Haftanın Özeti: 179

Bilim, Yazılım, Donanım

Avrupa’nın teknoloji yarışında geri kaldığını öne süren Ortak Avrupa Yıkıcı Girişimi (Joint European Disruption Initiative) adlı grup, hükümetlerin acil önlem alması için çağrıda bulunuyor. Grup; Google, Apple, Facebook ve Çin’in yapay zeka şirketleri teknolojide üstünlük elde etme yarışında hızla ilerlerken Avrupa’nın geride kalmayı göze aldığını düşünüyor. Şöyle de bir şey var:

Facebook’un Cambridge Analytica veri skandalına dair hasar kontrolü yaptığı şu günlerde Apple CEO’su Tim Cook da veri konusunda yeni kurallara ihtiyaç olabileceğini söylediÇin Kalkınma Forumu’ndaki küresel eşitsizlik ile ilgili oturumda konuşan Cook’un şu sözleri dikkat çekici: “Herhangi bir insanın yıllardır internette neler yaptığınızı, bağlantılarınızın kim olduğunu, sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri, hayatınızın her özel detayını bilmesi… Benim görüşüme göre böyle bir şey kabul edilemez.

Apple, 27 Mart’ta Chicago’da gerçekleştirdiği eğitim etkinliğinde okullar için sunacağı yeni iPad‘i tanıttı. 9,7 inç ekranlı bu yeni iPad, okullara 299 Dolar’a, tüketicilere ise 329 Dolar’a satılacak. Bu hamle, okullarda kendine önemli bir yer edinen Google Chromebook’a yanıt niteliğinde değerlendirilebilir. iPad’in Retina ekranı, öğrenciler için artırılmış gerçeklik fırsatları sunacak. Bir kurbağayı sanal olarak kesip parçalara ayırarak incelemek daha kolay olacak örneğin.

Çin menşeli akıllı telefon üreticisi Huawei de yeni modelleri P20 ve P20 Pro‘yu tanıttı. P20 Pro Leica destekli 3 arka kamerasıyla fotoğraf konusundaki iddiasını ortaya koyuyor. Sırasıyla 649 Euro ve 899 Euro fiyat etiketiyle piyasaya sürülecek olan ikilinin Türkiye fiyatı henüz belli değil.

McMaster Üniversitesi’nde çalışan araştırmacıların yaptığı ve Journal of Cleaner Production dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, 2010-2020 yılları arasında, kişisel bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, monitörler ve sunucular dahil olmak üzere bütün bilgi ve iletişim endüstrisinin karbon etkisini inceledi. Endüstrinin karbon ayak izi 2007 yılında yüzde 1 iken şu anda çoktan üç katına çıkmış durumda. Teknolojinin karbon ayak izinin tek bir tasarımcı, tek bir şirket veya hükümetin elinde olmadığını unutmamakta fayda var. Bugün, birer tüketici olarak, savurganca yaptığımız teknoloji harcamalarına dair endişe duymamız için her zamankinden daha fazla nedenimiz var.

Robotlar, üretim endüstrisinde devrim yaptıktan on yıllar sonra artık hizmet sektöründe de yerlerini almaya başladı. PCMag, Walmart’ın belirli sıradan görevleri otomatikleştirmek için robotlar kullanmayı planladığını bildirdi. Dünyanın en büyük perakendecisi Walmart, stokta olmayan ürünleri, yanlış fiyatlandırmayı ve yanlış ya da eksik etiketlemeyi belirlemek için rafları taramak gibi tekrarlanabilir, tahmin edilebilir ve elle yapılan görevlerde otomasyonu kullanmayı umuyor. Şirket bu teknolojinin, çalışanları Walmart’ın en önemli ve heyecan verici kısımlarına odaklanmak ve ürün satmak için serbest bırakacağını düşünüyor.

MIT Technology Review‘un San Francisco’da düzenlenen yıllık EmTech Dijital Konferansı’nda konuşan Bossa Nova Robotics şirketinden Martin Hitch, robotlarının Walmart mağazalarındaki başarısından bahsetti. Gün geçtikçe daha güvenilir iş arkadaşları ve hizmet sağlayıcıları haline geldiğine dair örnekler sunan Hitch gençlerden şikayetçi: “Alışveriş yapan gençler Walmart’taki robotları tekmeliyor, hatta alışveriş arabalarıyla onlara çarpıyor.”

Cerrahların kullandığı büyük robotik sistem da Vinci ile tanınan Frederic Moll, gücünü makine öğrenimi algoritmalarından alan ve otonom şekilde çalışan robotların basit tıbbi prosedürleri gerçekleştirme kapasitesi olduğuna inanıyor. Moll’un 7 yıldır üzerinde çalıştığı yeni robotu Monarch Platform’un akciğer kanseri teşhisi ve tedavisinde kullanılması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, akciğer kanseri dünya genelinde yılda 1,7 milyon insanın ölümüne neden oluyor.

Kanser hücrelerinin vücutta dolaşmasını sağladığı düşünülen, vücuttaki toplam sıvı hacminin beşte birini oluşturan bir ağ yapısı keşfedildi. Araştırmacılar kanserli kişilerden alınan örnekleri incelediğinde, orijinal dokularından çıkan kanser hücrelerinin bu kanallara ulaştığını ve böylece direkt olarak lenf sistemine girdiklerini gördü. “Tümör yayılımı mekanizması konusunda yeni bir pencere keşfettik” diyen araştırmacılar şu anda bu yeni keşfedilen kanallardaki sıvının incelenmesinin kanserin erken teşhisinde kullanılmasına dair bir çalışma yürütüyor.

Filmlerdekine benzer uzaylı bekleyenler için heyecan verici bir gelişmeydi Atacama İskeleti. Yaklaşık 20 yıl önce Şili’nin Atacama Çölü’nde bulunan yaklaşık 15 santim uzunluğundaki iskeletin bir uzaylıya ait olduğu iddia edilmiş; en azından öyle olması umulmuştu. Fetüsün insan türüne ait olduğunun genetik kanıtlarla doğrulanması bu heyecanı öldürmeye yetmedi. Onun sadece insan olduğuna inanmak zor olacak:

Gerçek uzayda ise çözülmesi gereken gerçek sorunlar var. Görevlerini tamamlamış yapay uydular, enkaz parçaları ve uzay istasyonlarının atıkları olan çöpler büyük tehlike oluşturuyor. Bu tehlikeyi savuşturmak için çözüm arayışları sürüyor.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: