Haftanın Özeti: 24

6 -12 Nisan 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Sinema / TV / Kültür / Sanat

  • Sevdiğiniz şarkıcı / gruplardan yola çıkarak yeni keşifler yapmanızı sağlayan hoş (fakat biraz da tanıdık) bir arayüze sahip hizmet: Music Roamer.
  • Transformers filmini merkezine alan Premake adlı bir ‘masaüstü belgeseli’ (tamamen bilgisayar ekranı / masaüstünde geçen) keşfettim. Fan-labor denen hayran katkısının filmlerde ne ilginç etkileri olduğunu işleyen bol ödüllü bir çalışma.

  • Sanat ve yemek bir araya gelebilir mi? Sanat eseri gibi tabaklar kadar da basit yaklaşımlarla değil ama. Milano’da açılan bir sergide 1851’den bu yana yemeğin kültür ve sanatla kesiştiği alanlara odaklanılıyor.

art-and-food-dettaglio-new

  • Game of Thrones öncesi bir ısındırma turu da Susam Sokağı’ndan geliyor.

  • Star Wars’un etinden, sütünden, yününden, tüyünden, kılından, tükürüğünden, dışkısından, fışkısından faydalanmalara doyamayan stüdyosu “ne yapsak da satılacak yeni bir şeyler bulsak” diye düşündü ve bu hafta duyuruyu yaptı: Star Wars serisi ilk defa dijital versiyonlarıyla 10 Nisan itibariyle ‘dijital raflarda’. Paraları hazırlayın.

  • Pop Art Peygamberi Andy Warhol 1947’den 1987’ye kadar toplam 57 albümün kapağını tasarlamıştı. Artık 264 sayfalık bir dev kitapta hepsini incelemek, öyküsünü öğrenmek mümkün (44 dolar).
  • İşlemediği konu, kaşımadığı mesele, çiğnemediği kural kalmayan Hollywood’un yeni umudu sanal gerçeklik. Bu teknolojinin 2020’de (yani 5 sene sonra) 150 milyar dolarlık yeni bir pazar yaratacağı iddia ediliyor.

actor-daniel-dae-kim-virtual-reality-618

  • Web tarayıcısı olarak Google Chrome kullanıyorsanız Tabstract adlı ücretsiz eklenti açtığınız her boş sekmenin (tab) bir sanat eseriyle sizi karşılamasını sağlıyor. Çok hoşuma gitti.
  • Zamanın ne kadar hızlı aktığını anlamanın yollarından biri de kaybettiğimiz popüler kişilerin ölüm yıldönümleri oluyor. İngiliz Şarkıcı Amy Winehouse öleli 4 yıl oluyor örneğin; tahmin eder miydiniz? Çok genç yaşta son bulmuş bu hızlı, bulanık ve örselenmiş hayatın detaylarını üstünde uzun zamandır çalışılan Asif Kapadia imzalı bir belgeselden öğrenebileceğiz.

  • Haftayı Amy’nin en sevdiğim performanslarından biriyle bitiriyorum. SXSW’te olup şunu canlı izleyebilmiş olmak vardı. Ama olmadı. Bugün mümkün olan şeylerin farkına varalım, kıymetini bilelim (ayrıca bu izleyeceğiniz video nasıl bir ortamdır? Texas Kamyoncular Federasyonu Olağan Genel Kurulu gibi bir heyet mübarek! Neyse ki 1 kadın var numune kabilinden. Gün yüzü görmedi şu kız yaşamı boyunca).

Önümüzdeki haftanız geçen haftadan daha sağlıklı, mutlu ve bereketli olsun.

Bu derleme hoşunuza gittiyse hemen altta yer alan sosyal medya düğmeleri aracılığıyla ilgilenebilecek diğer arkadaşlarınızı haberdar edebilirsiniz. Yeni yazılardan öncelikli haberdar olmak için aşağıdaki forma e-posta adresinizi girmeniz yeterli.

Fikir ve katkılarınızı yorumlarınızla iletebilirsiniz. Benim için son derece yol gösterici ve fikir verici olduğunu belirtmek isterim.

22 Yorum

  • Efendim, öncelikli olarak Serdar Bey’in bu istikrarlı haber blogunu yazması takdire şayan. her fırsatta dile getiririm.

    Ancak asıl beni etkileyen şey şu: Serdar Bey aslında girişimcilikve yenilikçilikte tabii dünyanın evrildiği yollarda ne kadar (ticari ve bilimsel olarak) üretken olmadığımızı da gözler önüne seriyor.

    Sadece yazılım açısından değil endüstriyel açıdan da öyle. Patent hususuna hiç girmeyeceğim. Biz başkasının yaptığını ay yuro çıktı, dolar fırladı diye hesap ederek mi geçireceğiz. Üniversitelerde o kadar öğrenci var. Kasıl kasıla okuyoruz diyorlar. Tamam onlara yeterli lab. ortamı ya da yenilikçiliğe uygun durum yaratamıyoruz. Ama akılıc düşünmelerini rica ediyorum. Sadece onlara değil kendime de kızıyorum. Çok kızıyorum çok.

    Yani bu haftanın özetini okurken garip duygulara gark oluyorum. Bunun müsebbibi biraz da Serdar Bey’dir. İyi ki yapıyor.

    Neyse pazar pazar…

  • Tabstract eklentisinin yapacağı iş ile istediği yetkiye bakınca hiç akıl karı değil.

  • Bu arada Serdar Bey’in bir konuda ikaz etmek istiyorum, içlerinde benim de olduğum ciddi bir grup, bir sürü araştırma ile derlenmiş haftalık bültenden edindiklerimiz ile sosyal medyada hava atıyoruz. Peki kaynak belirtiyor muyuz, e bazen işte. Sonra vay ben duymadım, vay ben görmedim olmasın. Paket servisi yoksa bilelim :)
    Seviyorum bu blogu…

  • Merhaba, bugüne kadar pek çok tıbbi buluş yapıldı. Siz de duyurdunuz çok kez. Biz de ilgiyle takip ediyoruz. Ama neden gerekli ses ve heyecan duyulmuyor, medya neden gerekli ilgiyi göstermiyor? İkincisi biz bu teknolojilerden ne zaman faydalanabileceğiz?

  • Sevgili ve değerli M. Serdar Kuzuloğlu; keşke diyorum, herkes sizin kadar işini sevseydi ve sorumluluğunu bu kadar yükelenebilseydi! Ne kadar güzel olurdu kimbilir? Eminim o zaman bu diyarlarda ve hatta dünyada herşey yolunda giderdi… Biliyorum ki eşyanın tabiatı buna müsâit değil :))

    Gönlünüze, emeklerinize, kaleminize, klavyenize sağlık :) Çooook teşekkürler dünyayı güzelleştirdiğiniz için… Güle güle gidin ve gelin, sağlıkla ve huzurla…

  • Okumadan uyuyamıyorum,bir şeyler eksikmiş gibi geliyor,bu durum normal mi Serdar Bey?

  • “tabstract” ile alakalı olarak; üniversiteden bağlandığımı belirterek söylemek isterim ki; sekme açıldığı zaman, o sanat resmi gelene kadar yazacağım adresi çoktan yazmış ve gitmiş oluyorum. : ))

    Birkaç kez de f5 ile sekmeyi yenilemek zorunda kaldım, görmek için.

  • Emeğine sağlık amirim, yeni okuma fırsatım oldu.

    Tabstract ile ilgili olarak; o kadar da yavaş değil, ama ne kadar hızlı olursun zaten bir anlık gördüğümüz boş sayfada bir sanat eseri görünce duraksayıp bakıyor insan. Bu duraksama faydalı mıdır, zararlı mı tartışılır.

  • Elektronik mühendisi olarak düzeltmek isterim, mAh pilin gücünü değil enerji kapasitesini gösterir. Nitekim mantık yanlış değildir. mAh ne kadar yüksek ise kapasite o kadar geniş yani kullanım süresi o kadar uzun.

  • “Gerekçe olarak Çağlayan Adliyesi’nde rehin alınan ve ardından gerçekleştirilen polis baskınında aldığı 10 kurşun yarasıyla hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın görüntülerinin paylaşılması gösterildi.”

    Yukarıdaki satırlar sizin cümleniz. Savcıyı sanki DHKPC teroristleri değil de polis vurmuş gibi bir izlenim veriyorsun. Bu kadar yüzsüzlüğe pes.

  • Keyifle okudum. İşinizi sevdiğiniz her yazınızdan açıkça anlaşılıyor. Sizin gibi işini seven insanların artması dileğiyle…

  • Merhaba Serdar Bey;
    Pop Art “Peygamberi” Andy Warhol kullanıdığınız cümledeki peygamberiyle ne demek istiyorsunuz acaba ve Enes Reyhan Bey’in dediklerini de haklı buluyorum ““Gerekçe olarak Çağlayan Adliyesi’nde rehin alınan ve ardından gerçekleştirilen polis baskınında aldığı 10 kurşun yarasıyla hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın görüntülerinin paylaşılması gösterildi.”

    Yukarıdaki satırlar sizin cümleniz. Savcıyı sanki DHKPC teroristleri değil de polis vurmuş gibi bir izlenim veriyorsun. Bu kadar yüzsüzlüğe pes.”

    Hepimiz oyuz buyuz diyenler nerdeydiniz bir ülkenin savcısı katledilirken saçma sapan bir örgüt tarafından

    • Merhaba Mehmet Bey,
      Serdar Bey yazıyı yorumsuz bir şekilde Rahmetli Savcımız Mehmet Selim Kirazın 10 kurşun yarası ile hayatını kaybettiğini objektif bir bilgi olarak yazmış ve sizde “doğal olarak”: “teroristler ölmeden önce 10 kurşun sıkmış olamaz! demek ki kurşunlardan bazıları polisin silahına ait olabilir diye veya eğer 10 kurşunda teroristlerin silahından çıktı ise bu operasyonun tam bir fiyasko olduğunun göstergesidir diye yorumlamışsınız.Bence haklısınız…

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği