İnternet, genellikle özgürlükçü bir teknoloji olarak bilinir. Kim olursanız olun, hangi ülkede yaşarsanız yaşayın fikirlerinizi internetten bütün dünyaya duyurabilirsiniz. Ama bunun için ilk olarak internete erişmeniz gerek.
Yapılan araştırmalara göre, yoksulluk ve toplumun genelinden uzaklık, kişilerin internet erişimini engelleyebiliyor. Daha yakın zamanda yapılan araştırmalarla birlikte, bazı durumlarda ötekileştirilmiş grupların da internete erişmekte güçlük çektiği anlaşıldı. Science dergisinde yayınlanan araştırmada, dünya çapında internete erişmede güçlük çeken insanların haritası yayınlandı.
İnternetin haritasını çıkartmak kolay bir şey değil tabii. İnternet bağlantısı olan bütün bilgisayarların gerçek bir konumu olsa da, VPN gibi bazı etkenlerden dolayı bilgisayarların gerçekte nerede olduğu bazen bilinmeyebilir. Bilgisayarlar, sıralı bir şekilde değil de karmaşık ağlarla birbirine bağlı. Her ülke, kendi vatandaşlarını daha geniş çaplı bir ağa bağlayan altyapılar sağlıyor. Bir bölgedeki altyapıyı genişletmek ya da korumak tamamen yetkililerin elinde olan bir şey. İşte sorun burada ortaya çıkıyor: Bir ülkede [inlinetweet prefix=”” tweeter=”” suffix=””]siyasete erişimi engellenen etnik veya dini azınlıkların, küresel internete erişimi de engellenebiliyor.[/inlinetweet]
Protestoları incelerken bulundu
Yeni araştırma, protesto hareketleri ile internet kullanımının bağlantısını incelemek için başlatılmıştı. Araştırma kapsamında, ETH Zürih Üniversitesi’nde tam olarak bu soruna çözüm arayan bilgisayar uzmanlarıyla işbirliği yapıldı. Böylece, dünyadaki internet erişimi kısıtlaması konusunda da bir harita oluşturuldu.
Araştırmacıların kullandığı yöntem seyahat etmelerini gerektirmiyor. Aksine, her şey İsviçre’deki bir internet hizmet sağlayıcısı tarafından elde edilen örneklerle oluşturuluyor. Tıpkı e-mail sistemindeki gibi, ‘gönderen’ ve ‘alıcı’ ibareleri var. Bu internet adresleri gerçek insanlara ulaşabilen alt ağlara sahip.
ETH Zürih ekibi, araştırmada 2004-2012 yılları arasına ait çok büyük internet trafiği elde etti. Elde edilen sonuçlarda, 19 milyondan fazla aktif alt ağ adresi bulundu. Bu internet bağlantılarının gerçek hayattaki konumunu bulmak için özel bir veritabanı kullanıldı. Daha sonra da bu internet bağlantısı haritası, dünyadaki etnik grupları gösteren haritaya uyarlanarak hangilerinin eksik olduğu bulundu.
Siyasetle alakalı
Çıkan sonuçlarda, son 8 yıldaki internet erişiminin olumlu yönde geliştiği görüldü. Koşulların demokratik ülkelerde yaşayanlar ve bazı gruplar için daha fazla iyileştiği fark edildi. Politik olarak dışlanmış grupların yaşadığı yerlerde ise internet bağlantısının oldukça zayıf olduğu görüldü. Net sonuçlara göre ise, politik olarak dışlanmış kişilerin internet bağlantısı ülkedeki diğer insanlarla karşılaştırıldığında yüzde 30 daha az. Araştırmacılar yoksulluk, başkente olan uzaklık, şehirleşme gibi diğer faktörleri de analiz ettiler. Bunlardan hiçbiri internete erişim sorununu açıklamıyordu, o yüzden sosyal politikanın suçlu olabileceğine karar verdiler.
Bir sonraki adım ise, internet erişimi sorununun etkilerini doğal deneyler yaparak öğrenmek. Eğer kişilerin internete erişimi, seçim sonuçlarını ya da siyasi karışıklıkları etkiliyorsa, özlü söz bir kez daha kanıtlanmış olacak: “Bilgi güçtür.”
Yorumunuz: