Salı günü ABD bilimcileri ve etik uzmanları tarafından yayınlanan rapor, güçlü gen düzenleme araçlarının gelecekte insan embriyoları, yumurtaları ve spermlerinde bulunan kalıtsal hastalık genlerini değiştirmek için kullanılabileceğini belirtiyor. Ulusal Bilim Akademisi (NAS) ve Ulusal Tıp Akademisi (NAM) tarafından hazırlanan raporda insanların üreme hücrelerinde gen düzenlemesinin gerçekçi bir ihtimal olduğu ve ciddi bir şekilde ele alınması gerektiği belirtildi.
Açıklama, CRISPR-Cas9 olarak bilinen gen düzenleme teknolojisinin kullanım alanları konusunda daha esnek bir yaklaşım izlenebileceğinin sinyalini veriyor. 2015 Aralık ayında bilimciler ve etik uzmanları, bu teknolojinin insan embriyolarında tedavi amaçlı kullanılmasının ‘sorumsuzca’ olacağını ifade etmişti.
Yasal değil
Teknoloji henüz tam anlamıyla geliştirilmemiş olsa da NAS’in son raporu, sadece ciddi durumlarda ve sıkı denetim altında bu teknolojinin insanlar üzerinde kullanılabileceğini söylüyor. Ancak bu tarz müdahaleler şu anda ABD’de yasa dışı. Diğer ülkelerde de ‘özel tasarımlı bebek’ üretiminin önüne geçmek için insan embriyolarında gen düzenlemesi yapılması yasaklanmış durumda.
CRISPR-Cas9 teknolojisi, moleküler boyutta bir makas gibi çalışarak, istenmeyen genleri kesip yerine yeni DNA dizileri ekleyebiliyor. Şu anda genom düzenlemesinin, tek bir gene mutasyonu sebebiyle ortaya çıkan hastalıkların tedavisinde kullanılması planlanıyor. Ancak bu düzenlemeler sadece hastayı etkileyecek. Bu teknolojinin üreme hücreleri üzerinde ya da erken aşama embriyolarda kullanılması ise yapılan değişikliklerin gelecek nesillere aktarılması anlamına gelebilir.
“Temkinli olmak yasaklamak demek değil”
Açıklamada “İnsan üreme hücrelerindeki gen düzenlemesi, kalıtsal hastalıkların engellenmesine yardımcı olabilecekse de bu uygulamaya temkinli yaklaşmak gerekiyor. Ancak temkinli olmak yasaklamak demek değil.” dendi. Bu teknolojinin genetik sorunları bulunan kişilerde kullanılması gerektiğini savunan Sarah Norcross, önerileri ‘mantıklı ve sağduyulu’ olarak nitelendirdi. Ancak Genetik ve Toplum Merkezi’nden Marcy Darnovsky için bu açıklamalar ‘rahatsız edici ve moral bozucu’ nitelikte. Darnovsky, sonraki nesilleri etkileyecek düzenlemeler yapılmasına onay veren bu açıklamayı desteklemediğini belirtiyor.
Yorumunuz: