Haftanın Özeti: 36

29 Haziran - 5 Temmuz 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

Braun

  • 150 şehre uçuş gerçekleştirilen İsveç / Stockholm Arlanda Havaalanı çoğu uçak yolcusunun ortak merakına yaratıcı bir çözüm getirmiş. Alanda kurulu Climate Portal adlı özel kabine girdiğinizde gideceğiniz şehrin o andaki hava durumunu yaşayabiliyorsunuz. İnişteki sürprizlere son.

  • Bu satırları okuyan kaç kişinin bir marka olarak dahi olsa Polaroid’den haberdan bilmiyorum ama şöyle özetleyebilirim: yakın dönem için Steve Jobs ve Apple neyse bir önceki kuşak için Edwin H. Land ve Polaroid oydu (ki bizzat Jobs da Land’in en büyük hayranlarındandı). Dünyanın en iyi üniversitelerinden sayılan Harvard’ı yarıda bırakarak iş hayatına atılan Land, kurduğu Polaroid adlı şirketiyle ABD Ordusu’na kızılötesi görüş cihazları, karşıdan gelen parlak ışığı kesen gözlükler ve gece görüş dürbünleri üretiyordu. Ardından çekilen kareyi anında (anında dediğim 1-2 dakika sonra) gösterebilen fotoğraf makinesini tanıttı (bilmeyenler vardır; dijital fotoğrafçılık öncesinde çekilen fotoğrafları görmek için önce içindeki filmin bitmesi beklenir, biten film makarası sarılarak fotoğraf stüdyosuna bırakılır, birkaç gün beklenir, sonra tekrar gidip stüdyodan basılı halleri teslim alınırdı). New York Times gazetesi 50. yılının bahanesiyle Playboy dergisinin Komşu Kızı sayfalarından şipşak sokak fotoğrafçılığına kadar birçok şeyi değiştiren bu cihazların öyküsünü özetlemiş.

05UP-Beschloss-superJumbo

  • Pantolondan masa olur mu? Ya da elbiseden sandalye? Görelim.

thislexik

  • Akıllı saat telaşına Apple Watch alıp o vasat kayışlara mahkum kalmak zorunda değilsiniz. Bexar alternatiflerden sadece biri. Ancak 130 dolarlık bedelini açıklamaya ihtiyaç olduğu kesin.

bexar

  • Apple Watch neyse de tarihte birden fazla kuşağın saate yönelik teknoloji iştahını binbir yaratıcı metodla gideren tek bir marka oldu: Casio. The Verge bize o güzel günleri hatırlatmış.

casio

  • Otomotiv sektöründe güvenlik kavramıyla anılan Volvo’nun konfora yönelik ataklarından birkaçını geçmiş özetlerde paylaşmıştım. En ilginçlerinden biri özel şöförlü kullanıma yönelik geliştirdiği Cars Lounge Console olmuştu. Benzer mantıkla çalışan bir başka yenilik de bebek (ve XC90) sahibi aileler için. Sürücü yanındaki koltuğu arka koltukta oturan anne ile gözgöze tutan tasarım dikkat çekici.

  • Gücünü güneşten alan araçların makus kaderi değişmedi. Hala yavaş, verimsiz ve çirkinler. Fakat ne mutlu ki kimse pes etme, arayışa son verme niyetinde değil. Hollandalı Eindhoven Teknik Üniversitesi öğrencileri işleve yönelik ekseni biraz kaydırıp optimizasyona dayalı tek kişilik araçlar yerine ailece kullanılabilecek bir model üretmeye karar vermiş. Stella modeliyle başlayan ve bir dizi ödül alan konsepti daha da geliştirmek için desteklerimize ihtiyaçları var. Sıfır maliyetle yol alma fikri bile kendi başına heyecan vericib İzleyin bakalım (videonun sonundaki logolar ‘akademi-sanayi işbirliği’ klişesinin görselleşmiş hali adeta). Tasarımın da hoşuma gittiğini itiraf edeyim.

  • Özetleri takip edenler Solar Impulse projesine aşinadır. Gün boyu uçuşunda ihtiyaç duyduğu enerjiyi kanatlarında dizili 17 bin güneş panelinden alan, karanlıkta da depoladığı enerjiyle ilerleyen bu uçak hiç yakıt harcamadan dünyanın çevresini turluyor. Ne var ki -henüz- geleneksel uçaklara kıyasla çok yavaş ilerleyebiliyor. Bu hafta Japonya ve Hawaii arasındaki 5 bin 610 millik mesafeyi kesintisiz uçarak en uzun rotasını kat etti. Yavaşlığından dolayı bu yolculuk 118 saatt sürdü (5 gün de denebilir)! Hawaii’ye inişine şahitlik ederken o ufacık kabinde 5 gün nasıl geçer düşünelim (Candy Crush?).

  • Teksas Üniversitesi foto-elektro-kimyasal bir madde geliştirdi. Güneş enerjisini topluyor, depoluyor ve aktarıyor. Böylece 24 saat kesintisiz güç elde edebiliyoruz. Tek bir maddeyle. Bu kesinlikle bir devrim.

UT-Arlington-solar-cell-

  • Haftalık özetlerin 33. sayısında New York’ta hayata geçirilmeye çalışılan Lowline adlı yeraltı parkı projesinden söz etmiştim. Benzer bir mantığın çiftlik versiyonu ise İngiltere’nin başkenti Londra’da deneniyor. 2. Dünya Savaşı’ndan kalma yeraltı sığınakları yapay aydınlatma ve fotosentez ile bitkilere yuva oluyor. Dünyanın ilk yeraltı tarlası olan proje mevsim değişimlerinden etkilenmiyor ve geleneksel tarıma kıyasla yüzde 70 daha az suya ihtiyaç duyuyor.

image3-1100x739

  • SCOTTeVeEST imzalı The Ultimate Pocket Fleece, yanımızda taşımak ‘zorunda’ olduğumuz cihazlara özel bir giysi. 10 yıl önce bahsetsek parodi gibi gelebilirdi. Ama bugün gayet mantıklı görünüyor. 10 yıl sonrasını hayal etmek ne zor.

  • İnternette videosunu izlemeyi ihmal etmesek de iş su vermeye gelince kedileri kimsenin hatırladığı yok. Oysa kedilerin yüzde 87’si uzun dönemli susuzluk (dehidrasyon) ile boğuşuyormuş. Kuru mamayla beslenenler daha şanssız zira bu mamalardaki su oranı yüzde 10’u geçmiyor. Pura adlı cihaz kediniz yaklaştığında -bakteri ve mikroplardan arındırdığı suyu- tam ihtiyacı olduğu miktarda otomatik olarak vererek sağlığını koruyor. Elbette cep internete bağlı ve mobil uygulamasına her şeyi raporluyor.

  • IndieVice, cep telefonunuzu profesyonel bir kameraya çevirmeyi vaat eden aksesuarlar arasında en iddialılardan. Birçok modelle uyumlu ve geniş bir aksesuar yelpazesine sahip.

https://www.youtube.com/watch?v=lcSfXjpB47U

  • Aynı hedefe sahip bir başka cihaz da bu hafta Olympus’tan geldi. Air A01 adlı aksesuar akıllı telefonlarla otomatik eşleşerek onlara DSLR yetenekleri kazandırıyor. Kamera, vizör ve lensi birbirinden ayırmak bile kullanıcı için ilginç bir tecrübe. Wifi ve bluetooth desteği sayesinde telefona kablosuz bağlandığı gibi çektiği fotoğrafları da ister microSD kartta saklıyor ister bulut depolama hizmetlerine yükleyebiliyor. Tek şarjla 320 kare fotoğraf çekebilme yeteneğine sahip (bu kategori Sony ile başlamıştı).

  • JK Brickworks, kendisini LEGO ile neler yapılabileceğini göstermeye adayan sitelerden. Son projelerinden biri Bricasso. Mindstorms EV3’ten aldığı güçle çalışan bu yazıcı mürekkep yerine LEGO kullanarak baskı yapıyor.

  • Daha büyük tuğlalar konusunda da gelişmeler yok değil. Fastbrick imzalı ‘gecekondu robotu’ Hadrian iki günde bir ev inşa edebiliyor. Ortalama hızı inşaat işçilerinden 20 kat fazla.

  • 2011’de yaşanan depremle tetiklenen tsunamide -dünyanın depreme en hazırlıklı ülkelerinden- Japonya’da 16 bin kişi ölmüş, 6 bin kişi yaralanmıştı. Bilimcilerin öngörüsüne göre 20 yıl içinde benzer bir tsunami felaketi daha yaşanacak. Buradan yola çıkan bir grup tasarımcı saatte 120km hızla çarpan dalga ve benzeri cisimlere dayanıklı ve 60 dakikaya kadar sualtında kalabilecek yaşam kapsülleri üretiyor.

  • Yukardaki örneği düşünürken aklıma eski bir paylaşımım geldi. Doğaya ve tecrübeye kulak vermek zorundayız.
  • Big Belly tarafından üretilen akıllı çöp tenekeleri enerjisini güneşten topluyor ve içi dolduğunda otomatik olarak merkeze toplama talebi yolluyor (böylece boş tenekeleri ziyaret etmek zorunda kalmayan çöp arabaları yakıt tasarrufu yapmış oluyor). Çöp tenekelerinin yeni versiyonları ise etrafına ücretsiz, kablosuz internet de dağıtacak. #iyifikir

30 Yorum

  • Maze Runner’ın yeni bölümü değil de yeni filmi olması gerekmez mi amirim?

    • Sequel için kafama yatan bir karşılık bulamıyorum senelerdir. Bölüm de karşılamıyor ama örneğin ‘ardıl’ da çok zorlama geliyor. Film olduğuna şüphe yok da sıfatı ne olmalı muamma. Belki devam filmi desek en rahatı.

  • ‘Silikon vadisi bir sebep değil bir sürecin sonucu’ cümleniz mükemmel özetliyor aslında. Ortada doğru düzgün okul yok, bırakın argeyi doğru düzgün ne okuduğunun farkında olan insan yok, kollektif kültür yok :D

    Silikon vadisi oluşmadan önce artık üniversiteler, şirketler öyle paslaşıyordu ki girişimler konusunda bu paslaşma öyle büyüdü ki bunu bir merkezde toplama fikri öyle oluştu. yani merkezi kurunca paslaşma başlamadı.

  • İyi de o müzelerdeki eserler IŞİD vs daha ortada yokken götürüldü. Hem Türkiye’nin onları koruyamayacak olmasını düşünmeniz de komedi.

    • Linki tıklayıp okusaydınız konunun Türkiye ile hiçbir ilgisi olmadığını görürdünüz. Ben de öyle bir şey ima etmedim. Ama örneğin Yunanistan’daki bahsettiğim müze bu tartışmayı yerleştirdiği bilgi levhalarıyla ziyaretçilerine açmıştı. İngiltere için bir şey ifade etmedi ama yine de bir adım sayılır.

  • Ellerinize sağlık cok tesekkurler. Merak ettigim birsey var, notification ‘ı nasil sağladıniz? Cok şaşırdım açıkçası…

  • Sinema seyircisinin artmasını AVM’lerin artması ve gelmişken şu filme de girelim hadi diyen güruha,öğrenciyken de az çok sinemaya gidenlerin 30lu yaşlara varıp para da kazanır hale geldiği için daha çok sinemaya gitmesine ve 2000den sonra doğan neslin 3D’ye ilgisinin fazla olmasına bağlıyorum.Bilmem katılır mısınız?Salonların görüntü ve ses kalitesinin iyi olmasını da yabana atmamak lazım.

  • Pazar günlerimin vazgeçilmez hatta rahatsız edilmemem gereken saatleri, sayfanızı okurken yaşadığım saatler oldu, epey zamandır. Emeğinize ve ellerinize sağlık. Teşekkür ederim.

    • Bu özetteki linkleri okumak, videoları izlemek ortalama bir ekran okuyucusunun 2-3 gününü alır. Bir blog ziyaretçisinden daha fazla zaman talep etmek haksızlık olurdu.

  • bir ekleme: dslr veya slr (single lens reflex) kameralar cekim esnasinda kapanan ayna yardimiyla vizore goruntu veren yani tek lensli (ayri bir vizor lensi olmayan) kameralardir. bu urunde artik aynali yansitma (reflex) falan kalmamis olay tamamen kopmus. “digital single lens wireless” dslw gibi bir isim olabilir.

  • sanki amerikanlar kendi ulkesinde istemiyor ama disarida tam tersini yapiyor gibi olmus ama ortada tek bir topluluk/kurum yok. amerikalilarin amerikan sigara endustrisi ile daha once savasip kazandigini, bu savasi sadece kendi ulkesinde verebildigini/verebilecegini dusunmek de lazim.

    Japonlarin nukleer santrallerini kapatip bizde acmasi gibi. Neden bizde yapimini engellesinler?

    Biz de cirkin tokilerden vazgecsek birgun yeter artik diye bu muteaahitlerimizin cezayirde toplu konut yapmasini engellemez. engellemeyiz. engelleyemeyiz. bu bizim ikiyuzlulugumuz olamaz. insaat endustrisi turkiyeyi temsil etmez.

    Ortada sirketler var herseyi yapabilecek ve buna karsi vatandasini koruyan devletler var. Sirketlerin mensei pek onemli degil.

  • Arada tekrarlamak lazım, teşekkürler tüm bu çalışma için. Şahsen ben çok faydalanıyorum, elinize klavyenize evernoteunuza sağlık :)

  • Bilşim Vadisi linkine tıkladığım anda bu proje ile ilgili hayal kırıklığını hissettim resmen. 40 gün önce açılışı yapılmış ama hala girişte 26 Mayıs’ta açılış videosu dönüyor. İsim zaten sizin de söylediğiniz gibi çakma, şahsen kendi üniversitemde gördüğüm çirkin binalardan oluşan teknoparklardan bir farkı olmadığını/olmayacağını düşünüyorum.

  • Ben verilen her bilginin altına konabilecek yorum sekmesiyle, (her zaman açık durmamalı facebooktaki gibi) sadece isteyenler için aşağı doğru olan küçük bir işaret ile gözükecek ve genel anlamda blogdaki gönderileri daha işlevsel hale getirebileceği kanısındayım. Daha önce böyle bir tavsiye gelmiş olabilir. Gene değerlendirilsin istedim.

    Ayrıca bilişim vadisiyle alakalı olarak bu tarz girişimleri devlet kimlerden akıl alarak yapıyor merak ediyorum. Müsteşarlar ne işe yarıyor? ya da madem gereksiz neden hiçbir özel kurum saçmalamayın arkadaşlar bu nedir demiyor. Cumhurbaşkanlığı sarayına olan tepkiler neden bu tarz inşaatlarda olmuyor? Bu inşaatların ihalesini kim alıyor? Siyasetten uzak bir profil çizdiğinizin farkındayım ama madem öyle neden eleştirmekten başka şeyler yapmıyoruz? çünkü ben artık eleştirmekten bıktım, birşeyler yapmak istiyorum.

    Yazı her zamanki gibi harikulade.teşekkürler.

  • Bu özet işi her şeyden azıcık veriyor tek bir konu hakkında detaylı bilgi verdiğiniz yazıları özlüyorum. Bir de şöyle bir sorunum var. Bir çok video var ve ben bunların neredeyse hiç birini izleyemiyorum. (kota, internet hızı, iş, güç vb.) Bu yüzden artık bu blogu okuyamıyorum anca izliyorum. Neyse ki eski yazılarınız tamamını daha bitirmedim. Kolay gelsin.

  • Teşekkürler Amirim yine dolu bir hafta olmuş. Emeğinize sağlık.

    Fikrimce Julian Assange sistemin, kendi gazını almak için kullandığı güzel bir araç oldu. Sonrası popülerleştir, zirveye çıkar; itibarsızlaştır, çöpe at.

  • ithal teknolojiden ek vergi almak mı? Ortalama bir ülkede belki normal karşılayabileceğimiz bir şey olabilirdi ama bizim gibi teknoloji namına çok geride olan bir ülke için bence felaket olur. Ayrıca koyduğu vergiler ile hayatımıza ortak olan devlet daha neyimizi istiyor acaba?

  • Yazılardaki linkleri tılayıp izleyerek ve biraz inceleyerek bile yaklaşık 4-5 saat süre alıyor. Sadece linklerden önceki yorumlar belki kısalmış olabilir. Ama bunca emeği bize ulaştımanız bile açıkçası benim için değer biçilemez. Teşekkürler. Emeğinize sağlık.

  • Devletin canı sıkıldıkça vergi koymasına bu ülkenin insanları bir sıkı duruş gösteremeden sanırım göçeceğim bu dünyadan. Ya hükümete yakın olanların istedikleri gerçekleşiyor ya da para yetişmiyor diye para lazım diye ek vergi konuyor. Bu nasıl bir ülkedir? Madem o kadar yerli üretimi desteklemek istiyorlar neden araçlarda buna el atmıyorlar? Ülkede üretilen araçlara vergiyi %5 yapın o zaman…

    • bahsettiğiniz %5 lik vergi ,dünya ticaret örgütü kanunlarından dolayı yapılamaz.
      ülkelerin bağımsızlığı lafta maalesef.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği