Haftanın Özeti: 83

23 – 29 Mayıs 2016 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

  • Geri dönüştürülebilirliği, esnekliği, dayanıklılığı, su geçirmezliği ve (tamamı özel tasarım olan) geniş desen skalası ile gönüllere taht kuran Mighty Wallet’lar atık kişiselleştirilebiliyor. Bugüne dek çok sayıda tasarımcıya cüzdanlarını süsleme şansı tanıyan Dynomighty bu yeniliği ‘Senin hayatın, senin cüzdanın’ sloganı ile duyurdu.

mighty-wallet-underground_2a_1

  • Plak kayıtlarınızı stream edebilen kablosuz pikap Trntbl değişen müzik dinleme alışkanlıkları ile kaliteli müzik arayışını buluşturan bir yaklaşımın ürünü. Bluetooth kulaklık, AirPlay cihazı ve Sonos hoparlör ile bağlantı kurabilen, dinlediğiniz şarkıyı tanıyıp Spotify’a feed olarak geçebilen ve takipçilerinizin ‘tune in’ butonuna basarak şarkıları (eşzamanlı olarak) sizinle birlikte dinlemelerine ve tabi ki kendi listenizi paylaşmanıza imkan veren Trntbl özellikle şık tasarımı ile emsallerinden ayrılıyor.

fullmonty_black

  • The BACtrack Skyn bileklik şeklinde transdermal bir alkol sensörü. Kanınızdaki alkol oranını gerçek zamanlı takip edebildiğiniz, ‘çok’ içtiğinizde sizi uyaran bir uygulama ile birlikte çalışıyor. Eski sevgiliye mesaj atmadan ya da alkolmetreye üflemeden önce fikir sahibi olmak için ideal.

  • Mutfak tezgahınızda iddiasız bir küçük ev aleti gibi dururken esasında bir bakterinin beş binde biri boyutundaki partükülleri içme suyunuzdan filtrelemekle meşgul bir cihaz düşünün. Suyunuzun içilir halde olduğundan emin olmak için harcadığınız paraları artık harcamak zorunda olmadığınız bir dünya daha iyi olmaz mıydı? WaterO ‘su gibi su’yu evinizde elde edebileceğiniz iddiası ile yola çıkan bir tasarım ve mühendislik güzelliği olarak kullanıma sunulmayı bekliyor.

  • Kırıntı krallığı mutfaklar için şarjlı el süpürgelerine, faraşlara, kısacası yer kaplayan her çözüme tepki olarak tasarlanmış bir entegre vakum sistemi olan Sweepovac havalandırma sistemine ihtiyaç duymadığı için mutfak dolabının herhangi bir kenarına, köşesine monte edilebiliyor. İçine süpürülen her şeyi elektrikli süpürge torbalarına benzer (takılıp sökülebilen) bir haznede biriktiren cihaz, ‘mutfağa girişmişken bütün evi süpürüvereyim’ yaklaşımının hakim olduğu kültürümüzde çekiş gücü yüksek elektrikli süpürgeden rol çalabilir mi tartışılır.

  • Masaj ihtiyacının ne zaman nerede hasıl olacağı bilinmez. Masözünü yanından ayırmayanların servetine sahip değilseniz bu günlük kıyafet süsü verilmiş sırt masajı yeleği ilginizi çekebilir. Singapur merkezli startup Tware tarafından Kickstarter’da görücüye sunulan AiraWear, 4 farklı masaj seçeneği sunuyor ve doğru postür için uyarı yapabiliyor. Tamamen şarj edildiğinde ise 3 ila 6 saat arası kullanılabilme özelliğine sahip. Özellikle uzun saatler oturarak çalışmaya bağlı eklem ve kas ağrıları için ideal bir çözüm olabilir.

  • Google’ınİleri Teknoloji ve Projeler ekibi, geliştirdiği Jaquard teknolojisini Levi’s ceketlerde kullanmak için yaptığı anlaşmayı açıkladı. Özellikle şehirde bisiklet kullananlar için bir akıllı ceket tasarlanacağını açıklayan ekip, sadece ceketin koluna dokunarak akıllı telefonun kullanılabileceğini belirtti.

  • Broadcast, telefonunuzdaki bir dijital bir simgeyi ya da sloganı üzerinizde taşımanızı sağlayan programlanabilir, dokunmatik bir LED tshirt. Suya dayanıklı ve yıkanabilir olma özelliği taşıyan tshirt için akıllı olmayan telefon döneminden hatırlayacağımız bir simge üretim ve paylaşım topluluğu oluşması bekleniyor. Dijital yaratıcılığınızı konuşturabileceğiniz %100 pamuklu, sarj edilebilir bir platform kulağa hiç fena gelmiyor. 59 dolar.

  • Cüler, gelecek modasının işlevsellik niteliğinden ilham alan bir tasarım. Gezegenimiz hızla ısınırken bedenimizin kendi hararetini regüle edemeyecek duruma gelmesi de olasılıklar dahilinde. Hal böyleyken bizi serinletecek teknolojiyi vücudumuzda taşımamız hiç de fena olmaz diye düşünülmüş ve aşırı sıcaklarda buzdolabının çalışma prensibine benzer bir prensiple çalışan bu kıyafet ortaya çıkmış. Üzerinde kişinin kendi vücut sıcaklığını ayarlayabileceği basit bir arayüze sahip olan Cüler aynı zamanda kalp atışlarını takip ederek tehlike durumunda kullanıcıyı ya da ilgili profesyonelleri uyarma özelliğine de sahip.

culer_02

  • Tuvalete telefonsuz girmeyenlerdenseniz vazgeçilmezinizin üzerine sifon çekmek zorunda kalma ihtimalinizin hiç düşük olmadığını bilmelisiniz. Yılda ortalama her 6 kişiden biri telefonunu tuvalete düşürüyor. LooLedge sizi bu korkunç deneyimden uzak tutacak basit bir çözüm sunuyor: tuvalet kağıdı aparatı ile entegre bir telefon platformu. Stresten uzak bir tuvalet deneyimi için düşünmeye değer.

looledge_01

  • Rutin göz muayenesi için doktorun ofisine gitmek zorunda olmadığınızı söyleseler? %99.4’lük bir memnuniyet oranıyla Opternative, gözlük ya da lens değiştirme zamanı gelmiş kişiler için evlerinin konforunda muayene imkanı sunuyor. Ücretsiz kayıt aşamasını takiben kişinin Opternative için uygun olup olmadığını belirlemeye yarayacak birkaç soruyu cevaplaması bekleniyor. Uygunluk durumunda ise göz testi için ihtiyaç olan tek şey bir akıllı telefon ya da bilgisayar. 40 dolar karşılığında test sonuçları Opternative bünyesideki göz doktorları tarafından inceleniyor ve 24 saat içinde reçete yazılmış oluyor.

  • E-mürekkep teknolojisinin e-kitap okuyucularıyla sınırlı kalamayacağı kullanıldıkları trafik lambaları, saatler, duvar panoları ve hatta ayakkabılarda kendinikanıtladı. Yansıtma teknolojisinin renklerle imtihanı bugüne kadar pek parlak sonuçlar vermemişse de yapılan son geliştirme ile e-mürekkep tabanlı yeni ekranlarıntamrenkli olmasıhedefleniyor. Advanced Color ePaper (ACeP) yakın bir gelecekte özellikle yüksek enerji tüketimi ve maliyeti ile öne çıkan LCD billboardların tahtını sallayacak gibi görünüyor.
  • Robotlarla ilgili en işimize gelen şeylerden biri acıyı hissetmemeleridir. Böylelikle onları hiç bulaşmak istemediğimiz tehlikeli ve nahoş işlerde çalıştırabiliriz. Fakat onlarla birlikte çalışacağımız alanlarda tehlikeye karşı insanlar kadar refleks sahibi olmamaları bizim başımızı da kaçınılmaz olarak belaya sokabileceğinden belki de acıya karşı nasıl davranmaları gerektiklerini öğretmek pek kötü bir fikir sayılmaz. Gelecekte yaygınlaşması beklenilen insan ve robot işbirliğinin iyiliği için Leibniz Üniversitesi’nden araştırmacılar robotların acıdan kaçınmasını sağlayacak yapay bir sinir sistemi üzerinde çalışıyor.

  • Sony, Life Space UX ürün serisi ile ev dekorasyonu için yenilikçi ve akıllı alternatifler sunuyor. İç açan bir manzara ya da iyi hissettiren bir anı gerçek boyutları ile duvarınıza yansıtabilen bir projektör, yakınındaki herhangi bir yüzeye istediğiniz görüntüyü yansıtan küçük bir projektör, odanızı kristal netliğinde ses ve yumuşak bir ışıkla doldurabilen kablosuz bir hoparlör-lamba ve ampulden oluşan Life Space UX iç mekanlardaki esenlik ve huzur hissini maksimize edebilecek potansiyele sahip.

  • Güney Koreli teknoloji devi Samsung, ülkenin en büyük telekomünikasyon şirketi SK Telecom ile işbirliği yaparak, dünyada ilk kez bir şehirdeki akıllı cihazları birbirine bağlayabilecek bir ağ geliştiriyor. Samsung’un açıklamasına göre bu ağ sayesinde enerji tasarrufundan, sağlık sektörüne ve otonom araçlara kadar pek çok sistem birbirine bağlanacak. LoRaWAN adı verilen sistem diğer bilgisayar ağlarıyla birlikte çalışacak ancak onların yerini almayacak.

smart-city-pivot

  • Mimaride devrimsel nitelikte gelişmelere gebe olan 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin son örneği Dubai’de ofis binası olarak hizmete girdi. Yapı, 6 x 36 x 12 m boyutlarında dev bir yazıcının 17 günlük çalışması ile üretilen temel elemanların birleştirilmesinin ardınan içten ve dıştan çalışılarak tamamlandı. Meşhur Emirates Kuleleri kompleksi içinde yer alan binanın tam maliyeti bilinmese de Dubai hükümeti emek maliyetinin geleneksel yöntemlere göre yarı yarıya azaltıldığını açıkladı. Geleceğin Ofisi adını taşıyan proje, Birleşik Arap Emirlikleri’nin 3D printing alanında dünya lideri olma hedefinin bir yansıması olarak görülüyor. Hükümetin vizyonu 3D teknolojisini başta inşaat, tıbbi ürünler ve tüketici ürünleri olmak üzere pek çok alanda yaygınlaştırmak.

a0b0014b_3201x2bc1wTransparent

  • iBot engellilerin merdiven çıkabilmesini ve düz olmayan yüzeylerde gidebilmesini sağlayan bir akülü tekerlekli sandalye. Bir dönem gündemde epey ses getiren iki tekerlekli araç Segway’in mucidi Dean Kamen, daha önce üretimini durdurduğu bu aracı yeniden üretmek için Toyota ile anlaştı.

  • Son dönemde popülaritesi gittikçe artan araç paylaşım uygulamaları otomotiv devlerinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Toyota geçtiğimiz günlerde Uber ile bir ortaklık anlaşması yaptığını açıkladı. Volkswagen de Avrupa’da yaygın olarak kullanılan Gett uygulamasına 500 milyon dolarlık yatırım yaptı.
  • Volvo’nunMicrosoft ile ortak geliştirdiği platform, (Microsoft imzalı) HoloLens sanal gerçeklik gözlükleriyle arttırılmış gerçeklik ve sanallaştırma kullanarak satın almak istediğiniz modelin içini istediğinizopsiyonlarla inceleyebilmenizi sağlıyor.

  • Arrow Electronics tarafından geliştirilen yarı otonom (2016 Corvette Z06) yarış aracı Indianapolis yarış pistinde saatte 152 mil (244km/s) hızla dünya rekorunu kırdı.

  • Ulaştırma tarihinde yeni bir sayfayı açması beklenen bir tüp kanal içinde ilerleyecek veses hızını aşacak Hyperloop trenleri içinkarbon fiber tabanlı yeni bir materyal geliştirildi. Son derece hafif ve çelikten 10 kat dahadayanıklı malzeme güvenliyapısıyla da dikkat çekiyor.

hyperloop

  • Airbus’ınpatentini aldığıEurocopter X3 isimlihava aracı ulaşabildiğisaatte 472km‘lik hızla dünyanın en hızlı helikopteri unvanına aday. Mevcut emsallerinin hızlimiti saatte 250km ile sınırlı.

Gelişmeler devam ediyor! Sıradaki sayfaya aşağıdan geçebilirsiniz.

9 Yorum

  • İnternet girişimcilerine özel, özenli bir video içerik: Geliştirici ve Tasarımcı Sohbetleri.
    başlığındaki video private olduğu için oynatılamıyor.

  • hahahaha..Kainatın özetinin sonu çok güzel,Nothing means anything and we re all gonna die,by then :D :D

  • sanirim gittikce okurun yazarinin takip ettigi siniftan cikip yazarinin okurunu takip ettigi sinifa giriyorsun. eski gazete ve blog yazilarinin tadi cok eskilerde kaldi. her hafta (eminim ki cok emek veriyorsun) dunya hallerini bitsede yayinlasam tadinda, sayfa okunmalarin nasil bilmiyorum ama kendini tuketiyorsun (belki de boyle daha cok para kazaniyorsundur bilmiyorum) ama nacizene fikrim bir silkelenme zamanini geldigidir. Ha boyle iyi diyorsan tabii ki kendi secimin ama bir okurun olarak artik tahammul edilemez derecede siradanlasmaya basladigini soylemek istedim, sevgiler ve saygilar.

    • Öncelikle yorum ve katkınız için çok teşekkür ederiz.

      Dünya Halleri sitesinin içeriği hafta boyu Türkiye ve dünyada olup biten -ama genellikle gündem dışında kalan- önemli gelişmeleri kısa formatla ilgili kişilere aktarmak üzerine kurulu. 83 haftadır da tarzında bir değişim yok. Hatta ilk sayısından bugüne bakınca epey de geliştiğini gözlemleyebilirsiniz.

      Haftalık özetlerde yer verilen haberlerin neredeyse tamamının İngilizce kaynaklı olması yüzünden okurlardan gelen talep üzerine bir süredir hafta içinde -normalde sessiz kaldığımız dönemde- haftasonu özetinde yer vereceğimiz yabancı dildeki haberleri Türkçeye çeviriyoruz.

      Bağlantıyı nasıl kurdunuz bilemiyoruz fakat bu çaba sonucu daha fazla para kazanma gibi bir şey elbette söz konusu değil. Burası bir üretim atölyesi olsa (ya da sayfalarında reklam gösteren bir site olsa) daha fazla üretim daha fazla para anlamına gelebilirdi elbette. Ama öyle bir şey yok.

      Tahammül ile ilgili genel bir sıkıntı olduğunu da sanmıyoruz zira ziyaretçi trafiği her hafta bizim bile öngörmediğimiz bir hızla artıyor. Umarız daha da artacak. Sizin -bahsetmediğiniz sebeplerden ötürü- bir tahammülsüzlüğünüz olabilir. Neyse ki internette milyonlarca site var. Bizim için bu kadar kendinizi zorlamanıza gerek yok. Tahammül edebildiğiniz bir başka siteyle devam edebilirsiniz.

      İlginiz ve vakit ayırıp yazdığınız yorumunuz için tekrar teşekkürler.

      • aslinda tamamen pozitif bir elestiri amaciyla yazilmis yorumuma daha dolu ve belki de kendi kendini de elestirerek cevap yazmani bekliyordum ama benim gibi dusunmediginden olsa gerek beni baska bir siteye yonlendirmissin, uzuldum ne diyeyim.

        1-dunya hallerine verdigin emegini, ilk sayisindan bugune kadar ki gelisimini gormemek cok haksizlik olur ki zaten oyle bir amacim yok. aslinda tam demek istedigime gelmissin senin gundem disi dediklerin burayi takip edenlerin zaten gundemi ve hafta boyu uc asagi bes yukari cogunu bir sekilde duyuyoruz ve okuyoruz. burada bir ozet gecmesi ve emekin yatsinamaz ancak eski radikaldeki yazilarinin (belki bir gazeteye kose yazmalisin), blogundaki yazilarinin (en son yazi nerdeyse 5 ay olmus), eski trt deki programlarinin tadinda olmayinca (amac da o degil tabii ki) bir otomatiklesme hissi olusuyor ben de onu ifade etmeye calistim.

        2-daha fazla para kazanma baglantisini su sekilde kurdum (dogruyum diye iddaa etmiyorum zaten). eskiden okurlar olarak bize gazeteden , televizyondan, internetten ulasiyordun (yani sen bize geliyordun); simdilerde takip edebilidigim kadariyle biz sana gelmek durumunda kaliyoruz. Yer aldigin etkinlikleri zaten blogunda yayinlamissin, hitap etmek istedigin kitle ve iletisim metotlarindan bu zaten belli. bizim sana gelmemizin de sana daha fazla kazandirdigi dusuncesiyle soylemistim ama burada kazanctan cok eskiye ait bir ozlemi ve tadi ifade etmeye calistim.

        3-sayfa okumalarinin hizla artmasi benim elestirilerimi degistirmeyecegini tahmin edebilmen lazim, cunku her hafta ozet okumaktan cok bir blog yazini ya da gazete koseni okumayi tercih ederdim. seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, yani bunun baska bir karsiligi yok. kisaca eskiden senden aldiklarimi simdi takipcin olarak alamayinca tahammul edilmedigini soyledim, ama bunun karsiligi tahammul edebildigin baska bir siteye gec olmamaliydi, neyse insanlar da degisir.

        belki bu yazdiklarim daha aciklayici ve doyurucu olmustur, tekrar sevgiler ve saygilar

        • Ferruh kardeş sen olayı kavramamışsın. “… seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, …” diyorsun. Bu site Serdar beyin kişisel blogu değil. Veya köşesi de değil. Bu site kendi blogunda başlattığı [https://www.mserdark.com/haftanin-ozeti-1/ serinin] müstakil olarak ayrılmış hali. Yani eğer blogda devam etseydi yine size göre sıradanlaşmış olurdu. Ama bu bir mantık hatası. Çünkü bu serinin amacı her hafta, haftalık özet çıkartmak. Amacı da bu, var oluş sebebi de. Dolayısıyla bu bir sıradanlaşma değil. Bu, bu serinin özüne sadık kalıp sürdürmektir.

          Mesela kendi blogunda hep seri yapsaydı o zaman derdin “arkadaş sende bi başladın özete bi bitmedi.” diye. Ama öyle bir şey yok.

          Gelir meselesine gelince. Bu sponsorlu bir proje. Geliri açık. Gizli değil. Kaldı ki daha çok kazanmak için daha fazla çalışıp çalışmamasını kim yaptığı işe bağlayıp laf edebilir. İster daha fazla para kazanmak için yazar ister hiç. Sonuçta kendine bakması lazım. Onu da geçtim ailesi var. Ne kadar kazanırsa tabi ki de kar.

          Eğer “abi sen değiştin ya hu.” demek istiyorsan (ki diyorsun(UZ)), bunu kendi blogunu veya kişisel olarak yürüttüğü işleri baz alarak söyleyebilirsiniz.

          Siz çıkmışsınız belirli bir amaç üzerine kurulmuş bir sitenin özüne uygun davranmayı değiştiniz diye söylüyorsunuz.

          Yani mesela Bir insanı tanırsınız. Sonra o bi işe girer ve o iş boyunca o işin rutinlerini yapar. Sizde dersiniz oo sen de değiştin hep aynı şeyleri yapıyorsun. Bu kadar saçma bir yorum.

  • Kendinizi yormayin başka siteye, amirim hiç olmadi bence. Kişi yazmiş yorum cevabin sonu böylemi olmali?

  • Serdar aga inan çok sabırlısın. Helal sana :)) Okuyucunun hakkı var da yazarın da bir kaç “tuhaf” (!) söz söylemeye hakkı olsun artık. Müşteri memnuniyeti saçmalığı nereye kadar. Devam abi. Sıradan sıradan devam. Eline emeğine sağlık.

  • Mesele blogun (kişisel) yetim kalması. Aynı yazıyı 3-4 defa okuduğum oldu; pek çoğu da o lezzette yazılar. Takdir edilesi emek ürünü, edebi değeri olan, 20 yıl sonra da keyifle okunacak lezzette yazılar. Epeydir mahrumum bundan. Keşke vaktiniz yetse de ağırlık verebilseniz bloga. Ama bu temenniyi bile dile getirmem bencillik olur diye korktum; yattığım yerden, “yaz kardeşim bol bol, keyifle okuyayım” diyemem. Allah, zamanınızı bereketlendirsin ki vakit bulabilesiniz blog için. Dünyahalleri mecrasındaki kazancınız da büyüdüğü hız gibi artsın inşallah.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği