Haftanın Özeti: 97

29 Ağustos – 4 Eylül 2016 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

Frog, Artefact ve Ideo gibi şirketlerin tasarım liderlerine, önümüzdeki yıllarda geçerliliğini kaybedebilecek ya da gözde hale gelebilecek meslekler hakkındaki fikirleri soruldu. Değerini kaybetmesi muhtemel olan meslekleri şu şekilde sıraladılar:

  • Kullanıcı deneyimi tasarımcılığı.
  • Görsel tasarımcılık.
  • Tasarım araştırmacılığı.

Değer kazanması muhtemel meslekler ise şu şekilde:

  • Sanal Etkileşim Tasarımcılığı.
  • Post-Modern tasarımcılık.
  • Tasarım Stratejistliği.
  • Serbest tasarımcılık.

3063318-poster-p-1-5-design-jobs-that-wont-exist-in-the-future

Otomatik şipşak fotoğraf makinesi Lomo’Instant her mekan ve ışık koşulunda utandırmayan kareler sağlama iddiası taşıyor. Enstantane hızı, diyafram değeri ve flaş gücünü otomatik ayarlayabilen bu küçük, akıllı ve şık cihaz ile size sadece güzel fotoğrafların ekmeğini yemek kalıyor. Unutmayın bir tutam retro etkisi her durumda kalpleri yumuşatır.

Yiyecek, içecek ve paketleme endüstrilerinde enerji ve danışmanlık hizmetleri veren Khalili Mühendislik şirketi tarafından tasarlanan bu su tuzsuzlaştırıcı dev ‘pipet’ içilebilir suya bağımlılığımızı hatırlatmayı hedefleyen sanatsal, teknolojik ve mimari bir konsept olma niteliği taşıyor. ABD’nin California eyaletinin Santa Monica kıyılarında yüzdürülmek üzere tasarlanan sistem, güneş enerjisini elektromanyetik filtreleme işlemi için kullanarak okyanus suyundan iyileştirici etkisi olan banyo tuzu ve 4,5 milyar litre içme suyu elde edebilecek. Bunu yaparken panoramik okyanus manzarasının tadını çıkarmak isteyen ziyaretçilere de açık olacak heykelimsi tesis, LAGI isimli doğa ve sanat inisiyatifinin ‘sürdürülebilir enerji güzel olabilir’ sloganlı tasarım yarışması adaylarından biri.

thepipe

Yemekte mükemmellik herkesin ideali değildir. Bazıları için ise etin pişmişlik oranı, yemeğin su miktarı, orta ateşte mi, yüksek ateşte mi piştiği ve hatta kaç dakika piştiği çok şey ifade edebilir. Yemek pişirmede prensip sahibi olan bu hassas damaklar artık tencere başında kronometre ile beklemek zorunda değil! Makarnası ‘al dente’ pişmezse bütün keyfi kaçanlar, yumurtada kayısı kıvamını tutturamadıkça güne güzel başlayamayanlar, kısacası mutfakta standartlarını bir türlü oluşturamamaktan şikayetçi olanlar her tencereyi akıllı tencereye çeviren mucize aparat Sansaire Delta ile tatsız sürprizlere bir son verebilir. “Bir tencere yemek için bu kadar bilime gerçekten gerek var mı?” diyenlerdenseniz Sansaire asla sizin için tasarlanmamıştır.

İnsanlık son 150 yılını enerji ihtiyacı için büyük oranda fosil yakıtlara bağlı olarak geçirdi. Araştırmalara göre yanan fosil yakıtların yan ürünü olan ‘is / kurum’un havaya karışması çok sayıda prematüre ölüme, astım gibi çeşitli solunum yolları sorunlarına ve kanser vakalarına sebep oluyor. Graviky Labs ise araçlardan havaya salınan egzost dumanını toplayarak bunları mürekkep olarak geri dönüştürüyor ve zararlı partikülleri ciğerlerimize ulaştırmadan kağıtlara hapsetmiş oluyor. Air-Ink adı verilen bu özel mürekkep üretilirken egzost dumanı ağır metallerden ve zehirli partiküllerden arındırılıyor. 30 ml.’lik bir mürekkep kapsülü araçların ortalama 30 ila 50 dakika arası ürettikleri kirliliği içeriyor.

Kullanılmayan telefonlardaki devrelerin içerdiği altın parçaları çıkartmak mevcutta zahmetli ve sağlığa zararlı bir süreç. ‘Elektronik atık’ olarak bilinen ve kullanılmayan telefon, televizyon ve bilgisayar gibi eski cihazlarda bulunan altın miktarı tüm dünyadaki altının yüzde 7’sini oluşturuyor. Edinburgh Üniversitesi araştırmacıları zehirli kimyasallar kullanılarak yılda 300 ton altın elde edilen bu ayıklama işleminin insan ve çevre sağlığı için zararsız hale getirilmesi için önemli bir geliştirmeye imza attı. Araştırmacıların önerdiği yeni ve basit yöntem sayesinde yazdırılmış devrelerin yumuşak bir asit türüne batırılması ile tüm metallerin çözülmesi, ardından çözeltiye eklenen yağlı bir sıvı ile altının diğer metallerden ayrılması sağlanıyor. Yöntemin altın dışındaki değerli metallere de uyarlanabileceği iddia ediliyor.

computer circuit

Mikrostereolitografi adı verilen yöntemle 3D yazıcılardan çok yüksek çözünürlüklü küçük nesneler üreten MIT araştırmacıları, bu nesnelerin şeklini sıcaklığa bağlı olarak değiştirebiliyor. Kendi boyutunun üç katına kadar esnetilebilen maddeler daha sonra uygun sıcaklıkta tekrar orijinal boyutuna geri dönebiliyor. Isı ile tetikleme özelliğinin ilaç üretiminde kullanılması ve hastanın yuttuğu ilacın sadece ateşi yükseldiğinde harekete geçmesi planlanıyor.

CqyrZn7WAAAH9cz

Geçtiğimiz hafta otonom motosiklet konseptinin haberini yayınladığımız Charles Bombardier bu defa da ulaşım araçlarını apartman dairelerinin parçası haline getirme fikrinden yola çıkan Tridika adlı elektrikli araç ile karşımızda. Tridika kullanıcının apartmanına, duvara yerleştirilmiş yatay raylar aracılığıyla (asansör benzeri bir yapıyla) entegre olabiliyor. Daireye vardığında hem aracın hem de dairenin kapısı açılıyor ve araç bir sonraki seyahate kadar kadar evin bir parçası olarak kullanılabiliyor. Kullanıcılar dilerse otonom aracı 6 kişilik bir ulaşım aracı olarak, dilerse içinde masası sandalyesi olan bir ofis olarak kullanabiliyor.

Ipad-Tridika-2-1024x942

Bildiğiniz öğrenci yurtlarını unutun. Brock Commons dünyanın en uzun ahşap konut kulesi ve tamamlanmak üzere. Kanada’da bulunan British Columbia Üniversitesi’nin 53 metrelik yurdu 33 adet 4 yataklı ünite ve 272 stüdyo daire ile 404 kişiye yaşam alanı sağlayacak. Lamine taban panelleri, çelik çerçeveli çatısı, temel ve merdivenler gibi beton bileşenlerinin tamamı yeşil bina standartlarına uyumlu olacak şekilde kullanılan yapının 4 ay içinde tamamlanması ve LEED Altın Sertifika sahibi olması bekleniyor.

brock-commons

Kalori, protein, yağ alımı, kalori yakımı, uyku, stres, su seviyeleri ve durumu, kalp ritmi, aktivite yoğunluğu, mesafe ve adım gibi önemli verileri gerçeğe en yakın ölçebilen giyilebilir olma iddiası taşıyan the Bio Ring isimli metal yüzük cep telefonu uygulaması ile senkronize çalışarak kişiselleştirilmiş fitness ve sağlık planları sunabiliyor. Sürekli kalori hesabı yapmaktan kurtulmanın ve egzersizin bedeniniz üzerindeki somut etkisini izleyebilmenin (ön sipariş)bedeli ise 300 dolar civarında.

Hazır satılan gıda ürünlerinin içinde ne olduğu gün geçtikçe önem kazanıyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkan The Sage Project ambalaj etiketlerinin anlaşılmaz, karmaşık ya da yanıltıcı yapısını şeffaflaştırıp bilgilendirici ve anlaşılır hale getirmeyi hedefliyor. Gıda markalarıyla işbirliği yaparak çalışan ve ilgili ürünün her bir porsiyonunun ‘karne’sini detaylı olarak paylaşan girişim besinlere ilişkin genel özellikleri, egzersiz yapanlara özel kalori detaylarını, alerjik, organik ya da veganlık durumları gibi önemli bilgileri ve üretim bölgelerini paylaşan akıllı bir etiket sistemi tasarlamış. Somon, havuç ve çilek için hazırlanan örnek etiketlere göz atabilirsiniz.

sage

Google Glass’ın dikkat çekici -bir parça da tuhaf- görünümünün kullanıcılar tarafından tartışmaya imkan vermeyecek şekilde reddedilişinden ders alan VSP Global ekibi Level isimli normal görünümlü bir akıllı gözlük tasarladı. Hem bildiğimiz anlamda gözlük fonksiyonuna sahip olan hem de fitness takibi yapabilen bu kemik çerçeveli giyilebilir FitBit ve Apple Watch gibi çözümlere alternatif olma iddiası taşımaktan çok ‘teknoloji o kadar da teknolojik gözükmek zorunda değildir’ yaklaşımının güzel bir örneğini sunuyor.

Ticwatch 2 stil sahibi tasarımının yanı sıra çok sayıda uygulama ile etkileşimli çalışabilme özelliği ile de öne çıkıyor. Sesle, dokunuşla ve hareketle kontrol edilebilen akılı saat bildirimlerden ve aramalardan sessizce haberdar olmanızı sağlarken egzersiz performansınızı kaydetmenize ve paylaşmanıza da imkan veriyor. Araç kullanırken tek bir bilek hareketi ile gelen aramanızı eller serbest modda karşılayarak görüşmelerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Uber’den araç, Yelp’ten restoran ayarlayabilen cihaz kendine özel bir işletim sistemi ile Apple ve Android’e uyumlu olarak çalışabiliyor.

Bir cam yüzeyde parmak uçlarımızı hareket ettirerek tutma ve yakınlaştırma eylemlerini gerçekleştirebilmek mobil cihazlarla etkileşim kurma şeklimizin en önemli belirleyicilerinden oldu. Yine de ekranlara dokunma şeklimizde ve hallettiğimiz işlerde 10 yıl içinde pek bir çeşitlenme olduğunu söyleyemeyiz. Qeexo isimli girişim bu çeşitlenmeyi sağlamak üzere FingerSense ve TouchTools adlı 2 yeni teknoloji geliştiriyor. İlki akıllı cihazları darbe şiddetini de hesaba katarak parmak ucu ile değil parmak eklemi ile kontrol etmeye izin verirken ikincisi ekranlarımızda cetvel, büyüteç, silgi gibi ‘sanal’ objeler kullanmamızı sağlıyor. FingerSense şu anda Çin’de Huawei’nin 20 milyon telefonunda mevcut ve yakında Huawei Honor 8 ile Birleşik Devletler de bu teknoloji ile tanışacak. Qeexo her iki geliştirmesi için de sadece yazılım bazında çalışıyor çünkü bütün bu işler için akıllı telefonların mevcut sensörlerini kullanıyor.

İnsanlığın bağcıklı ayakkabıdaki ısrarının elbette pek geçerli sebepleri vardır fakat bunların hiçbiri bağcıklı ayakkabının çoğu zaman gereğinden fazla zahmet gerektiren baş belası bir şey olduğu gerçeğini değiştirmez. O acilen hareket etmek gerektiğinde sabrınızı sınayan, yerli yersiz gevşeyip açılan, düşmenize bile sebep olabilen, çoğu zaman hiç de hoş görünmeyen gıcık bağcıklara sonunda etkili bir alternatif üretildi. Zubits isimli manyetik ayakkabı bağlayıcılarının ebatları vadettikleri kafa rahatlığı konusunda sizi yanılmasın. Bağcıklarınıza yerleştirebildiğiniz Zubits’i ayakkabınızı giydikten sonra tek bir hareketle kolaylıkla kapatabiliyorsunuz. Ayakkabınızı çıkarmak için yapmanız gereken tek şey ise diğer ayağınızla topuğunuza basmak. Farklı ayakkabılarda tekrar tekrar kullanabileceğiniz Zubits’in mıknatısları zamanla ya da kullanımla etkisini kaybeden malzemeler olmadığı için eskimesi ya da bozulması pek mümkün olmuyor.

Araç kullanırken gözünüzü yoldan ayırmak zorunda kalmayın diye tasarlanan Hudly tüm otomobiller ve cep telefonu uygulamaları ile uyumlu çalışan bir HUD (kaldır başını ekranı) Hudly telefonunuzun içeriğini göz hizanıza taşıyarak sürüş güvenliğinizi artıran şeffaf bir ekran ve aracınıza OBD2 girişinden bağlanabilen bir projektörden oluşuyor. Esasında askeri bir teknoloji olan bu yansıtma ekranları pilotların uçuş esnasında gözlerini hava sahasından ayırmak zorunda kalmamaları için geliştirilmiş.

https://www.kickstarter.com/projects/ericshun/hudly-full-color-heads-up-display-for-all-cars-and

Büyük rüzgar çiftlikleri şehirlerin enerji ihtiyacını karşılayabilseler de yerleşim yerlerinin epey dışına kurulmak zorundadır. Uzunluğu ve genişliği 5 katlı bir yapı kadar olabildiği için ağırlıklı olarak büyük şirketlerin tesislerine enerji sağlayan rüzgar türbinlerinden bireysel bazda yüksek miktarda enerji sağlamak için çözüm arayışları sürüyor. Rüzgar türbinlere yerleşim bölgelerinde kullanıma uygun bir form kazandırmayı amaçlayan Fransız New Wind şirketi ‘Rüzgar Ağacı’ adını verdikleri bir modelle tüketicinin ev içi kullanımda ihtiyaç duyduğu enerjiyi bahçesinde üretebilmesine imkan sağlamayı hedefliyor. Plastik ve alüminyumdan yapılan ağaçlar kendi etrafında dönebilen 54 adet yapay yaprağı aracılığıyla rüzgar enerjisini topluyor. 2 ağaç ile ortalama bir Fransız evinin enerji ihtiyacını karşılamak mümkün.

Araç hırsızlığının dizüstü bilgisayar hırsızlığı kadar yaygın olması uzaktan kumandalı anahtarların hırsızlar için işleri zorlaştırmada pek yeterli olamadığı tartışmalarına sebep oluyor. Ford’un araç hırsızlığına önlem olarak geliştirdiği ve patentini aldığı orijinal fikir ise bir dizi rastgele ‘basma’ hareketine dayanıyor. ‘Operatör Doğrulama Serisi ile Araç Kontrol Aksiyonu’ başlıklı patente göre araç sahibi radyo botunları ya da fren pedalını da içeren, sırasını kendinin belirleyeceği çeşitli girdiler aracılığıyla özel bir şifre yaratabiliyor. Şifre kullanılmadan araç çalışmıyor. Uzaktan kumandanın kodunu kopyalamak kolaydır, ‘frene bas, parçayı durdur, direksiyonu çevir, sesi aç, frene bas’ adımlarını tahmin etmek ise biraz zaman alır.

ford (960x540)

Volkswagen, ilk tam elektrikli aracını önümüzdeki ay düzenlenecek olan Paris Motor Show’da göstermeye hazırlanıyor. 15 dakikalık şarjla 500 km yol katetmesi planlanan arabanın iç tasarımı Golf’e, dışı ise Passat’a benzeyecek. Ayrıca aracın iç kısmı geniş olacağı için daha çevik hareketlere sahip olacağı belirtildi.

Volkswagen-e-golf-1200x798

Çin’in Google’ı olarak bilinen arama motoru Baidu, sürücüsüz aracını yola çıkarmaya hazırlanıyor. Sürücüsüz araç üreten birçok şirketin hedefi 2020 yılı. 2018 yılını hedefleyen Tesla’ya meydan okuyan Baidu, aracını 2018 yılında piyasaya sürmeyi planlıyor. Şirketin genel müdür yardımcısı, araçta ‘derin öğrenme’ ve yüksek çözünürlüklü harita teknolojilerinin kullanılacağını belirtti.

Avustralya sürücüsüz geleceğe bir otobüs daha yakın. RAC Intellibus olarak adlandırılan otonom elektrikli otobüs trafiğe açık alanda deneme sürüşlerine başladı. Pert bölgesinde sürecek 3 aylık sürüşlerden iyi performans alınması durumunda güzergahta genişlemeye gidilecek. Mevcutta 2,5 km.’lik bir yolda seyreden ve 0rtalama 20 dakikalık döngüler halinde çalışan RAC otobüsleri saatte en fazla 45 km. hız yapabilmelerine karşın şimdilik 20 km.’de kullanılıyor.

Avustralyalı RAC Inttelibus da otonom otobüslerin şirin olma zorunluluğundan nasibini almış.
Avustralyalı RAC Intellibus da otonom otobüslerin şirin olma zorunluluğundan nasibini almış.
Otonom sürüşün domine etmeye hazırlandığı tek alan yollar değil. Tarım sektörü de traktör gibi üretimin kalbinde yer alan araçların bağımsızlaşması ile daha hızlı ve titiz bir çalışma şekline kavuşabilir. Yoğun dönemlerde kalifiye iş gücüne ulaşımın güçleşmesinin büyük sorun teşkil ettiği tarımsal üretim sürecinde araçların uzaktan izlenebildiği ve yönetilebildiği modellere özellikle ihtiyaç var. Dünyanın önde gelen tarım teknolojileri şirketlerinden olan CNH Industrial’ın 2 farklı otonom traktör konseptini inceleyerek siz de geleceğin tarım yöntemlerine dair fikir sahibi olabilirsiniz.

concept-autonomous-tractor-6
Case IH Concept isimli bu sinirli, devasa (ve akıllı) traktör insanların işlerini ellerinden alarak tarımsal süreçleri mükemmelleştirmeye geliyor.
MC Yacht International, OCEA ve tasarımcı Fulvio De Simoni tarafından geliştirilen ‘spor amaçlı yat’ OceaNemo 33, geniş depolama ve park alanlarıyla sahibinin denizde her türlü deneyimi yaşamasına olanak sağlıyor. Yatın alt bölümüne iki bot ve kişisel deniz araçları, üst bölümüne ise balıkçı kayığı ve yelkenli yerleştirilebiliyor. Üst bölümdeki park alanı iki kişilik denizaltı ya da hem karada hem suda gidebilen bir araç park etmek için de kullanılabiliyor. Kişisel donanması olmadan denizin tadını çıkaramayanlar için tasarlanan Oceanemo 33, 6 Eylül’den itibaren Cannes Yat Festivali‘nde sergilenecek ve 13 milyon avrodan (42,8 milyon TL) satışa sunulacak. Bu benim için biraz küçük kalıyor diyenler 44 ve 55 metrelik 2 seçeneğe daha sahip.

oceanemo-sports-utility-yachts-27

Gelişmeler devam ediyor! Sıradaki sayfaya aşağıdan geçebilirsiniz.

Etiketler:

5 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği