Haber Özeti
Tam Sürüm
Madem ki uzayda milyarlarca yıldız ve bunların etrafında bizimkine benzer gezegenler var o zaman neden bugüne kadar başka uzaylılarla karşılaşmadık? Fermi paradoksu denilen bu soruya bugüne kadar birçok farklı yanıt verildi. Kimileri bizim evrendeki tek canlılar olduğumuzu düşünüyor; kimilerine göre tüm uzaylılar uyuyor; kimileri ise uzaylıların bize ulaşmasını engelleyen bir duvar olduğuna inanıyor. Ortada herhangi bir kanıt olmadığı için tahminlerin de bir sınırı yok. Bu tahminlerden biri de uzaylıların var olduğu, bizim farkımızda olduğu ancak bize müdahale etmeden uzaktan gözlemlediği yönünde.
METI (Dünya Dışı Varlıklarla Mesajlaşma) adlı araştırma organizasyonunun üyeleri geçtiğimiz hafta Paris’te düzenlenen bir toplantıda bu konuyu konuştu. İlk kez 1970’lerde ortaya atılan ‘hayvanat bahçesi hipotezi‘, uzaylıların Dünya’yı ve içindeki canlıları bir hayvanat bahçesi gibi uzaktan gözlemlediğini varsayıyor.
Kültürümüze müdahale etmek istemiyor olabilirler
Aslında hayvanat bahçesi benzetmesi bu hipotezin fikrini tam olarak karşılamıyor. Teoride Dünya’nın daha ziyade bir doğal yaşam parkı gibi korunduğu düşünülüyor. Uzayda bizden çok daha gelişmiş canlılar, kendi varlıklarını bize bildirmeden kültürümüzün gelişimini takip ediyor olabilir. Bizimle iletişime geçmeleri bizim kültürümüzü kökten değiştireceği için bu konuda bir hamle yapmıyor olabilirler.
Uzmanlar evrendeki en gelişmiş canlıların insanlar olduğuna inanmamız için bir sebep olmadığını söylüyor. Belki de geçmişte bizim geçtiğimiz aşamalardan geçmiş ve çok daha üstün bir bilim, teknoloji ve uzay bilgisine sahip olan canlılar şu anda bizim gelişimimizi inceleyerek kendi geçmişlerine dair detaylı bilgiler ediniyor olabilir. Ya da zaten bizim ne gibi gelişim aşamalarından geçeceğimizi bildikleri için sadece bizi takip ediyor olabilirler.
“Bizi kontrol altında tutan uzaylılarla iletişime geçmeliyiz”
Eğer durum buysa insanların bu hayvanat bahçesinin yöneticileri ile iletişime geçmesi gerekiyor. Etkinlikte galaktik hayvanat bahçesi müdürlerimizin kendilerini bize tanıtmasını nasıl sağlayabileceğimiz tartışıldı. Uzmanlar bizi takip eden uzaylıların bilimciler olabileceğini ve bizim bir tür karantina altında tutuluyor olabileceğimiz düşünüyor. Belki de karantinadan çıkmamız için belirli bir seviyeye ulaşmamız gerekiyordur.
Kaynak: Science Alert
Madem ki uzayda milyarlarca yıldız ve bunların etrafında bizimkine benzer gezegenler var o zaman neden bugüne kadar başka uzaylılarla karşılaşmadık? Fermi paradoksu denilen bu soruya bugüne kadar birçok farklı yanıt verildi. Bu yatılardan biri de uzaylıların var olduğu, bizim farkımızda olduğu ancak bize müdahale etmeden uzaktan gözlemlediği yönünde. METI (Dünya Dışı Varlıklarla Mesajlaşma) adlı araştırma organizasyonunun üyeleri geçtiğimiz hafta Paris'te düzenlenen bir toplantıda bu konuyu konuştu. İlk kez 1970'lerde ortaya atılan 'hayvanat bahçesi teorisi', uzaylıların Dünya'yı ve içindeki canlıları bir hayvanat bahçesi gibi uzaktan gözlemlediğini varsayıyor.
Aklıma Uzay Yolu (Star Trek) adlı dizi geldi. Bu dizide Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun Yıldız Filosu’na ilk emri “yabancı uygarlıkların iç işlerine müdahale etmeyin, eğer bu yabancı uygarlık ışık hızını aşacak teknolojik seviyeye ulaşmamışsa ona varlığınızı bile belli etmeyin.” O uygarlık ışık hızını aşacak seviyeye ulaştığında ise Federasyon ancak o zaman uygarlığın yeterince medenileştiğine karar verip onu Federasyon’a katılmaya davet ediyor. Eğer katılmak istemezlerse de buna saygı duyuyor.
Belki gerçekte de böyledir. Evet, ışık hızını aşmak şu an bildiğimiz fizik kanunlarına göre imkânsız ama ya başka koşullar arıyorlarsa? Belki de bizim de yeterli bilimsel, düşünsel, kültürel, sosyal ve ekonomik seviyeye ulaşmamızı bekliyorlardır. Dünyamızda giderek büyüyen ekonomik, ekolojik ve sosyal sorunlar var. Dünyamız yaklaşık 200 tane devlete bölünmüş durumda. Ayrıca bu devletler arasında giderek büyüyen bir silahlanma yarışı var. Ben bir uzaylı olsam insanlığın, bağlantıya geçmek için henüz hazır olmadığına kanaat getirir ve gözlemlemekle yetinmeye devam ederdim. “Bakalım yeterli uygarlık seviyesine ulaşacaklar mı, yoksa kendilerini bir nükleer savaş ya da ekolojik felaketle yok edecekler mi” derdim.
Aslında bu hipoteze Hayvanat Bahçesi Hipotezi değil de Uzay Yolu Hipotezi demek daha doğru olur.
Üç yıla kadar anti yerçekimi kanununu resmi olarak kanıtlamayı hedefliyorum. Başarılı olduğum taktirde uzaylılara bakış açısı çok daha fazla değişecektir ve de Dünya’mızı ziyaret eden uzaylıların varlığı kabul edilecektir.
Düşüncenizin doğruluk oranının çok yüksek olduğuna inanıyorum. Gelişmiş bir uygarlık riskleri hesap etmek zorundadır.
Allahı inkar edenler akıllarının eremediği şeylere türlü türlü entrikalar üreterek başkalarının kafasını karıştırmaya yetmez delil isterseniz kuran yeter.
Otostopçunun Galaksi Rehberi, başlı başına tüm kuramlardan ve tartışmalardan daha zengin ve zevkli.
Bence uzaylı dediğimiz canlı varlıkların olduğuna inanıyorum ,sadece bu teoriler insanlari oyalamak için yazılan seneryolardan ibaret ,merih denilen kızıl gezegen marstaki hayat bir sir misali saklanıyor amerikalılar tarafından gizlenilen geçirilen ufo araçları ve bir çok gizli kalmis bilginin insanlik aleminle paylasilmadigin kanisindayim ve son olarak amarika ilede sinirli değil turkiye ,amerika ve almanya gibi ülkelerde bu isleri gizli tutmak da olduğu kanisindayim …