Bu yıl doğacak çocukların muhtemelen yaşamayacağı deneyimler

Teknoloji hiç olmadığı bir hızda gelişiyor. Peki 2018’de doğan çocukların ileride kitaplara (ya da çok büyük ihtimalle bilgisayar ekranlarına) baktığında maziye karıştığını göreceği şeyler neler?

Uzun, sıkıcı seyahatler

Mobil cihazlar ve uçak içi eğlence sistemleri uzun bir yolculuk esnasında daha az sıkılmamızı sağlıyor. Son yıllarda ulaşım sektöründe yaşanan gelişmeler seyahat sürecini daha da hızlandıracak gibi duruyor. Böylece, günümüzde doğan çocuklar sonsuza kadar sürecekmiş gibi görünen tatsız uçak ve araç yolculuklarını tecrübe etmemiş olacak.

Ayrıca, beş saatlik bir yolculuğu yarım saate indirebilen hızyuvar (hyperloop) teknolojisi büyük şehirler arasındaki seyahat süresini azaltacak.

Sürücü ehliyeti

2018’de doğan çocuklar ehliyet alabilecek yaşa geldiğinde, sürücüsüz araçlar ehliyet alma ihtiyacını ortadan kaldıracak kadar yaygınlaşmış olacak. Elon Musk, şu anda elektrikli ve yarı otonom araç üreten şirketi Tesla’nın önümüzdeki iki yıl içinde tamamen otonom araçlar üreteceğine güveniyor. Birkaç araç çağırma hizmeti de şu anda sürücüsüz araçları test ediyor.

Biyolojinin zekâ üzerindeki egemenliği

Günümüzde satranç oynamak ya da geri dönüştürülebilir materyalleri ayırmak gibi belirli işlerde insanlarla yarışabilen ve hatta geçebilen yapay zeka sistemlerine sahibiz. Ancak uzmanlar 20-30 yıl kadar sonra bilinci olan yapay zeka sistemlerinin insan aklıyla yarışabilir hale geleceğini düşünüyor.

Hanson Robotics’in Sophia’sı gibi gelişmiş robotlar insanlar ve makineler arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmaya başladı bile. Dolayısıyla 2018’de doğan çocuklar, insanların yeryüzündeki en akıllı varlıklar olduğu bir zamanda çalışmanın ya da okumanın nasıl bir şey olduğunu asla tecrübe etmeyecek gibi görünüyor.

Dil engeli

Yapay zekanın umut vadeden kullanım alanlarından biri de iletişim. Bu teknoloji bir gün dünya üzerindeki dil engelini ortadan kaldırabilir. Google’ın neredeyse anlık olarak çeviri yapabilen bir kulaklığı var. Waverly Labs gibi diğer şirketler de anlık çeviri hizmetlerini iyileştirmek için yoğun şekilde çalışıyor.

Bu yüzden 2018’de doğan çocukların herkesin herkesle konuşabildiği, ‘yabancı dil’ fikrinin kendilerine tamamen yabancı olduğu bir dünyada yaşaması muhtemel görünüyor.

Tek bir gezegende yaşayan insanlık

Elon Musk, SpaceX şirketiyle insanlığı Mars’a yerleştirecek teknolojiyi geliştirmek için uzay keşifleri yapıyor. Musk 2024 yılına kadar Kızıl Gezegen’e bir ekip gönderebileceğine inanıyor. Bu yüzden, 2018’de doğan çocuklar, insanlığın kozmik ayak izini genişletmesinden önceki zaman dilimine dair pek bir şey hatırlamayacak gibi görünüyor.

Sessiz alanlar

İnsanlığın Dünya’dan çıkması gerekliliğini tartışırken en çok dikkat çekilen konulardan biri de nüfus fazlalığı oluyor. Beraberinde ormansızlaşma ve tarım alanlarının yok oluşunu getiren çarpık kentleşme, Dünya açısından onlarca yıldır tehlike arz ediyor.

Şehirleşmenin sürekli olarak devam etmesiyle gelen ve daha az tartışılan bir diğer konu ise ses kirliliğinin artması. Uzmanlar, ses kirliliğinin yeni nesil sağlık sorunu haline geleceği konusunda endişeli. ABD’de toplanan verilere göre, 2100 yılı itibariyle 10,8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 84’ü şehirlerde büyük bir ses kirliliğinin içinde yaşıyor olacak. Ses kirliliği olmayan yerlerde yaşayan insan sayısının giderek azalması, bu yıl doğan çocukların sessizliğin tadını çıkarmanın nasıl bir duygu olduğunu bilemeyeceğine işaret ediyor.

Küresel açlık sorunu

Kentleşme, geleneksel çiftçilik için yeterli alan bırakmasa da tarım alanındaki yenilikler sayesinde yiyecek kıtlığı yakın bir zamanda tarihe karışabilir. Kent çiftçiliği, önceden gıda çölü (taze ve işlenmemiş besinlere erişimi olmayan bölgeler) olarak adlandırılan birçok yere taze yiyecekler ve hatta balık ulaştırılmasını sağlıyor.

Dikey tarım da kırsal alanlardaki açlığı sona erdirmeye yardımcı olacak. Bu esnada, birçok şirket yiyecek artıklarını geri dönüştürmenin yenilikçi yollarını arıyor. Mesela kahve telvesinden mantar yetiştirmek bu çözümlerden sadece biri. Eğer bu tür çalışmalar artarsa, 2018’de doğan çocuklar yeryüzündeki herkesin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek için ihtiyaç duyduğu besinlere erişebildiği bir dünyada yaşayabilir.

Kaynak: World Economic Forum