Kahve türlerinin yarıdan fazlası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

İklim değişikliği ve ormanların yok olması gibi insan kaynaklı bu etkenler dolayısıyla yabani kahve türlerinin yüzde 60'ı yok olma riskiyle karşı karşıya.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Kahve içmek dünyada milyonlarca insanın her gün yaptığı bir eylem. Kahve üretiminden geçimini sağlayan 125 milyon kişi bulunuyor. Ancak iklim değişikliği ve ormanların yok olması kahve keyfimizi tehdit ediyor. İnsan kaynaklı bu etkenler dolayısıyla dünyadaki yabani kahve türlerinin yüzde 60’ı yok olma riskiyle karşı karşıya.

Küresel kahve tüketiminin önemli bir kısmını sadece iki tür kahve; arabica ve rustica oluşturuyor ancak bilimciler bugüne dek 124 adet farklı kahve türü keşfetti. Bu kahvelerin çoğu Afrika, Asya ve Avustralasya’da tropikal bölgelerde doğal olarak yetişiyor.

20 yıllık araştırmanın sonuçları

Kew Royal Botanic Gardens’tan kahve uzmanı Aaron Davis önderliğindeki araştırmacılar, geçtiğimiz 20 yılı kahve türlerini kataloglamak ve yok olma risklerini belirlemek için harcadı. Ekibin çabaları sonucunda 35 türün sadece korunmasız alanlarda yetiştiği, 75 türün ise IUCN tarafından belirlenen ‘tehlike altındaki türler’ kırmızı listesine girmek için gerekli özellikleri taşıdığı belirlendi. Ekip aynı zamanda kahve türlerinin yüzde 45’inin tohum bankalarında korunmadığını söyledi.

Yabani kahve türleri normalde tüketim için toplanmasa da özellikle iklim değişikliği döneminde, yabani kahvelerin hayatta kalması, özel olarak üretilen kuzenleri için de çok önemli. Yabani kahve türleri, çevrelerine uyum sağlamak için birçok farklı özellik geliştirmiş durumda. Yabani bir tür kuraklığa ya da ormanların yok olmasına karşı dayanıklı olmasa bile belirli parazitlere ve hastalıklara karşı direnç göstermesini sağlayan özellikleri bulunabilir ve bu özellikler, tüketim için üretilen kahvelere aktarılabilir. Yabani kahvelerde ayrıca daha önce keşfetmediğimiz lezzetler de bulunabilir.

İklim değişikliği karşısında en önemli silah çeşitlilik

İklim değişikliği şimdiden tozlayıcıları yok ederek, parazitlerin yayılmasına sebep olarak, kısa süreli aşırı hava koşullarına ve uzun zamanlı çevresel değişikliklere yol açarak kahve üretimine zarar veriyor. Daha sıcak havalar, yüksek kaliteli kahve üretilen alanların yarısını 2050’ye kadar verimsiz hale getirebilir.

Bu güçlükler karşısında, yabani kahve adaptasyonları, tüketim için üretilen türlerin genetik direncini artırabilir ancak bunun için korunmaları gerekiyor.

Ekip: “Sonuç olarak mevcut yabani kahve türlerini olduğu gibi korumamız ve kalan genetik çeşitliliği güvence altına almamız gerekiyor. Gıda güvenliğine ve çiftçilerin geçim sıkıntılarına bu kadar odaklandığımız bu dönemde, muhtemel çözümler üretebilecek ham maddeler önemli bir tehlike altında.” diyor.

Kaynak: Motherboard

İklim değişikliği ve ormanların yok olması gibi insan kaynaklı bu etkenler dolayısıyla yabani kahve türlerinin yüzde 60'ı yok olma riskiyle karşı karşıya. Aslında günümüzde arabica ve rustica türleri tüketim için üretilen kahvelerin önemli bir çoğunluğunu oluşturuyor. Ancak yabani türlerin barındırdığı bazı özelliklerin, tüketim için üretilen kahvelere aktarılması, gelecekte iklim değişikliğine daha dayanıklı türler geliştirmemizi sağlayabilir.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği