Michio Kaku’nun ‘Kusursuz Kapitalizmi’

Michio Kaku, gelecekte yaşamımızın nasıl şekillendireceği hakkında soruları yanıtladı. Kaku gelecekte kapitalizmin kusursuzlaşacağını düşünüyor.

Gelecekte bizi neler bekliyor? Bu sorunun cevabını verebilecek çok fazla insan yoktur herhalde. Ama çok satan kitapların yazarı ve Sicim Kuramı’nın kurucularından olan Michio Kaku’nun bildiği bir şeyler olabilir. Kaku, kendisiyle yapılan bir röportajda teknolojinin, ticaretin ve doğal olarak insanlığın kaderinin önümüzdeki 20 yıl içinde nasıl şekillenebileceğini anlattı.

Sanal gerçeklik ve akıllı lensler

Michio Kaku’ya göre, sanal gerçeklik önümüzdeki yıllarda çok daha fazla önem kazanacak. Sanal ve artırılmış gerçeklik alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirecek. Sanal gerçeklik sayesinde alışveriş merkezinin ‘içinden’ geçerek, AVM’lerin keşmekeşine maruz kalmadan oturduğumuz yerden dükkanları gezebileceğiz. Artırılmış gerçeklik sayesinde kontakt lenslerimizin içinde internet bağlantısı olacak, bu sayede bütün ürünleri hızlı bir şekilde araştırıp hangisinin en ucuz olduğuna ya da hangisinin en çok beğenildiğine bakabileceğiz. Gözümüzün tek bir hareketiyle herhangi bir ürün hakkında herhangi bir bilgiye sahip olabileceğiz.

Bundan 20 yıl sonrasında nasıl alışveriş edeceğimiz hakkında sorulan soruya, Kaku’nun cevabı şöyle oldu:“Yapay zekaya da sahip olacağımız için, ürünlerin kar marjını öğrenebileceğimiz ya da ürünün sahte olup olmadığını sorabileceğimiz ‘danışmanlarımız’ olacak. Ürünü satın almak istediğimizde ise, kontakt lenslerimiz takılıyken göz kırparak ödeme yapabileceğiz. Bu sayede bir şey satın alırken yaşadığımız bütün sıkıntılar ortadan kalkmış olacak.”

“Arz-talep ilişkisi kusursuz olacak”

Kaku’ya bütün bunların bizi nereye götüreceği sorulduğunda ise, ‘kusursuz kapitalizm’ kavramından bahsetti: “Bildiğimiz üzere, kapitalizm fiyatların arz-talep üzerine belirlendiği özel mülkiyet sistemi. Yine de, bir ürün yapılırken ne kadar masraf çıkardığını bilmediğimiz için bu sistem günümüzde çok da kusursuz değil. Kaku’ya göre sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve yapay zeka sayesinde en iyi ve en ucuz ürünün nerede olduğunu öğrenebileceğiz. Dahası, satıcılar da müşterileri ve tercihlerini tam anlamıyla öğrenecek. Hedefleri belirlenen pazarlamacılık sayesinde, arz-talep ilişkisi kusursuz hale gelecek.”

Bütün bunların sonucunda akla bu işten en çok kimin fayda sağlayacağı sorusu geliyor. Kaku bunu şu şekilde yanıtlıyor: “Herkes. Tüketici ucuz fiyatlarla daha kaliteli ürüne sahip olacak. Satıcı, hedefleri belirlenmiş bir pazarlama tekniği ve veri analizleri sayesinde tüketiciyi daha yakından tanıyacak. Verim arttığı ve fiyatlar azaldığı için de toplum bu durumdan faydalanacak.”

“Yapay zeka düşünülenden daha etkili olacak”

Kaku’ya gereken ilgiyi görmeyen bir teknoloji trendi olduğunu düşünüp düşünmediği soruldu. Kaku bu soruya şu yanıtı verdi: “Yapay zekanın geleceğimiz açısından çok önemli olduğu düşünülüyor. Aynı zamanda çok dikkatli şekilde takip edilmesi gereken bir teknoloji bu, ve hala oldukça yeni. Buna rağmen yapay zeka yazılımı hızlı bir şekilde gelişiyor. 5-10 yıl içinde, robot doktorlar, avukatlar ya da mühendislerimiz olabilir. Bu ‘uzman yapay zeka sistemleri’ kolumuza taktığımız saatlerin içine, duvarlarımıza ya da internet bağlantılı kontakt lenslerimize yerleştirilebilecek ve her an erişime açık olacak.”

Kaynak: Medium (The Mission)


Bir yanıt

Yorumunuz: