üzere 6 kamerayla gelen telefonun bin 980 Dolar’dan (yaklaşık 10 bin 500 TL) başlayan fiyatlarla satılması bekleniyor.

Samsung’un bu hafta tanıttığı tek yenilik Galaxy Fold değildi. Galaxy S10 serisi de beğeniye sunuldu. Etkinlikte öne çıkanları Techcrunch’ta ve aşağıdaki videoda bulmak mümkün.

25-28 Şubat tarihleri arasında Barselona’da düzenlenecek olan Mobil Dünya Kongresi (MWC) bu yıl çokça konuşacağımız konuların bir ön gösterimi olma özelliği taşıyor. Yine katlanabilir ve bol kameralı akıllı telefonların, 5G bağlantısının ve mobil oyunların öne çıkacağı tahmin edilen kongreye dair beklentileri haberimizde bulabilirsiniz. MWC, gelecek haftanın özetinde de geniş yer bulacaktır.

Güney Kore 5G teknolojisine geçen ilk ülke olmak üzere. Maliye Bakanı Hong Nam-ki tarafından yapılan açıklama, ülkedeki operatörlerin Mart ayında kullanıma sokulacak 5G için toplam 2,6 milyar Dolar harcama yaptığını gösteriyor.

ABD’nin en büyük mobil operatörlerinden Verizon bu yıl içinde 30 şehirde 5G teknolojisini kullanıma sokmayı planlıyor. Diğer taraftan 5G’deki Huawei ağırlığından hoşlanmayan ABD Başkanı Donald Trump gözünü 6G’ye dikti: “Bir an önce 5G’yi Amerika’da istiyorum. Hatta 6G’yi istiyorum… Amerikalı şirketler bu yöndeki çalışmalarını hızlandırmalı. Bu kadar geride kalmamız için bir sebep yok.”

İnsanlar artık yeni telefon modellerine büyük paralar harcamak istemiyor. Bu cümle, USA Today ve SurveyMonkey tarafından ABD’de yapılan bir araştırmanın sonucu. Anket, akıllı telefonları 1000 Dolar ve üzeri fiyata satmaya çalışan şirketlerin çok da mutlu olmayacağı sonuçlar ortaya koyuyor. Katılımcıların yeni bir telefon için gözden çıkardıkları fiyatlar aşağıda.

  • 300 Dolar’dan daha ucuz: Yüzde 30
  • 300-500 Dolar: Yüzde 26
  • 501-750 Dolar: Yüzde 25
  • 751-1000 Dolar: Yüzde 16
  • 1000 Dolar üzeri: Yüzde 3

Gartner 2018’deki akıllı telefon satış rakamlarını açıkladı. Buna göre geçtiğimiz yıl dünya genelinde 1,55 milyar akıllı telefon satıldı (2017’de 1,53 milyar idi). Yaklaşık adet bazında markaların dağılımı şöyle:

  • Samsung: 295 milyon (önceki yıl 321 milyon)
  • Apple: 209 milyon (önceki yıl 215 milyon)
  • Huawei: 202 milyon (önceki yıl 150 milyon)
  • Xiaomi: 122 milyon (önceki yıl 89 milyon)
  • Oppo: 119 milyon (önceki yıl 112 milyon)
  • Diğer markalar: 607 milyon (önceki yıl 648 milyon)

Araştırma şirketi GfK tarafından açıklanan rakamlar, geçen yıl tüketici elektroniğine 61 milyar TL harcadığımızı gösteriyor. Bu da bir önceki yıla göre yüzde 11,6’lık artış anlamına geliyor. 2018’de telekomünikasyon 27,1 milyar TL ile başı çekerken onu 15,6 milyar TL ile büyük ev aletleri izledi. 87 milyon TL ciro yapan fotoğraf sektöründe ise yüzde 21,4’lük bir düşüş söz konusu.

Kar amacı gütmeyen yapay zeka araştırma kuruluşu OpenAI tarafından geliştirilen yeni bir dil modeli o kadar başarılı ki, yetkililer kötüye kullanılmasından endişe ettikleri için modeli yayınlamama kararı aldı. OpenAI, GPT-2 adlı yeni dil modelini, internetten toplanan 40 GB’lık metinde bir sonraki kelimeyi tahmin edebilmesi için eğitti. Neticede ortaya çıkan sistem, metnin tarzına ve içeriğine uyum sağlayabilen ve kullanıcının seçtiği bir konuda gerçekçi ve anlaşılabilir devam metinleri yazabilen bir yazılım oldu.

thispersondoesnotexist adlı site gerçek dünyada var olmayan insan yüzleri oluşturabiliyor. Daha önce Nvidia araştırmacıları tarafından GitHub’da yayınlanan kodu kullanan sitenin yaratıcısı Philip Wang çoğu kişinin, yapay zekanın gelecekte görselleri sentezleme konusunda ne kadar başarılı olacağını henüz kavrayamadığını söylüyor. Güçlü bir grafik kartı bulunan kiralık bir sunucuda Nvidia’nın yazılımını çalıştıran site şimdilik sadece yüzlere odaklanıyor.

Sürücüsüz araçlar konusunda şüpheleri olanlar genellikle aracın beklenmedik durumlara nasıl tepki vereceğini merak ediyor. Örneğin bir kavşaktaki trafik ışıkları bozulursa ve sürücülerin trafik polisinin el işaretlerine uyması gerekirse otonom araç ne yapacak? Waymo Çarşamba günü paylaştığı video ile bu durumun kendi araçları için hiç sorun yaratmadığını gösterdi. Videoda aracın yazılımı trafik polisini tespit ediyor (makine görünümünde sarı bir kutu olarak görünüyor) ve polis devam etmesini işaret edene kadar bekliyor.

Bilimciler, ilk kez farelerin kaybettikleri ayak parmaklarının sadece kemiklerini değil, eklemlerini de yeniden oluşturmalarını sağladı. Memeliler vücutlarının kopan parçalarını yeniden oluşturamıyor. Bu yeni gelişme, bir uzvunu kaybeden kişilerin gelecekte kendi organlarını yeniden oluşturmalarına imkan sağlayacak gelişmelerin başlangıcı olabilir. Texas A&M Üniversitesi’nden biyologlar farelerin ayak parmaklarını ameliyatla aldı. Daha sonra onlara BMP2 ve BMP9 adında iki protein verildi. Bu proteinler farelerin vücutlarını kayıp parmakları yeniden oluşturmak üzere tetikledi. Daha önce böyle bir deneyde farelerin kemiklerinin yeniden oluşması sağlanmıştı. Bu deneyde ilk kez kemiklerin yanı sıra, ayak parmağındaki eklemleri destekleyen kıkırdak doku da yeniden oluşturuldu. Sadece üç gün içinde yeni kemiklerin yüzde 60’ından fazlası kıkırdak doku ile kaplandı.

Çin’deki Zhejiang Üniversitesi’nden araştırmacılar, insanların beyin-beyin arayüzü adı verilen bir teknolojiyle farelerin hareketlerini kontrol etmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi. Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI) bir süredir kullanılıyor ve beyinle bilgisayara komut verilmesini sağlıyor. Yeni çalışmada ise araştırmacılar bir insana EEG başlığı takarak hareketler için gerekli sinyalleri göndermesini sağladı. Buradan gelen sinyaller direkt olarak farenin beynindeki mikro elektrotlara gönderildi. Fareler uyarımları motor hareketlerle ilişkilendirmeleri konusunda eğitildikten sonra, sinyaller farelere Bluetooth üzerinden kablosuz olarak da gönderilebilir hale geldi. Bir sonraki adımın iki yönlü sinyal gönderebilen bir sistem oluşturmak olduğu söyleniyor.

Yeni bir araştırmaya göre beyin hücrelerindeki mitofaji olarak bilinen temizleme sistemini güçlendirmek, Alzheimer tedavisinde etkili bir yöntem olabilir. Araştırmacılar, ölen Alzheimer hastalarının beyin hücrelerindeki, Alzheimer başlatılmış kök hücrelerdeki ve bu hastalığa maruz kalan canlı fare ve yuvarlak kurtlardaki temizleme sürecini yakından inceledi. Ayrıca hayvan modellerde temizleme sürecine etki eden aktif maddeler test edildi. Sonuçlar, temizleme sürecinin hem insan hücrelerinde hem de farklı hayvan türlerinde önemli olduğu düşüncesini doğruluyor.

IBM’in önümüzdeki 5 yıl içinde dünyayı önemli ölçüde değiştireceğini düşündüğü 5 kilit teknolojiyi listelediği yıllık 5’te 5 listesi yayımlandı. Bu yılın odak noktası gıda tedarik zinciri. Artan nüfus ve iklim değişikliği, gıda üretiminin gittikçe zorlaşmasına sebep oluyor. Listedeki tüm teknolojiler, gıda üretiminden tabağınıza kadar her adımı iyileştirmek üzerine. Detaylarını haberimizde bulabileceğiniz listede yer alan çözümlerden biri de sanal tarlalar. Şirketin üzerinde çalıştığı fikir; uydu, dron ve diğer cihazlardan elde edilen verinin tarlaların sanal modellerinde bir araya getirilmesi. Çiftçiler ve gıda tedarik zincirine dahil olan diğer kişiler bu bilgileri paylaşarak daha etkin üretim yapılmasını sağlayabilir.

Wallace’ın Dev Arısı (Megachile Pluto), Endonzeya’nın Kuzey Moluccas adalarına özgü bir canlı ve en son yaklaşık 40 yıl önce görülmüştü. İlk kez Britanyalı doğa bilimci Alfred Russel Wallace tarafından 1858’de keşfedilen bu arı türü daha sonra görülmemişti. 1981’de tekrar bulunan arıyı o tarihten beri kimse görmedi. Geçen ay büyük arıyı bulmak için bölgeye giden bir ekip uzun uğraşlar sonucu aradığını buldu. Bir bal arasının yaklaşık 4 katı olan bu arılar yalnız yaşamayı tercih ediyor ve şükür ki, insanları sokmuyor.

Zebraların çizgilerinin ne işe yaradığı sorusu milyonlarca kez sorulmuştur. Yeni yapılan bir araştırma, desenlerin faydalarından birinin at sineklerini uzak tutmak olduğunu gösteriyor. Sineklerin görüş sistemi, çizgili bir yere konmaya çalışırken altüst oluyor.

Çin Uzay Teknolojisi Akademisi, Dünya’nın yörüngesine bir güneş enerjisi santrali kurup topladığı enerjiyi Dünya’ya göndermeyi planlıyor. Güneş santrali atmosferde gerçekleşen hava olaylarından etkilenmeyeceği için, bu taraflarda hava bulutlu olsa da aynı miktarda enerji toplamaya devam edebilecek. Testlere 2025’te başlanacak. Bu projede çözülmesi gereken en büyük sorun, uzayda toplanan enerjinin buraya nasıl gönderileceği. Şu anda uzay tesisinin topladığı enerjiyi Dünya’daki başka bir tesise mikrodalga ya da lazer formunda göndermesi fikri üzerinde duruluyor. Elde edilen elektrik daha sonra geleneksel yöntemlerle üretilen elektrik enerjisi gibi kullanılabilecek.

Enerji demişken, Almanya Çevre Bakanı, nükleer enerjinin ucuz olduğunu düşünenleri nükleer atık deposuna çağırıyor:

Bu bölümü Evrim Ağacı’nın 1970’lerde Voyager sondalarıyla uzaya gönderilmiş ses ve görüntülere bakış attığı videosuyla kapatalım:

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

2 Yorum

  • Teknoloji haberlerini düzenli ve doyurucu olarak okuduğum tek yer burası. Elinize sağlık.

    “Huawei: 2020 milyon (önceki yıl 150 milyon)” sayıda hata olmuş, düzeltirsiniz.
    kolay gelsin.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: