Kudüs İbrani Üniversitesi öğretim görevlisi Yuval Noah Harari, 2014’te yayınladığı Hayvanlardan Tanrılara Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi adlı kitabında, insanlığın bugüne kadarki gelişimini anlatmıştı. Kitap dünya çapında bir çoksatar olarak büyük bir başarı yakalamıştı. Öyle ki Bill Gates kendine ait blogunda, eşi Melinda’ya kitabı tavsiye ettiğini belirtmişti.
Harari ilk kitabın başarısı üzerine bu kez daha cesur bir adım atarak insanlığın geleceğini tahmin etmeyi amaçladı. Yazarın sonbaharda yayınlanması beklenen kitabı Homo Deus: İnsanlık Geleceğinin Kısa Özeti, gelişen teknolojinin insanlar üzerindeki muhtemel etkilerini ele alıyor. Kitabın en önemli iddialarından biri ise insanların bir süre sonra ‘işe yaramaz’ hale geleceği yönünde.
Robotların işlerimizi elimizden alması yakın
Neredeyse 200 yıldır, Sanayi Devrimi‘nden bu yana insanların işlerini makinelere kaybetmekten korktuğunu ifade eden Harari, bu iddianın artık Yalancı Çoban hikayesine döndüğünü belirtiyor. Ancak yazar, Yalancı Çoban hikayesinin sonunda gerçekten kurdun geldiğini ve koyunları yediğini belirtiyor. Yani bugüne kadar gerçekleşmeyen makinelerin işlerimizi elimizden alacağı iddiası yakın zamanda gerçekleşebilir ve biz geçmiş tecrübelerimiz sebebiyle bu durumu ciddiye almayabiliriz.
Harari’ye göre insanların iki farklı yeteneği bulunuyor: fiziksel ve bilişsel. Sanayi Devrimi ile birlikte insanların fiziksel yeteneğine çok ihtiyaç kalmadı. Kas gücü gerektiren pek çok iş artık makineler kullanılarak çok daha kolay bir şekilde yapılabiliyor. Bu sebeple insanlar, kendilerini makinelerden ayıran alana, bilişsel yeteneklerini sivriltmeye yöneldiler. Ancak bu durumun sonucunda insanlık yapay zekayı geliştirdi. Şimdilik çok yeni bir teknoloji olan yapay zeka, başarabildiği işlerle şimdiden bazı iş kollarını tehdit etmeye başladı.
Yapay zekaya ayak uyduramayacağız
Daha önce yayınladığımız haberlerde yapay zekanın öğretmenleri, avukatları hatta bilim adamlarını işsiz bırakabileceğini ifade etmiştik. Harari’ye göre bu gelişmeler çok hızlı gerçekleşecek ve bugünün çocukları, büyüdüklerinde bu gelişmelerden etkilenecek. Çocukların 20 yaşında üniversitede öğrendiği her şey 40 yaşında geçerliliğini yitirmiş olacak. Bu süreç sonucunda işe yaramaz bir insan sınıfı ortaya çıkacak.
Yazara göre bu ‘işe yaramazlık’ tanımı manevi olarak algılanmamalı. İşe yaramaktan kasıt gerçekten bir iş yapmak için insanlara gereksinim duyulması. Bu işler robotlar tarafından yapıldığında insanları bekleyen en büyük tehlikenin amaçsızlık olduğunu belirten Harari, insanların sabah yataktan kalkmak için bir sebep bulamamasının herkesi bir boşluğa iteceğini ve bu boşluğun ilaçlar ve sanal gerçeklik kullanılarak giderilmeye çalışılacağını öngörüyor.
Harari bu durumun yeterince ciddiye alınmadığını ve sadece bilimcilerin bu konu ile ilgilendiğini belirterek “Bilimciler ve özel kuruluşlar teknik bilgilere ve mühendislik yeteneklerine sahip ancak gerekli müdahaleleri yapabilmek için lazım olan vizyona ve insanoğlunun geleceğine karar verme hakkına sahip değiller. Politikacıların bu konuda adım atması gerekli” şeklinde konuştu.
Yorumunuz: