Haftanın Özeti: 90

Finans Teknolojileri

• Bitcoin, herhangi bir merkezi olmayan bir para birimi olduğu için piyasaya para süren bir merkez bankası da bulunmuyor. Onun yerine sistemin kullanıcıları, ‘Bitcoin madenciliği’ adı verilen yöntemle piyasaya sürekli yeni Bitcoin blokları sürüyor. Bu blokları üretebilmek için sistemdeki karmaşık matematik problemlerinin güçlü bilgisayarlar tarafından çözülmesi gerekiyor. Problemi çözebilen bir bilgisayar şu anda 25 Bitcoin’e sahip oluyor. Bitcoin 2009 yılında hayata geçtiğinde, projenin arkasındaki kişi Satoshi Nakamoto, gelecekte Bitcoin madenciliğinin yaygınlaşacağını ve bunun enflasyona sebep olacağını öngörerek her 210 bin blokta (yaklaşık 4 yıl), bir bloktan elde edilen Bitcoin miktarının yarıya düşürülmesine karar verdi. 2009’da 50 Bitcoin olan bu miktar 2012’de 25’e düşürülmüştü. Bunun üzerinden 4 yıl geçti ve yakında her Bitcoin bloğundan 12,5 Bitcoin elde edilebilecek. Bu düzenleme Bitcoin madenciliği yapan şirketlerin gelirlerini yarı yarıya düşürecek.

• Ukrayna Ekonomi Bakanı Alexander Danilyuk tarafından yapılan açıklamada devletin sahip olduğu varlıkları satılması ve özelleştirme işlemleri için blok zinciri tabanlı Auction 3.0 adlı açık artırma uygulamasının kullanılacağı belirtildi. Danilyuk bu uygulamanın bir başlangıç olduğunu ve devlet işlemlerinin daha hızlı ve şeffaf bir şekilde yönetilebilmesi adına blok zincirinin farklı alanlarda da uygulanmasının planlandığını ifade etti.

• Konuşma tanıma yazılımı 1 milyarın üzerinde Android telefonda kullanılan eski Google mühendisi Paul Taylor, bankaların blockchain teknolojisini kullanmalarını sağlayacak bir sistem üzerinde çalışıyor. Yapay zeka, konuşma sentezi ve makine öğrenimi alanlarında uzmanlığı olan Taylor, Vault OS olarak adlandırdığı projesi üzerinde Londra’da çalışmaya başladı. ‘’Çoğu banka 80’lerde, 90’larda yazılan sistemleri kullanmaya devam ediyor, güvenlik odaklı internet uygulamaları çağına hala hazır değiller.’’ diyen Taylor dahili veri merkezleri ve demode bilgisayar teknolojileri gibi kalemlerin bankalara yılda 1.3 milyar doları bulan maliyetlerinin olduğunu blockchain ile bankaların bunlardan muaf olabileceğini belirtti. Şirketin 10 banka ile çalışacağı ve bu bankalardan biri ile denemelerin Ağustos ayında başlayacağı öğrenildi.

• Citigroup raporlama yazılımındaki ‘küçük’ bir hata sebebiyle 7 milyon dolar kaybetti. ‘Finansal düzenleyici’ bilgisinin 15 yıl boyunca eksik gönderildiği, şirket çalışanları tarafından yüklü veri göndermek zorunda kaldıkları bir denetimde talep gönderilmesi gereken dahili ID numaralarını tespit etme çabaları esnasında anlaşıldı. Mayıs 1999’dan Nisan 2014’e kadar eksik yollanan bilginin, test ortamından canlıya geçilirken güncellenmeyen alfanumerik kodlardan kaynaklandığı ve şirketin 26 bin 810 işlemde söz konusu veriyi yollayamadığı anlaşıldı. SEC isimli denetçi komisyon tarafından kınanan Citigroup için asrın hatası ünvanına hak kazanan ‘kaza’nın teknik detayları burada.

• Uluslararası banka haberleşme sistemi SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) finansal işlem ağı üzerinden gerçekleştirilen yüksek profilli banka soygunlarına ve saldırı teşebbüslerine önlem olarak alınacak ek güvenlik destekleri için Birleşik Krallık merkezli BAE Systems ve Hollanda merkezli Fox-IT Security güvenlik şirketleri ile çalışacak. SWIFT’in kendi ağı doğrudan ihlal edilmemiş olsa da bankalar geçtiğimiz yıl içinde SWIFT arayüzleri üzerinden uğradıkları saldırılarda ağır kayıplar verdi. En ciddilerinden biri Bangladeş Bankası’na yapılan 1 milyar dolarlık saldırı olan bir dizi güvenlik ihlali neticesinde müşterilerin, güvenlik sistemleri kadar kendilerinin de saldırılara karşı sorumluluklarının olduğu ve şüpheli durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konularında eğitilmelerine karar verildi.

• Envai çeşit kol saatini, fitness bilekliğini, açma-kapama tokası olan, 22 mm genişliğinde herhangi bir takıyı temassız ödeme cihazına çeviren bPay loop ile cüzdan taşımaksızın 30 GBP (114 Lira) altı ödemeler yapılabiliyor ve harcamalar cep telefonu uygulaması aracılığıyla takip edilebiliyor. Kayıp ya da çalıntı durumları aynı uygulama üzerinden bildirilerek bPay loop’un başkalarınca kullanımını engellenebiliyor.

• İş seyahatlerinde otellerin soğuk yüzüne mahkum olmanın da sonu geldi. American Express Küresel İş Seyahati Programı ile Airbnb’nin kurumsal yolculara özel ev paylaşımlı barınma seçenekleri için ortaklığa gittiği açıklandı. Bu 1.25 trilyon dolarlık küresel iş seyahati sektöründe Airbnb’nin imza attığı ilk ortaklık olma niteliği taşıyor. İki şirket arasında gerçekleşecek veri alışverişi sayesinde American Express GBT (Global Business Travel) kullanıcıları kurumsal e-posta hesapları ile rezervasyon yapma gibi imkanlara sahip olacak. Airbnb 30 milyar dolarlık değeri ile Hilton Worldwide (23.7 milyar dolar) ve Marriott (18.22 milyar dolar) gibi dev oteller zincirlerini sollamış durumda. Son ortaklık ile ara hepten açılacak gibi görünüyor.

• 17 Amerikan bankası ile iş birliğine varan Mastercard, bankaların mobil uygulamalarının üzerinden mobil ödeme yapılabilmesi için yeni bir hizmet geliştiriyor. Bu yeni hizmet sayesinde anlaşmalı bankaların müşterileri, NFC özelliği bulunan Android telefonlarına indirdikleri uygulama ile mobil ödeme sistemi bulunan mağazalarda ödeme yapabilecek. NFC özelliğini diğer uygulamaların kullanmasına izin vermeyen iPhone’larda ise bu hizmet kullanılamayacak.

• Elimize ulaşan son bilgilere göre, en klişe tabirle ‘bankaların sonu’nu getirmesi beklenen parlak girişimler ve sonu hiç de gelmeyen fiziksel bankalar bildiğimiz anlamda bankacılığın üzerini çizmek için gün geçtikçe birbirleriyle daha çok işbirliğine gidiyor. Girişimlerin yenilikçi ve dinamik yüzü ile bankaların kurumsal özelliklerinden kaynaklanan (erişilebilirlik, yasal uyumluluk ve fiziksellik gibi) avantajları tek potada eriterek müşterilerileri için bir yandan çağı yakalayan diğer yandan bir sorunla karşılaştıklarında nereye gideceklerini bilmenin güvenini de sağlayan modeller yaygınlaşma yolunda. Kopenhag’da gerçekleşen Money 2020 Europe’da bir araya gelen finansal aktörler, yenilikçilik ve köklülük niteliklerini birleştirmenin yollarını ararken Londra merkezli para transfer girişimi TransferWise, Estonya’nın en büyük bankası LVH’nın akıllı telefon uygulamasına entegre oldu. Birleşik Devletler’den Kabbage adlı kredi şirketi ise İspanyol Santander Bankası ile küçük ve orta ölçekli işletmelere verilecek krediler için ortaklığa imza attı. Bu işbirliği örneklerinin hızla çeşitlenmesi bekleniyor.

• Bir dijital banka daha bankacılık lisansını aldı. Starling Bank yeni nesil bankacılık çözümleri getiren akıllı sistemini Ocak 2017’de müşterilerine sunmayı planlıyor. Kendini ‘dijital yerli & mobil banka’ olarak tanımlayan oluşum Birleşik Krallık’ta 2020 yılına kadar 30 milyonu geçmesi beklenen mobil banka kullanıcılarının talebini karşılayabilecek şekilde gelişmeyi hedefliyor.

Gelişmeler devam ediyor! Sıradaki sayfaya aşağıdan geçebilirsiniz.