Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti: 38

6 - 13 Ekim 2018 tarihleri arasında Türkiye ve dünyada pazarlama iletişimi alanında olup bitenler.

Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti‘yle hafta içi vakit darlığından gerekli özeni gösteremediğiniz gelişmeler, tartışmalar, öne çıkan projeler, trendler, çok konuşulanlar, gözden kaçanlar derken hızlıca haftayı toparlamak  ve gelecekte dönüp bakılacak iyi bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Okurken linklere dikkat, her şey linklerde.

Reklam sektörümüzün en eski yaratıcılık yarışması olan Kristal Elma 30 yılı devirdi. 11 – 12 Ekim’de bomontiada‘da gerçekleştirilen ödül töreninde elmalar sahiplerini buldu. Kazananların sıralı tam listesini -pdf formatında- şurada bulabilirsiniz. “Bana liste değil görsel lazım” derseniz, Bigumigu bu sene de kategori kategori ödül kazanan işleri paylaşmayı ihmal etmemiş. Güzel reklamlara göz atmak kadar güzel olan pek az şey var hayatta. En üstteki iş mesela Tasarımda Mükemmellik ödülü aldı (Y&R / Vodafone Takip Sistemi). Ödül töreninin sunucusu Ezgi Mola idi. Bana göre son yılların en iyi seçimi olmuş.

Ödül töreninin yanı sıra atölye çalışması, panel ve seminerlere de ev sahipliği yapan etkinliğin sponsorlarından biri de Turkuvaz Medya‘ydı. Yapı bünyesindeki dergi grubu için de bir reklam kampanyası hazırladı. Aslında komple dergiciliğin reklamı denilebilir. “TV ünlü yapar, dergi prestij katar“, “Dijital yakalar, dergi bağ kurar” gibi sloganların öne çıktığı işlerde “Bizde troller yok, uzmanlar var” cümlesi de ayrıca güzel olmuş. İflah olmaz bir dergi romantiği olarak pek hoşuma gitti ama Ali Nazik’e laf anlatmaya çalışan Muhsin Bey gibi hissetmedim de değil.

IAB Türkiye 2018”in ilk 6 ayına ait dijital reklam yatırımlarını açıkladı. Rapora göre geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14’lük artış yaşandı ve toplam 1 milyar 213 milyon TL’lik dijital reklam yatırımı yapıldı. Meblağın önemli kısmı (704 milyon TL) display reklamlara gitti. Arama motoru reklamlarına 444 milyon TL yatırılırken sosyal medyaya 204 milyon TL, ‘native‘ çalışmalara da 48 milyon TL ayrıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yıl sonuna kadar yeni bir sloganla “Turkey” yerine “Turkish” kelimesinin ön planda olduğu yeni bir tanıtım programına başlanacağını duyurdu.

Önceki hafta yıllık enflasyon yüzde 24,5 olarak duyurulmuştu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, buradan hareketle Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı adlı bir paket açıkladı. Buna göre, programa katılacak firmalar ürünlerinde asgari yüzde 10 indirim uygulayacak, yıl sonuna kadar elektrik ve doğalgaza zam yapılmayacak ve işçi çıkarmaların önüne geçilmesi aşamasında işletmelere destek verilecek. Detaylar aşağıdaki infografikte. Kampanyaya hangi markaların nasıl katıldığını merak ederseniz şurada bir derleme var.

Öte yandan Ticaret Bakanlığı 114 firmadan fahiş fiyat artışıyla ilgili savunma istedi. Yapılan açıklamada, döviz kurlarındaki yükselişten etkilenmediği halde ‘döviz kaynaklı maliyet artışı‘ iddiasıyla fiyatlarını yükselten işletmelere karşı önlem alınmasının gerekli hale geldiği belirtildi.

Konkordato talep eden şirketler arasına Yörsan Gıda da katıldı. Zincir marketlere satılan ürünlerin kar marjında yaşanan düşüş, akaryakıt fiyatları sebebiyle artan lojistik giderleri ve kredi maliyetlerindeki yükseliş konkordatonun başlıca sebepleri arasında gösterildi.

Siemens Türkiye, Saran Holding, Freşa, Şişecam gibi kurumların, enflasyonun çalışanlar üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla ücretlere ara zam yaptıklarından bahsetmiştik. Yemeksepeti de aynı şekilde çalışanlarına yüzde 10 enflasyon zammı yaptığını açıkladı. Yıl sonunda rutin zamlar da yapılacak tabii, o ayrı. Yemeksepeti ayrıca işe geliş saatlerinde esnekliğe gidileceğini duyurdu. Çalışanlar sabah 8.00 ve 10.00 arasında işbaşı yapabilecek. İşten çıkış da ona göre esneklik gösterecek.

Vestel ilginç bir iletişim kazası yaşadı. 9 Ekim tarihli Türk Patent ve Marka Kurumu Tasarımlar Bülteni’nde Vestel’in VEO adlı bir otomobil tasarımı için tescil başvurusunda bulunduğu bilgisi vardı. Bu bilgi, haber siteleri tarafından tez zamanda “işte yerli otomobil” coşkusuyla paylaşıldı ve yayıldı. İşin can alıcı kısmı, bir süre önce yerli otomobil üretme görevi verilen 5 şirket arasında Vestel’in bağlı olduğu Zorlu Holding‘in de bulunmasıydı. Bunun üzerine Zorlu bir açıklama yapmak zorunda kaldı ve konunun yanlış anlaşıldığını; söz konusu patentin, otomobil elektroniğinin de içinde yer aldığı konsept çalışmalar sırasında ortaya çıkan bir tasarım olduğunu belirtti:Vestel olarak ilgi alanımızın sadece otomobil elektroniği olduğunun altını çizer, haberlerde bahsi geçen konunun Türkiye’nin yerli otomobil çalışmalarıyla hiçbir bağlantısı bulunmadığını kamuoyunun bilgisine sunarız.

Özette güncel kampanyalara fazla yer vermemeye çalışıyorum ama ‘eski usul’ yaratıcılık örneklerini çağrıştırdığı için easyJet‘in bu işine değinmek istedim. İngiliz hava yolu şirketi, Bordeaux‘dan 30 noktaya uçtuğunu anlatmak için Garonne Nehri‘nin yansımasından faydalanmış. Buzzman adlı ajansın imzasını taşıyan ve ters basılan duvar panosu ‘tam da fotoğraflık‘ bir görüntü oluşturuyor. Ajans da zaten bu manzarayla fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşanlara, diledikleri noktaya seyahat etme şansı sunuyor.

2007’de UNESCO Dünya Mirası listesine alınan, Avustralya’nın sembol yapılarından Sidney Opera Evi‘nin çatısına bir at yarışı organizasyonunun tanıtımının yansıtılması ülkede tepkiye yol açtı. Hükümeti bu karardan vazgeçirmek için 300 bin imza toplanmıştı. O imzalar pek işe yaramadı zira yarış öncesi atların start numaralarının belirlenmesi için yapılan ve 20 dakika süren kura çekimi binanın çatısına yansıtıldı.

İlk kez The Wall Street Journal tarafından açıklanan büyük veri ihlalinin ardından Google, sosyal ağı Google+‘ı kullanıcılara kapatma kararı aldı. Platformun asla istenilen kullanım seviyesine ulaşmadığını kabul eden Google tarafından yayımlanan bir blog gönderisine göre siteye girenlerin yüzde 90’ı ilk 5 saniye içinde çıkıyor. Google, platformdaki bir açık sebebiyle halka açık olmayan profillerin isim, e-posta, meslek, cinsiyet ve yaş gibi bilgilerine erişilebildiğini tespit etmişti. Google+ tam bir faydasız gibi yaşadı ve öyle bitti.

Genele hitap eden her ürünün, hizmetin ve mekanın aynı zamanda ‘Instagram’da paylaşmalık‘ olmasına özen gösterildiği bir dönemdeyiz. Bu normal. Ama normal olmayan, sadece Instagram’da paylaşmalık bir ev dayayıp döşemek. New York’un popüler merkezi SoHo’da bir apartman dairesi, Instagram fotoğrafları için en mükemmel ortamı vadediyor. Village Marketing adlı ajans tarafından hazırlanan 220 metrekarelik ev, aylık 15 bin Dolar’a (91 bin TL) Instagram ünlülerine kiralanıyor. Ajansın kurucusu Vickie Segar, Instagram ünlülerinin sırf fotoğraf çekmek için otel odası tuttuklarını ya da mobilya mağazalarına gittiklerini gördüğünde böyle bir ev hazırlamanın herkes için en iyisi olacağına karar vermiş. İnternet üzerinden satış yapan mobilya şirketi Wayfair daireyi baştan aşağıya ücretsiz olarak döşedi. SoHo’daki ev Ağustos ayında açıldığından bu yana Wayfair Instagram’da 5 milyon ziyaretçi aldı.

Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) tarafından beşincisi düzenlenen Ortak Gelişim Kongresi‘ndeki sunumlardan biri de Nielsen’e aitti. “Yeni dünyada 3 yeniyi anlamak: Yeni perakendeci, yeni ürün ve üretici, yeni alışverişçi” başlıklı sunumda değinilen pek çok önemli noktayı şurada bulabilirsiniz. Benim özellikle dikkat çekmek istediğim konu, İskandinavya’nın dünyaya saldığı rahatlık ve genişlik trendi hygge‘ün ev alışverişine yansımaya başlaması. Evde keyifli vakit geçirilmesine yönelik yapılan alışverişler; özel kahve, dondurma, noodle gibi kalemlerin ortalama pazar büyümesinin üzerine çıkmasına neden olmuş. Bunu, insanların artık dışarıda vakit geçirmek istememesine bağlasam, Netflix kültürüne vurgu yapsam başımız ağrımaz sanırım. Aileye ve eve sırt çevirip dışarılarda sürten beyaz yakalının kürkçü dükkanına dönmesi olarak yorumlasam biraz ağrır ama. “Hygge dediğin, soğuk bir kış akşamında, bir yandan mandalina emerken öbür yandan sobanın üstündeki kestaneyi dikizlemek değil midir” desem iyice ağrır. İnternetin her şeyi farklı isimlerle ve farklı kılıflarda yeniden üretip trend haline getirmesine minik bir örnek gibi.

Son olarak, yaratıcı endüstrinin önemli yayınlarından Bigumigu, içerik ekibine yeni birini arıyor. Aranan özellikler, çalışma koşulları gibi detaylar şurada.

Durumlar böyle. Haftaya yine görüşmek üzere, iyi tatiller!

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği