Elektrikli araçlar hangi ülkede daha mantıklı?

Elektrikli araçlar genellikle iklim değişikliğine bir çözüm olarak düşünülse de, çevre için kimi zaman normal araçlardan daha zararlı olabiliyorlar.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Politikacılar ve araba üreticileri elektrikli araçları iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir çözüm olarak görse de, elektrikli araçların yaşam döngüsü analizi araçların çevre için bazen benzin ve mazottan bile daha zararlı olabileceğini gösteriyor. Bataryaların üretimi yüksek enerji tüketen bir süreç. Fakat, elektrikli araçların karbon ayak izinin yüksek oranda olmasının sebebi elektriğin üretilme şekli. Elektrik salınım faktörü, üretim kaynağına göre (kömür, doğal gaz, nükleer, hidroelektrik, rüzgar enerjisi vb.) değişiyor. Bu yüzden de elektrikli araçların ürettiği sera gazı salınımı ülkeden ülkeye değişiyor.

Aşağıdaki haritada, elektrikli araçların sebep olduğu karbon salınımı gösteriliyor.

Avrupa’da elektrikli araç kullanımı konusunda 4 ayrı kategori oluşturulabilir:

  • İzlanda gibi, elektriğin genellikle yenilenebilir kaynaklardan üretildiği veya ülkenin neredeyse bütün elektrik ihtiyacını su gücü ile elde eden Norveç gibi ülkeler. Bu gibi ülkelerde elektrikli araç kullanımı, iklim değişikliğiyle mücadele için gerçek bir çözüm olarak kullanılabilir. Bu ülkeler yukarıdaki haritada yeşil renkle gösterilmiş.
  • Elektriğin genellikle nükleer santrallerde üretildiği ülkeler: Fransa, Slovakya ve Macaristan’da nükleer santrallerin elektrik üretme oranı sırasıyla yüzde 77, yüzde 57 ve yüzde 54. Nükleer santraller karbondioksit üretmediği için bu ülkelerde elektrikli araçların karbon ayak izi normal araçlara göre daha düşük. Fakat nükleer atık problemi hala geçerliliğini koruyor.
  • Elektriğin genellikle doğal gazla elde edildiği ülkeler. Hollanda, Almanya ve Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ülkelerindeki elektrikli araçların yüzde 60’ından fazlasına sahip. İklim değişikliğiyle ilgili herhangi bir kaygı olmamasına rağmen 2015 yılında bu üç ülkedeki toplam elektrikli araç sayısı 190 bindi.
  • Elektrik genellikle kömür veya bitümlü şeyl ile elde edildiği için, elektrikli araçların normal araçlardan daha fazla sera gazı ürettiği ülkeler: Polonya ve Estonya’daki elektrikli araçlar, benzinle çalışan araçlardan sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 60 oranlarında daha fazla karbondioksit üretiyor.

2015 yılında dünya genelinde yarım milyondan fazla elektrikli araç satıldı. Eğer asıl amaç, gerçekten ulaşımdaki sera gazı salınımını azaltmaksa önceliğin toplu taşımaya ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmesi gerekiyor.

Kaynak: Jakub Marian

Elektrikli araçlar genellikle çevre dostu olarak düşünülüyor fakat her zaman öyle olmayabiliyorlar. Elektrikli araçların karbon ayak izinin yüksek oranda olmasının sebebi elektriğin üretilme şekline bağlı. Elektrik salınım faktörü, enerji üretim kaynağına göre (kömür, doğal gaz, nükleer, hidroelektrik, rüzgar enerjisi vb.) değişiyor. Bu yüzden de elektrikli araçların ürettiği sera gazı salınımı ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin; İzlanda'da elektrik genellikle yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Norveç'te ise genellikle su gücü ile elektrik üretiliyor. Bu yüzden, bu gibi ülkelerde elektrikli araç kullanımı iklim değişikliğiyle mücadele için rahatlıkla kullanılabilir. Fransa, Slovakya, Macaristan gibi elektriğin genellikle nükleer santrallerde üretildiği ülkelerde de elektrikli araç kullanımı mantıklı. Fakat, Polonya ve Estonya gibi elektriğin kömür veya bitümlü şeyl ile elde edildiği ülkelerde elektrikli araçlar normal araçlardan daha fazla sera gazı üretiyor. Hal böyle olunca bu gibi ülkelerde elektrikli araç kullanımı pek de çevreci bir çözüm olmuyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği