Varlığı ilk kez 1950’lerde keşfedilen ozon tabakasını yok etmeye başladığımızı fark etmemiz uzun sürmemişti. 1980’lerde yapılan araştırmalarda Antarktika üzerinde, güney yarım kürede yaz mevsimine denk gelen Kasım ayında büyük bir ozon deliği oluştuğu tespit edilmişti.
Araştırmacılar ozon tabakasının yapısını ve deliğin sebebini araştırırken delik büyümeye devam ediyordu. Uzun süre en önemli global tartışma konularından birisi olan ozon tabakası deliğinin kloroflorokarbon (CFC) gazları tarafından oluşturulduğu keşfedildi. Bu gazlar kuru temizleme işlemi, eski buzdolapları ve saç spreyi gibi aerosoller tarafından salgılanıyordu. 1987 yılında tüm dünya ülkeleri, bu gazların salınımını yasaklayan ve ozon tabakasını tamir etmeyi amaçlayan Montreal Protokolü’nü imzaladı.
1990’lar boyunca da büyümeye devam eden ozon tabakası deliği 2000 yılında en büyük formuna ulaştı. Bu tarihe kadar her yıl Ekim ayında ölçülen delik genişliğinin aslında bu dönemde çeşitli mevsimsel değişimlerden etkilendiği keşfedilince ölçümler Eylül ayına kaydırıldı. 2000-2015 tarihleri arasında ozon deliğinin boyutu Eylül ayında ölçüldü.
Eylemler sonuç verdi
Yeni yayınlanan rapora göre 2000 yılından itibaren insanlık olarak attığımız adımlar sonuç vermeye başladı. Ozon deliğinin bu dönemde 4 milyon kilometrekare (Türkiye yüzölçümünün yaklaşık 5 katı) küçüldüğü tespit edildi. MIT Atmosferik Kimya ve İklim Bilimi Profesörü Susan Solomon bu gelişmeyi “Dünya olarak bir şey yapmaya karar verdik. Bilimin gösterdiği şekilde doğru adımları izledik ve gezegen bizim eylemlerimize yanıt verdi.” şeklinde yorumladı.
İnsanların doğaya saldığı CFC gazlarının dışında yanardağ püskürtülerinin de ozon deliğinin genişlemesine katkıda bulunduğunu belirten uzmanlar, özellikle geçtiğimiz yıl Şili’de Calbuco yanardağının patlaması ile delikte bir miktar genişleme olduğunu ancak bunun kalıcı olmadığını ifade etti. CFC salınımının kontrol altında tutulması halinde ozon tabakasındaki deliğin içinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarına doğru tamamen kapanabileceği ifade ediliyor.
Yorumunuz: