Haftanın Özeti: 205

Bilim, Yazılım, Donanım

Apple yeni ve en büyük iPhone modeli Xs Max‘in ekranını üretirken bazı parçalardan kısarak maliyeti kontrol altında tutmaya çalıştı. Telefonun en pahalı bileşeni ekran olduğu için bu hamle anlaşılabilir. Kanada merkezli TechInsights adlı şirket, Apple’ın tam olarak hangi parçaya ne kadar harcadığını ve parçaları tek tek satın almanın kaç paraya mal olacağını belirledi. Buna göre iPhone XsMax’in 256 GB kapasiteli versiyonunda kullanılan parçaların toplam değeri yaklaşık 443 Dolar. Apple bu telefonu ABD’de bin 249 Dolar’a satıyor. Türkiye’de ise resmi olmayan kaynaklar iPhone Xs Max’i 17 bin TL’yi bulan fiyatlarla satışa sunuyor.

Amazon hayatımıza girmek için yeni yollar deniyor. Bu çabada en büyük rolü ise akıllı asistanı Alexa üstleniyor. Önceki günlerde düzenlenen sürpriz etkinlikte duyurulan yeni ürünler arasında en öne çıkanı AmazonBasics Microwave adıyla sunulan, Alexa destekli mikrodalga fırın oldu. Öncelikli olarak ABD’de satışa sunulacak olan fırın, tahmin edileceği üzere, sesli komutla idare ediliyor. Yine Alexa destekli duvar saati Echo Wall Clock ve hemen her otomobilde kullanılabilecek şekilde geliştirilen Echo Oto da şirketin ‘hayatın her alanına nüfuz etme” isteğinin yansımaları olarak satışa sunuluyor. Tabii ki öncelikli olarak ABD’de.

Bu arada, IAB Türkiye İnternet Ölçümleme Araştırması sonuçlarına göre Amazon.com.tr‘nin ilk hafta trafiği şöyle gerçekleşti:

Perakende devi Walmart, bir milyona yakın çalışanının eğitiminde kullanılmak üzere 17 bin sanal gerçeklik başlığı satın alacağını duyurdu. Yıl sonuna kadar mağazalara dağıtılacak olan Oculus Go‘lar, öncelikli olarak yeni teknolojiler, uyumluluk, empati ve müşteri hizmetleri eğitimi için kullanılacak.

Facebook‘un sanal gerçeklik platformu Oculus, 399 Dolar’a satılacak yeni sanal gerçeklik başlığı Oculus Quest‘i duyurdu. Mark Zuckerberg 2019’un ilkbahar aylarında piyasaya sunulması beklenen Oculus Quest ile birlikte birinci nesil Oculus ürünlerinin tamamlanmış olacağını belirtti. Zuckerberg’e göre kablosuz tasarım, sanal el kontrol kumandaları ve tam pozisyon takibi olarak tanımlanan üç özellik tek cihazda bir araya getirilebilirse sanal gerçeklik için yeni bir neslin başlangıcına imza atılmış olacak. Oculus Quest yüksek performanslı ve kablolu Oculust Rift ile nispeten ucuz, bağımsız Oculus Go cihazını birleştiriyor. En önemli özelliği ise ‘uzaklara gitmeyi’ mümkün kılması. Cihazın arena ölçeğinde takip desteği en az 370 metrekare alanda kullanılabilecek.

Yapay zeka insan zekasının seviyesine ne zaman ulaşacak? Pek çok ortamda tartışılan bu soru, konunun uzmanlarına da soruldu. Futurism‘de tamamını bulabileceğiniz cevaplardan biri de Singularity Net CEO’su Ben Goertzel‘den gelmiş. “Yeni algoritmalara ihtiyacımız olmadığını düşünüyorum. Önemli olan, mevcut algoritmaları şimdikinden farklı şekillerde birbirine bağlamak. Böyle bakınca, insan seviyesinde yapay zeka için 10 yıldan daha az bir sürenin yeterli olacağı görülüyor.

Elon Musk ya da Jack Ma gibi teknolojinin tanınan figürleri robotların gelecekte insanların refahını tehdit edecek bir konumda olabileceğini söylüyor. Robotların insanların yerini almasıyla çok daha rahat yaşayacağımızı düşünenler de var tabii. Her iki tarafın da haklılık payı olsa da Güney Danimarka Üniversitesi‘nden Norbert Krüger ve Ole Dolriis, en azından önümüzdeki 20 yılda robotların insanların yerini alamayacağını söylüyor. Böyle düşünmelerinin ise 5 nedeni var:

  • İnsanlarınkine benzeri ellerin eksikliği.
  • Dokunma algısının hakkıyla taklit edilememesi.
  • Robotların nesneleri kontrol etme özelliğine henüz çok uzak olması.
  • Robot ve insan etkileşiminin yeterli seviyeye ulaşmaması.
  • Teknik olarak yukarıdaki eksikler giderilse bile insan mantığının, bu yetenekleri robotlara yükleme hevesinin önüne geçecek olması.

2003 yılında Imperial College London‘dan bilimciler, aslında daha önceden de düşünülen bir fikri ortaya attı. Böcek ilacına git gide daha dayanıklı hale gelen sivrisineklerin Sahra Altı Afrika‘da sıtma mikrobunu yayarak her yıl yarım milyon kişinin ölümüne sebep olmasını engellemek isteyen biyologlar Austin Burt ve Andrea Crisanti’nin önerdiği şey, kalıtım yasalarının manipülasyonuydu. Araştırmacılar sivrisinek DNA’sına ölümcül bir gen yerleştirerek bu genin her yeni nesilde daha hızlı yayılmasını ve birkaç hayvanla başlayan sürecin tüm nüfusu yok etmesini amaçlıyordu. Bu yöntem aslında onlarca yıl önce dile getirilmiş ancak kimse laboratuvar ortamında bile bunu başarıyla uygulayamamıştı. Harcanan 15 yıl ve 100 milyon Dolar’ın ardından Imperial College sonunda bir deneyde başarıya ulaştığını açıkladı. Burt ve Crisanti’nin ekipleri, kapalı bir alanda tutulan ve sıtma taşıyan Anopheles Gambiae sivrisineklerini yedi nesilde yok etmeyi başardı. Eğer işler yolunda giderse, Bill Gates tarafından da desteklenen Target Malaria adlı program, 2024’te bu çalışmayı sahada uygulamak için başvuruda bulunabilir. Tabii böyle yedi nesli yok etmek filan derken insanın içi biraz burulur gibi oluyor.

Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları kuruşunun raporuna göre 2035’te 23 bin Britanyalı kadın obeziteyle ilişkili kanser türlerine yakalanmış olacak. Bu rakam sigara sebepli kanser türlerinden sadece 2 bin eksik. Trend bu şekilde devam ederse 2043’te kadınlarda en yaygın kanser sebebi obezite olacak. İki kanser sebebi arasındaki fark erkeklerde daha fazla çünkü erkekler daha fazla sigara tüketiyor. Nüfusun çeyreğinden fazlası obez kategorisinde bulunan ülkede Sağlık Bakanlığı, gıda endüstrisini günlük kalori alımının beşte bir oranında azaltılması konusunda uyarmıştı. Bu şekilde yıllık 35 bin adet erken ölümün önüne geçilebileceği düşünülüyor.

Olağan dışı büyüklükte bir beyin tümörüyle mücadele eden Patches adlı 9 yaşındaki köpek için 3D yazıcı teknolojisiyle kafatası üretildi. Normalde böyle bir durumda tümör ve kafatasının bir kısmı alındıktan sonra yerine bir titanyum ağ (meş) yerleştiriliyor. Kanada Guelph Üniversitesi‘nden Michelle Oblak tarafından uygulanan bu yöntem geleneksel yönteme göre daha kusursuz ve daha ucuz. Yeni titanyum parça, Patches’ın kafatasının ameliyat sırasında çıkarılması gereken yüzde 70’lik bölümünü kapladı. Patches, ameliyatın ardından uyandıktan 30 dakika sonra kalkıp sorunsuz şekilde yürümeye başladı.

Omurgalarındaki sakatlıklar sebebiyle felç olan insanlar, beyinden gelen sinyalleri bacaklara gönderen yeni bir implant sayesinde yeniden yürüyebilir. Nature Medicine ve New England Journal of Medicine dergilerinde yayımlanan çalışmada, araştırma ekipleri, belden aşağısı felçli olan bazı hastaların omurgalarına elektrikli parça yerleştirildikten sonra yürüyebildiklerini belirtiyor. Bu yaklaşıma epidural uyarım adı veriliyor. Aslında ağrıyı dindirmek için geliştirilen, 16 elektrota sahip cihaz, sakatlığın yaşandığı bölgenin hemen altına yerleştirilerek duyu motor sinyallerinin bacaklara gönderildiği bölgeleri kaplıyor. Daha sonra hastanın karın boşluğunun iç kısmına bir batarya yerleştirilerek uyarımın kablosuz şekilde gerçekleştirilmesi sağlanıyor. Cihaz, beyinden gelen sinyallerin hedeflenen kaslara ulaşmasını sağlıyor. Böylece kişi hareketlerini yeniden kontrol edebiliyor. Şu anda araştırmacıların önündeki en büyük güçlük, cihazın tam olarak nasıl çalıştığını anlamak.

Ünlü İtalyan astronom Galileo Galilei Avrupa’da İncil’in tek bilimsel kaynak olarak kabul edildiği dönemde, evrenin merkezinin İncil’de yazıldığı gibi Dünya olmadığını iddia etmişti. Kopernik’in Güneş merkezli evren teorisini inceleyen Gelilei, teleskobuyla yaptığı gözlemlerde gerçekten de Dünya’nın ve gözleyebildiği diğer gök cisimlerinin Güneş’in etrafında döndüğünü fark etti. Bu bulgularını matematikçi arkadaşı Benedetto Castelli’ye yazdığı bir mektupta açıklayan Galilei, mektubun kilisenin eline geçmesiyle engizisyon mahkemesinde yargılanmakla yüz yüze geldi. Mektubunda İncil’deki ifadelerin ‘yanlış’ olduğunu söyleyen Galilei bu mektupla yargılanmanın hapse atılmakla -hatta belki idamla- sonuçlanacağını çok iyi biliyordu. Yeni elde edilen bir belgeye göre ise Galilei, ilk mektubundaki sert ifadeleri yumuşattığı ikinci bir mektup hazırlayarak kendisini kurtarmaya çalışmış. Galilei ilk mektubunda İncil’deki ifadelere ‘yanlış‘ dediği bölümü ikinci mektubunda ‘doğrudan farklı görünüyor‘ şeklinde değiştirmiş. Yine İncil’e ‘gerçeği saklıyor’ dediği bir ifadeyi ‘gerçeğin üzerini örtüyor’ şeklinde değiştiren Galilei bu yeni mektubu kiliseden tanıdığı bir arkadaşına vermiş esas mektubun bu olduğunu savunmuş.

NASA‘nın atmosfere gönderdiği bir yüksek irtifa balonu, mezosferik mavi bulutların milyonlarca fotoğrafını çekti. Gece bulutları olarak da bilinen ve nadiren görüntülenebilen mavi renkli elektrik bulutları yaz mevsiminde kutup bölgelerinde ve deniz seviyesinden 80 kilometre yükseklikte oluşuyor ve alacakaranlıkta görülebiliyor. NASA’ya göre söz konusu çalışma ileride daha iyi hava tahmini için kullanılabilecek.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: