Tasarım, İnovasyon
Elon Musk’ın mini denizaltısı yakın zamanda Tayland‘da bir mağarada mahsur kalan 13 kişiyi kurtarma çalışmalarında kullanılmadı ama son teknoloji ürünlerin bu gibi afetlerde giderek daha önemli bir role sahip olacağını kamuoyuna bir kez daha hatırlattı. Stanford ve Kaliforniya Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen, kendi kendine hava pompalayarak yaklaşık 70 metre boya ulaşabilen robot da onlardan biri mesela. Esnek yapısı sayesinde karmaşık yüzeylere erişebiliyor, nesneleri kaldırabiliyor, boşlukları genişletebiliyor. Hayat kurtarmak için geliştirilen teknolojilerin bazılarını derleme haberimizde bulabilirsiniz. Kim bilir belki bir gün biz de ‘işini iyi yapan’ bir robot tarafından kurtarılabiliriz.
İtalya’da geliştirilen Centauro adlı robotun tasarımı, felaket alanında en kullanışlı ve en uyumlu gövde şekli araştırmasının bir sonucu. Bu tarz robotlar genellikle insanlar gibi iki ayağa ve iki kola sahip olacak şekilde tasarlanıyordu ancak araştırmacılar melez tasarımların daha fazla esneklik sağladığını keşfetti. Centauro bu haliyle insansı bir robottan daha dengeli. Alüminyum gibi hafif metallerden üretilen 1,5 metre boyunda ve 93 kilogram ağırlığındaki robotun üzeri 3D baskı yardımıyla plastik bir deriyle kaplanmış. 2,5 saatlik bataryası bulunuyor ve her zaman bir insan operatör tarafından kontrol ediliyor.
IKEA 75’inci yaşını nostaljik bir seriyle kutluyor. Aradan geçen 75 yılın en popüler ürünlerinden yeni koleksiyonlar yaratan şirket bunları 2018 yılı içinde parça parça satışa sunmayı planlıyor.
Kirasını, faturalarını ödediğimiz evlerimizin esas sahipleri olan kediler için tasarlanan pek çok havalı mobilyaya denk gelmişizdir. Tuft + Paw da insanı kıskandıracak cinsten mobilyaların satıldığı bir platform. Fiyatlar elbette dudak uçuklatan cinsten ama oldukça havalı (tuzağa düşme cümlesi).
Bu yılın başında iflasını açıklayan ve daha sonra Turing Space Industries adıyla yeniden kurulan Hong Kong merkezli şirket 2020’de ilk telefon modelini piyasaya sürmeyi planlıyor. Adını uzay teleskobu Hubble’dan alan HubblePhone, ‘devrim yaratacak bir 5G iletişim cihazı’ olarak tanıtılıyor. İki ayrı AMOLED ekranı bulunan telefon döndürülerek farklı açılardan çekim yapabiliyor. 60 megapiksellik ana kamerası 15x optik zoom imkanı sunuyor. Bunu görüp de Nokia N93‘ü hatırlayanlar olacaktır tabii.
Esnek OLED ekranlar birkaç yıldır kullanılıyor ancak genellikle bu ekranların ekstra korunmaya ihtiyacı oluyor. Samsung Display bu durumu değiştirecek bir adım attı ve üzerinde şeffaf plastik kaplama bulunan esnek bir OLED ekran geliştirdi. Bu sayede OLED ekran, camın sağlamlığına sahip olurken kendi esnekliğini de koruyabiliyor. Ekran, dayanıklılığıyla UL sertifikası almaya hak kazandı. Seri üretime ne zaman geçileceği henüz belli değil.
iPhone X’in Face ID uygulamasının başarısından da anlaşılabileceği gibi, bir makinenin bizi yüzümüzden tanıması fikri çoğumuzu heyecanlandırıyor. Peki bir bilgisayar bu yeteneğini yaşınız, cinsiyetiniz, ırkınız, çekiciliğiniz, güvenilirliğiniz hatta ne kadar kibar olduğunuzla ilgili yargılarda bulunmak için kullansa nasıl hissederdiniz? Yapay zekanın bu karmaşık (ve can sıkıcı) tarafı, Melbourne Üniversitesi‘nden araştırmacılar tarafından yeni bir projede ele alındı. Akıllı bir biyometrik ayna formunda sunulan yapay zeka insanların yüzlerini analiz ediyor. Daha sonra geçmişte gördüğü fotoğraflardan yola çıkarak 14 farklı alanda yaptığı yorumları sizinle paylaşıyor.
Looking Glass adlı ürün uzun zamandır beklediğimiz hologram arayüzüne en yakın deneyimi sunuyor. Teknik olarak bu ürün ışık alanı ve volumetrik ekranın birleşiminden oluşuyor ancak hologram daha kolay anlaşılan bir kavram olduğu için o kullanılıyor. Looking Glass ekibinin Kickstarter sayfasında paylaştığı video hiçbir görsel efekt ya da kamera hilesi kullanılmadan olduğu gibi çekilmiş. Videoda kullanıcıların hiçbir ek cihaza ihtiyaç duymadan ekrandaki üç boyutlu görsellerle etkileşim kurabildiği görülüyor. Şu anda Kickstarter üzerinden fon toplayan Looking Glass ön siparişle 450 Dolar‘a satın alınabiliyor. Türkiye’den sipariş verirseniz 100 Dolar kargo ücreti ödemeniz gerekiyor. Ürün 50 bin Dolar’lık fon hedefinin on katını bile aşmış durumda.
Avusturyalı otomobil üreticisi Milan, yeni hiper aracı Red ile zengin müşterilerine farklı bir şey sunabileceğini düşünüyor. Alçak tabanlı spor araba, dörtlü turbo 6,2 litrelik V8 motoruyla 1307 beygir gücü ve 1400 Newton metre tork üretiyor. Böylece araç 0’dan 100’e 2,47 saniyede çıkabiliyor. Red’in maksimum hızının ise saatte 400 kilometrenin üzerinde olduğu belirtiliyor. Milan bu araçtan sadece 99 adet üretmeyi ve her birini 2 milyon Avro‘ya (11,7 milyon TL) satmayı planlıyor. Şirket şimdiden 18 adet sipariş aldığını söylüyor.
Özet Başlıkları
- Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
- Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
- Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
- Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
- Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.
Yorum Ekle