Haftanın Özeti: 17

16 - 22 Şubat 2015 arasında denk geldiğim paylaşmaya değer uygulama, site, cihaz, video, trendler (ve biraz daha fazlası).

Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım

  • Sadece 1 gram DNA 455 eksabayt veri depolama kapasitesine sahipmiş. Bu Google ve Facebook başta olmak üzere aklınıza gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. Üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (DVD’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). Saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış.
  • Mars One Projesi, Mars gezegeninde insan yerleşimini hedefliyor. 2011’de başlayan projenin hedefi 5 yıllık ekip eğitiminin ardından 2020-2023 yılları arasında tamamladığı Mars üssüne 2025’te 100 insan yerleştirmek. Yaşamak bir yana belki dönme şansı bile olmayacak bu ilk 100 insanı belirlemek için yapılan çağrıya tam 202 bin 586 başvuru oldu! Kabul edilmek için 18 yaşından büyük ve sağlıklı olmanın yanısıra esneklik, uyum sağlama yeteneği, merak, güvenilirlik ve yaratıcılık başlıkları altında çeşitlenen sıkı şartlar vardı. Finale kalan 660 kişi ayrıca mülakata alındı ve 100 kişilik ilk ekip belirlendi. 50 kadın, 50 erkek birkaç sene sonra bu ‘insan yorgunu’ dünyayı bütün dertleri ve sıkıntılarıyla bize bırakıp bambaşka bir gezegende, yepyeni bir hayatın tohumlarını atacak. Bu geride kalan bizler için sevindirici mi üzücü mü bilemiyorum. Ama ÇOK heyecanlandığımı söylemeliyim.

  • Javier Castaño Facebook’a ilk kaydolanlardan. Twitter’a da (ilginçlik: 1). Aslen Auvsturya doğumlu bir grafik tasarımcı. İspanya’ya yerleştikten sonra patlayan ekonomik krizle işsiz kalınca ayakkabı boyacılığı yapmaya başlar (ilginçlik: 2). Twitter’a kaydolurken New York, Tokyo gibi dünyanın neredeyse bütün önde gelen turistik şehirlerini de ismini kendi adına kaydettirir (ilginçlik: 3). Ardından kitlelerine ulaşabilsin diye hepsini isteyen şehirlere karşılıksız verir (ilginçlik: 3). Malaga’da ayakkabı boyacılığı yapmaya devam eden Javier’in öyküsü kesinlikle ibretlik.
Javier Castaño
Javier Castaño
  •  Leicester Üniversitesi akciğer kanserini erken dönemde teşhis edebilen LuCID adlı yeni bir cihaz geliştirdiğini açıkladı. Hedef 2020’ye kadar erken teşhisi %25 arttırmak. Cihaz alkolmetre cihazlarına benzeyen bir nefes testini temel alıyor. Hemen hemen aynı temelde çalışan bir diğer çözüm üstünde de Siemens çalışıyor.
  • Kanserle ilgili bir diğer gelişme: sızma zeytinyağının içindeki (genzimizdeki yanma hissini yaratan) oleocanthal adlı bir bileşen kanser hücrelerini öldürüyormuş. Zeytine dair her şey güzel, her şey faydalı.
  • Clarkson Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırma sonucunda basit bir tükürük testiyle otizm tespiti mümkün hale geldi. Teşhisi protein değerlerindeki düzensizlik mümkün kılıyor.
  • Bilimciler doğanın en sert malzemesini buldu: deniz salyangozunun dişi!
  • Kaspersky tarafından ortaya çıkarılan bir açığa göre (ABD Dış İstihbarat Teşkilatı) NSA Samsung, Western Digital, Seagate, Maxtor, Toshiba ve Hitachi başta olmak üzere bütün sabit disklere uzaktan erişim kodu yerleştirmiş. Equation adlı bu yazılım sabit disklerin ana yönetim yazılımında (firmware) yer alıyor. Dolayısıyla tespiti son derece zor. Bu yüzden kendini 14 yıl boyunca gizleyebilmiş! En çok etkilenen ülkeler İran, Rusya, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Çin, Suriye ve Mali.

Victims-map

  • Güvenlikten dem vurmuşken paylaşalım; hackerlar bankaları soyup soğana çevirmiş. Toplam tutar 1 milyar dolar.
  • Hacker demişken FBI en azılı siber suçlular listesinde ‘kellesine’ 50 bin dolar ödül koyduğu Noor Aziz Uddin‘i 2,5 yıllık takip sonucu Pakistan’da yakaladı. Uddin eylemleriyle 50 milyon doları cebe indirmişti.
  • Bu hafta ortaya çıkan bir güvenlik skandal Lenovo’dan geldi. Şirketin Eylül 2014 – Ocak 2015 arasında sattığı bilgisayarlarına truva atı kategorisinde değerlendirilebilecek zararlı bir yazılımı yüklediği ortaya çıktı. Superfish adlı bu uygulama bütün güvenli protokollerini alaşağı ederek bir reklam şirketinin üstünden geçiriyor. Olayı fark eden güvenlik uzmanları sistemin röntgenini çekti, şifrelerini buldu ve yayımladı. Lenovo da bu uygulamanın nasıl kaldırılacağına dair bir yardım dosyası hazırladı.
  • Bitti mi? Hayır! İngiliz ve ABD casusları dünyanın en büyük SIM kart üreticisinin sistemine sızarak yapacağını yapmış. Bu tip her haberde aklıma düşen soru şu: bunca bilgiyi depolamayı geçtim, analiz etmeyi, anlamlandırmayı nasıl başarıyorlar? Ölçeği düşününce aklım almıyor.
  • Google da tatsız bir uyarı yaptı: yeni ABD düzenlemesi hükümete Google’ın (ve bütün ABD merkezli şirketlerin) ABD dışındaki sistemlerini de denetleme yetkisi veriyor.
  • AVG’nin tespit ettiği bir Android zararlısı cihazınızı kapattığınızda dahi casusluk faaliyetlerini sürdürüyor.
  • Okuma fırsatınız oldu mu bilmiyorum; bu hafta internetin adı konulmamış sessiz devrimine dair bir şeyler yazdım. İlginizi çektiyse Sam Altman’ın blogunda benzer bir fikir jimnastiği var. Teknolojinin dönüştüreceği (ve yok edeceği işler), küçük grupların elinde toplanacak güçler ve teknolojinin önlenemez ilerleyişi karşısındaki duruşumuz…
  • Raspberry Pi satışı 5 milyon adedi geçti.

  • Türkiye’de hep hayırsız olaylarda bahsi geçen Katar’ın bir Yapay Zeka ve Bilişim Araştırma Enstitüsü var (evet). Bu merkezin son girişimi UAViators adını taşıyor. Adından da anlaşılacağı gibi insansız hava araçlarını (drone) temel alan bu yapının amacı drone sahibi sivilleri küresel ölçekte bir araya getirip (gönüllü olarak) insani yardım projelerinde kullanabilmek (doğal afetlerde bölge üstünde uçup yardıma ihtiyacı olanları rapor etmek gibi). Sana helal olsun Katar.
  • Drone demişken; Amsterdam dünyanın ilk drone sirkine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İzleyelim mi?

  • Sevgilinize çiçek yollayan drone girişimini paylaşmasam olur muydu? Bahşiş derdi de yok. Tek tehlike çiçeği başkasının kapması. Daha neler göreceğiz bakalım.

  • En kalabalık drone nüfusuna sahip ABD ticari kullanımla ilgili yeni düzenlemeler getirdi.
  • Yüzlerce markanın bebek monitörü var. Ama Evoz adlı ürün HD video, ağlama alarmı, bebek verilerini kaydedme, ninni söyleme ve ilginç anları kaydetme gibi -nedense- düşünülmemiş bir dizi özelliğe sahip. 169 dolara Nisan’da kapınızda.
  • The New Yorker dergisi Apple’ın Baş Tasarımcısı ‘Sir’ Jonathan Ive ile uzuuu(araya 16 u daha ekleyin)n bir röportaj yapmış. Ama gerçekten okunası olmuş. Steve Jobs döneminde hayali bile kurulamayacak bu söyleşi Apple tutkunlarının kaçırmaması gereken türden (Androidçiler için Fast Company 22 maddelik özetini çıkartmış ;). Şöyle de bir görüş var.
Apple'ın gerçek kahramanı Jonathan 'boynum hep bükük' Ive.
Apple’ın -benim için- gerçek mimarı: Jonathan ‘Boynum Hep Bükük’ Ive.
  • Android tabanlı Nevo Watch akıllı saatlerin şık olabileceğinin bir başka kanıtı olarak piyasaya çıktı. 250 dolar (Activite‘yi de unutmamak gerek). Akıllı saatlere meraklılar için bir yazımı da araya sıkıştırayım.

  • Apple, Nisan ayındaki Apple Watch lansmanı için 5 milyon adetlik üretim siparişi vermiş.
  • Akıllı saat meselesini hayatımıza sokan Pebble da geri sayımda. Gündemden kopmamak için elinden geleni yapıyor. Apple’dan önce ne çıkarsa kar. Yoksa hepsi acımasız karşılaştırmaların kurbanı olacak.
  • The Wall Street Journal da kimsenin cesaret edemediği soruyu sormuş: Apple Watch ne işe yarar?
  • Google Glass bir baltaya sap olamadı ama umutlar da sönmüş değil. Google Lens adlı bir girişim ek bir katmanla şansını deniyor.

google-lens

  • En az Google Glass kadar çirkin tasarımlı bir akıllı gözlük de SmartEyeglass ismiyle Sony’den geldi.

https://www.youtube.com/watch?v=Bx7O_h09HKA

  • Tam yerine denk geldi: teknoloji sektörü modadan neden anlamıyor? Şıklık teknoloji sever için bir opsiyon olmamalı.
  • Cornell Üniversitesi Twitter’da hangi metnin daha çok retweet edileceğini tahmin eden bir uygulama geliştirmiş. Elbette İngilizce fakat mantığı evrensel. Türkçe’ye uyarlamak isteyenlere duyrulur.
  • Twitter için senelerdir Tweetdeck kullanıyorum. Twitter tarafından satın alındıktan sonra sürekli gelişerek benzersiz hale geldi . En son duyurduğu Team adlı özellik birden fazla kişi tarafından yönetilen hesaplar için de gayet sıkı bir platform olmasını sağladı.

  • John ve Thomas Knoll‘un insanlığa hediyesi Photoshop, markasından fiil yaratmayı başaran ender uygulamalardan biri (‘fotoşoplamak’ kelimesi hiçbirinize yabancı olmamalı). Ve bu hafta 25 yaşına girdi. 25 yıl boyunca hala bir endüstri standardı olmak ve kendini geliştirmeye devam etmek kolay değil. Bu çeyrek asrın anısına yaratıcısı John Knoll efsanenin 1.0 sürümünü hatırlatıyor. En güzel ayrıntı ise demo için ‘dünyada Photoshoplanan ilk fotoğraf’ unvanına sahip ‘Jennifer in Paradise’ görselini kullanması :) O sürümü bizzat kullanmış biri olarak duygulanmadım desem yalan.

  • Photoshop denince hep aklıma gelen başka bir ayrıntıyı bu bahaneyle paylaşayım. Photoshop’un alet (tool) menüsüne her gün milyonlarca fotoğrafçı, tasarımcı bakıyor. Fakat eminim neredeyse hiçbiri o araç kutusunda simgelenen araçların gerçeğini ne gördü, ne kullandı. Bu ÇOK ilginç değil mi? Örneğin airbrush diye bir şeyin fiziken, gerçekten var olduğunu, o ikondakine benzediğini; spatulanın neden imajlarda öyle bir etki bıraktığını bilmiyor (telefonu simgeleyen piktogramların onlarca seneler önce hayatımızdan çıkan modellere ait olması gibi biraz).
photoshop-evrim
Dünden bugüne Photoshop araç kutusunun evrimi.
  • Google Docs, Office 365 öncesinde OpenOffice, LibreOffice gibi açık kaynaklı ve ücretsiz ofis uygulama paketleri anlamlıydı. Bugün o kadar önemli mi emin olamıyorum. Fakat hala geliştirilmeye devam ediyorlar. Üstelik LibreOffice’in 4.4 sürümü umut verici görünüyor.
  • Telefonlarımız, tabletlerimiz, dizüstü bilgisayarlarımız; hepsi güzel ama şarj hala milyonların ortak derdi. Buna yönelik gördüğüm EN garip çözüm kraftwerk. Çakmak gazını elektriğe çeviriyor. Gazlı jeneratör desek yeridir. İhtiyacının iki katı para toplamayı başardı ama sanki güneş enerjili seçenekler daha iyi gibi geliyor bana (bir de çakmak gazı mı taşıyacağız???).
  • Gazla uğraşamam diyorsanız kemerde şarja ne dersiniz? Aynalı kemer ince bele…
  • Yetmiş ve seksenli yılların çocukları için View-Master epey tanıdık bir oyuncaktır. Yıllar yıllar sonra bu hafta Google Cardboard ile donanıp geri döndü. Hoş geldi.

48 Yorum

  • Nişanyan sözlükten sonra wordmap de yabancı dillere, kelimelere merak duyanlar için harika bir oyuncak, çok keyifli. Bir de wordmapın etimolojik sözlükle entegre olanını düşünsenize. Tadından yenmez :)
    Diller konusunda ilginç gelişmeler var hakkaten, skype anlık sesli tercümanı başlatıyor (şimdilik ispanyolca-ingilizce) Duolingo listeye habire yeni diller ekliyor, hala ücretsiz. Rosetta Stone belli ki bundan rahatsız olmuş, Google aramasında(duolingo) sponsorlu bağlantı rosetta çıkmıştı :) Duolingo en son Yunanca ekledi sanırım.
    İlerde şöyle bişey olacağını tahmin ediyorum, yabancı biriyle telefonları bluetooth üzerinden eşleştirip yüzyüze bakarak başka dillerde konuşucaz.
    Çok güzel yazı olmuş yine Serdar Bey. Elinize sağlık.

  • Yazı yine harika, elinize saglik bir katki bide yorum yapmak istedim.
    Amfibik cihaz GuardBot un tek amacinin küreyi camurlayip suda temizlemek olduğunu düşünüyorum :) en azindan videodan öyle anlaşılıyor. .
    Marsa gidecek 100 kişi projesini bende yakından takip ediyorum. Bu konuyla ilişkili bir kitap önermek istedim. Mutlaka okumussunuzdur fakat okumayanlara tavsiyem olsun. Marslı (The Martian) . Andy Weir bu kitabı ilk başta bastiramayip internetten yayinlamaya başlıyor ve benim son zamanlarda okuduğum en keyifli kitabin filmi bile cekilip 2015te vizyona girecek kadar popüler geliyor. Blogumda şöyle de bir kısa tavsiyesi var ; http://biyologkerem.blogspot.com.tr/2015/01/marsli-andy-weir.html?m=1

  • ‘NSA Samsung, Western Digital, Seagate, Maxtor, Toshiba ve Hitachi başta olmak üzere bütün sabit disklere uzaktan erişim kodu yerleştirmiş.’ değil… Zararlı yazılım bulaşan bilgisayardaki HDD firmware’ine sonradan yerleşiyor bu yazılım.

  • Su borularından elektrik üretme fikri kimsenin aklına gelmemiş olması mümkün değil en azından benim aklıma geldiyse.

  • sayın amirim o kadar çok bağlantı var ki sadece bağlantılarınızın % 10 una tıklıyorum bağlantıların % 90’ını ayrıca ingilizce, otomatik çeviri bozuk, anlaşılması zor, dil dayatmasıyla olmuyor bu işler, yine de kendimi tutamadığım anlar da elim fareye gidiyor işte.

    Dubai’nin tanıtım filmi çok orjinal. devaju filminin başlangıcı gibi… neden turist gelmediği açık.

    ışid şöyle yapmış böyle yapmış demenin manası yok, Allah için dediler mi akan sular duruyor. :(

    1 gram DNA 455 eksabaytsa sıkıntı veri hacmi değil veri bileşimi ve anlamlandırılması… yani ben öyle düşünüyorum. yoksa hepimiz ‘Lucy’iz derdim yani!

    Mars One Projesi heyecanla beklediğim projelerden ama insan oğlu iyiliği de kötülüğü de kendiyle götürür. Bir de kültür var tabi… Mars Sabah Haberleri, Canım ülkem Mars, Mars Eyalet yasalarına göre :)) böyle şeyler alışıla gelmiş olabilir gelecek zamanda.

    aslında hepimiz Javier Castaño gibiyiz, fırsatlar için öngörüye sahip olmamız gerekir.

    hackerlar dünyanın yeni ve gizli zenginleri… bitcoin bile onların ürünü. ekonomiye yön vermek istiyorlar.

    gördüğüm kadarıyla artık dünyaca ünlü bilgisayar şirketleri kendi ürünlerine zararlı yazılım bırakmaktan geri kalmıyor, benim de pc Lenova :( 2011 model olduğu için sevinmeli miyim bilemedim.

    kickstarter ve basit kart oyunu için bu kadar büyük fon oluşturma bence insanlar paradan sıkılmış…

    69 özet makuldur ama kim bilir belki yeni bir bağımlılık mecrasına basmışız da farkında değilizdir :)

    Teşekkürler amirim, bağlantıdayız…

    • Siz de bir seneyi İngilizce öğrenmek için kullansanız ne güzel olurdu. Sıfırdan başlasanız 3 ay sonunda İngilizce altyazıyla film izleyecek düzeye gelirsiniz. 6 ay sonunda sözlük kullanarak İngilizce kitapları okuyabilirsiniz. 1 senenin sonunda ağır aksan içermeyen İngilizce konuşmaların %80’ini anlarsınız. Sonunda da bilmediğiniz kelimeleri cümlenin bağlamından çıkarma aşamasına geleceksiniz. Önünüze öyle bir dünya açılacak ki bir sene bu uğurda hiçbir şey değil. Türkçe kaynağa bağımlı oup da İngilizce öğrenen bir insanın dünyaya bakışı katarakt ameliyatı olan bir yaşlınınki kadar değişiyor. Almanca bilseniz bu kadar fark olmayacaktı. En azından Wikipedia’da aynı maddenin İngilizce, Almanca (Almanlar sırf Wikipedia makalelerini geliştirmek için 2 yıl önce seferber olmuşlardı) ve Türkçe sayfalarına bakın. Kendinizi o kısacık maddeye layık bulmayacağınıza ben eminim. Zaten yolunuz bu bloga düştüyse bu işi de başaracak birisinizdir.

  • shortapp uygulamasını tam bugünlerde ben haftanın özeti için deniyordum. Ben özetleri(!) zaman ayırıp tamamını okuyorum, etkileşime giriyorum. Ancak birçok kişi de uzun olduğundan daha sonra okurum deyip kenara atıyor ve okuyamıyor. Ben de bu özetlerin parçalarını aralıklarla hızlıca okuyabilecekleri bir mecra üzerinden göndermeye çalışıyorum. İçerikleri anlamlı hale getirdim, şuan hangi mecranın daha işe yarar olacağına bakıyorum. önerilere açığım :)

    -Dubai tanıtım videosu çok hoş olmuş. Biz tanıtım videosunda çok iyi işler çıkaramadık ama turkeyhome projesini çok güzel gidiyor. özellikle instagram hesabı görülmeye değer https://instagram.com/turkey_home/

    -Drone sirki fragmanı oldukça ilgi çekici, gidip izlemeliyim kesin (gidemedi)

    -twitterda hangisinin daha çok rt alacağını bilen uygulamayı test ederken fark ettim ki özellikle çok takipçisi olanların genelinin link, mention ya da tag kullanmadıkları tweet neredeyse yok. uygulamaya not edeyim, araştırma için güzel konu.

    -robot fermuar belki de kıyafetlerini giyip çıkarmakta zorlanan hasta, yaşlı vs kişiler için kullanılabilir :) Ya da zenginler valizlerini açıp kapatmak gibi fakir eylemlerde bulunmasın diye kullanılabilir :D

  • Exploding Kittens projesinin mimarı Matthew Inman. The Oatmeal’in yaratıcısı. Dolayısıyla çok da büyük bir sürpriz değil bu kadar ilgi görmesi.

  • Elinize emeğinize sağlık. Bu özetler çok dolu ve doyurucu oluyor. Teşekkür ederiz.
    Biraz uzun olduğu için üzülerek tamamından faydalanamadığım zamanlar olduğunu belirtmem gerek.

  • bu yazıyı kaan sezyum paylaşmıştı ordan görüp tıkladım. daha önce birkaç kez daha bu siteye bakmıştım. kesinlikle kontrol manyağısınız. yazdıklarınızı çok beğendim. Şu an daha çok şey gibi hissettim. hani mükemmel bir kitap okur ya da film izlersiniz ya ve birden bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünürsünüz öyle. Çok sağolun takipteyim :))

  • Harvard’lı amcanın Oscar tahminleri baya tutmuş gibi. Yakında bahisçiler sıkı takipçisi olabilir.

  • Javier Castano kardeşimiz aslen Avusturyalı değil Asturias’lı . Asturias , İspanya’nın Kuzey-batısında bir bölge oluyor. Saygılar.

  • lego mu? bu işte kesin parmağınız var.
    dubai videosu güzel de dubai değil. bizim bir kaç senelik turkey reklamları hala güzel..ama teknoloji gelişti tabi yenisini çektirmek lazım bir kaç 10 100 milyona.
    işsizlik 10 gizli işsizlik 85 falan, tam şeyapamadım.
    marsa giden gitsin hiç gözümde yok.
    bu ispanyolun olayını anlayamadım, büyük para da kaldıramamış olaydan?
    nsa ebemize el atmadığı kaldı afedersin amirim, her şeyi dinliyorlar, her noktayı.. gerektiği zaman gerektiği datayı mutlaka oluştururlar herkes için.. bunlar ne menem yaratıklar? analiz nasıl ediyolar diyosun da bence o konu güzel konu.. ediyorlar ve nasıl?
    sör canatan abimiz o kadar uzun konuşmuş ki bence tr.den sadece sen okudun :/ kim özet geçecek?
    sony gözlük bence olmuş. ne varsa caponda var . caponcan nasıl amirim o yılları anlattığın bi yer var mı?
    robot fermuarı çok sevdim.. sakatı var yaşlısı var dekolte giymiş arkadan fermuarlı giysilisi var afedersin.
    bakkaldan zıgara alan drone videosu var güzel ülkemde. kap iki bira drone saat ona geliyor diye kod yazdık mı satışı katlar memlekette.
    bu sene zeytinyağı fiyatrları uçacak.. erken stoklayın derim.

  • Bu hafta gerçekten de 2.5 metrelik pide gibi olmuş doyduk ziyadesiyle. Drone demişken çiçek siparişi değil de bakkaldan sigara siparişi verildiğini gördü bu gözler.http://youtu.be/Khpu_XT3e9s Meksikalı uyuşturucu kartellerinin şifreli iletişim ağı ortaya çıkarılmış Businnes Insider’da yayınlanmış bir yazı var bu konuda görüldüğü üzere blackberry messengerı aktif kullanan birileri varmış hala http://www.borderlandbeat.com/2015/02/heres-secret-code-mexican-drug-cartel.html?m=1 bir sonraki haftanın özetlerini merakla bekliyorum.

  • Preload için iki adette ben Code vereyim, yorumları ilk okuyanlar kullansın. Amirim bakalım yorumlarda yazınız gibi okunuyormu
    #1: qrZ6XW6zRD
    #2: D2gfQRXFPk

  • En ilgimi (belki de tepkimi demeliyim) çeken haberlerden birisi Youtube for Kids oldu.

    Ben de bir anneyim ve çocuğumu elimden geldiğince (belirli bir yaşa kadar) teknolojiden uzak tutmaya çalışıyorum. Fakat her gittiğimiz yerde çocuklarının eline bir tablet vermiş ve unutmuş ebeveynler görüyorum. Çocuklar için hazırlanan videoların izlenme oranı bir hayli fazla. Bu durum aslında fazlasıyla rahatsızlık verici fakat Youtube’da bu talebi farketmiş olacak ki, böyle bir uygulama hazırlamış. Aşağıdaki bağlantıda detaylı bilgi de mevcut, bakmakta fayda var.

    http://www.patates.co/cocuklara-ozel-youtube-uygulamasi/

    Hatta keşke gayretli birisi bu konuya değinebilse. Acaba çocuklar doğumdan itibaren bu kadar içiçe mi olmalı teknolojiyle?

  • Lost dizisinden sonra ki bir sonraki bölümünü merakla beklediğim tek şey yazılarınız oldu:)

  • bu sudan elektrik işi kafama takıldı. Neticede suyu belirli bir irtifaya çıkarmak için harcanacak enerji ile eşit olması gerekir enerjinin korunumu yasasına göre.. Aksi olsa al sana “erke dönergeci” : )

  • Serdar abi meraba.

    Dubai’nin reklam filmi benim de dikkatimi çeken bir video olmuştu. Ülkemde ne kaynaklar ne güzellikler kullanılamadığı gibi reklamı da yapılamıyor. Ya bilerek yapılan bir şey bu ya da gerçekten beceriksiziz.

    Senden bir ricam olacaktı:
    Severek takip ettiğin türk ve yabancı bloglar hangileri? Eskiden takip edip de güncellemeyenler de içine girebilir bu listenin. Eski blogcuların görünmediği şu ortamda kaliteli bir yazardan böylesine bir liste ilaç gibi gelirdi doğrusu.

    Sevgiler, saygılar…

    • Düzenli takip ettiğim siteler yok aslında ama bir ara hoşuma gidenleri listeleyeceğim.

  • Teknoloji firması yöneticilerinin ve mühendislerin estetik algısı olmadığı için teknoloji sektörü modadan anlamıyor.

  • Dubai videosu çok da cezbedici değil bence. Videoda takıldığım tek yer çölde o kadar insan, araba ne yapıyor ve nasıl bu kadar rahatlar ?(Çöl lan ora çöl) :) Hackerların çarptıkları parada devede kulak ama droneların yaygınlaştığı bir dünyada daha çok ve çeşitli vurgunlar yapacakları belli.

  • Merhaba
    Cizgi romanlari dijitalden de takip ediyor musunuz? iPad icin bir comic reader oneriniz var mi?
    Tesekkurler.

  • Cinselliğin İllegal Meşrulaştırılması ve Tecavüz Vakaları Gölgesinde Modernizm

    Memleketin tek karelik özeti ile ilgili bir yorumda bulunmak istiyorum..

    Bu toplumsal sorunun nasıl çözüleceğine dair fikir üreten bir yazı değil, aksine sorgulamayı ve soru sormayı hatırlatmaya dayalı ufak ve çok fazla detaya inmeden tartışabiliyor olmaya zemin hazırlayan, kendi fikirlerimden oluşan bir metindir.

    Konuyu sürekli dinlere bağlayanlara da ufak bir cevap niteliğinde giriş yaptıktan sonra asıl meseleye geçtim. Konu din tartışması değil modernizmin cinsellik üzerindeki rolüdür.

    İhlaslı bir imana sahip olup Müslüman olmak ile sözde Müslüman olmak arasındaki farktan bir haber kimselerin her çamuru İslam’a atıyor olmasına bu ümmet fazlasıyla alışkın.

    Fıtratımız gereği kadın ve erkeğin yaratılış amaçları arasında çoğalmak vardır. Bunun vesilesi ile kadın ve erkek arasındaki kuvvetli hisler bağı Allah’ın ayetlerin de çokça bahsedilmiştir. Lakin bu bir kurala bağlanmıştır.

    Sen tüm bu kuralları yıkıp, özgürlük adı altında var olan formata aykırı bir insan topluluğu meydana getirirsen, bunun sorunlarını elbette insanların tamamı yaşayacaktır.

    Tecavüz gibi aşağılık bir suça kalkışan hiç bir insan sağlıklı bir kafa ve ruh yapısına sahip olamaz. Bu hastalığa sahip bir insanda insanlık hürriyeti aranamaz. O yüzden kişilerin hangi dine, dile, ırka mensup olduğu tartışılması gereken bir konu asla değildir.

    Sağda solda gezinen grafiksel sonuçlara bakarak fikir yürütebiliyor olmanın da yine dine, dile, ırka indirgenecek bir yanı yoktur. Bu yalnızca konum bildirir. Bu konuda bir çok değişken vardır ve rakamların doğruları söylediğine inananlar düz mantık ile hareket etmekten başka bir şey elde edemezler.

    Bugün kuralsız ve uygun olmayan cinsi münesabetlerin alt yapısını oluşturan bir çok sözde medeni oluşumları kenara bırakarak 1400 yıl önce meydana çıkmış ilahi (-ki bu sapkınlığı en büyük günahlar arasına koymuşken) bir dine bunu bağlamak zavallılıktır.

    Bir erkeğin gözüne gözüne her gün her saat çıplaklığı var gücüyle sokan, çarpık ilişkileri medeniyet olarak gösteren, kadını utanmadan ekranlarda pazarlamaya devam edenler varlığını sürdürürken, kendini farklı şekillerde dizginlemek durumunda kalan insanların (kadın erkek fark etmez) olumsuz sosyolojik patlamaları gerek tecavüze yeltenerek, gerek illegal ilişkiler içinde bulunarak, gerek modernizm adı altında evlilik bağı olmaksızın genç yaşlarında cinselliğin kontrolsüz bir ihtiyaç olduğu pompalanan neslin karşılıklı rızası ile gerçekleştirdiği cinsel ilişkilerin meydana çıkması gayet doğaldır. (Sorun olarak ele aldığım için olumsuz sonuçları yazıyorum. Tüm bu olumsuz ortama rağmen kendisini dizginleyebilen, kendine sahip çıkan insanların varlığı çok şükür ki hala daha fazla.)

    Burada asıl korkunç olan tablo; karşılıklı rıza ile birlikte olan insanların daha sonra birbirlerinden ayrıldıklarında yaşanan cinsi münasebetin sıradan bir işmiş, ihtiyaçmış gibi insanlığa pompalanmasıdır. Ne yazık ki bu durumu önce kabullenen sonra ızdıraplarını yaşayarak zamanla iyileşmeye ya da iyileştiğini zanneden insanlarımızın her geçen gün artıyor olması, fiilen rıza olmadan gerçekleşen tecavüz vakalarından çok daha fazla, çok daha ruh karartıcı ve hayat söndürücü olmasının normal karşılanmasıdır. Modern adı ile Aşk acısı denen ızdırabın da yine bir çok değişkeni olduğu gibi insanı en çok derinden yaralayan konunun cinsel yakınlaşma ve bu doğrultuda pişmanlık olduğu ve bundan yine en çok kadının zarar gördüğü (ki bu konuda meşrebi geniş olanların her hangi bir şey hissetmiyor olmaları konumuz dışındadır) kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir.

    Bugün özgürlük ve eşitlik adı altında kadını metalaştıran, bir eşya-pazar haline getiren, en rezil işler için aracı olarak kullanan ve hatta porno endüstrisinde birer et parçasına dönüştüren modernizmin büyüsünden ne zaman kurtulursak işte o zaman asıl problemin nerede olduğunu daha net görebiliriz.

    Saygılarımla..

  • Amirim, daha geçen haftayı tamamlayamadan, yine bizi bilgi deryasına gark eyledin!

    Fermuarı neden önemsiz buldun anlamadım. Gittikçe bireyselleşen dünyada, gittikçe daha fazla hatun kişinin, “Hayatım, sırt fermuarımı çeker misin?” diyecek bir partneri olmayabilir. :)

    Güzel drone paylaşımlarına ben de bir katkı yapayım. Gezinti yaparken Nixie’ye rastladım: Hem giyilebilir, hem drone, hem de selfie(sh)!

    [youtube http://www.youtube.com/watch?v=kfzqUsGMHE0&w=560&h=315%5D

    İyi haftalar.

  • amirim; özetiniz yine harika ama intel’in linux desteğinden bahsetmenizi isterdim, gözüm aradı açıkcası.
    Sayfa mantığı süper olmuş, geçen hafta bahsettiğim eski i3 bilgisayarım takılıp-donmadan (tabi beni de çıldırtmadan) özeti keyifle okumamı sağladı.
    Bir konuda azimle,sabırla çalışarak çok şey başarılabilir ancak genetik yetersizlik de bir gerçek.
    Tüm eğitim ve idmanları arkadaşlarıyla birebir aynı olan ama kendinin de kabul ettiği gibi genetik yetersizliği yüzünden Everest’e tırmanamayan profesyonel dağcı gibi ya da daha basite inersek yıllarca elinden gelen herşeyi yapıp ingilizceyi (yabancı dili) bir türlü öğrenemeyen (dil öğrenme kabiliyeti) insan gibi.
    Yanlış anlamayın kolaycılığa kaçmıyorum aksine insanlar istediği/seçtiği konuda inatta level atlasın diye düşünüyorum ama diğer faktörler de unutulmamalı.Saygılarımla..

  • amirim, konu başlıklarına göre parçalandırmak iyi fikir ama şöyle bir sıkıntısı var.
    Evernote’a bütün olarak kayıt edemiyoruz:(

      • Yine de blogunuzun içeriği kadar sunumuna, erişilebilirliğine, değişimine, gelişimine olumlu anlamda zaman, mesai ve emek harcayan biri olarak şu küçük sorunu yakın zamanda çözüme ulaştıracağınıza inanıyoruz amirim. Evernote gibi Pocket’a kaydetmek isteyenlerin de benzeri sorunlar yaşadığını okudum diğer özetlere ait yorumları incelediğimde. Mashable’daki gibi tek liste olarak görüntüle gibi bir opsiyon sunmanız da yeterli olabilir. Ya da 6. konu başlığı olarak old fashioncılar:)

        Site içi aramalarda yazı sonlarında yardımcı olması adına yer vermiş olduğunuz etiketlerden de yararlansam da hatırlamaya çalıştığım şeyi bulmaya çalışırken şöyle de bir sorun yaşıyorum. Aramalar anahtar kelime yerine direkt metin başlıklarına gönderme yapıyor. Metin içerisinde bulmaya çalışırken girdiğimiz kelime/kelime gurubu highlight olarak belirse, aradığımızı bulmamıza daha fazla katkısı olabileceğini düşünüyorum. Çok şikayetci değilim ama sonra kendimi eski yazıları okumaya kaptırmış olarak buluyorum. Umarım ifade edebilmişimdir.
        Bir sonraki yazınızı okurken görüşmek üzere….Şimdiden teşekkürler…

  • Serdar abi (dilerseniz sayfa altındaki linkten yine geleneksel tek sayfa görünümünde okuyabilirsiniz) demissiniz ozurdilerim fakat ben bulamadim :( @mserdark

    • O eski kullandığım yapıdaydı. Şu ankinde öyle bir özellik yok ne yazık ki.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği