Sentetik kan, yaralıları 48 saat daha hayata bağlayacak

Erythromer ve PolyHb adlı maddeler, kanın yerini tutmasa da yaralıların hastaneye yetiştirilene kadar kan kaybından ölmesini engelleyebiliyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

17. yüzyılda dolaşım sisteminin nasıl işlediği anlaşılmaya başladığından bu yana bilimciler kana alternatif olabilecek malzemeler arıyor. Zamanında hayvan kanı, idrar, şarap, süt gibi pek çok farklı maddeyle kanın işlevi taklit edilmeye çalışıldı ancak bugüne dek kanın yerine koyabildiğimiz tek madde başka bir insandan alınan kan oldu. Washington Üniversitesi Tıp Okulundan bilimcilerin en son geliştirdiği madde ise kanın yerini tutmasa da yaralıların hastaneye yetiştirilene kadar kan kaybından ölmesini engelleyebiliyor.

Araştırmayı yürüten Dr. Dipanjan Pan “Bu kanın yerine geçebilecek bir madde değil. Vücut içinde oksijen dağıtımını yapabilen bir araç olarak düşünülebilir. Amaç yaralı kişinin hastaneye canlı şekilde yetiştirilmesini sağlamak.” diyor.

Erythromer adı verilen madde, insanlardan elde edilen hemoglobinin toz formunda üretilmesi ile hazırlanıyor ve bu şekilde altı aya kadar saklanabiliyor. Hemoglobin molekülleri bir sentetik polimer ile kaplanmış durumda. Böylece oksijen atomlarını yüksek pH bölgelerinden toplayıp düşük pH bölgelerinde bırakabiliyorlar. Bu madde insan yapısı olduğu için HIV, H1N1 ya da Zika gibi kanla bulaşan hastalıkları aktarması da mümkün değil.

Geniş kullanım alanı

Dr. Pan ve çalışma arkadaşları Erythromer’i askeri uygulamalar için geliştirmek istiyor ancak çok yaralı olan durumlarda ya da kırsal bir alanda gerçekleşen yaralanmalarda da böyle bir maddeden faydalanılabilir. NASA bile Mars’a göndermeyi planladığı astronotların yanında Erythromer göndermeyi düşünüyor.

Dr. Andre Palmer tarafından geliştirilen polimerize hemoglobin (PolyHb) de benzer bir şekilde çalışıyor. Doğal hemoglobinden üretilen madde koruyuvu bir polimer kılıfa sahip. Böylece saf hemoglobinin zehirli yan etkileri engellenmiş oluyor. Bu madde de hastanın hastaneye gidene kadar hayatta kalmasını sağlamayı amaçlıyor. Dr. Palmer “Neticede kan nakline ihtiyaç duyan bir hastaya verebileceğiniz en iyi şey kandır.” diyor. PolyHb de toz halinde saklanabiliyor ve böylece ağırlığı yarıya inmiş oluyor.

Normalde savaş alanında yanında kan taşıyan bir sağlık görevlisi aynı anda beş kişiye yardım edebilirken bu maddeler sayesinde 10 kişiye birden yardım edebilecek. Tek yapılması gereken toz halindeki maddelerin saf su ile karıştırılması. Savaş alanında önlenme ihtimali olan ölümlerin yüzde 90’ının kan kaybı sebebiyle gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda bu maddeler çok fazla can kurtarma potansiyeline sahip.

Gerçek kanın yerini tutmuyor

PolyHb ile hasta 24 ila 48 saate kadar hayatta tutulabiliyor. Bu süre içerisinde hastanın kan nakli yapılabilecek bir tıbbi tesise aktarılması gerekiyor. Kronik kan hastalıklarında bu maddeleri kullanmak mümkün değil ancak yaralanmalı bir kaza anında gerekli müdahalenin yapılmasıyla pek çok yaşam kurtarılabilir.

Erythromer ya da PolyHb şimdilik oksijen transferinden başka bir şey yapamıyor. Yani sentetik kan muadili üretme çabalarımız hala bir meyve vermiş değil. Yakın gelecekte de sağlıklı kişilerden kan alıp yaralılara aktarmaktan başka çaremiz yok gibi duruyor. Dr. Palmer “Belki birden fazla maddeyi birleştirip ekstra işlevler elde etmek mümkün olabilir ancak tamamen kanın yerini alacak bir malzeme geliştirebilmiş değiliz.” diyor.

Kaynak: Engadget

Erythromer ve PolyHb adlı maddeler, kanın yerini tutmasa da yaralıların hastaneye yetiştirilene kadar kan kaybından ölmesini engelleyebiliyor. Gerçek hemoglobin kullanılarak üretilen ve toz halinde saklanabilen maddeler kan kaybından ölme riski bulunan kişileri 24 ila 48 saat boyunca hayatta tutabiliyor. Daha sonra yaralı kişiye gerçek kan nakledilmesi gerekiyor.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği