BBC Nairobi’de yapay zeka için eğitim verileri üretilen iş yerinin çalışanları ve yöneticileriyle konuştu.
Afrika’nın en büyük gecekondu mahallesi Kibera’da yaşayan yalnız bir anne olan Brenda, her gün evden çıkıp Nairobi’nin kuzeyinde binden fazla çalışanla paylaştığı iş yerinde yapay zeka için eğitim verileri ‘üretiyor’.
Brenda, bilgisayar ekranında gördüğü her şeyi mouse yardımıyla ‘tanımlıyor’. İnsanlar, arabalar, yol işaretleri, şeritler, havanın bulutlu olup olmadığı… Yapay zekanın doğru şekilde bilgilendirilmesi, gerçek dünyadaki nesneleri daha net şekilde ayırt edebilmesi anlamına gelebilir. Yani daha fazla veri, daha akıllı bir makine!
Brenda ve iş arkadaşları bilgisayar ekranlarına büyük bir dikkatle bakıyor. Görüntüleri iyice yakınlaştırarak tek bir pikselin bile yanlış tanımlanmadığından emin olmaya çalışıyorlar. En hızlı ve en başarılı eğitimciler, ofisteki ekranlarda isimleri paylaşılarak onurlandırılıyor. Hediye olarak verilen alışveriş çekleri de önemli bir motivasyon kaynağı elbette.
Brenda bu işi Google, Microsoft, Salesforce ve Yahoo gibi müşterileri olan, San Francisco merkezli Samasource adlı şirket için yapıyor. Bu teknoloji devlerinin çoğu, Samasource ile şu an yapılan ve gelecekte yapılacak olan çalışmaların doğasını tartışmaktan hoşlanmıyor. Burada hazırlanan verinin, Silikon Vadisi’nde yapay zekayı geliştirmek için yapılan en büyük çalışmaların en önemli kısmını oluşturduğu söylenebilir.
Bölgede dijital okuryazarlık oranının yüksek olması dikkat çekiyor. Kibera’da akıllı telefonlar oldukça yaygın ve tüm marketler bir tür çevrimiçi ödeme sistemi olan MPesa ile şarj ve telefon aksesuarları satıyor.
Afrika’nın büyük bir kısmı masaüstü bilgisayar dönemine geçti. Fakat klavye ve mouse kombinasyonu yerele uyum sağlayamamış ve oldukça ağır bir deneyim sunuyor. Samasource takımı üyelerinden biri, stajyerlerinin, internetten bir şey bulmaları gerektiğinde mütemadiyen bilgisayarı bırakıp telefondan arama yaptıklarını söylüyor. Bu nedenle Samasource’ta ya da başka bir teknoloji şirketinde çalışmak isteyenler için temel bilgisayar dersleri veriliyor.
Kaliforniya’da bir kampüs gibi
Samasource ofisi, Nairobi’nin en yaşanılabilir görünen kısmında. Şirket, sıralanmış bir yığın bilgisayar ile iş merkezinin dört katına yayılmış durumda. Pencereden dışarı bakmazsanız, Silikon Vadisi’nde bir teknoloji firmasında olduğunuzu zannedebilirsiniz. Fakat çoğunluğu gecekondu mahallesinden gelen çalışanlar nerede olduğunuzu hatırlatıyor.
Samasource, çoğu Silikon Vadisi şirketini uğraştıran o ünlü problemi oldukça etkileyici bir şekilde çözmüş gibi görünüyor. Çalışanların yarıya yakını kadınlardan oluşuyor ki bu, bir kadına aile kurmaktan başka bir kariyer tanımayan bu ülkede oldukça önemli bir başarı. Emzirme odası, doksan güne kadar uzayan doğum izni, vardiya saatlerinde esneklik gibi özellikleri firmayı sadece Kenya’da değil, tüm dünyada ‘örnek’ bir şirket haline getiriyor.
Ucuz işgücü
Samasource CEO’su, Google’ın bu işte kendileriyle çalışmasının en büyük nedenini şirket kayıtlarının şeffaflığı ve güvenliği olarak gösteriyor. Ama tabii ki temelde işçi maaşlarının çok düşük olması ve yerel halkın bu tip sabit işlerde çalışmaya çok istekli olması yatıyor.
Samasource şu anda, kayıt dışı ekonomide tuhaf ya da tehlikeli işler yaparak günlük 2 Dolar ya da daha azını kazanan kişileri hedef alıyor ve kendi çalışanlarına günde yaklaşık 9 Dolar ödüyor. Bu bile bir gelişme fakat Silikon Vadisi standartları için oldukça düşük bir tutar.
Eğitim verisi uzmanlığı sıkıcı, aynı şeylerin tekrar edip durduğu ve sonu hiç gelmeyen bir iş. Bazı çalışanlar kamera önünde olmadıklarında şirket hedeflerini tutturabilmek için nasıl bir baskıyla karşı karşıya olduklarını anlatıyor.
Ofisteki hiçbir çalışan, herhangi bir ergonomik desteğe sahip değil. Sıklıkla iki büklüm olmuş vaziyette, süratle bir şeylere tıklayarak, saatlerce göz ve vücut kasları kasılarak çalışıyorlar. Şirket bu konuda iyileştirme yapacağını belirtiyor.
Yorumunuz: