Haftanın Özeti: 83

23 – 29 Mayıs 2016 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Sinema / TV /Kültür / Sanat

  • Mükemmel şekilde ortaya hizalanmış olarak fotoğraflanan yapılar ile mimarinin güzelliğine adanmış bir Instagram projesi: #geometryclub.Kasım 2014’ten bu yana 20 farklı ülkeden 50’nin üzerinde katılımcının fotoğrafları ile zenginleşen bu kulübün bir parçası olmak isteyenlerin fotoğraflarında 2 temel standardı sağlaması gerekiyor. Üçgen görünümün tepe noktası hem X hem Y aksında merkezde hizalanmış olmalı ve köşeler imajın iki yanına simetrik olarak düşmeli. (Varsa aday fotoğrafınızı #geometryclub etiketi ile yayınlamayı unutmayın).

  • Amazon’un yayıncılık dünyasındaki hakimiyeti son olarak kitap (kapak) tasarımlarına da yön verecek etkiye ulaştı. Bugün Birleşik Devletler’de satılan kitapların %45’i Amazon üzerinden satılıyor. Hal böyle olunca yayıncılar online müşterilerilerin dikkatini çekmenin yeni yollarını bulmak zorunda kalıyor. Bu durumun en son örneği ise kapak tasarımlarında sarı rengin ağırlıklı olarak öne çıkmaya başlaması.Renk kontrastı kapağa kolaylıkla ‘pop’ niteliği kazandırabiliyor ancak en kuvvetli kontrastı sağlayan siyah-beyaz kullanımı yayıncıların ‘renkli bir şey’ talep etmeleri sebebiyle tercih edilemiyor. Bu durumda gözler sarıya dönüyor çünkü sarı üzerinde hem koyu hem açık yazının belirgin görünmesine imkan veren renklerden biri . Herhangi bir cinsiyetle eşleştirilmemiş, gün ışığını, iyimserliği ya da tehlikeyi çağrıştırabilen bu ‘dikkat çekici’ renk 2012 yılında bir çoksatanın kapağını süslemesinden bu yana popülerlik kazanmaya devam ediyor.

BN-OD818_YELLOW_12S_20160524111540

  • ASK Broooklyn Museum, ziyaretçilerin müzede sergilenen parçalarla ilgili sorular sormalarını ve gerçek zamanlı uzman cevapları almalarını sağlayan ücretsiz bir uygulama. Anlık mesajlaşma mantığı ile çalışıyor ve söz konusu parçanın başka bir parça ile karıştırılmasını engellemek için ziyaretçilerin lokasyon bilgilerini kullanıyor. Eski usül müze rehberleri özellikle kalabalık ziyaretçi grupları için kullanılabilir olmaktan uzaklaşmışken aralarında Smithsonian Tasarım Müzesi ve Amsterdam Stedeljik Müzesi’nin de bulunduğu pek çok müze ziyaretçi deneyimini iyileştirmeye yönelik uygulamalara başvuruyor.

5cfwox

  • Sanat galerisine giden bir grup genç kimi sergi elemanlarının alaladeliği ile dalga geçmek için yere bir gözlük bırakıyor ve olanları izlemeye koyuluyor. İnsanların saniyeler içinde etrafını çevirip fotoğraflarını çekmeye çalıştıkları ‘yerdeki gözlük’ ve hayranlık dolu ziyaretçilerinden oluşan kareler kısa zamanda viral olup 30biniaşan RT ve beğeni sayısını yakalıyor.
  • 28 Mayıs-27 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenen Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda, Darzanà başlıklı proje yer alıyor. Proje, Feride Çiçekoğlu, Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar küratörlüğünde, Cemal Emden ile Namık Erkal’ın küratöryel işbirliğiyle, Hüner Aldemir, Caner Bilgin, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan proje ekibi tarafından hazırlandı.
  • VR alanında Cardboard adlı ekonomik ve pratik çözümüyle eşsiz bir yaygınlığa kavuşan Google, Spotlight Stories adlı yeni kısa film serisiyle bu yeni anlatım dilinde ünlü yönetmelerin gözündenözenliseriler yayınlamaya başladı(aşağıdaki örnekte videonun içinde gezinerek geleneksel ekranlarda da tecrübe edebilirsiniz).

  • Şimdiye kadar birçok farklı formatta yorumlanan Antoine de Saint-Exupéry imzalı meşhur öykü Küçük Prens‘in stop-motion tekniğiyle canlandırılan versiyonu da gayet etkileyici görünüyor.

  • Laura Poitras ‘Risk’ isimli Julian Assange belgeselini Cannes’da duyurdu. Lady Gaga’nın Assange ile yaptığı röportaj ve Wikileaks’in Apple’ı iTunes’un bilgi hırsızları tarafından kullanılabileceği konusunda uyarması filmin öne çıkan kısımlarından. Assange’ın kendi ekibi tarafından bir tür kült lideri olarak konumlanması ve Londra’daki Ekvador elçiliğine kaçışı için annesinin de yardımıyla koyu saçlı bir bisikletçi kılığına girmesi gibi ilginç detaylar ise merak uyandırıyor. Poitras daha evvel de Edward Snowden’i konu alan ‘CitizienFour’ belgeselini yönetmişti. İki belgesel birbirinin tamamlayıcısı olarak kabul ediliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=6o0L5cRo8yU

  • Hollywood’un sıklıkla ırkçılık ve cinsiyetçilik eleştirilerinin hedefi olduğu bilinir. ‘Beyaz adam filmleri de domine ediyor’ kabulü çoğu zaman veri analizleri ile desteklenmeye ihtiyaç duyulmaksızın, salt retorik olarak benimsenir. Buradan yola çıkan Hanah Anderson ve Matt Daniels 2binsenaryoyu diyalog bazında cinsiyet ve yaş kırılımları ile analiz etmiş. Disney’in prenses filmlerinde kadınlardan çok erkeklerin konuşması, hatta Mulan gibi güçlü kadın karakterleri merkeze alan filmlerde bile diyaloğun erkeklerden yana yoğunlaşması, Mulan’ın muhafız dragonu Mushu’nun Mulan’dan yüzde50 daha fazla diyaloğa girmesi beklendik sonuçlarsa da 25binaktörün 4 milyon repliğinin görselleştirilmiş analizlerinden oluşan çalışma bugüne dek yapılmış en geniş analiz olma özelliği ile incelenmeyi hak ediyor(araştırmada yüzde 99 oranında erkeklerin konuştuğu The Jungle Book adlı filmcinsiyet eşitsizliğinde ilk sırayı ‘bileğinin hakkıyla’ kazanmış).

  • İngiliz Yazar Douglas Adams‘ın ironi yüklü efsane bilim-kurguromanıHitchhiker’s Guide to the Galaxy’nin (Otostopçunun Galaksi Rehberi) tutkunlarıiçin 25 Mayıs’ın bir önemi var: Havlu Günü! Cnet sitesi de bu ‘anlamlı’ haftanın hatırına romanda geçen kavramlar arasından gerçekleşerek hayatımıza girenleri sıralamış: Wikipedia, Apple Siri, Uber, Lyft ve dahası.

  • Martin Panchaud adlı Grafik Sanatçısı,Swanh adlıuyarlama ile bilim-kurgu klasiği Star Wars’un IV. bölümünü tek bir infografikte (görselleştirerek) özetlemiş. Buna özet demek ne kadar mümkün bilemiyoruz zira görselin uzunluğu tam 123 METRE!

swanh-making-of-05

  • 22 Temmuz’da gösterime girecekStar Trek’in Beyond adlıyeni filmine ait yeni bir fragman daha yayınlandı.

Haftaya yine bir TEDsunumuyla veda ediyoruz (ancak ne yazık ki Türkçe altyazılı değil). Kendisini Beyin Hackerı olarak adlandıran Moran Cerf, hayatımızın önemli bir bölümünü kapsayan ancak çoğunu unuttuğumuz rüyalarımıza etki etmenin yollarını, olasılıklarını ve sonuçlarını inceliyor.

https://www.ted.com/talks/moran_cerf_this_scientist_can_hack_your_dreams

Fikir ve katkılarınızı yorumlarınızda paylaşmayı lütfen ihmal etmeyin.

Bu derlemeden arkadaşlarınızı haberdar etmek içinaşağıdayer alan sosyal medya paylaşım düğmelerini kullanabilirsiniz. Yeni özetlerdenerkenhaberdar olmak için e-posta bültenimize abone olmayı unutmayın.

9 Yorum

  • İnternet girişimcilerine özel, özenli bir video içerik: Geliştirici ve Tasarımcı Sohbetleri.
    başlığındaki video private olduğu için oynatılamıyor.

  • hahahaha..Kainatın özetinin sonu çok güzel,Nothing means anything and we re all gonna die,by then :D :D

  • sanirim gittikce okurun yazarinin takip ettigi siniftan cikip yazarinin okurunu takip ettigi sinifa giriyorsun. eski gazete ve blog yazilarinin tadi cok eskilerde kaldi. her hafta (eminim ki cok emek veriyorsun) dunya hallerini bitsede yayinlasam tadinda, sayfa okunmalarin nasil bilmiyorum ama kendini tuketiyorsun (belki de boyle daha cok para kazaniyorsundur bilmiyorum) ama nacizene fikrim bir silkelenme zamanini geldigidir. Ha boyle iyi diyorsan tabii ki kendi secimin ama bir okurun olarak artik tahammul edilemez derecede siradanlasmaya basladigini soylemek istedim, sevgiler ve saygilar.

    • Öncelikle yorum ve katkınız için çok teşekkür ederiz.

      Dünya Halleri sitesinin içeriği hafta boyu Türkiye ve dünyada olup biten -ama genellikle gündem dışında kalan- önemli gelişmeleri kısa formatla ilgili kişilere aktarmak üzerine kurulu. 83 haftadır da tarzında bir değişim yok. Hatta ilk sayısından bugüne bakınca epey de geliştiğini gözlemleyebilirsiniz.

      Haftalık özetlerde yer verilen haberlerin neredeyse tamamının İngilizce kaynaklı olması yüzünden okurlardan gelen talep üzerine bir süredir hafta içinde -normalde sessiz kaldığımız dönemde- haftasonu özetinde yer vereceğimiz yabancı dildeki haberleri Türkçeye çeviriyoruz.

      Bağlantıyı nasıl kurdunuz bilemiyoruz fakat bu çaba sonucu daha fazla para kazanma gibi bir şey elbette söz konusu değil. Burası bir üretim atölyesi olsa (ya da sayfalarında reklam gösteren bir site olsa) daha fazla üretim daha fazla para anlamına gelebilirdi elbette. Ama öyle bir şey yok.

      Tahammül ile ilgili genel bir sıkıntı olduğunu da sanmıyoruz zira ziyaretçi trafiği her hafta bizim bile öngörmediğimiz bir hızla artıyor. Umarız daha da artacak. Sizin -bahsetmediğiniz sebeplerden ötürü- bir tahammülsüzlüğünüz olabilir. Neyse ki internette milyonlarca site var. Bizim için bu kadar kendinizi zorlamanıza gerek yok. Tahammül edebildiğiniz bir başka siteyle devam edebilirsiniz.

      İlginiz ve vakit ayırıp yazdığınız yorumunuz için tekrar teşekkürler.

      • aslinda tamamen pozitif bir elestiri amaciyla yazilmis yorumuma daha dolu ve belki de kendi kendini de elestirerek cevap yazmani bekliyordum ama benim gibi dusunmediginden olsa gerek beni baska bir siteye yonlendirmissin, uzuldum ne diyeyim.

        1-dunya hallerine verdigin emegini, ilk sayisindan bugune kadar ki gelisimini gormemek cok haksizlik olur ki zaten oyle bir amacim yok. aslinda tam demek istedigime gelmissin senin gundem disi dediklerin burayi takip edenlerin zaten gundemi ve hafta boyu uc asagi bes yukari cogunu bir sekilde duyuyoruz ve okuyoruz. burada bir ozet gecmesi ve emekin yatsinamaz ancak eski radikaldeki yazilarinin (belki bir gazeteye kose yazmalisin), blogundaki yazilarinin (en son yazi nerdeyse 5 ay olmus), eski trt deki programlarinin tadinda olmayinca (amac da o degil tabii ki) bir otomatiklesme hissi olusuyor ben de onu ifade etmeye calistim.

        2-daha fazla para kazanma baglantisini su sekilde kurdum (dogruyum diye iddaa etmiyorum zaten). eskiden okurlar olarak bize gazeteden , televizyondan, internetten ulasiyordun (yani sen bize geliyordun); simdilerde takip edebilidigim kadariyle biz sana gelmek durumunda kaliyoruz. Yer aldigin etkinlikleri zaten blogunda yayinlamissin, hitap etmek istedigin kitle ve iletisim metotlarindan bu zaten belli. bizim sana gelmemizin de sana daha fazla kazandirdigi dusuncesiyle soylemistim ama burada kazanctan cok eskiye ait bir ozlemi ve tadi ifade etmeye calistim.

        3-sayfa okumalarinin hizla artmasi benim elestirilerimi degistirmeyecegini tahmin edebilmen lazim, cunku her hafta ozet okumaktan cok bir blog yazini ya da gazete koseni okumayi tercih ederdim. seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, yani bunun baska bir karsiligi yok. kisaca eskiden senden aldiklarimi simdi takipcin olarak alamayinca tahammul edilmedigini soyledim, ama bunun karsiligi tahammul edebildigin baska bir siteye gec olmamaliydi, neyse insanlar da degisir.

        belki bu yazdiklarim daha aciklayici ve doyurucu olmustur, tekrar sevgiler ve saygilar

        • Ferruh kardeş sen olayı kavramamışsın. “… seksen kusur haftadir okurlarine ozet gecmek siradanlasmaktir, …” diyorsun. Bu site Serdar beyin kişisel blogu değil. Veya köşesi de değil. Bu site kendi blogunda başlattığı [https://www.mserdark.com/haftanin-ozeti-1/ serinin] müstakil olarak ayrılmış hali. Yani eğer blogda devam etseydi yine size göre sıradanlaşmış olurdu. Ama bu bir mantık hatası. Çünkü bu serinin amacı her hafta, haftalık özet çıkartmak. Amacı da bu, var oluş sebebi de. Dolayısıyla bu bir sıradanlaşma değil. Bu, bu serinin özüne sadık kalıp sürdürmektir.

          Mesela kendi blogunda hep seri yapsaydı o zaman derdin “arkadaş sende bi başladın özete bi bitmedi.” diye. Ama öyle bir şey yok.

          Gelir meselesine gelince. Bu sponsorlu bir proje. Geliri açık. Gizli değil. Kaldı ki daha çok kazanmak için daha fazla çalışıp çalışmamasını kim yaptığı işe bağlayıp laf edebilir. İster daha fazla para kazanmak için yazar ister hiç. Sonuçta kendine bakması lazım. Onu da geçtim ailesi var. Ne kadar kazanırsa tabi ki de kar.

          Eğer “abi sen değiştin ya hu.” demek istiyorsan (ki diyorsun(UZ)), bunu kendi blogunu veya kişisel olarak yürüttüğü işleri baz alarak söyleyebilirsiniz.

          Siz çıkmışsınız belirli bir amaç üzerine kurulmuş bir sitenin özüne uygun davranmayı değiştiniz diye söylüyorsunuz.

          Yani mesela Bir insanı tanırsınız. Sonra o bi işe girer ve o iş boyunca o işin rutinlerini yapar. Sizde dersiniz oo sen de değiştin hep aynı şeyleri yapıyorsun. Bu kadar saçma bir yorum.

  • Kendinizi yormayin başka siteye, amirim hiç olmadi bence. Kişi yazmiş yorum cevabin sonu böylemi olmali?

  • Serdar aga inan çok sabırlısın. Helal sana :)) Okuyucunun hakkı var da yazarın da bir kaç “tuhaf” (!) söz söylemeye hakkı olsun artık. Müşteri memnuniyeti saçmalığı nereye kadar. Devam abi. Sıradan sıradan devam. Eline emeğine sağlık.

  • Mesele blogun (kişisel) yetim kalması. Aynı yazıyı 3-4 defa okuduğum oldu; pek çoğu da o lezzette yazılar. Takdir edilesi emek ürünü, edebi değeri olan, 20 yıl sonra da keyifle okunacak lezzette yazılar. Epeydir mahrumum bundan. Keşke vaktiniz yetse de ağırlık verebilseniz bloga. Ama bu temenniyi bile dile getirmem bencillik olur diye korktum; yattığım yerden, “yaz kardeşim bol bol, keyifle okuyayım” diyemem. Allah, zamanınızı bereketlendirsin ki vakit bulabilesiniz blog için. Dünyahalleri mecrasındaki kazancınız da büyüdüğü hız gibi artsın inşallah.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği