Siber güvenliğin yeni hedefi: zihin sağlığı

Geçtiğimiz hafta düzenlenen Black Hat siber güvenlik konferansında otomobillerin ya da uçakların siber saldırıya uğrama ihtimaliyle ilgili sunumlar ilgi çekiciydi ancak birçok sunumda göze çarpan tema zihin sağlığı oldu. Kaygı bozukluğu ve depresyon gibi konular aslında siber güvenlik alanına uzak değil. Stresin yoğun şekilde hissedildiği bu alanda profesyoneller uzun saatler boyunca, önemli ağları korumak için çok ciddi bir baskı altında çalışıyor. Black Hat’in yeni odak noktasının artık teknolojiden ziyade insanlar olması endüstride daha geniş değişiklikler yaşanmasını sağlayabilir.

İnsan ve topluluk odaklı konular

Siber güvenlik konferansı uzun süredir kriptografi, adli tıp ve güvenlik müdahaleleri konularında konferanslar gerçekleştirdi. Bu yılki konferans ise daha az teknik ve daha çok insan odaklı bir yol izliyor.

Black Hat endüstride geniş bir etkiye sahip ve normalde kurumsal gözlerden uzakta tartışılan konulara parmak basıyor. Bu konular arasında intihar, stres yükü, zihinsel hastalıklar ve travmalar yer alıyor. Bu yaklaşım, işverenlerin de artık bu konuları daha fazla gündeme getirmesini sağlayabilir.

Black Hat Genel Müdürü Steve Wylie “İyi konferanslar topluluğun bir yansımasıdır. Bizim topluluğumuza karşı bir sorumluluğumuz var.” şeklinde konuştu. Wylie bu konular hakkında konuşmak isteyen kişi sayısını, konuşmalara ayrılan süreye sığdıramadıklarını belirtti.

İntihar vakaları

Boston Scientific’ten Jay Radcliffe “Geçtiğimiz yıl bu topluluktan intihar eden bazı kişileri olduğunu biliyorum. Bu üzücü bir durum ve bu konu hakkında konuşmam gerektiğini hissediyorum.” şeklinde konuştu. Radcliffe konferansta kendi depresyon süreci ile ilgili deneyimlerini paylaştı. Radcliffe “Küresel bilgi güvenliği çalışanı eksikliği sebebiyle 10 kişinin çalışması gereken yerde 5 kişinin çalıştığını görüyoruz. Bu stresi artırıyor.” diyor. Anlatılanlara göre bilişim güvenliği topluluğunda zihinsel rahatsızlıklar hızla artıyor. Bir başka sunumda, toplulukta rastlanan otizm vakalarına değinildi.

Ulusal Güvenlik Ajansı’ndan iki araştırmacı, Celeste Paul ve Josiah Dykstra, NSA’in operatör performansı üzerinde stresin etkisi üzerine elde ettiği verileri ve bu durumla nasıl başa çıkılacağı ile ilgili yöntemleri paylaştı.

Travma sonrası stres bozukluğu

Siber güvenlik alanı aynı zamanda birçok eski askeri üyeyi de barındırıyor. Dragos Security’den Joe Slowik de bunlardan birisi. Eski bir denizci olan Slowik siber güvenlikte görülen travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) hakkında konuştu. Bu rahatsızlığın sadece askerlere özgü olmadığını belirten Slowik, birçok siber saldırının ardından bilişim güvenliği çalışanlarının da bu gibi rahatsızlıklara yakalanabildiğini belirtti. Ayrıca diğer endüstrilerde olduğu gibi son yıllarda siber güvenlik endüstrisinde de cinsel saldırı ve taciz vakalarının açığa çıktığına değindi.

Hempshire Koleji Sağlık Programları Koordinatörü Makenzie Peterson da cinsel saldırı suçlamalarının ardından bir topluluğun nasıl toparlanabileceğini anlattı. Bu yılki Black Hat konferansında topluluk odaklı bir yol izlenmesinin önemine değinen Radcliffe “Şu anda çok fazla yetenek açığı var ve şirketler topluluk odaklı yolu yeni çalışanlara ulaşmak için kullanabilir.” diyor.

Kaynak: Axios