Haftanın Özeti: 158

30 Ekim - 5 Kasım 2017 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Bilim, Yazılım, Donanım

Tüketici elektroniğine yönelik tamir rehberleri hazırlayarak kişileri teknik servislerden kurtarmanın yanı sıra popüler yeni cihazları parçalarına ayırarak yaptığı incelemelerle de ünlenen [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]iFixit’in elinden iPhone X da kurtulamadı.[/inlinetweet] Telefonun içine derin bir bakış niteliğindeki inceleme, dış tasarımı önceki modellerden farklı olan iPhone X’in iç tasarımının da oldukça farklı olduğunu gösteriyor. Telefonun en çok dikkat çeken özellikleri iki bataryasının bulunması ve anakartının bataryalara yer açmak amacıyla epeyce küçültülmüş olması. Site, telefonun tamir edilebilirlik puanını 10 üzerinden 6 olarak belirlemiş.

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Samsung unutulan akıllı telefonlar için bir ‘yukarı dönüşüm’ (upcycling) girişimi başlatacak.[/inlinetweet] Samsung’un yaratıcı projeler üreten C-Lab adlı birimi, eski bir Galaxy tableti Ubuntu işletim sistemli bir dizüstü bilgisayara dönüştürdü. Ekip, eski bir Galaxy S3’ü bir akvaryumu görüntülemek için kullandı. Ayrıca, yüz tanıma yazılımına sahip eski bir telefon, baykuş figürüne dönüştülerek bir evin güvenliğini sağlamak amacıyla kullanıldı. Yani eski telefonlarınızı atmayın, ileride çok işe yarayabilir.


[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Sony ilk kez 1999 yılında piyasaya çıkardığı robot köpek Aibo’nun yeni modelini tanıttı.[/inlinetweet] Aile bireyleriyle duygusal bağ kurabildiği, sevgi ve yakınlık gösterebildiği iddia edilen yeni Aibo, 22 eksende hareket yeteneğine sahip. Derin öğrenme (deep learning) ile ses ve görüntüleri analiz eden robot köpek zaman içinde çevresini ve sahiplerini nelerin mutlu ettiğini öğreniyor. Ocak ayında Japonya’da satışa çıkması planlanan bin 700 Dolarlık Aibo’nun -şimdilik- başka ülkelerde satışı olmayacak. Nasıl bir şey olduğunu aşağıdan izleyebilirsiniz.

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Yapay zeka, yakın gelecekte bir ‘beyaz yaka isyanı’ başlamasına sebep olabilir.[/inlinetweet] Oxford Üniversitesi araştırmacılarının çalışmalarına göre yapay zeka ‘otomasyona geçmesi mümkün değil’ denen işlerin yerini aldıkça öncelikle emlakçı, sigortacı ve spor hakemlerinin işlerini ellerinden alacak. Bunun yaratacağı rahatsızlık ve toplumsal tepkiye kaçınılmaz gözüyle bakılıyor.

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Toyota sürücüleri kendisine tutkun etmek için sanal yardımcı pilot ‘Yui’yi tasarladı.[/inlinetweet] Sistem beden dili, ses tonu ve diğer ifade biçimlerini gözlemleyerek kullanıcı dikkatini ölçüyor. Ayrıca Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlardan ve GPS’ten alınan bilgilere dayanarak kullanıcı tercihlerini araştırıyor. Amaç, bu bilgileri birleştirerek kullanıcının ihtiyaçlarını tahmin etmek, güvenliğini sağlamak, ruh haline ve kişisel tercihlerine uygun rotalar izlemek.

Operation Overmatch adlı oyun, görünüşüyle değilse de kullanılma amacıyla bu zamana kadarki emsallerinden çok farklı. Geliştiricileri, oluşturdukları mekanik ve takip sisteminin ABD Ordusu’nun savaşma yöntemini dahi değiştireceğini iddia ediyor.

Bilgisayarlar ve akıllı telefonlar, verileri bellek ve işlem birimi arasında taşıyarak çalışır. Ve bu süreç depolama ve işlemeyi belleğin sadece fiziksel özelliklerini kullanarak gerçekleştirmekten (in-memory computing) çok daha yavaştır. IBM’den bir grup araştırmacı 1 milyon faz değiştirme belleği (phase change memory-PCM) aygıtının kullanıldığı güdümsüz bir makine öğrenimi algoritması üreterek bellek içi hesaplamada büyük bir buluşa imza attı. Türkçe özeti ise şöyle: bu prototip sayesinde yeni nesil bilgisayar ve telefonlarda hız ve enerji verimliliği 200 kat artacak.

Araştırmacılar paslanmaz çeliğin farklı çeşitlerinden 316L’i üç boyutlu yazıcı kullanarak üretmeyi başardı. Bu paslanmaz çeliğin iç yapısı öncelikle bilgisayar modellemesi kullanılarak tasarlanıyor. Bu sayede motor parçası ya da tıbbi implant gibi birçok alandaki çok daha sağlam ürünlerin ortaya çıkmasını sağlanabilecek. Araştırmacılar, yeni üretilen maddenin özellikle de havacılık, petrol ve gaz endüstrilerinde işe yarayacağını düşünüyor.

Bir çalışmaya göre [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]yaşlanmak ve ölümden kaçmak matematiksel olarak (da) mümkün değil.[/inlinetweet] Araştırmacılar vücudumuzdaki her bir hücrenin iki ters görevi olduğunu belirtiyor. Bu görevlerden ilki hücrenin hayatta kalmaya çalışması diğeriyse bir parçası olduğu organizmayı desteklemeye çalışması. Bu iki görev arasındaki sonsuz mücadele de yaşlanmanın önüne geçilemeyeceğini kanıtlıyor.

‘Taze kanla yaşlanmaya meydan okunabilir mi?’ sorusunun cevabı şimdilik, ne yazık ki, hayır. Alkahest teknoloji şirketi tarafından finanse edilen ve Alzheimer’ın etkilerini tersine çevirmeyi hedefleyen bir araştırmada 18-25 yaş arasındaki gençlerden alınan kan plazmaları her hafta düzenli olarak hastalara enjekte edildi. Hastabakıcılar hastaların yemek hazırlamak ya da gezinmek gibi günlük eylemlerinde bazı ufak gelişmeler görüldüğünü söylese de bilişsel test performanslarında herhangi bir iyileşme tespit edilmedi. Bunun tam tersini söyleyenler de var:

[inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]Ölümün önüne geçemesek de, öldükten sonra bedenimize ne olacağı hakkında söz sahibiyiz.[/inlinetweet] Hayatımızın her alanını değiştiren teknoloji, gömülme şeklimizi de değiştiriyor. Örneğin, Japonya ve Çin’de QR kodlu mezar taşları giderek yaygınlaşıyor. Mezar taşlarındaki QR kodları tarandığında ölen kişinin fotoğraflarının bulunduğu bir siteye yönlendiriliyorsunuz. Ateşle gerçekleştirilen kremasyonun yerini kimi zaman ‘biyokremasyon‘ alıyor. Elysium Space adlı şirket, Mayıs ayında yaptığı bir teklifle sevdiklerinin küllerini uzaya göndermek isteyen insanlara bir fırsat sundu ve daha birçok seçenek mevcut.

Uzaya gidenlerin yaşadığı ortak sorunlardan biri görme yetisindeki azalma. Bu rahatsızlığın sebebi, yer çekimsiz ortamdayken beyin içinde ve omurilik sıvısında basınç değişikliği olması. Bu durumun nedenlerini merak eden Nöroradyolog Donna Roberts yaptığı araştırmada katılımcıların 90 gün boyunca yatakta kaldığı bir deney düzenledi. İnsan beyninde yer çekimsiz ortam etkisi uyandırmak için katılımcıların başları hafifçe aşağıya doğru eğdirildi. Sonuçlara göre beynin üst kısmında bir ‘toplanma’ ve kafatası arasındaki boşlukta daralma fark edildi. Son dönemde giderek daha fazla dillendirilen ‘uzayda yaşam’ hayalinin ‘pürüz listesi’ne bir madde daha.

[alert type=blue ]Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.[/alert]

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

8 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği