5G ağı hava durumu tahminlerini olumsuz etkileyebilir

5G teknolojisinin yaygınlaşması hava durumu verilerinde gürültü oranını artırarak tahminlerin isabet oranını düşürebilir.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Eskiden hava durumu tahmini oldukça zordu. Yapılan tahminlerin çoğu tutmuyor, tutanlar da çok kısıtlı bir zaman dilimi hakkında bilgi verebiliyordu. Ancak teknolojinin gelişmesi ile birlikte günümüzde üç günlük hava durumu tahminleri yüzde 90 isabetle başarılı olabiliyor. Yani teknoloji hava durumu tahminleri için iyi diyebilir miyiz? Her zaman değil. Uzmanlar, yakın zamanda yaygınlaşması beklenen 5G teknolojisinin hava durumu tahminlerine olumsuz etki edebileceğini düşünüyor. Bunun sebebini anlamak için önce hava durumu tahmininin nasıl yapıldığını bilmek gerekiyor.

Hava durumu tahminleri ile 5G’nin bağlantısı ne?

Hava durumunun ne yönde değişeceğini belirlemek için uzaydaki uydulardan gelen veriler büyük önem taşıyor. Oldukça hassas algılayıcıları bulunan uydular hava kütlelerinin ne yöne hareket ettiğini, basınçlarını, sıcaklıklarını ve nem oranlarını takip ediyor. Bu veriler süper bilgisayarlarda detaylı simülasyonlarla işleniyor ve neticede birkaç gün sonra hava kütlelerinin nerede ne gibi etkiler yaratacağı belirlenebiliyor.

Sıcaklık ve nem verileri uydular tarafından toplanıyor. Basınç ise yerdeki radyo sonda cihazları ile ölçülüyor. Sıcaklığı ölçmek için optik dalga boyuna bakılıyor. Ancak nemi ölçmek daha zor bir işlem. Burada mikrodalga işin içine giriyor ve 5G teknolojisi ile hava durumu tahmini de burada çakışıyor.

Dünyadaki her şey -bitkiler, toprak, su, atmosferdeki gazlar- mikro dalga radyasyonu hem emiyor hem de yayıyor. Bu dalgaları takip etmek için uydularda çok hassas mikrodalga radyometreleri bulunuyor. Bunlar su buharının verilerini toplayabilmek için 23,8 GHz frekansa ayarlanmış durumda. Bu aralıkta mikrodalga yayan her şeyi kaydediyorlar. Ancak 5G teknolojisinin kullandığı mikrodalga frekansı da 23,8 GHz’e çok yakın. Bu yüzden uzmanlar, teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte uydu algılayıcılarına çok fazla gürültü gideceğini ve su buharı verilerini toplamanın zorlaşacağını düşünüyor.

Geçmişte benzer bir problem televizyon uydularıyla yaşanmıştı

Bu durumun ne gibi sonuçlara yol açacağını görmek için daha önce yaşanmış benzer bir probleme göz atmak mümkün. 2004-2007 yılları arasında uydu tabanlı mikrodalga radyometreler ABD’nin kuzeyinde çok fazla gürültü artışı tespit etti. Başka bir uydu da ülkenin her iki kıyısındaki okyanuslardan ve kuzeydeki büyük göller bölgesinden çok büyük sinyaller gelmeye başladığını söyledi. Daha sonra bu sinyallerin TV uydularının sinyalleri olduğu ortaya çıktı. Televizyon sinyalleri büyük su kütlelerinden yansıyarak hava durumu uydulara ulaşıyordu. Bu da uyduların ölçüm yapmasını zorlaştırıyordu.

Su buharı ölçümü yapan hava durumu uydularının sağladığı bilgiler, hava durumu tahminlerindeki hataları yüzde 17 oranında azaltıyor. Bunu kaybetmek, gelecekte hava durumu tahminlerinin önemli ölçüde başarısız olması anlamına gelebilir. Su buharının mikrodalga ölçümünün ne derece önemli olduğunu anlamak için 2012’de yaşanan Sandy kasırgasına bakmak yeterli. Bu kasırga öncesindeki bir hava durumu raporu, kasırganın rotasında bir dönüş oluşacağını ve New Jersey üzerinde karaya vuracağını gösteriyordu. Su buharı verisi alınmadan önceki bir rapor ise kasırganın düz devam edeceğini ve Maine körfezinde karaya vuracağını gösteriyordu. 5 gün önceden gelen veriler sayesinde New Jersey halkı ve yetkililer kasırgaya hazırlanma imkanı buldu. Su buharı verileri olmasaydı büyük ihtimalle halk kasırgaya hazırlıksız yakalanacak ve ölü sayısında önemli bir artış olacaktı.

İtirazlar karşılık bulmadı

ABD’de şimdiden 5G altyapısı oluşturmak için 24-GHz bandını kullanmak için 3 bin adet lisans alındı. NASA ve Ticaret Bakanlığının erteleme taleplerine rağmen Federal İletişim Komisyonu Başkanı Ajit Pai, iddialar için yeterince teknik temel oluşmadığını savunarak lisans çalışmalarını ertelemeyi reddetti.

5G teknolojisinin yayılması hava durumu tahminlerini kesinlikle olumsuz etkileyecek mi? Bunu şimdiden bilmek mümkün değil ama 23,8-GHz frekansına bu kadar yakın aralıkta bir sürü 5G istasyonunun kurulması hata riskini artırıyor. 5G yayıldıktan sonra da bu durumu değiştirmek mümkün olmayacak. Şirketler şimdiden bu teknolojinin altyapısı için 2 milyar Dolar harcadı. Bu kadar paranın harcandığı noktada elbette şirketlerin bir kar beklentisi bulunuyor. Bu da daha hızlı internet için başarılı hava durumu tahminlerinden feragat ettiğimiz anlamına gelebilir. Daha da kötüsü, 5G için insanların hayatını tehlikeye atıyor olabiliriz.

Kaynak: Hackaday

Uzmanlar, yakın zamanda yaygınlaşması beklenen 5G teknolojisinin hava durumu tahminlerine olumsuz etki edebileceğini düşünüyor. Bunun sebebini anlamak için önce hava durumu tahmininin nasıl yapıldığını bilmek gerekiyor. Hava durumunun ne yönde değişeceğini belirlemek için uzaydaki uydular hava kütlelerinin ne yöne hareket ettiğini, basınçlarını, sıcaklıklarını ve nem oranlarını takip ediyor. Nemi takip etmek için uydular dünyadaki su buharının yaydığı mikrodalga radyasyonu ölçüyor. Bu ölçüm için 23,8-GHz frekans kullanılıyor. 5G teknolojisi için ise 24-GHz bandı kullanılacak. 5G istasyonlarının su buharı dalga boyuna bu kadar yakın bir frekans kullanması uyduların topladığı verilerde gürültü oranını artırabilir ve bu durum hava durumu tahminlerini olumsuz etkileyebilir. Su buharı verileri kasırgaların hareketleri açısından büyük önem taşıyor. Bu veriler yeterince isabetli olmazsa kasırganın vuracağı yeri kestirmek zorlaşabilir. Bu da olası bir felaket durumunda daha fazla insanın hazırlıksız yakalanmasıyla sonuçlanabilir.

1 Yorum

  • Amerikali’larin bu savunma sekline hastayim; “Yeteri kadar teknik temel yok diye ertelemeyi ertelemeyi reddetmek”. Peki aksi durum icin yeterli teknik temel var mi? Bari aksini kanitlayacak bir calisma yapsaydiniz onceden. Körlemesine daliyorsunuz.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği