Haftanın Özeti: 97

29 Ağustos – 4 Eylül 2016 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Sinema / TV / Kültür / Sanat

Yapımcılar (The Producers), Gümüş Eyerler (Blazing Saddles), Genç Frankenstein (Young Frankenstein), Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası (Willy Wonka and the Chocolate Factory), Beni Deli Etme (Stir Crazy) gibi unutulmaz komedi filmlerinde histeri ve sevecenlik arasında en güzel mekikleri dokuyan nörotik karakterlere can vermiş olan Gene Wilder 83 yaşında Alzheimer hastalığına bağlı komplikasyonlar sebebiyle hayatını kaybetti. 2 kez Oscar’a aday gösterilen aktöre 1989 yılında Hodgkin Dışı Lenfoma teşhisi konmuştu. Son olarak 2003 yılında ‘Will & Grace’ dizisinde rol alan Wilder son yıllarda ‘Willy Wonka Meme’in yüzü olarak internette popülerleşmişti. Jim Carrey, Jimmy Kimmel, Flea, Neil Patrick Harris gibi şöhretler ünlü aktörü sevgi ve şükran duyguları ile andıkları paylaşımlarda bulunurken internet kullanıcıları da yoğun olarak ‘2016 yılında yeterince ikon ölmedi mi?’ yorumlarında bulundu.

gene wilder (1200x800)

Milyonlarca insanı resim yapmanın kolay olduğuna inandırıp duygularıyla hayasızca oynayan efsane TV programcısı Bob Ross’un kalpleri ısıtan meşhur kıvırcık saçlarının aslında DÜZ olduğu ortaya çıktı! Ortağı Annette Kowalski, Ross’un vaktiyle geçim derdi sebebiyle saç tıraşından tasarruf etmek için saçlarını uzatıp perma yaptırdığını ve kısa zamanda bu görünüme mahkum olduğunu açıkladı. Ross saçlarını orijinal haliyle kullanmak istediğinde perması çoktan şirket logosunun ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. ‘Artık saçlarını asla ama asla değiştiremezdi ve bu onu deli ediyordu.’ diyen Kowalski, ortağının o kıvırcık saçları bıkıp usanmış halde kullanmayı sürdürmek zorunda kaldığını belirtti. Bu dokunaklı fedakarlık için teşekkürler koca yürekli adam!

Genç ve perma öncesi Bob Ross -bu saçlarla asla mutlu ağaççıklar ve hınzır bulutçuklar çizilmezmiş- (Fotoğraf: Bob Ross Inc.)
Dünya’yı farklı bir perspektiften görme ve sıfırlanan yer çekimi gibi fenomenleri başta olmak üzere uzayın insanlık için başlı başına ‘yeni bir şey’ olduğu malumunuz. ‘Yaşanmamışlık’ kaynaklı etkileri sebebiyle bilim için olduğu kadar sanat için de heyecan verici bir uygulama alanı olma niteliği taşıyan dış ortam, yaratım sürecini besleyen mistik yapısı sebebiyle sanatçıların gözdesi olmuş durumda. Fakat ‘dışarı’ yönelen yoğun ilgi kaçınılmaz olarak zamanla gözlerin kendi gezegenimize dönmesine de sebep oluyor. Uzayın enginliği karşısında meraka ve ilhama kapılanlar onunla taban tabana zıt hisler uyandıran fakat en az dış uzay kadar hayranlık verici ve merak uyandırıcı olan yaşam kaynağımızdan – küçük, mavi evimizden de – benzer şekilde beslenebiliyorlar. Yer çekimsizlik deneyimi farklı ve güzeldir -mideniz alt üst olana kadar?- ama bizi biz yapan yer çekimi de en az onun kadar güzeldir. Kumandan Hadfield’ın dediği gibi: ”Bilim bir merak ve fikirler organizasyonudur; sanat ise insan olma mucizesinin ifadesi için vazgeçilmez bir yoldur”.

Dünyanın her köşesini dünya gözüyle görmek elbette herkes için mümkün ya da cazip değil. İnsanın bazı yerleri de koltuğundan kalkmadan görebilme ihtiyacına olumlu cevap bu kez de Müzayedelerin Efendisi Sotheby’s’den geldi. Museum Network ile artık oturduğunuz yerden dünyanın en iyi galerilerini stream yoluyla gezebilir, dünyanın önde gelen sanat müzelerinin imzasını taşıyan video ve TV dizilerini izleyebilirsiniz. Metropolitan Sanat Müzesi, Tate Galerileri ve Tayvan Ulusal Saray Müzesi’nin yanı sıra Moskova Garaj Modern Sanat Müzesi gibi bağımsız koleksiyoncularca kurulan özel ve az bilinen enstitüleri de keşfedebilirsiniz.

met-museum-sculpture (1200x800)

‘Jurassic Park’, ‘Schindler’s List’, ‘Do The Right Thing’ gibi filmlerin en az kendileri kadar popüler afişleri tek bir elden çıkmıştır ve o elin sahibi emektar sanat yönetmeni Tom Martin’dir. Film afişlerinden billboardlara, DVD kapaklarından logolara 30 yıllık kariyerinde bulaşmadığı grafik sanat formu kalmayan Martin ikonik afişlerinin (ve onların tercih edilmeyen alternatiflerinin) hikayesini bir bir anlatmış: 7 Unutulmaz Film Afişinin Hikayesi

Jurassic_park (1200x750)Belki Oculus Rift ya da HTC Vive alamıyorsunuz, belki almak için 2. – 3. nesil cihazların çıkmasını ya da hayalinizdeki PC’ye kavuşmayı bekliyorsunuz. Sanal gerçeklik başlığı satışlarının yavaş, kararlı ve küçük çaplı ilerleyişinin ifade ettiği kadarıyla yalnız değilsiniz. Pek çok potansiyel kullanıcıya iyi bir sanal gerçeklik deneyiminin neye benzeyeceğini gösterme iddiası taşıyan StarVR ise -210 derecelik panoramik görüş açısı gibi acayip özellikleriyle- IMAX onaylı bir donanım ve henüz (kişisel kullanım amacıyla) satışa sunulması planlanmıyor. Öncelikle Londra, New York ve Şangay’ı takiben Los Angeles’ta bulunan IMAX merkezlerine gönderilecek gizemli başlığı Wearable editörlerinden Sophie Charara, Acer’in IFA 2016 basın toplantısı esnasında deneme fırsatı yakalamış ve StarVR’a ilişkin değerlendirmesini paylaşmış. Sanal gerçeklik başlığının yaygınlaştığı günleri görmemize az kaldığı tahmin edilirken deneyimin başlangıç için pek çok bakımdan etkileyici düzeyde geliştirildiğini söyleyebiliriz.

star-vr-2-1472648537-E4j8-column-width-inline

Netflix, kıymetlisi Stranger Things’in 2. sezon fragmanını yayınladı. Duffer Biladerler’in açıklamalarına göre 2017’de 9 bölüm olarak yayınlanacak 2. sezonda Stranger tayfa ile birlikte 1984 yılına gideceğiz.  Açıklamalarda oyuncu kadrosunda nasıl değişiklikler olacağı hakkında detay verilmezken, Hawkins kasabasının dışında geçecek hikayede lanet ‘Upside Down’ bileşeninin yer almaya devam edeceği öğrenildi. Yapımcılar Telekinetik Prenses Eleven’ın durumu hakkında ise sessiz kalma haklarını kullandı. Gizemli dizinin gizemli 2. sezon fragmanındaki başlıklar sezon isimleri olabilir mi? Bekleyip göreceğiz.

Kolombiya’nın kötü şöhretli, şiddetli ve güçlü uyuşturucu kartellerinin hikayesi Netflix’in sevilen gangster dizisi Narcos’ta efsaneleştirilmeye devam ediyor. Narcos’un 2. sezonu yayında!

Suçu ve suçluyu övmek?
Suçu ve suçluyu övmek?
Hollywood pek çok uzmanlığı, karmaşık konuyu ve çok katmanlı süreci hikayeleştirirken acayip kestirmeler ve stereotiplerle meselelerin içini boşaltma eğilimi gösterir. İnsanı ekran karşısında sinire kesen ve izlediği şeyden soğutan bu indirgeyici etkiden doktorlar, avukatlar ya da psikologlar gibi hacker’lar da nasibini çok defa almıştır. İşte Hollywood yapımlarında en sık karşılaşılan 5 hack miti:

  • Anında şifre tahmini: Kafaya dayanmış bir silah ya da patlamasına saniyeler kalmış bir bombanın stresi altında aniden malum olan şifreler.
  • Platformlar arası hack: Farklı işletim sistemlerine rağmen başarılı olan hack – uzaylıları kötü yazılımla alt etmek vb.
  • Sistemlerin tamamının birbirine bağlı olması: Bir sisteme verilen komut ile tüm sistemlerin etkisiz hale gelebilmesi.
  • Hacker’ın peşinde olduğu bilgilerin bir anda gözünün önünde ekrana hücum etmeye başlaması.
  • Sorunsuz, tıkır tıkır çalışan ve genellikle özel olarak yazılmış hack programları.

USA Network'ün sevilen dizisi Mr. Robot hack işlerini gerçeğe en yakın haliyle işleyen yapımlara örnek olarak veriliyor.
USA Network’ün sevilen dizisi Mr. Robot hack işlerini gerçeğe en yakın haliyle ele alıyor.
IBM’in süperbilgisayarı Watson CV’sine yeni bir yetenek ekledi: Film fragmanları yapmak. 20th Century Fox gerilim filmi ‘Morgan’ın fragmanı için Watson’ın üstün yeteneklerinden faydalandı ve yapay zeka yapımı ilk fragman böylece ortaya çıkmış oldu. Film yabancısı olmadığımız bir meseleye değinerek bir grup araştırmacı tarafından tasarlanıp kontrolden çıkan bir insanımsı makinenin hikayesini anlatıyor. IBM Araştırma departmanı çalışanları bilgisayarı ‘eğitmek’ için 100 kadar korku filminin fragmanını anlara ve sahnelere bölerek Watson’a ‘okuttu’. Watson bu parçaların duyusal & görsel özelliklerini ve kompozisyonlarını analiz ederek insanların korktukları şeylere dair bir fikir geliştirdi. Sonucu aşağıda izleyebilirsiniz. Terazine tıkladık Watson!

‘Sinema ölmüyor, evriliyor’ diyen BBC, 21. yüzyılın ‘yeni klasikler’ini belirlemek için 177 film eleştirmeni ile anket yapmış. 2000 yılından bu yana yapılmış en güzel 100 filmin yer aldığı listede Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ filmini 54. sıraya yerleşmiş olarak görmek topraklarımızdan beslenip çıkan kültür ve sanat ürünlerinin uluslararası camiada tanınmasına bir nefes gibi muhtaç olanlarımız için hem gurur hem ilham kaynağı oldu. Listenin ilk üçlüsü ise David Lynch’ten Mullholland Çıkmazı (2001), Wong Kar-Wai’den Aşk Zamanı (2000) ve Paul Thomas Anderson’dan Kan Dökülecek (2007) oldu. Ölmeden izlenecek filmler listesine yenileri eklendi, yetişin!

nuribilgeceylan (1024x768)

Fikir ve katkılarınızı yorumlarınızda bekleriz. Hepinize iyi haftalar!

Bu derlemeden arkadaşlarınızı haberdar etmek için aşağıda yer alan sosyal medya paylaşım düğmelerini kullanabilirsiniz. Yeni özetlerden erken haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olmayı unutmayın.
Etiketler:

5 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği