Haftanın Özeti: 246

Genel Gündem

Hong Kong’da haftalardır sokaklarda protesto gösterileri yapan hatta meclis binasına giren eylemciler sonunda istediklerini elde etti. Hong Kong İcra Kurulu Başkanı Carrie Lam, tutukluların yargılanmak üzere Çin’e iade edilmesi konusundaki yasa tasarısının iptal edildiğini açıkladı. Ancak bu açıklamalar protestocuları tatmin etmeyebilir. Protestocular, Carrie Lam’in istifa etmesini, polisin eylemcilere yönelik müdahalelerinin bağımsız kuruluşlarca incelenmesini ve polisin eylemleri ‘ayaklanma’ olarak tanımlamaktan vazgeçmesini talep ediyor.

Hindistan, tarihinin en kurak yıllarından birini geçiriyor. Muson yağmurlarının beklendiği aylara girilmesine rağmen çoğu bölgede yağışların görülmemesi sebebiyle ciddi bir susuzluk tehdidi baş göstermiş durumda. Ülkedeki sıcak hava dalgaları da ölümlere yol açıyor. Haziran ayında alması gereken yağmurun sadece yarısını alan Hindistan’da tarımın bu durumdan olumsuz etkileneceği düşünülüyor. Yağış alamayan bazı bölgelerde barajlardaki su seviyesi yüzde 20’nin altına inmiş durumda. Bazı şehirlere ise dışarıdan içme suyu taşınıyor. Mart ayından beri 70’in üzerinde sıcak hava dalgasının neticesinde birçok insanın yaşamını kaybettiği de belirtiliyor.

Hollanda ulusal havayolu şirketi KLM tarafından yayımlanan bir açık mektupta yolcuların mümkün olduğunca uçak kullanmaması önerildi. Bir havayolu şirketinden böyle bir öneri gelmesi başta şaşırtıcı gelebilir. Ama burada amaç uçuş sırasında yakılan yakıtların ve genel olarak havayolu sektörünün sebep olduğu sera gazlarının salınımını azaltmak. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında düzenlenen Fly Responsibly (Duyarlı Uçun) kampanyası, KLM’nin bir havayolu şirketi olarak çevre için yaptığı girişimleri anlatmanın yanı sıra yolcuları da bu alanda daha duyarlı olmaya davet ediyor. KLM yolculara, yüz yüze olması gerekmeyen toplantıları internet üzerinden yapmalarını ve gidecekleri güzergahta hızlı trenler varsa, uçak yerine bunları kullanmalarını öneriyor.

Abu Dabi, dünyanın tek noktada inşa edilmiş en büyük güneş enerjisi projesini tamamladı. 1,177 gigavat kapasitesiyle 90 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayabilen bu güneş enerjisi sistemi sayesinde Abu Dabi hava kalitesinde, sokaklardan 200 bin adet otomobil kaldırılmış gibi bir iyileşme olacak. Nüfusuna göre dünyanın en çok karbon salınımı gerçekleştiren şehirlerinden biri olan Abi Dabi böylece daha çevre dostu bir şehir haline gelecek. Şehrin, güneş enerjisi konusunda Dubai ile olan rekabeti sebebiyle bu rekor çok uzun süre dayanmayabilir. Dubai’nin 2020’ye kadar 5 gigavatlık bir güneş enerjisi parkını kullanıma sokma planı var. Ancak güneş parkı ile tek noktada inşa edilmiş projeler yapı olarak birbirinden farklı. Güneş parkı alanında en yüksek kapasiteli güneş enerjisi sistemleri Çin ve Hindistan’da bulunuyor. Tanımı ve kapasitesi ne olursa olsun, şehirlerin ve ülkelerin güneş enerjisi alanında yarışması tüm insanlığın işine geliyor.

Çin’de kömür ve diğer fosil yakıtların kullanımı ile ortaya çıkan hava kirliliği güneş enerjisi santrallerinin verimliliğini düşürüyor. Araştırmacılar ülkedeki hava kalitesinin 1950’lerdeki gibi olması durumunda güneş enerjisinden elektrik üretiminin yüzde 13 artacağını belirtiyor. Hava kirliliğinin en kötü olduğu beş şehirde, güneş enerjisi kapasitesi kaybı yüzde 20 ila 28 civarında. Çin şu anda güneş enerjisine en çok yatırım yapan ülke konumunda. Ülkede şu anda güneş santrallerinden yılda 130 gigavat elektrik üretiliyor. Bu miktarın 2030’da 400 gigavata ulaşması bekleniyor. Daha fazla güneş enerjisi kullanımı ile birlikte hava kalitesinin düzeleceğini de göz önünde bulundurduğumuzda 2030’a gelindiğinde yılda fazladan 70 teravat/saat enerji üretilebilecek. Bu da maliyetlerin azalması anlamına geliyor. Şu anda Çin’de elektriğin kilovat/saati 0,14 Dolar’dan (80 Kuruş) satılıyor. 2030’da bu bedelin 0,09 Dolar’a (51 Kuruş) düşmesi bekleniyor.

Tanzanya’da, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan gergedanların nüfusu, kaçak avlanmanın önüne geçilmesi ile birlikte 10 kat arttı. Dört yıl önce ülkede sadece 15 adet gergedan kalmıştı. Ancak 2015’te göreve gelen başkan John Magufuli, doğal yaşama yönelik suçlara karşı sert bir politika izledi ve herhangi bir kaçakçılık faaliyetine karışan kişilerin tutuklanmasını istedi. Yeni düzenlemelerle birlikte ülkedeki gergedan sayısı 167’ye çıktı. Ayrıca doğal yaşamın korunmasıyla birlikte fil nüfusunun da arttığı kaydedildi. İngiliz araştırmacılar Tanzanya’daki gergedan nüfusundaki artışın sebebinin, gergedanların üremesinden ziyade, ülkeye gergedan ithal edilmesinden kaynaklanmış olabileceğini söylüyor.

İngiltere’de YouGov tarafından, 16-24 yaş arası 1030 gençle yapılan bir araştırmada, milenyum neslinin üçte ikisinin (yüzde 67) ebeveynlerine göre daha kötü şartlarda yaşayacağına inandığı görüldü. 2000 yılı civarında doğan gençlerin çoğu iş imkanlarının yetersiz olması, finansal güvencelerinin olmaması ve artan konut fiyatları gibi faktörler sebebiyle kendilerini karamsar bir geleceğin beklediğine inanıyor. Ankete katılanların önemli bir çoğunluğu, ebeveynlerine göre daha zinde bir nesil olacaklarını düşünüyor. Ancak katılımcıların yüzde 69’u ebeveynleri kadar mutlu olamayacaklarına ve zihinsel sağlık problemleri ile mücadele edeceklerine inanıyor. Zihinsel sorunların kaynağı olarak sosyal medyada karşılaştıkları erişilmesi imkansız standartları gösteren gençler artan suç oranlarından ve toplumda gençlere yönelik hoşgörünün azalmasından da şikayetçi.

Özet Başlıkları

1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.