Haftanın Özeti: 24

6 -12 Nisan 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Tasarım / İnovasyon

ipad-kiosk-checking-out-ipad

  • İngiliz Tasarımcı Jonny Barry tarafından Nike ayakkabılar üstünde tematik geliştirmeler yapılarak ortaya çıkan Freaker Sneaks markasının modellerine bakmanızı istiyorum. Türetim çağının en güzel örneklerinden biri oldu gözümde.

freaker-sneakers

  • İsviçreli tasarım evi Ill Design’ın The Living Cube adlı projesi giderek daha küçük alanlarda yaşamak zorunda kaldığımız yeni dünya düzeninde tek bir alanda birçok bileşeni kapsamayı başarıyor. Yatak, gardrop, kütüphanel, TV standı ve dahası.

kup

  • Mihail Klenov ve Martin Angelov adlı iki tasarımcının imzasını taşıyan Halfbike II, sadece 8,2 kg ağırlık ve ilginç formuyla ulaşım konusuna farklı bir yaklaşım sunuyor. Erken davranan 599 yerine 349 dolara bir tanesine sahip olabiliyor.

  • İki teker konusunu açmışken bu yılın tasarım ödülünü alan Loopwheels ile sizi tanıştırmak istiyorum. Basit, akıllıca ve işlevsel bir fikir. MUHTEŞEM bir fikir (bu mükemmel fikir şimdi kendini tekerlekli sandalyelerde deniyor). İnsanlık var oldukça gelişme durmayacak. Bu beni çok heyecanlandırıyor!

  • 3 boyutlu yazıcılarla tasarlanıp üretilen çok şey gördüm. Ama hala şaşıracak bir şeyler kalmış meğer. Denizin altını keşfe meraklı olanların gayet aşina olduğu bir canlının yeni evine bakalım. Transhümanizm derken transanimalizm kapımıza gelmiş!

santorini_web

  • Hamak dediğimiz şeyin keyfini yaşayanın unutması mümkün değil. Peki genellikle tek başımıza aldığımız bu zevki üçlemek nasıl olurdu? Buyrun Tentsile imzalı hamakta threesome kafasına: Trillium.

Tentsile-Vista-AWalmsley-047_small_1024x1024

  • NFC içeren kredi kartları da işimizi pekala görüyordu ama mobil ödeme konusundaki seçeneklerimiz neredeyse her gün yeni bir alternatifle büyüyor. Avustralyalı Frank Green bu tip (mikro) ödemelerin en çok gerçekleştiği kahve dükkanları için ilginç bir fikir geliştirmiş. SmartCup isimli bardağın kendisi temassız ödemeyi destekliyor. Bardağınıza krediyi cep telefonu uygulamasından yüklüyorsunuz. Bardağı kasaya dokundurduğunuzda ödeme de gerçekleşiyor. Yaygınlaşacak bir şey olmasa bile fikir olarak kesinlikle ilginç.
  • Ofis duvarlarımızı asla beyaza boyamamamız gerekiyormuş. Detaylara odaklanmak için kırmızı, yaratıcılık için mavi, ilham için yeşil kullanmamız; konferans salonları için sarıdan, morali yüksek tutmak için griden uzak durmamız gerekiyormuş (ofis tasarımı demişken en güldüğüm Zaytung haberini de anmadan geçmeyeyim).

22 Yorum

  • Efendim, öncelikli olarak Serdar Bey’in bu istikrarlı haber blogunu yazması takdire şayan. her fırsatta dile getiririm.

    Ancak asıl beni etkileyen şey şu: Serdar Bey aslında girişimcilikve yenilikçilikte tabii dünyanın evrildiği yollarda ne kadar (ticari ve bilimsel olarak) üretken olmadığımızı da gözler önüne seriyor.

    Sadece yazılım açısından değil endüstriyel açıdan da öyle. Patent hususuna hiç girmeyeceğim. Biz başkasının yaptığını ay yuro çıktı, dolar fırladı diye hesap ederek mi geçireceğiz. Üniversitelerde o kadar öğrenci var. Kasıl kasıla okuyoruz diyorlar. Tamam onlara yeterli lab. ortamı ya da yenilikçiliğe uygun durum yaratamıyoruz. Ama akılıc düşünmelerini rica ediyorum. Sadece onlara değil kendime de kızıyorum. Çok kızıyorum çok.

    Yani bu haftanın özetini okurken garip duygulara gark oluyorum. Bunun müsebbibi biraz da Serdar Bey’dir. İyi ki yapıyor.

    Neyse pazar pazar…

  • Tabstract eklentisinin yapacağı iş ile istediği yetkiye bakınca hiç akıl karı değil.

  • Bu arada Serdar Bey’in bir konuda ikaz etmek istiyorum, içlerinde benim de olduğum ciddi bir grup, bir sürü araştırma ile derlenmiş haftalık bültenden edindiklerimiz ile sosyal medyada hava atıyoruz. Peki kaynak belirtiyor muyuz, e bazen işte. Sonra vay ben duymadım, vay ben görmedim olmasın. Paket servisi yoksa bilelim :)
    Seviyorum bu blogu…

  • Merhaba, bugüne kadar pek çok tıbbi buluş yapıldı. Siz de duyurdunuz çok kez. Biz de ilgiyle takip ediyoruz. Ama neden gerekli ses ve heyecan duyulmuyor, medya neden gerekli ilgiyi göstermiyor? İkincisi biz bu teknolojilerden ne zaman faydalanabileceğiz?

  • Sevgili ve değerli M. Serdar Kuzuloğlu; keşke diyorum, herkes sizin kadar işini sevseydi ve sorumluluğunu bu kadar yükelenebilseydi! Ne kadar güzel olurdu kimbilir? Eminim o zaman bu diyarlarda ve hatta dünyada herşey yolunda giderdi… Biliyorum ki eşyanın tabiatı buna müsâit değil :))

    Gönlünüze, emeklerinize, kaleminize, klavyenize sağlık :) Çooook teşekkürler dünyayı güzelleştirdiğiniz için… Güle güle gidin ve gelin, sağlıkla ve huzurla…

  • Okumadan uyuyamıyorum,bir şeyler eksikmiş gibi geliyor,bu durum normal mi Serdar Bey?

  • “tabstract” ile alakalı olarak; üniversiteden bağlandığımı belirterek söylemek isterim ki; sekme açıldığı zaman, o sanat resmi gelene kadar yazacağım adresi çoktan yazmış ve gitmiş oluyorum. : ))

    Birkaç kez de f5 ile sekmeyi yenilemek zorunda kaldım, görmek için.

  • Emeğine sağlık amirim, yeni okuma fırsatım oldu.

    Tabstract ile ilgili olarak; o kadar da yavaş değil, ama ne kadar hızlı olursun zaten bir anlık gördüğümüz boş sayfada bir sanat eseri görünce duraksayıp bakıyor insan. Bu duraksama faydalı mıdır, zararlı mı tartışılır.

  • Elektronik mühendisi olarak düzeltmek isterim, mAh pilin gücünü değil enerji kapasitesini gösterir. Nitekim mantık yanlış değildir. mAh ne kadar yüksek ise kapasite o kadar geniş yani kullanım süresi o kadar uzun.

  • “Gerekçe olarak Çağlayan Adliyesi’nde rehin alınan ve ardından gerçekleştirilen polis baskınında aldığı 10 kurşun yarasıyla hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın görüntülerinin paylaşılması gösterildi.”

    Yukarıdaki satırlar sizin cümleniz. Savcıyı sanki DHKPC teroristleri değil de polis vurmuş gibi bir izlenim veriyorsun. Bu kadar yüzsüzlüğe pes.

  • Keyifle okudum. İşinizi sevdiğiniz her yazınızdan açıkça anlaşılıyor. Sizin gibi işini seven insanların artması dileğiyle…

  • Merhaba Serdar Bey;
    Pop Art “Peygamberi” Andy Warhol kullanıdığınız cümledeki peygamberiyle ne demek istiyorsunuz acaba ve Enes Reyhan Bey’in dediklerini de haklı buluyorum ““Gerekçe olarak Çağlayan Adliyesi’nde rehin alınan ve ardından gerçekleştirilen polis baskınında aldığı 10 kurşun yarasıyla hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın görüntülerinin paylaşılması gösterildi.”

    Yukarıdaki satırlar sizin cümleniz. Savcıyı sanki DHKPC teroristleri değil de polis vurmuş gibi bir izlenim veriyorsun. Bu kadar yüzsüzlüğe pes.”

    Hepimiz oyuz buyuz diyenler nerdeydiniz bir ülkenin savcısı katledilirken saçma sapan bir örgüt tarafından

    • Merhaba Mehmet Bey,
      Serdar Bey yazıyı yorumsuz bir şekilde Rahmetli Savcımız Mehmet Selim Kirazın 10 kurşun yarası ile hayatını kaybettiğini objektif bir bilgi olarak yazmış ve sizde “doğal olarak”: “teroristler ölmeden önce 10 kurşun sıkmış olamaz! demek ki kurşunlardan bazıları polisin silahına ait olabilir diye veya eğer 10 kurşunda teroristlerin silahından çıktı ise bu operasyonun tam bir fiyasko olduğunun göstergesidir diye yorumlamışsınız.Bence haklısınız…

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği