Haftanın Özeti: 183

Genel Gündem

Geride bıraktığımız hafta gündemin ana maddesi tabii ki erken seçimdi. En çok konuşulan konu ise Cumhuriyet Halk Partisi‘nden 15 milletvekilinin, İYİ Parti‘nin seçime girememesi ihtimaline karşı bu partiye geçmesi oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 15 milletvekili hakkında “Tarih onları partisinden ayrılan değil, partisinin verdiği görev nedeniyle demokrasiyi kurtaran kahramanlar olarak yazacaktır” diye konuştu. Bu hareket hükümet kanadından oldukça sert tepkiler aldı elbette. Bu arada Yüksek Seçim Kurulu, 600’e çıkarılan milletvekili sayısının illere göre dağılımını da açıkladı. Karara göre ilk kez Ankara 3, Bursa da 2 seçim bölgesine ayrıldı. İstanbul ise 98 vekille temsil edilecek.

Haftanın Özeti‘nde genel olarak nükleer füze denemesi gibi küçük hırçınlıklarıyla görmeye alışkın olduğumuz Kim Jong-un bu kez bambaşka bir şekilde karşımızda. Kim Jong-un, 1953’teki savaştan bu yana güneye geçen ilk Kuzey Kore lideri oldu. Güney Kore Başkanı Moon Jae-in ile buluşmasında çekilen tarihi fotoğrafların haddi hesabı yok diyebiliriz. İki lider ortak deklarasyonla “Kore Yarımadası’nda bundan sonra savaş olmayacakmesajı verdi.

İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Cumhuriyet Gazetesi davasının son duruşması yapıldı. 3 sanığa beraat kararı verilirken, aralarında İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Musa Kart ve Ahmet Şık‘ın da bulunduğu sanıklara “terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan değişik oranlarda hapis cezası verildi. Tutuklu yargılanan ve 542 gündür cezaevinde olan Akın Atalay da tahliye edildi.

24 Nisan gecesi saat 03.34’te Adıyaman’ın Samsat ilçesinde 5,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 39 kişinin yaralandığı depremde 150’den fazla bina hasar gördü. Depremin şiddetini Kandilli Rasathanesi 5,4 olarak ölçerken, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 5,1 olarak duyurdu. Aynı bölgede Mart 2017’de de 5,5 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı.

Çağrı merkezinde çalışmak üzere Türkiye’den Atina’ya giden gençlerin hikayesini çoğumuz duymamıştık. Gazete Duvar‘dan Melishan Devrim bizi bu ilginç hikayeden haberdar etti. Yunan hükümetiyle yaptığı özel anlaşma sayesinde kısa zamanda çalışma izni çıkaran aracı şirket, çağrı merkezi işinde personel sirkülasyonu çok fazla olduğu için kısa süreli sözleşmelerle sürekli Türkiye’den eleman götürüyor. Ancak çoğu kişi ya kısa sürede geri dönüyor ya da başka bir ülkede iş bularak ayrılıyor. Gidenlerin ilginç deneyimleri şurada. Atina da böyle bir yer:

Geçtiğimiz yılın başından beri 2 bin Finlandiya vatandaşı, her ay karşılıksız olarak hükümetten maaş alıyor. Rastgele şekilde seçilen ve 560 Euro maaş alan 25 – 58 yaşları arasındaki katılımcıların tamamı işsiz. Vatandaşlık maaşı kavramı için umut veren bir projeydi ama bu yılın Aralık ayında sonlandırılacağı açıklandı. Bu kararın altındaki sebep, sistemin işsizleri iş aramaktan alıkoyması. İran‘ın vatandaşlık maaşı deneyinin sonuçları ise gayet olumluydu. İskoçya‘nın da benzer bir çaba içinde olduğunu hatırlatalım.

Çin ise Vatandaşlık 101 dersini ‘dinlemeyenlerle’ kararlı mücadelesini sürdürüyor. Daha önce kırmızı ışıkta geçen yayaların fotoğrafını çekip dev ekrana yansıtan idareciler yeni bir çözüm geliştirmiş. Çin’in Daye kentinde kırmızıda geçen yayalara su püskürtülüyor.

Forbes‘un haberine göre hava kirliliği 2016’da 6 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep oldu. Yine aynı haberde dünya nüfusunun yüzde 95’inin sağlıksız hava soluduğu bilgisi var. Hava kirliliğinin sebep olduğu ölüm sayısında başı çeken ülkeler Çin ve Hindistan ama nüfusa oranlandığında durum değişiyor:

Türkiye İstatistik Kurumu, 2017 verilerinden yola çıkarak hazırladığı ölüm nedeni istatistiklerini paylaştı. Ülkemizde en çok ölüme neden olan rahatsızlıklar şöyle sıralanıyor:

  • Dolaşım sistemi hastalıkları (165 bin 323, yüzde 39,7)
  • İyi huylu ve kötü huylu tümörler (81 bin 527, yüzde 19,6)
  • Solunum sistemi hastalıkları (49 bin 855, yüzde 12)

Dünyanın en yaşlı insanı aslında üzerinde pek mutabakat sağlanamayan biri. Sık sık ölüm haberiyle gündeme gelir ama kısa süre sonra ondan çok daha yaşlı birinin haberi gelir veya ‘annemlerin köyünde‘ ondan daha yaşlı biri muhakkak vardır. Bu kez rahmetli olan, Guinnes Rekorlar Kitabı‘na göre ‘hakikaten‘ en yaşlı kişi olan 1900 doğumlu Japon nine Nabi Tajima. Kitaba göre rekorun yeni sahibi yine Japonya’dan: 112 yaşındaki Masazo Nonaka Dede. Ağız tadıyla, inşallah.

Her gün, 1943 yapımı patenlerle dünyanın en derin gölü olan Baykal‘ın donmuş yüzeyinde kayan 76 yaşındaki ‘babuşkaLyubov Morekhodova da yaşamaya dair iyi bir örnek olabilir.

Özellikle Avrupa’da, ortalama yaşam süresinin ve kalitesinin artmasıyla birlikte ‘olabildiğince hayatın içinde‘ bir yaşlı sınıfı oluştu. Avrupa’da nüfusun yüzde 25’i 60 yaşın üzerinde. Avrupa’nın en genç nüfusa sahip ülkesi olan Türkiye’de de önemli bir artış var aslında. 2017 verilerine göre ülkemiz nüfusunun yüzde 8,5’i 65 yaşın üzerinde. Hatta hayatımıza yaşlı ekonomisi diye bir tabir girmiş durumda. Bir örnek:

Yalan haber internetin başındaki en büyük belalardan biri. Malezya Parlamentosu, yalan haber yapmayı ve yaymayı suç sayan tasarıyı kabul etti. İlk bakışta güzel bir adım ama “hangi haberin yalan olduğuna hükümet mi karar verecek” sorusu da Malezya halkının gündeminde. Sahte haberin en hızlı yayıldığı ortamlar olan sosyal medya platformları da kendilerince önlem alma gayretinde. Teyit.org‘dan Burak Avşar‘a göre Facebook yalan haberle mücadelede Türkiye’yi de gündeme almalı. Çünkü 2018 Medya Okuryazarlığı Endeksi‘ne göre ülkemiz yalan haberlere karşı oldukça dirençsiz.

Pek bu özetin konusu olmasa da futbol gündemin her daim en ağır maddelerinden biri. Geçtiğimiz hafta da bu ağırlığı hissettik. Bu noktada BBC‘nin can alıcı bir sorusu var: Tuttuğunuz takım sizi mutlu etmekten çok üzüyor olabilir mi?

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

6 Yorum

  • Yaşkı Japon için neden rahmetli oldu diyorsunuz? “Rahmetli olmak” deyimi yalnız Müslümanlar için kullanılır.

  • 1) Rahmet: birinin suçunu bağışlama anlamına gelir. “Rahmetli olmak” ise bir deyimdir, “ölmek” demektir. Ölmek fiilinin dinle bir ilgisi olduğunu sanmıyorum.
    2) Adamın dinini nerden biliyorsunuz? Dini ne olursa olsun hakkın rahmetine kavuşmuş olabilir, buna biz karar veremiyoruz
    3) Dini ucundan bucundan bir şekilde konu edebildiğiniz için tebrik ederim.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: