Haftanın Özeti: 83

23 – 29 Mayıs 2016 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

İnternet / Girişimler

  • Facebook ve Microsoft’un MAREA adı verilen ortak projesiyle Atlas Okyanusu’na 6600 km kablo çekilmesi planlanıyor. Saniyede 160 terabitlik hızıyla Atlas Okyanusu’ndaki en yüksek kapasiteli kablo olacak olan MAREA, ABD’nin Virginia eyaleti ile İspanya’nın Bilbao şehrini birbirine bağlayacak.

cable-map-example

  • Çarşamba günü Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan yeni internet yasa tasarısı kabul edilirse, internet siteleri çocukları zararlı içerikten koruma, nefret söylemiyle mücadele, adil reklam gösterimi ve içerik yönetimi gibi bir dizi konuda düzenleme yapmak zorunda kalacak. Komisyon yasaların amacının internet sitelerini sınırlamak değil, herkes için adil bir ortam oluşturmak olduğunu özellikle belirtti.

  • Fransız yetkililerin bu hafta Paris’tekiGoogleMerkezi’neyaptıkları baskın yaklaşık bir yıl önce başlayan ve süregelen soruşturmanın bir parçası. Fransa’nın bu dramatik yaklaşımı tahmin edilebileceği gibi (olası) vergi kaçakçılığına dair bir delil bulma ümidinden besleniyor.Pek çok çokuluslu şirket gibi Google da Fransa ve Birleşik Krallık’ın yüksek vergi oranları sebebiyle Avrupa ofisi için bu ülkeler yerine İrlanda’yı tercih ediyor.Bu baskının ise temsili ofislerin gerçekte şirketlerin vergi ödemesini gerektirecek bir modelde çalışıp çalışmadığını anlamak için yapıldığı düşünülüyor.
  • Twitter bugüne kadar çok fazla verim alamadığı ‘Satın Al’ butonunu geliştirmekten vazgeçti. İlk çeyrek rakamlarına göre link tıklama ve dönüşüm oranlarını iki kat artırdığı gözlenen dinamik ürün reklamları, şirketin önümüzdeki dönemde odaklanacağı nokta olacak. Bu hamle ile Twitter’ın ana iş modeline geri döneceği ve sosyal ticaretten şimdilik vazgeçeceği ifade ediliyor.

buynow

  • Son dönemde yaptığı atılımlarla hızla büyüyen Snapchat, yatırımcılarla yaptığı görüşmeler sonrasında 1,8 milyar dolarlık yatırım aldığını açıkladı. Bu yatırımlar sırasında şirketin neye göre değerlendirildiği açıklanmazken bu rakamın 16 ila 20 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Şirketin günlük 10 milyarın üzerinde video izlenimi rakamına ulaşması ve kullanıcıların üçte ikisinin düzenli içerik üretmesi yatırımcıları etkileyen faktörler oldu.

snapchatmoney

  • Facebook VR işini büyütmeye devam ediyor. 3 boyutlu ses teknolojisinde uzmanlaşmış Two Big Ears isimli, Birleşik Krallık menşeili küçük startup Facebook’un VR projelerine dahil edilecek. ‘Uzaysal ses’ olarak adlandırılan ve ses elemanlarını gerçeğe en yakın deneyimi sağlayacak şekilde iyileştirmenin hedeflendiği teknoloji örneğin VR başlığını takıp kendini bir kumsalda bulan kişinin konumuna göre dalga seslerini algılamasında hissedeceği farklılıkları yansıtabilmeyi hedefliyor. Elbette sesin aktarım sürecinde yaşanacak küçük bir gecikmenin ya da takılmanın bu kusursuz deneyimi mahvetme olasılığı yüksek olduğundan söz konusu teknoloji pek bir ince iş ve hassasiyet gerektiriyor.

  • Facebook, popüler haberleri yayınladığı Trending Topics bölümünde bazı haberleri sansürlediği iddialarının ardından, bu bölüm için dış kaynaklardan veri almayı durdurduğunu açıkladı. Muhafazakar SenatörJohn Thune’a yapılan açıklamada, Trending Topics’e seçilen muhafazakar ve liberal haber oranının eşit olduğu ifade edildi.

Mark Zuckerberg

  • Premium üyelik ücretleri konusunda Spotify, Apple Music ve Google Play Müzik aynı rakamları talep etse de Spotify’ın aile paketi ücretleri diğerlerine göre daha pahalıydı. Bu konuda düzenleme yapan Spotify, diğer şirketler gibi, 6 kişilik aylık aile paketi üyeliğini 14,99 liraya çekti. Eski sistemde 6 kişilik Spotify paketi 30 lirayı buluyordu.
  • Foursquare kişiselleştirilmiş restaurant önerilerine odaklı bir ‘chatbot’ uygulaması tanıttı. Marsbot isimli uygulama ‘nereye gidelim’ sorusuna gerek duymadan etrafınızda bulunan ve gitmek isteyebileceğiniz yerleri tespit etme becerisine sahip. Kişinin o an bulunduğu yerin ve sıklıkla gittiği yerlerin bilgilerini kullanarak kişiseleştirilmiş önerilerle geliyor. Alışkanlıklarımızı ve sevdiğimiz yerleri iyi bilen bir asistan artık rüya değil.
  • Her reklam veren gibi dijital reklam verenler de karşılarında reklamlarını izleyip ürünlerini / hizmetlerini kullanmak isteyecek (gerçek) insanlar görmek isterler. Robotların yarattığı yapay trafiğin insan trafiği diye yutturulmaya çalışılmasından bıkıp usanan reklam verenler yıllık 7.2 milyar dolar kayba sebep olan online reklam sahteciliğine dur demek için kolları sıvamış. Reklam satanlar, reklam verenler ve aracı aktörler için sağlanması gereken kriterleri içeren bir sertifika programı olan ‘Certified Against Fraud’un (PDF) ilk katılımcıları arasında Yahoo, Amobee, AppNexus, Collective gibi şirketler yer alıyor.
  • Şubat ayında bir Bangladeş bankasına yapılan soygunda milyonlarca dolar çalan ekibin daha önce Filipinler ve Vietnam’da da soygun gerçekleştiren Kuzey Koreli Lazarus korsan grubu olduğu sanılıyor. Soygunlarda kullanılan yöntemin benzerliğini fark eden araştırmafirması Symantec, aynı grubun2014’te Sony’nin e-postalarının çalınması olayıyla da ilişkilendirildiğini belirtti.

kim yong un

  • Bazılarımız alkışlarla yaşayamaz ve kuru teşekkürün karın doyurmaması kimilerimiz için bir sorun olabilir. ‘Her teşekkür eden 1 kuruş atsaydı milyoner olurdum’ mantığından ilham alan iThanks teşekkürü somut ve epey sevilen bir geribildirime çeviriyor: para para para. iThanks müteşekkir olduğumuz kişileri maddi anlamda da besleyebilme imkanı sağlayan bir sosyal – ekonomik ağ. Kişilerarası ‘Thanks’ gönderimi (her Thanks 0,10 dolar) kişiselleştirilmiş bir elektronik sistem ile sağlanıyor. Vatandaşlar, reklam verenler ve yatırımcılar için faydalı modeller öneren sistemin pratikte ne kadar çalışabileceği merak konusu.

  • ‘Şimdi depolamasıyla gönderimi ile kim uğraşacak’ diye girişilemeyen nice e-ticaret projesi vardır. Gün geçmiyor ki uğraşmak istemediğiniz herhangi bir işle uğraşmak isteyen birileri çıkmasın. Airlift de bu hikayenin ‘sen işine bak depolama, gönderim bende’ diyen cevval kişisine karşılık geliyor. Ebay, Amazon, Etsy gibi önemli aktörlerle senkronize çalışabilen bu depolama ve lojistik sistemi aylık sipariş sayısına göre (500, 1000, 5000, 50000) 4 farklı fiyat skalası sunuyor. Kargo firmaları ile indirim anlaşması bulunan Airlift basit çalışma şekli ile e-ticaret ile uğraşan irili ufaklı tüm aktörler için kıymetli bir çözüm sağlıyor.
  • Small Victories Dropbox klasöründeki dosyaları web sitesine çeviriyor. Yapılan iş bu kadar net. CMS yok, yükleme yok, sunucu yok, kod yok. Dropbox’ınıza erişiminin ardından Small Victories size sitenizin adını soruyor, ilgili dosyaları alıyor ve kampanya, doküman, sunum, slide gösterisi, ecommerce, HTML gibi hazır temalardan birini seçip içeriğinizi düzenleyerek sitenize kavuşabiliyosunuz.
  • Profesyonel hayatta projelerinizi, fikirlerinizi nerede ve nasıl paylaştığınız önemlidir. Allt.in, toplantının toplantısının toplantısını yapmaktan usananlara rahat bir nefes almayı vadeden, proje yönetim sürecini verimli hale getirmeye odaklanmış bir fikir. Beyin fırtınalarında uçup gerisini getiremeyenler, işi anlık mesajlaşma grupları üzerinden organize ve takip etmeye çalışanlar, not tutmayıp ne konuşulduğunu hatırlamakta zorlananlar ve daha nicesinin ihtiyaç duyduğu etkin iş takibi epey basit bir sistemle Allt.in üzerinden yürütülebiliyor.
  • Müşteri deneyim yönetimi önemlidir. Her bir sosyal mecradan tarafınıza ulaşan mesajları hakkıyla cevaplayabilmek ise hassas bir mesele olduğu kadar zaman alıcıdır. Response emekten ve zamandan tasarruf sağlamayı amaçlayan kişisel bir müşteri deneyim yönetimi asistanı.Response’un ilk işi tüm mecralardan alınan mesajları tek bir yerde derlemek oluyor. Ne zaman neye cevap verildiğini görebilmenizi sağlayan ve diyalog takibini kolaylaştıran bir (direkt mesaj, tweet, yorum vb oluşan) mesajlaşma dökümü sunuyor. Konuları önem sırasına koyma imkanı ile en önemli olanla ilk olarak ilgilenmenizi sağlıyor. Kişiyi bir kez tanıtmanızın ardından aynı müşterinin farklı mecralardan gönderdiği mesajları tek isim altında toplayabiliyor.
  • Twitter akışını görselleştirmek konusunda web tabanlı ilginç seçeneklerden biri:Uvibo.
  • Comparably bir şirket rehberi. Fakat benzerlerinden çok farklı. Çünkü içeriğini o şirketlerde çalışanlar oluşturuyor. İnsan kaynakları departmanıtanıtımlarıve PR çabalarından arınmış; ‘hekimden değil çekenden tavsiyeler’!
  • İnternet girişimcilerine özel, özenlibir video içerik: Geliştirici ve Tasarımcı Sohbetleri.

Gelişmeler devam ediyor! Sıradaki sayfaya aşağıdan geçebilirsiniz.

9 Yorum

  • İnternet girişimcilerine özel, özenli bir video içerik: Geliştirici ve Tasarımcı Sohbetleri.
    başlığındaki video private olduğu için oynatılamıyor.

  • hahahaha..Kainatın özetinin sonu çok güzel,Nothing means anything and we re all gonna die,by then :D :D

  • sanirim gittikce okurun yazarinin takip ettigi siniftan cikip yazarinin okurunu takip ettigi sinifa giriyorsun. eski gazete ve blog yazilarinin tadi cok eskilerde kaldi. her hafta (eminim ki cok emek veriyorsun) dunya hallerini bitsede yayinlasam tadinda, sayfa okunmalarin nasil bilmiyorum ama kendini tuketiyorsun (belki de boyle daha cok para kazaniyorsundur bilmiyorum) ama nacizene fikrim bir silkelenme zamanini geldigidir. Ha boyle iyi diyorsan tabii ki kendi secimin ama bir okurun olarak artik tahammul edilemez derecede siradanlasmaya basladigini soylemek istedim, sevgiler ve saygilar.

    • Öncelikle yorum ve katkınız için çok teşekkür ederiz.

      Dünya Halleri sitesinin içeriği hafta boyu Türkiye ve dünyada olup biten -ama genellikle gündem dışında kalan- önemli gelişmeleri kısa formatla ilgili kişilere aktarmak üzerine kurulu. 83 haftadır da tarzında bir değişim yok. Hatta ilk sayısından bugüne bakınca epey de geliştiğini gözlemleyebilirsiniz.

      Haftalık özetlerde yer verilen haberlerin neredeyse tamamının İngilizce kaynaklı olması yüzünden okurlardan gelen talep üzerine bir süredir hafta içinde -normalde sessiz kaldığımız dönemde- haftasonu özetinde yer vereceğimiz yabancı dildeki haberleri Türkçeye çeviriyoruz.

      Bağlantıyı nasıl kurdunuz bilemiyoruz fakat bu çaba sonucu daha fazla para kazanma gibi bir şey elbette söz konusu değil. Burası bir üretim atölyesi olsa (ya da sayfalarında reklam gösteren bir site olsa) daha fazla üretim daha fazla para anlamına gelebilirdi elbette. Ama öyle bir şey yok.

      Tahammül ile ilgili genel bir sıkıntı olduğunu da sanmıyoruz zira ziyaretçi trafiği her hafta bizim bile öngörmediğimiz bir hızla artıyor. Umarız daha da artacak. Sizin -bahsetmediğiniz sebeplerden ötürü- bir tahammülsüzlüğünüz olabilir. Neyse ki internette milyonlarca site var. Bizim için bu kadar kendinizi zorlamanıza gerek yok. Tahammül edebildiğiniz bir başka siteyle devam edebilirsiniz.

      İlginiz ve vakit ayırıp yazdığınız yorumunuz için tekrar teşekkürler.

      • aslinda tamamen pozitif bir elestiri amaciyla yazilmis yorumuma daha dolu ve belki de kendi kendini de elestirerek cevap yazmani bekliyordum ama benim gibi dusunmediginden olsa gerek beni baska bir siteye yonlendirmissin, uzuldum ne diyeyim.

        1-dunya hallerine verdigin emegini, ilk sayisindan bugune kadar ki gelisimini gormemek cok haksizlik olur ki zaten oyle bir amacim yok. aslinda tam demek istedigime gelmissin senin gundem disi dediklerin burayi takip edenlerin zaten gundemi ve hafta boyu uc asagi bes yukari cogunu bir sekilde duyuyoruz ve okuyoruz. burada bir ozet gecmesi ve emekin yatsinamaz ancak eski radikaldeki yazilarinin (belki bir gazeteye kose yazmalisin), blogundaki yazilarinin (en son yazi nerdeyse 5 ay olmus), eski trt deki programlarinin tadinda olmayinca (amac da o degil tabii ki) bir otomatiklesme hissi olusuyor ben de onu ifade etmeye calistim.

        2-daha fazla para kazanma baglantisini su sekilde kurdum (dogruyum diye iddaa etmiyorum zaten). eskiden okurlar olarak bize gazeteden , televizyondan, internetten ulasiyordun (yani sen bize geliyordun); simdilerde takip edebilidigim kadariyle biz sana gelmek durumunda kaliyoruz. Yer aldigin etkinlikleri zaten blogunda yayinlamissin, hitap etmek istedigin kitle ve iletisim metotlarindan bu zaten belli. bizim sana gelmemizin de sana daha fazla kazandirdigi dusuncesiyle soylemistim ama burada kazanctan cok eskiye ait bir ozlemi ve tadi ifade etmeye calistim.

        3-sayfa okumalarinin hizla artmasi benim elestirilerimi degistirmeyecegini tahmin edebilmen lazim, cunku her hafta ozet okumaktan cok bir blog yazini ya da gazete koseni okumayi tercih ederdim. seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, yani bunun baska bir karsiligi yok. kisaca eskiden senden aldiklarimi simdi takipcin olarak alamayinca tahammul edilmedigini soyledim, ama bunun karsiligi tahammul edebildigin baska bir siteye gec olmamaliydi, neyse insanlar da degisir.

        belki bu yazdiklarim daha aciklayici ve doyurucu olmustur, tekrar sevgiler ve saygilar

        • Ferruh kardeş sen olayı kavramamışsın. “… seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, …” diyorsun. Bu site Serdar beyin kişisel blogu değil. Veya köşesi de değil. Bu site kendi blogunda başlattığı [https://www.mserdark.com/haftanin-ozeti-1/ serinin] müstakil olarak ayrılmış hali. Yani eğer blogda devam etseydi yine size göre sıradanlaşmış olurdu. Ama bu bir mantık hatası. Çünkü bu serinin amacı her hafta, haftalık özet çıkartmak. Amacı da bu, var oluş sebebi de. Dolayısıyla bu bir sıradanlaşma değil. Bu, bu serinin özüne sadık kalıp sürdürmektir.

          Mesela kendi blogunda hep seri yapsaydı o zaman derdin “arkadaş sende bi başladın özete bi bitmedi.” diye. Ama öyle bir şey yok.

          Gelir meselesine gelince. Bu sponsorlu bir proje. Geliri açık. Gizli değil. Kaldı ki daha çok kazanmak için daha fazla çalışıp çalışmamasını kim yaptığı işe bağlayıp laf edebilir. İster daha fazla para kazanmak için yazar ister hiç. Sonuçta kendine bakması lazım. Onu da geçtim ailesi var. Ne kadar kazanırsa tabi ki de kar.

          Eğer “abi sen değiştin ya hu.” demek istiyorsan (ki diyorsun(UZ)), bunu kendi blogunu veya kişisel olarak yürüttüğü işleri baz alarak söyleyebilirsiniz.

          Siz çıkmışsınız belirli bir amaç üzerine kurulmuş bir sitenin özüne uygun davranmayı değiştiniz diye söylüyorsunuz.

          Yani mesela Bir insanı tanırsınız. Sonra o bi işe girer ve o iş boyunca o işin rutinlerini yapar. Sizde dersiniz oo sen de değiştin hep aynı şeyleri yapıyorsun. Bu kadar saçma bir yorum.

  • Kendinizi yormayin başka siteye, amirim hiç olmadi bence. Kişi yazmiş yorum cevabin sonu böylemi olmali?

  • Serdar aga inan çok sabırlısın. Helal sana :)) Okuyucunun hakkı var da yazarın da bir kaç “tuhaf” (!) söz söylemeye hakkı olsun artık. Müşteri memnuniyeti saçmalığı nereye kadar. Devam abi. Sıradan sıradan devam. Eline emeğine sağlık.

  • Mesele blogun (kişisel) yetim kalması. Aynı yazıyı 3-4 defa okuduğum oldu; pek çoğu da o lezzette yazılar. Takdir edilesi emek ürünü, edebi değeri olan, 20 yıl sonra da keyifle okunacak lezzette yazılar. Epeydir mahrumum bundan. Keşke vaktiniz yetse de ağırlık verebilseniz bloga. Ama bu temenniyi bile dile getirmem bencillik olur diye korktum; yattığım yerden, “yaz kardeşim bol bol, keyifle okuyayım” diyemem. Allah, zamanınızı bereketlendirsin ki vakit bulabilesiniz blog için. Dünyahalleri mecrasındaki kazancınız da büyüdüğü hız gibi artsın inşallah.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği