21st Century Fox şirketinin yükselen yıldızlarından Tara Flynn geçtiğimiz yıl Ağustos ayında işinden istifa ederek Netflix’e katılma kararı aldı. Bu karar şirkette hiç hoş karşılanmadı. Fox’ta Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Flynn’in Netflix tarafından transfer edilmesi, Fox’un Netflix’e dava açmasına sebep oldu. Netflix ise Fox’un çalışanlarına imzalattığı kontratların kanuna aykırı olduğunu ve uygulamaya geçirilemeyeceğini iddia etti.
Dava hala devam ediyor ancak Netflix’le Hollywood şirketleri arasındaki çatışmalar bununla sınırlı değil. Bir an önce büyümek ve abone sayısını artırmak isteyen Netflix, orijinal içeriğe yöneliyor. Geçmişte sadece drama ve durum komedisi (sitkom) çeken Netflix son dönemlerde çocuk içerikleri, reality şovlar ve stand-up gösterileri gibi pek çok farklı alana yatırım yapmaya başladı. Bu da televizyon şirketlerinin canının sıkılmasına sebep oldu. Şu anda pek çok şirket Netflix’i ‘bir numaralı düşman’ olarak görüyor.
Televizyonlardan kat kat fazla harcıyor
Netflix orijinal içeriğe ve dış yapımlara geçtiğimiz yıl toplam 6 milyar Dolar harcadı. Önceki yıl ise bu rakam 5 milyar Dolar’dı. Bu rakamlar Time Warner ve HBO gibi büyük yapımcıların harcamalarından kat kat daha fazla. Amazon ve bu alandaki diğer yeni şirketlerle birlikte Netflix’in bu aşırı harcamaları, sektörde çalışanların taleplerini yükselterek maliyetleri artırıyor. Ayrıca bu kadar fazla talep varken yapımcılar çalışacak eleman ve ekipman bulmakta da zorlanıyor.
Stüdyo yöneticileri artık televizyon yıldızlarının da film yıldızları gibi ödeme talep ettiğini, bazı oyuncuların bölüm başına 250 bin Dolar istediğini söylüyor. Yetenekli kamera ekipleri, ses mühendisleri ve post-prodüksiyon çalışanları için yaşanan rekabet de oldukça ateşli.
Televizyon şirketleri de suçlu
Ancak bu konuda tek suçlu Netflix değil. Televizyon şirketleri ve stüdyolar, ürettikleri bir dizi ya da filmin DVD satışlarının ardından biraz daha gelir elde edebilmek için bu eserlerin Netflix’te yayınlanmasına izin verdi. Bu şekilde lisans alarak işe başlayan ve bu eserlerin ömrünü uzatan Netflix zamanla güçlenerek bugünkü haline geldi. Yani deyim yerindeyse, geçmişin yapımcıları kendi elleriyle bir canavar yarattı.
Netflix’in İçerik Yönetim Şefi Ted Sarandos “Tabii ki hareketli mücadeleler yaşanacak, sonuçta projeler için rekabet ediyoruz. Ancak diğer medya şirketleriyle birlikte hepimiz bundan sorumluyuz” şeklinde konuştu.
Netflix’in 21st Century Fox şirketinden kontratsız 20 kadar elemanı da kendi bünyesine kattığı belirtiliyor. Ayrıca Comcast’ten kıdemli yönetici Stacey Silverman ve Sony, Walt Disney gibi diğer şirketlerden de bazı yöneticiler Netflix saflarına katıldı.
Gözler yeni yeteneklerde
Artan maliyetlerle başa çıkamayan televizyon şirketleri artık yeni ve daha düşük maliyetli yeteneklere yönelmek istiyor. Bu sebeple Youtube ve Instagram gibi platformlarda başarılı olan genç yeteneklere yeni projelerde yer veriliyor. Yapımcılar ve menajerler de Netflix’te çalışanların kolay kolay yükselemediğini söyleyerek yeteneklerin buraya yönelmesini engellemek istiyor. Ancak bir çok Hollywood yıldızı, Netflix’in yapımcılığını üstlendiği projelerde seve seve rol alıyor. Netflix’in proje başlamadan önce daha fazla ödeme yapması ve daha az bölüm olduğu için çalışanlara daha esnek çalışma koşulları sağlaması tercih sebepleri arasında yer alıyor.
2016 yılında Netflix’in abone sayısı yüzde 25 artarak 94 milyona yaklaştı. Şirket şu anda 60 milyar Dolar üzerinden değerlendiriliyor ancak herkes şirketin bu kadar değerli olduğuna ikna olmuş değil. Hızlı büyümek için hızlı borçlanan Netflix, toplamda 3,4 milyar Dolar’lık borcunu kapatabilecek kadar gelir kazanmıyor. Ancak şu anda şirketin odaklandığı tek nokta abone sayısının artırılması. Bu alanda hedeflerin tutturulması ile birlikte şirketin gelecekte hızla kar elde edeceği düşünülüyor. Geçtiğimiz çeyrekte 5 milyondan fazla yeni abone alan Netflix hedeflerin üzerine çıkmayı başardı. Bu durum da şirketin hisselerine yüzde 44 büyüme olarak yansıdı.
Kaynak: Business Standard
Yorumunuz: