Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti: 9

Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti‘yle hafta içi vakit darlığından gerekli özeni gösteremediğiniz gelişmeler, tartışmalar, öne çıkan projeler, trendler, çok konuşulanlar, gözden kaçanlar derken hızlıca haftayı toparlamak ve gelecekte dönüp bakılacak iyi bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Okurken linklere dikkat, her şey linklerde.

İnternet yayınlarına Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimi getiren tasarı yasalaştı. Kurula iktidar partisi kontenjanından seçilmiş olan Taha Yücel’in de bu konuda endişeleri var: “İnternet bir bütündür, bir şekilde özgürlük ortamıdır ve bir yayının internet üzerinden yapıldığında hangi kapsamda değerlendirileceği çok zor bir konudur.” Yayıncılık bakımından tarihi bir haftayı geride bıraktık.

Ama ileride bu günler, muhtemelen “Doğan Medya’nın Demirören grubuna satıldığı dönem” olarak hatırlanacak. Yapılan KAP açıklamasına göre, medya grubu, 1 milyar 100 milyon Dolar işletme değerinden, ilgili finansal borçların indirim konusu yapılması suretiyle 890 milyon Dolar üzerinden Demirören Holding’e satılıyor. Yeni dönemde toplam gazete tirajının yaklaşık üçte birini elinde tutacak olan Demirören, 2011’de de aynı gruptan Vatan ve Milliyet gazetelerini almıştı. Bu arada Doğan Yayın Grubu’nda hisseleri olan Alman yayıncılık grubu Axel Springer, çıkan haberler sonrası bu ortaklığı bitireceğini açıkladı.

Tabii ileride bu haftayı “Facebook’a neler olmuştu öyle ya” diyerek de hatırlayabiliriz. Cambridge Analytica skandalı Facebook’a büyük değer kaybı yaşattı. Muhtemelen kullanıcı kaybı da yaşatacak. Yine muhtemelen büyük veri coşkusu kendini iyi anlatmak zorunda kalacak. Olayla ilgili kapsamlı bir özetimiz var.

Çıkan kısmın özeti: Facebook ve Cambridge Analytica skandalı

Büyük veri meselesini tartışmaya açan bir haber de Çin‘den geldi. Ülke vatandaşları üzerinde uygulanan sosyal kredi projesi ilk meyvelerini vermeye başlıyor. Çin hükümeti sosyal kredi sistemiyle, suça karışma oranlarına, alışveriş alışkanlıklarına ve eylemlerine dayanarak vatandaşları sıralıyor. Puanı düşük olanlar çeşitli kısıtlamalar ve cezalarla karşı karşıya kalıyor. Mayıs ayından itibaren puanı düşük olan vatandaşlar bir yıla kadar uçak ya da tren bileti almaktan men edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Facebook skandalı sadece veri kullanımına değil, bizzat sosyal medya kullanımına dair eleştirileri de beraberinde getirdi. Facebook’u silmek yeni trend ve Elon Musk da bu trendin bir parçası oldu, hem de Türkiye’den bir kullanıcının teşvikiyle. “If you are the man…”

Sosyal medyanın sorgulanması demişken, bu sorgulamanın temelinde yatan noktalardan biri de bağımlılık. Akıllı teknoloji kullanımını evrimsel bir mercekle inceleyen iki araştırmacı, akıllı telefon bağımlılığının aslında başkalarıyla bağlantı kurma dürtümüzden kaynaklanıyor olabileceğini öne sürüyor. Yani aslında cep telefonu değil sosyalleşme bağımlısıyız.

Reklamcılar Derneği tarafından hazırlanan 2017 Medya ve Reklam Yatırımları Raporu açıklandı. Sonuçlardan bazıları:

• Toplam medya ve reklam yatırımları 10 milyar 793 milyon TL.
• Bunun yüzde 25’i reklam yatırımı.
• Medya yatırımlarında inşaat ve dekorasyon ile kozmetik ve kişisel bakım sektörleri öne çıktı.
• Medya yatırımlarında sıralama: Yüzde 47,8 televizyon, yüzde 25,9 dijital, yüzde 12 yazılı basın, yüzde 10 açıkhava, yüzde 3,3 radyo, yüzde 1,1 sinema.
• Dijital yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 19,7 yükseldi, yazılı basın yatırımları yüzde 9,9 geriledi.

Dijital demişken, IAB Türkiye’nin başlattığı “Liderlerin Dijital Dünyası” adlı serinin beşincisi yayımlandı. Yeni konuk Danone’den Gamze Çuhadaroğlu.

Tabii “online / offline” diye ayırmamak gerektiğini düşünenler de var. Campaign’in yeni sayısına yazan Melis Onat gibi. “Bitsin bu online offline ayrımı” diyen Onat meseleyi perakende tarafından ele alıyor.

Uber tartışmaları, bu şirketin araçlarına yapılan saldırılar malum. Bu olayların ardından Uber’in kullanıcı sayısı (en azından indirilme sayısı) 10 günde 5 kat artmış. Geçtiğimiz Ekim ayında yapılan taksici protestoları sonrasında da uygulamayı telefonlarına yükleyenlerin sayısında önemli bir artış olmuştu.

Bireysel silahlanma ve okul saldırıları Amerika’nın en büyük sorunlarından biri. Öğrencilerin girişimiyle bugün Washington’da söz konusu olaylara karşı büyük bir yürüyüş yapılıyor. Kâr amacı gütmeyen organizasyonların da desteğiyle düzenlenen March For Our Lives’ın destekçilerinden biri de meşhur sektör yayını AdAge. Yürüyüşte ve sosyal medyada kullanılabilecek posterler için tasarımcılara açık çağrı yapan AdAge, bu posterleri indirilmeleri için kendi sitesinde paylaştı. Bir derginin doğrudan toplumsal hareketin parçası olmaya karar vermesi açısından ilginç bir örnek. Posterler hazırlanırken kafaların bir şekilde retroya kayması da ilginç tabii.

Yine meşhur reklam ajanslarından BBH Los Angeles da konuya Instagram’a özel boyama kitabıyla katıldı.

Dolmuş yolculuğunu avantaja dönüştürmeye çalışan Twitter kullanıcısı da bu haftanın ‘arşivlenmeye’ değer konularından biri oldu. Migros’un yol masraflarına sponsor olması halinde her gün dolmuştan inerken “Türkiye’nin en iyi süpermarketi Migros’ta inecek var” diye bağıracağını söyleyen Evrim Maymunoğlu rumuzlu kullanıcıya Migros’tan olumlu cevap geldi. Sonrası olaylar olaylar. Markalar için sosyal medyada yeni bir macera başlıyor diyebiliriz.

Dar alanlar yaratıcılığı ateşlemeye devam ediyor. BBDO ajanslarından Bootleg Moskova, Rostelecom markası için 34 bölümlük bir pre-roll dizisi hazırladı.

Netflix kendi yazı karakterini yarattığını duyurdu. Amaç, artan masrafları sınırlandırmak ve marka kimliğini daha sahiplenilebilir kılmak.

Spike Jonze yapımı Apple HomePod reklam filminin kamera arkası görüntüleri paylaşıldı. Evet, zor işler.

Kültür, teknoloji ve girişimcilik arasındaki kesişimi mercek altına alma iddiasıyla hazırlanan ve dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen REMIX Akademi, 29 Mart’ta İstanbul’da. bomontiada‘da etkili konuşmacıları ağırlayacak olan etkinliğe katılım 200 kişiyle sınırlı.

Bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan ve teknolojiyi pazarlamaya en iyi şekilde uyarlayan markaları ödüllendirmeyi amaçlayan MarkeTech Awards‘a başvurular devam ediyor. Son gün 2 Nisan.

5 öneri: Enis Baruh

Arada aksamalar olsa da özetin sonunda sektörden değerli bir ismin 5 önerisini bulacaksınız. Herhangi bir alanda olabilir bunlar (kitap, film, makale, mekan, yemek, sabahın 5’inde uyandıran kedilerle mücadelede naif çözümler vs.). Bu haftanın ‘önericisi’ eski kreatif direktör, yeni reklam filmi yönetmeni Enis Baruh.

Bir yazar: John Scalzi. “İhtiyar Adamın Savaşı” (Old Man War) serisiyle büyük çıkış yapan, bilim kurgu edebiyatında sarkastik ve popüler tınıları güzel işleyen, birçok Hugo, Nebula ödül ve adaylıkları bulunan, yakın gelecekte büyük ihtimalle tüm kitaplarını sinema serisi olarak beyaz perdede izleyeceğimiz eğlenceli bir yazar.

Bir müzik listesi: SXSW 2018. Geçtiğimiz günlerde sona eren SXSW Festivali’ne gidememiş, önümüzdeki senelerde popüler olacak grupları canlı seyredememiş olabilirsiniz. Ama bu yeni müzikleri keşfedemeyeceğiniz anlamına gelmez. 1543 şarkıdan oluşan dev listede synth, rap, rock, metal, country, folk, triphop vb. aklınıza ne tarz müzik geliyorsa, en yenilerini bulmak mümkün.

Bir belgesel serisi: Everything is Remix. 3 sene önce keşfettiğim kısa bir YouTube belgesel serisi. Yaratıcı işler ve yaratıcı emekle ilgilenen insanlar için önemli bir belgesel ve hatta felsefe niteliğinde bir öğreti diyebiliriz. Spoiler: “Çalma demeyelim de, esinlenme.”

Bir YouTube kanalı: Every Frame a Painting. Geçen yıl kendi iş yoğunluklarından ve artık kanal zevk vermediğinden yayın yapmayı bırakan Vancouver menşeli iki kafadarın YouTube üzerinden bizlere armağan ettiği enfes sinema kanalı. Film matematikleri, film okuma alanında kusursuza yakın tespit ve araştırmaları ile sinema sektör çalışanlarının yanında tüm sinema severlere hitap ediyor.

Bir ressam: Amadeo Preziosi. Osmanlı’yı batıya tanıtan en ünlü Oryantalist suluboya ressamı. Malta ve İstanbul’da hayatını sürdürmüş, yaptığı yolculuklarla Osmanlı’yı tarafsız bir şekilde resmetmeye çalışmıştır. Son yıllarında fotoğrafçılığın yaygınlaşması ile dramatik bir şekilde gözden düşse de ölümünden sonra eserleri dünya geneline yayılmış. Gözde eserlerini batıya kaptırsak da ülkemizde hala orijinal eserleri özel koleksiyonlarda bulunuyor. 19. asır Osmanlı’sı ve İstanbul’u hakkında çarpıcı detaylara ulaşmak ve tüm hayat hikayesi için şuraya göz atabilirsiniz.

Durumlar böyle. Haftaya yine görüşmek üzere, iyi tatiller!