Haftanın Özeti: 71

Tasarım / İnovasyon

• Köpekbalığı saldırıları yüzünden kötü bir şöhrete sahip Avustralya kıyıları artık drone’lara emanet. Yeni araçlar acil yardım desteği ve boğulma vakalarına yönelik erken uyarı hizmeti de verecek.
• Hollandalı yat tasarım firması Sea Level tarafından tasarlanan 80 metrelik CF8 kodlu konsept süperyat detaylarıyla bu kategoriye yepyeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. 100 metrekarelik camdan bir garaja sahip yat içindeki kara araçlarını hidrolik bir asansörle limana indirebiliyor. Orta alandaki camekanlı bölümse her türlü hava koşulunda istenen şekilde iklimlendirilmiş, havadar bir ortam sunuyor. Isıtmalı havuz, helikopter pisti ve su kaydırağı gibi ufak tefek ek güzellikleri de yok değil.

• Nike’ın yeni LunarEpic Flyknit serisi ise koşu ayakkabıları kategorisine yepyeni bir anlayış getiriyor. Birçok teknolojik içeren model hafiflik, konfor ve performans konusunda epey iddialı. Marka bu yeni modeli “şu ana kadar giydiğiniz hiçbir şeye benzemiyor” şeklinde özetliyor.

• Kitle fonlama sitelerinde aradığını bir türlü bulamayan ‘sihirli kalem’ Scribble Pen, sonunda kendi sites üstünden ön-sipariş almaya başladı. Nesneleri tarayarak renklerini kaydeden Scribble Pen, tek bir kalemle istediğiniz her renkte yazıp-çizebilmenizi sağlıyor. Dahası taradığınız renkleri özel tablet uygulamasının paletine de kaydediyor (250 dolar).

• Dünyanın en yoğun kişisel drone (insansız hava aracı) nüfusuna sahip ABD’de havacılığı düzenleyen kurum FAA bu araçların havaalanı çevresine ve hava sahasına belirli bir mesafeden fazla yaklaşmasını engelleyecek bir sistem üstünde çalışıyor (ülkede sadece bu ay 100’den fazla hava sahası ihlali raporlara geçti). Sonuç Ağustos ayında açıklanacak.
• Panasonic Avionics’in Waterfront adını verdiği yeni business sınıfı uçak koltuklarıyla yolcuların ekonomi sınıfına kıyasla ödediği ekstra bedelin hakkını verebilmek için elinden geleni yapıyor. Koltuğun geliştirilmesinde bir dizi tasarımcının yanısıra yoğun havayolu seyahati yapan 300 yolcuya da danışılmış.

• Northrop Grumman, 1987 yılında daha önce eşine rastlanmamış bir gizlilik içinde geliştirdiği ve 1989 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirdiği (1,4 milyar dolar fiyata sahip) hayalet uçak B-2 Spirit‘e ait bir video yayınladı. Videonun yorumlarında da değinildiği gibi insanın aklına ister istemez ’30 yıl önce böyle bir şey yaptılarsa bugün kimbilir nelere sahiplerdir?’ sorusu geliyor.

• NASA, ses hızını aşan ancak emsalleri gibi ‘gürültüsüyle’ çevreye rahatsızlık vermeyecek yeni nesil bir uçak için harekete geçti. Lockheed Martin ile ortak yürütülen projede ilk test uçuşu için 2020 yılı hedefleniyor.

• Yeni seri bir diğer uçak konseptiyse ABD Ordusu için teknoloji geliştiren DARPA’dan geldi. VTOL X-Plane kodlu uçak -adından da anlaşılacağı gibi- dikey iniş ve kalkış yeteneğine sahip. Bunun için kullandığı mantık öncekilere benzer; ancak teknik kesinlikle yenilikçi (uçak 4 bin beygire denk güç üreten 3 megawatt gücünde elektrikli turbo motordan güç alan 24 pervaneyle çalışıyor).

• İtalya doğumlu Ettore Bugatti tarafından 1909 yılında Almanya’da bir Fransız otomotiv markası olarak kurulan Bugatti, performans araçları denince akla gelen ilk markalardan biri olma özelliğini kurulduğu günden beri koruyor. Firma dünyanın en hızlı otomobili yarışında kendi rekorunu bir kere daha kırdı. 2.4 milyon dolar fiyata sahip Chiron adlı yeni model, 1.500 beygir gücündeki motoruyla saatte 420 kilometre hıza ulaşabiliyor.

• Alman spor otomobil klasiği Porsche’nin yeni 911 R serisi, elli yıla dayanan geleneksel çizgilerini günümüzün en ileri teknolojisiyle birleştirmeyi başarmış. Kırmızı-beyaz boyası, manuel vitesi ve kumaş koltuk döşemesiyle 1967 yılındaki emsalini hatırlatan araç geri kalan her detayında teknolojiyle ‘kutsanmış’.

• Retro kavramına ilginç bir yaklaşım da İngiliz otomotiv markası Morgan’dan geldi. Morgan EV3 adlı aracın en idkkat çekici detayı tahtadan mamul şasesi. Tek şarjla 240km yol alabilen araç 0-100 km/s aralığını 9 saniyede kat ediyor. Farından tekerleklerine; tasarımının her detayı sıradışı. Üretime bu yıl içinde geçecek.

• İsveçli otomotiv üreticisi Volvo sokaktaki çöp bidonlarını toplayıp çöp kamyonlarına boşaltan otonom araçlar geliştirdi. Roar adı verilen araçlar yerel yönetimlerin üstündeki yükü hafifletmeyi hedefliyor.

• Shiwa yeni nesil sürücüsüz araç konseptlerinden biri. Ancak bu kategorideki başka hiçbir örneğe benzemiyor çünkü metal kompozit ve alüminyumdan gövdesinde ‘pencere bulunmuyor’. Bunun yerine kabin içindeki ekranlarla seyahat eden yolcuları birbiriyle ve sunulan içerikle daha ilişkili hale getirmeyi hedefliyor. Yolcularını tanıyan; araç dinlediği müzikten izlediği filme, klima ayarından koltuk açılarına kadar bütün tercihlerini hatırlayan araç alışması güç fakat heyecan verici bir deneyim vaat ediyor.

• Otomotiv dünyasının ortak bir heyecanla beklediği model ise Apple’ın uzun süredir Titan kodlu projesiyle geliştirdiği araç. İtalyan otomotiv devi Fiat, bu yolda Apple ile ortak ilerlemek istediğini açıkladı.
• Baştan sona köklü bir değişim geçiren otomotiv sektörünün yollardaki ortak buluşma noktası akaryakıt istasyonlarının aynı kalacağını düşünmüyordunuz herhalde. Yeni düzene dair kafa yoran Nissan geleceğin akaryakıt istasyonunu tasarladı. Elektrikli ve otonom araçlar çağında yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik gibi ‘pek alışkın olmadığı’ kavramlarla tanışma olarak özetlenebilir. Elektrikli araçların sadece tüketmek yerine enerjilerini hanelerle paylaşması güzel bir fikir olmuş.

• Bütün bunlar bir yana The Washington Post gazetesi bambaşka -ve düşündürücü- bir konuyu sorguluyor: ‘Otomobil çağı bir hataydı. Artık kendimize gelelim. Güzelim şehirlerimizi araçlar uğruna bozduk. Onlara yol, park yeri yapmak için en değerli alanlarımızı hayatımızdan çıkarttık’. Düşününce yanlış da sayılmaz hani?
• Yüzde 97 tutarlılıkla çalışan, Lego ile yapılmış bir sistem. Güneş, Ay ve Dünya’nın yörünge ve hareketlerini görselleştiriyor. Saygı duyulası bir emek.

• popSLATE 2, -yine bir IndieGoGo projesiyle hayata geçen- Yota Phone 2 sayesinde popülerleşen ‘ikinci ekran’ özelliğini iPhone kullanıcılarına kazandırıyor. Daha birkaç gün içinde ihtiyaç duyduğu bütçenin yüzde 579 fazlasını toplamış olması kullanıcılar tarafından da talep gören bir ayrıntı olduğunun göstergesi. (79 dolar).

• Hem Android hem de iOS cihazlarınızı tek kabloyla şarj eden çözüm: LMcable (21 dolar).

• E-ticaret sitesi Amazon ve kendinden filtreli sürahi üreticisi Brita ortaklığıyla geliştirilen Infinity kodlu yeni sürahi akıllı sensörü sayesnide ne kadar su filtre ettiğini ölçüyor. Filtre işlevini yitiren kartuşunun değişmesi gerektiği zamana yakın wifi üstünden Amazon’a bağlanarak otomatik sipariş veriyor (45 dolar).

• Haftaki özetlerin 70. sayısında Coca-Cola’nın 12’li ambalajının bir sanal gerçeklik gözlüğüne dönüşümünü paylaşmıştık. Benzer bir girişim bu hafta McDonald’s’ın İsveç ayağından geldi. Ülkenin ulusal bayramı kapsamında geliştirilen uygulamada çocuklara özel 4,10 dolarlık (yaklaşık 12TL) Happy Meal menüsü, katlandığında yine sanal gerçeklik gözlüğüne dönüşen bir ambalajla sunuluyor.

• Peru’nun Lima şehri izinsiz çöp dökülen alanlara karşı bir mücadele içinde. Çünkü bunlar önünde sonunda Pasifik Okyanusu’yla buluşuyor. Bu çöplükleri tespit etmek için kullandıkları yöntem analog ve dijital çağın mükemmel bir kesişimi: açıktaki çöpleri bulma konusunda doğal bir yetenek ve karşı konulmaz arzuya sahip kara kargalar ve onları takip edebilmek için sırtlarına yerleştirilmiş GPS vericileri.

• Sanal gerçeklik uygulaması LiveLike sayesinde herkes kendi evinde otururken arkadaşlarınızla stadyumdaymış gibi maç izleyebiliyorsunuz. Şimdilik sadece Samsung Gear VR ile çalışan uygulama yakında diğer sanal gerçeklik platformlarıyla da uyumlu olacak.

Diğer kategori başlıklarına aşağıdaki menüden ulaşabilirsiniz.