“Ketojenik diyetten uzak durun!”

Ketojenik diyet ABD’de son dönemlerde en popüler diyetlerden biri olarak sık sık gündeme geliyor. Kısa sürede kilo vermeyi, gelişmiş beyin fonksiyonlarını ve enerjinin gün boyunca korunmasını vadeden diyet, yüksek karbonhidratlı ürünleri yağlı, protein bakımından zengin yiyeceklerle değiştirerek yapılıyor. Böylece vücut bir süre sonra ketozis adı verilen doğal bir metabolik duruma geçerek karbonhidrat yerine vücuttaki yağları yakmaya başlıyor.

Ketozisin kısa sürede kilo verme konusunda çok başarılı olduğu biliniyor. Peki bu diyetin uzun vadeli etkilerinden haberdar mıyız? Eski Amerikan Kardiyoloji Koleji Başkanı Dr. Kim Williams, hayatına kilo vermekten daha fazla değer veren hiç kimsenin ketojenik diyeti uzun süre sürdürmemesi gerektiğini söylüyor.

William Plants Based News’e yaptığı açıklamada “Bu fikri seviyorum, temel konsept: yeme alışkanlıklarını değiştir ve bir şeyler değişsin. Ne yazık ki arkasındaki bilim doğru değil. Kısa süreli kilo kaybı istiyorsanız (bu kısa dönem 1-2 yıl olabilir) bu çok güzel bir yöntem.” diyor. Williams’ın ifadeleri 2013’te gerçekleştirilen 17 adet sistematik çalışmanın verilerine dayanıyor. Bu çalışmalarda düşük karbonhidratlı diyetlerin ölüm riskini artırdığı, özellikle kalp damar sağlığının risk altında olduğu belirtiliyor.

Uzmanlar ketojenik diyete karşı

Williams “Herkesin bu konuda bilgi sahibi olması için konuşuyorum. Amerikan Kalp Birliği Dergisi’nde birkaç yıl önce yayımlanan başka bir çalışma, geçmişte kalp krizi geçiren ve ketojenik diyet yapan kişileri inceliyordu. Bu kişilerin ölüm oranlarında yüzde 53 artış görüldü. Hiç kimse bu diyeti yapmamalı.” diyor.

2013’te yapılan sistematik çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar da aynı tavsiyede bulunuyor:

“Düşük karbonhidratlı diyetlerin tehlikeli olduğu ve kalori kısıtlamasının besin değerlerinden bağımsız olarak kilo kaybında etkili olduğu göz önünde bulundurulduğunda, şimdilik düşük kabonhidratlı diyetleri önermemek doğru olur. Protein kaynağının etkisini inceleyen daha detaylı araştırmalara acilen ihtiyaç duyulmaktadır.”

Bir diğer incelemede: “Ketojenik diyet uzun vadede sağlık risklerine sebep oluyor çünkü düşük karbonhidratlı diyetlerde lif ve meyve tüketimi azalırken bunun yerine hayvansal kaynaklardan protein, kolesterol ve doymuş yağ alımı artıyor. Tüm bunlar ölüm riskini ve kalp damar hastalıklarını artıran faktörler.” ifadelerine yer verildi.

İncelemenin düşük karbonhidratlı diyetlere odaklandığını ve bu diyetlerin hepsinin ketojenik olmadığını belirtmek gerek. Aslında Ketojenik diyeti uygulamanın daha dengeli yöntemleri de mevcut ve bu diyetler bazı kişiler için faydalı olabilir. Obez kişiler için işe yarayabilecek kanıtlanmış kilo kaybı etkisinin yanı sıra diyet aynı zamanda epilepsi hastası çocuklarda da başarılı bir tedavi yöntemi olarak kullanılabiliyor. Ketozis durumunda vücut dekanoik asit adı verilen doğal bir kimyasal salgılıyor. Bu kimyasal epilepsi nöbetlerini azaltmaya yardımcı oluyor.

Dengeli ve doğal diyet en iyisi

Ancak uzun süre boyunca devam edebileceğiniz güvenli bir diyet arıyorsanız Dr. Marcelo Campos tarafından verilen önerileri uygulayabilirsiniz:

“Bir sonraki popüler diyeti sadece birkaç hafta boyunca uygulamak yerine uzun dönemde sürdürülebilir değişikliği benimseyin. Dengeli ve işlenmemiş ürünlerden oluşan; renkli meyve ve sebzeler, yağsız et, balık, tam tahıl, kuru yemiş, çekirdekler, zeytin yağı ve bolca su içeren bir diyet sağlıklı ve uzun bir yaşam için en iyi kanıt gibi görünüyor.”

Kaynak: Big Think