“Uzay madenciliğinin de bir sınırı olmalı”

Bilimciler, uzay madenciliğini düzenlemeyi ve Güneş sisteminin yüzde 85'ini madencilik çalışmalarından korumayı öneriyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Bilimciler, Güneş sisteminin büyük bölümlerinin madencilik ve endüstriyel sömürüden korunması için resmi olarak “uzay doğal alanı” olarak belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Öneriye göre Güneş sisteminin yüzde 85’i, insan gelişimi sınırları dışında bırakılacak. Böylece değerli madenler, mineraller ve diğer değerli malzemelerin madenciliğinin yapılabilmesi için Güneş sisteminin sekizde birinden biraz daha büyük bir alan ayrılmış olacak.

Bu sınır, el değmemiş alanları, insan etkinliklerinin en kötü etkilerinden korumayı sağlarken, burada ana hedef insanlığın erişebildiği tüm kaynakları tükettiği bir felaket senaryosundan korunmak olacak.

Düzenlemezsek krizle karşılaşırız

Smithsonian Astrofizik Gözlemevinden Astrofizikçi Martin Elvis “Eğer bu konuyu şimdi konuşmazsak, her zaman olduğu gibi bir düzenleme olmadan hareket edeceğiz ve birkaç yüzyıl içinde, şu anda Dünya’da yaşadığımızdan çok daha kötü bir krizle karşılaşacağız. Güneş sistemini tükettiğinizde gidebileceğiniz bir yer kalmayacak.” diyor.

Uzay madenciliği şirketleri, asteroitlerde bulunan katrilyonlarca Lira değerindeki demir ve değerli metallerin peşine düşmüş durumda. Ayrıca Ay’da bulunan trilyonlarca ton su ve değerli minerallerin çıkarılması için de çalışmalar yürütülüyor. Britanya’da Asteroid Mining Corporation, önümüzdeki yıllarda yörüngeye bir uydu göndererek yakınlardaki asteroitlerde maden aramayı hedefliyor.

Platin ve altın gibi değerli madenler Dünya’ya gönderilebilir ama uzayda çıkarılacak çoğu madenin uzayda yaşam alanları inşa etmek ve roket yakıtı üretmek için kullanılması planlanıyor. Avrupa Uzay Ajansı, Ay’da bir köy kurarak Ay yüzeyinde bina ve ekipman kurulumu yapma planları hazırlıyor. Öte yandan Ay’ın kutup bölgelerinde donmuş halde bulunan suyun hidrojen ve oksijene ayrıştırılarak, Dünya yerine Ay’dan kalkacak roketler için yakıt olarak kullanılması da gündemde.

Erişebildiğimiz madenler hızla tüketilebilir

Londra Kings Koleji’nden Tony Miligan adlı felsefeci ile birlikte çalışan Elvis, insanların güneş sistemindeki en erişilebilir kaynakları ne kadar sürede tüketeceğini hesapladı. Buna göre, yılda yüzde 3,5 büyüyen bir uzay madenciliği endüstrisi ile Güneş sisteminin sekizde birindeki kaynakların çıkarılması 400 yıl sürebilir. Bu noktada insanlığın kaynakları tamamen tüketmeden önce frene basmak için sadece 60 yılı kalmış olacak.

İnsanlar Güneş’ten ya da Güneş sistemindeki gezegenlerin tamamından daha büyük bir kütleye sahip olan Jüpiter’den maden toplamakta zorlanacağı için araştırmacılar asteroitleri, Ay’ı, Mars’ı ve diğer kayalık yüzeyli gezegenleri uzay madenciliği için daha gerçekçi hedefler olarak görüyor. Elvis, asteroit kuşağındaki demirlerin sekizde birinin, Dünya’daki demir rezervlerinden bir milyon kattan daha fazla olduğunu ve bunun bize yüzlerce yıl yeteceğini söylüyor.

Ay manzaranızda şehir ister misiniz?

Peki hangi bölgeler madencilikten korunmalı? Bilimciler Acta Astronautica için yazdıkları yazıda, Mars’ta bulunan Valles Marineris adlı Güneş sisteminin en büyük kanyonunun, tıpkı Dünya’daki Büyük Kanyon gibi korunması gerektiğini söylüyorlar. Elvis başka bölgeler olduğunu da söylüyor: “Ay’ın geceleri aydınlanan yüzeyinde şehirler kurulmasını istiyor muyuz? Bu ilham verici mi olurdu yoksa korkutucu mu? Ya da Satürn’ün halkaları… Çok güzel görünüyorlar ve neredeyse tamamen saf sudan oluşuyorlar. Bunları kullanmak ve yaklaşık 100 yıl içinde tamamen yok olmalarına sebep olmak doğru mu?”

“Her şey planlandığı gibi giderse önümüzdeki 10 yıl içinde ilk uzay madenciliği görevlerini gerçekleştirmeye başlayacağız” diyen Elvis “Bu başlayınca, birisi çok büyük bir kazanç elde ettiğinde, ABD’de yaşanan ‘Altına hücum‘ olayı gibi bir durum yaşayabiliriz. Bunu ciddiye almak zorundayız.” şeklinde konuştu.

Kaynak: The Guardian

Bilimciler, Güneş sisteminin büyük bölümlerinin madencilik ve endüstriyel sömürüden korunması için resmi olarak "uzay doğal alanı" olarak belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Öneriye göre Güneş sisteminin yüzde 85'i, insan gelişimi sınırları dışında bırakılacak. Böylece değerli madenler, mineraller ve diğer değerli malzemelerin madenciliğinin yapılabilmesi için Güneş sisteminin sekizde birinden biraz daha büyük bir alan ayrılmış olacak. Araştırmacılar bu kısıtlı alandaki kaynakların da bize yüzlerce yıl yetebileceğini söylerken, Güneş sisteminin doğal güzelliklerinin korunmasının önemine vurgu yapıyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği